HURŞİT TOLON * Mah­ke­me baş­ka­nı çap­raz sor­gu­sun­da par­mak­la­rıy­la yü­rü­me işa­re­ti ya­pa­rak, ya­ni pe­şi­ne adam tak­tı­ğı­nı ima ede­rek “Şu şu ya­zar­la­rı ta­kip edi­yor­muş­su­nuz! On­la­rı na­sıl iz­li­yor­du­nu­z” di­ye so­run­ca, gü­le­rek “Çok ba­si­t” de­miş­ti: “O­ku­ya­rak!…” * Dünyanın en güçlü ordularından birisinin ve en değerli Yurtsever askerlerinin Devleti yönetenlerin yabancı bir ülke ile anlaşarak kurdukları sahte suçlamalarla gücü , onurları kırıldı ve gelecekleri yok edildi … Türkiye zayıflatıldı ,işgale açık hale getirildi * BUNDAN BÜYÜK VATAN HAİNLİĞİ OLUR MU ?

Sözcü
Uğur Dündar
ugur.dundar@ugurdundar.com.tr
7 Ekim 2015

Hurşit Tolon…

Ka­ra Harp Okulu­’n­dan me­zun ol­du­ğu 1962 yı­lın­dan, emek­li­ye ay­rıl­dı­ğı 2005 yı­lı­na ka­dar 43 yıl bo­yun­ca Türk Si­lah­lı Kuv­vet­le­ri­’ne hiz­met et­ti. İki ay­rı Or­du­’ya ko­mu­tan­lık yap­tı.

Hem Or­du­’da, hem de halk ara­sın­da se­vi­len, sa­yı­lan bir as­ker­di. Ge­nel­kur­may Ka­rar­ga­hı­’n­dan ma­dal­ya­lar ta­kı­la­rak uğur­lan­dık­tan üç se­ne son­ra, bu­gün sav­cı­sı­nın kaç­tı­ğı Er­ge­ne­kon kum­pa­sı­nın şüp­he­li­le­rin­den bi­ri ola­rak zin­da­na atıl­dı.

Onun he­def se­çi­lip ce­za­evi­ne gön­de­ril­me­si, in­ce bir plan­la­ma­nın ürü­nüy­dü. Böy­le­ce gö­rev­de­ki bir­çok Ata­türk­çü su­ba­ya “a­ya­ğı­nı­zı denk alı­n” me­sa­jı ve­ril­miş, ay­rı­ca geç­miş­te­ki ba­zı çı­kış­la­rı­nın “he­sa­bı­nı sor­ma sü­re­ci­” baş­la­tıl­mış­tı.

İlk tu­tuk­lu­lu­ğun­da ka­yın­va­li­de­si ve­fat et­ti. Ce­na­ze­ye ce­za­evi ara­cıy­la git­ti. İl­kin­de 6 ay, ikin­ci­sin­de 29 ay ol­mak üze­re top­lam 35 ay sü­rey­le ce­za­evin­de kal­dı, 3 ay­rı ce­za­evi gör­dü. Di­le ko­lay; yak­la­şık 3 yıl… Tu­tuk­lu­lu­ğu sı­ra­sın­da he­men her gün akıl­la­ra dur­gun­luk ve­re­cek suç­la­ma­la­rın ve linç­le­rin he­de­fi ol­du.

Oy­sa sa­kin ve hu­zur­lu bir emek­li­lik ha­ya­tı düş­lü­yor­du.
Bu amaç­la Ku­şa­da­sı­’n­da­ki yaz­lı­ğı­nı otu­ru­lur ha­le ge­tir­miş ve 30 Ha­zi­ran 2008 gü­nü sa­ba­ha doğ­ru An­ka­ra­’ya evi­ne dön­müş­tü. Ge­ce bo­yun­ca araç kul­lan­dı­ğı için çok yor­gun­du. Tam uyu­yor­du ki, ka­pı­sı ça­lın­dı. Ge­len po­lis­ler yal­nız ken­di evin­de ara­ma ya­pıl­dı­ğı­nı söy­le­di­ler. Oy­sa son­ra­dan, oğ­lu­nun evi­nin de, üs­te­lik ona ve avu­ka­tı­na ha­ber ve­ril­mek­si­zin aran­dı­ğı­nı ve bu ara­ma­da (!) iki adet CD bu­lun­du­ğu­nu (!) öğ­re­ne­cek­ti.

CD’­ler ha­ya­ti önem ta­şı­yor­du. Zi­ra yar­gı sü­re­cin­de bun­lar­da­ki ka­yıt­lar ne­de­niy­le suç­la­na­cak ve ne ga­rip­tir ki suç de­lil­le­ri­nin (!) bu­lun­du­ğu meş­hur CD’­le­ri gö­re­me­den mah­kum ola­cak­tı! Avu­ka­tı İl­kay Se­ze­r’­le bir­lik­te ıs­rar­lı ça­ba­lar ve sı­kı ta­kip­ler so­nu­cun­da, es­ra­ren­giz CD’­le­re ulaş­ma­yı ba­şar­dı­lar. Ama tam 7 yıl son­ra ve baş­ka bir da­va kapsamında!..
Ol­sun, ni­ha­yet ulaş­mış­lar­dı ya!

CD’­ler ta­raf­sız uz­man­lar­ca in­ce­len­di ve düz­me­ce ol­duk­la­rı ka­nıt­lan­dı!..
Ama mah­ke­me he­ye­ti için bu­nun bir öne­mi yok­tu. On­lar mah­kum et­me­yi ka­fa­la­rı­na koy­muş­lar­dı. Ni­te­kim o iki CD ol­ma­sa so­kak­ta yü­rü­yen sı­ra­dan bir yurt­taş­tan far­kı kal­ma­ya­cak olan Hur­şit To­lon hak­kın­da­ki ka­rar, düz­me­ce­li­ği ka­nıt­lan­mış CD’­ler esas alı­na­rak ve­ril­di. Oy­sa mah­ke­me­nin gö­rev­len­dir­di­ği bi­lir­ki­şi bir CD’­nin onun ce­za­evin­de bu­lun­du­ğu sı­ra­da oluş­tu­rul­du­ğu­nu tes­pit et­miş­ti. Bu ger­çek du­ruş­ma­da di­le ge­ti­ri­lin­ce bi­lir­ki­şi ace­ley­le çağ­rıl­dı ve ra­por dü­zelt­ti­ril­di. Böy­le­ce CD ce­za­evi­ne gir­me­den ön­ce ha­zır­lan­mış ol­du!..

He­yet öy­le­si­ne ka­rar­lıy­dı ki, mah­ke­me ka­pı­sı­na ka­dar ge­len dö­ne­min Baş­ba­kan­lık Müs­te­şa­rı­’nı bi­le din­le­me­ye ge­rek gör­me­miş­ti!

Kı­sa sü­re ön­ce yurt­dı­şı­na ka­çan dö­ne­min as­tı­ğı as­tık, kes­ti­ği kes­tik Sav­cı­sı Ze­ke­ri­ya Öz, avu­kat­la­rı­nın da bu­lun­du­ğu sor­gu­sun­da -tu­ta­na­ğa ge­çir­mek­si­zin- “Siz de ba­lık tu­tup re­sim yap­say­dı­nız, böy­le ol­maz­dı­” de­di. Ay­rı­ca o gün­ler­de so­ruş­tur­may­la hiç il­gi­si ol­ma­yan emek­li Or­ge­ne­ral Çe­tin Do­ğa­n’­la il­gi­li ba­zı so­ru­lar yö­nelt­ti. (Bu so­ru­lar­dan 2 yıl son­ra, Çe­tin Do­ğa­n’­ın bir nu­ma­ra­lı sa­nık ola­rak tu­tuk­la­na­ca­ğı, Bal­yoz Da­va­sı­’nın so­ruş­tur­ma­sı baş­la­dı.)

Türk Si­lah­lı Kuv­vet­le­ri­’ne ne­re­dey­se öm­rü­nü ada­mış emek­li Or­ge­ne­ral Hur­şit To­lon, Em­ni­yet, Sav­cı­lık ve Mah­ke­me sor­gu­sun­da ken­di­si­ni ya­ban­cı bir ül­ke­de esir alın­mış bir as­ker gi­bi his­set­ti.

Onur kı­rı­cı suç­la­ma­la­ra ma­ruz kal­dı­ğı ilk tu­tuk­lu­lu­ğu­nun ar­dın­dan Ad­li Tıp Ku­ru­mu­’nun ra­po­ru uya­rın­ca 3 ay yat­tı­ğı GA­TA­’da da ba­şı­na gel­me­dik kal­ma­dı. Ör­ne­ğin ya­sa dı­şı yol­lar­dan se­si kay­de­di­lip mon­taj­la­na­rak, asıl­sız ya­yın­lar­da linç mal­ze­me­si ola­rak kul­la­nıl­dı.

En ağ­rı­na gi­den suç­la­ma­lar (!) ise, müf­te­ri giz­li ta­nık­lar ya da pro­fes­yo­nel ya­lan­cı­lar ta­ra­fın­dan di­le ge­ti­ri­li­yor­du. Bun­lar­dan bi­ri olan Ha­cı Ali Ha­mur­cu, Ma­son Lo­ca­sı­’na Hur­şit To­lo­n’­un ta­li­ma­tı ile sui­kast dü­zen­le­ye­ce­ği­ni ile­ri sü­rü­yor­du. An­cak Ha­mur­cu­’nun ifa­de­si­ni alan sav­cı, hak­kın­da suç du­yu­ru­sun­da bu­lu­nun­ca, ken­di­si­ni az­met­ti­ren­le­ri söy­le­mek ve id­di­ala­rı­nın asıl­sız­lı­ğı­nı da iti­raf et­mek zo­run­da ka­lı­yor­du. So­nuç­ta if­ti­ra ve suç uy­dur­ma suç­la­rın­dan top­lam 3 yıl 4 ay ha­pis ce­za­sı­na çarp­tı­rı­lı­yor­du.

Ama ne ha­zin­dir ki, Ha­mur­cu­’nun asıl­sız id­di­ala­rı­nı gün­ler­ce çar­şaf çar­şaf ya­yın­la­yan iti­bar ve fa­zi­let cel­lat­la­rı, bu ka­ra­rı gör­mez­den ge­li­yor­lar­dı.

İf­ti­ra­lar, ka­ra­la­ma­lar, yar­gı­sız in­faz­lar ve linç­ler ara­sın­da sü­ren da­va bo­yun­ca hiç eğil­me­di, hep me­tin ve va­kur bir du­ruş ser­gi­le­di. Zor an­la­rın­da İs­tan­bu­l’­un iş­ga­li sı­ra­sın­da yurt­se­ver­le­rin ya­şa­dık­la­rı­nı ha­tır­la­dı. Ay­rı­ca ka­rar du­ruş­ma­sın­da avu­kat­la­rı­na te­şek­kür ede­cek ka­dar da na­zik dav­ran­dı.

Mah­ke­me baş­ka­nı çap­raz sor­gu­sun­da par­mak­la­rıy­la yü­rü­me işa­re­ti ya­pa­rak, ya­ni pe­şi­ne adam tak­tı­ğı­nı ima ede­rek “Şu şu ya­zar­la­rı ta­kip edi­yor­muş­su­nuz! On­la­rı na­sıl iz­li­yor­du­nu­z” di­ye so­run­ca, gü­le­rek “Çok ba­si­t” de­miş­ti: “O­ku­ya­rak!…” Emek­li Or­ge­ne­ral Hur­şit To­lon (73) Ergenekon davasının Yargıtay’daki duruşmasında çok sarsıcı gerçekleri dile getirdi.

http://www.sozcu.com.tr/2015/yazarlar/ugur-dundar/hursit-tolon-952740/

This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, ERGENEKON - BALYOZ, HUKUK-YARGI-ADALET, İHANET VE YABANCI YANDAŞLAR, TSK, UĞUR DÜNDAR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *