HERKES BİLİYOR GEMİNİN SU ALDIĞINI

HERKES BİLİYOR GEMİNİN SU ALDIĞINI

Naci Kaptan – 23 Ağustos 2022

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 22 Ağustos kabine toplantısı ardından mutat konuşmasında “hepimiz aynı gemideyiz” dedi. Türkiye gemisinde… “Bu gemi güvenlik gibi ekonomi üzerinden açılan deliklerden de su alarak batarsa hepimiz boğulacağız” diye ekledi. Elinde dolar, avro, altın olanları da Türk lirasına dönmeye çağırdı. Bu imdat çağrısında, geminin su almasına neden olan deliklerde elbette geminin kaptanı olarak kendisinin herhangi bir payını, kusurunu görmüyor Cumhurbaşkanı.
Aslında bu çöküntünün temelinde sarayda kurulmuş olan islam devletinin, Atatürk’ün laik cumhuriyetini, anayasayı ve parlamentoyu ilga etmesi vardır.  TBMM ismen vardır. Güçler ayrılığı tasfiye edilmiştir. Ülke aydınları, Atatürk’çü yazarlar, akademisyenler, askerler cezaevlerine atılarak yaşamları çalınmıştır. Laiklik ve demokrasi askıdadır. Türkiye örtülü olarak Erdoğan eliyle sarayda kurulmuş olan YENİ BİR OLUŞUM tarafından yönetilmeye başlanmıştır. Bu paralel bir devlet yönetimidir. Erdoğan ve AKP ANAYASAL bir suç işlemişlerdir.
Leonard Cohen ne de doğru söylemiş ülkemizde yaşananları; HERKES BİLİYOR isimli şarkısında. (Everybody Knows). Ve nihayet Erdoğan GEMİNİN BATMAKTA OLDUĞUNU itiraf etmiştir. Aslında Türkiye’nin aydınlık yüzleri ekonominin ve toplumun çökmemesi için çok direndi. Bu direnmenin ardında Cumhuriyetin kuruluşundaki Atatürk harcı ve laik demokratik devletin aydınlanma direnci vardı.

Leonard Cohen diyor ki;
Herkes biliyor
Herkes biliyor, zarların hileli olduğunu
herkes parmaklarını çapraz yapar yuvarlarken
herkes biliyor, savaşın bittiğini
herkes biliyor, iyi adamların kaybettiğini
herkes biliyor, dövüşün hileli olduğunu
fakirler fakir kalır, zenginler zenginleşir
hep böyle gider
herkes biliyor
herkes biliyor, geminin su aldığını
herkes biliyor, kaptanın yalan söylediğini
herkeste bu buruk duygular
sanki babaları ya da köpekleri ölmüş gibi
herkes ceplerine konuşur
herkes bir kutu çikolata
ve uzun bir gül ister
herkes biliyor
20 senedir sattılar, yediler, yandaşlara, yabancılara, kendilerine, ailelerine Cumhuriyet Türkiye’sinin tüm varlıklarını aktardılar. Yazlık, kışlık, mevsimlik dünyanın en büyük lüks saraylarını yaptılar. Yetmedi, Osmanlı’dan kalan tüm saraylara el koydular. Amerikan, Alman, Fransa, Japonya başkanlarında bile olmayan dünyanın en büyük ve pahalı uçaklarını, en pahalı arabalarını, her gittiği yere Erdoğan’dan önce gönderilen binlerce korumayı, yetmedi çevre illerden getirilen binlerce polise, 15 bin km mesafeye uçaklarla Güney Amerika’ya taşınan zırhlı araçlara, 3-5-7-10 maaş alan yandaşlara para mı dayanır?
Kendilerine, yandaşlarına aktardıkları her bir kuruş bu güzel ülkenin yoksul insanlarının ceplerinden , yaşamlarından, geleceklerinden çalındı. Ülke ekonomik olarak çöktü. İnsanlar yoksulluktan ailece intihar ediyorlar. Emekliler çöplüklerde yiyecek arıyor. İcraya düşen insan sayısı 25 milyon. 1 milyon 360 bin tarla, bağ, bahçeye bankalar tarafından icra yoluyla el kondu. Tarım, hayvancılık, hukuk çöktü. Siyasetçiler, savcılar, yargıçlar, polisler suç örgütleri oluşturdu.
AKP siyasi parti olmaktan vazgeçerek büyük bir çıkar ve hortumlama çetesine dönüşmüştür. Parti yöneticilerin isimleri uyuşturucu kaçakçılığı, cinayetler, kamu ve özel şirketlerin varlıklarına ÇÖKME YOLU ile el koymakla anılıyor. 20 senelik Erdoğan/AKP iktidarının ülkeyi getirdiği yer her yönü ile çökmüş bir ülkedir.
Erdoğan’ın deyişi ile TULUMBANIN SUYU BİTMİŞTİR. Lüks kamarada en leziz yemeklerle beslenenler şimdilerde geminin su alarak batmakta olduğunu görmüşler ve “Hepimiz aynı gemideyiz” deyişine sığınma yoluna gitmişlerdir.
Aynı gemi değil, aynı denizde bile değiliz… Dünyalarımız, yaşam felsefemiz, Ulus olmak bilincimiz, Atatürk sevdamız bile çok farklı. Ümmet değil, birey olmayı seçtik. Laik Cumhuriyet, Atatürk kutsalımızdır. Yaşasın LAİK, DEMOKRATİK TÜRKİYE, var olsun Atatürk’ün neferleri…

Gerçekten aynı gemide miyiz? (*)

Nevşin Mengü örneğin Twitter hesabından sormuş “Sürtükler de aynı gemide mi?” diye?
Siyasi nedenlerle hapis yatan Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ve Geziciler aynı gemide mi?
Örneğin, düne kadar cemevlerine “cümbüş evi” diyebilen Cumhurbaşkanının birden oylarına talip olup kapılarına gittiği Alevilere de mi “aynı gemideyiz” diyor Erdoğan?
Eğer bir tarikat-cemaat referansları yoksa, kazandıkları sınavların mülakatlarında elenen gençlerin de aynı gemide olduğunu ekonomi S.O.S. verip seçim yaklaşınca mı hatırladı Cumhurbaşkanı?
“Sakalsız erkek kadınla karıştırılır” fetvası veren Taliban kafalıların oy şantajıyla kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesinin kaldırılması ardından cinayete kurban giden kadınlara artık “aynı gemideyiz” diyemeyiz; gittiler zaten.
“Giderlerse gitsinler” diye arkalarından teneke çalınan baskıdan yılmış doktorlar, mühendisler, öğretim üyeleri ve on binlerce diğerleri?
Filikalarda hepimize yer var mı?
Evet, Erdoğan yeni hatırlasa da hepimiz aynı gemideyiz, Türkiye gemisi bu işte.
Ama gemi, kaptanın kendisinde sıfır hata görme yanlışındaki kaptanın idaresinde su almaya devam ederse herkes gözünü filikalara dikecek, dikmeye başladı bile. O filikalara önce kadınlar ve çocuklar alınmıyor gerçek hayatta, kaptana en yakın olanlar doluyorlar, birinci sınıfta seyahat etmenin mükafatı görüyorlar bunu.
Erdoğan, sayesinde dünyanın en zenginleri arasında giren destekçi milyarderlerini, servetlerini Londra bankalarından getirmeye ikna edebiliyor mu? (İsviçre ABD baskısıyla bindiği dalı keserek Rus hesaplarına el koyup deşifre ettiğinden beri bizimkiler güvenemiyor İsviçre Bankalarına.)
Aslında şöyle de bakılabilir: bir an önce filikalarına binip gitseler, Türkiye Cumhuriyeti onlar aradan çekildiğinde deliklerini kapatacak, yaralarını saracak güç, imkân ve kabiliyetlere sahip. Şimdi bu manzaraya bakıp sorabiliriz. Erdoğan’ın bir yandan ekonomik kurtuluşa çeyrek var derken diğer yandan imdat çağrısı gibi bu “aynı gemideyiz” söylemi tutar mı?
Bu biraz da “Ben gidersem, sizde gidersiniz” uyarısının tutup tutmamasına bağlı. Yoksa filikalar hazır sanki.

(*) https://yetkinreport.com/2022/08/23/erdoganin-imdat-cagrisi-ayni-gemideyiz-de-filikalar-kimde
This entry was posted in Ekonomi, Politika ve Gundem, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *