KIBRIS DA TIPKI ANAVATAN GİBİ!!! * KIBRIS MAFYA CUMHURİYETİ 1 – 2 – 3 * MAFYANIN KUZEYİ * MAFYANIN GÜNEYİ * İKİ DEVLET TEK MAFYA

KIBRIS MAFYA CUMHURİYETİ 1 /
MAFYANIN KUZEYİ, MAFYANIN GÜNEYİ

CENGİZ ERDİNÇ – 17 Şubat 2022


Milan Kundera “insanların iktidara karşı savaşı belleğin unutmaya karşı savaşıdır” demişti.

Mafya sadece kan ve şiddetle değil, bu unutkanlıkla da beslendi.
Kıbrıs’ta hafızanın terk edilmiş topraklarında çok fazla kan ve gözyaşı var.

On yedi yıl öncesine gidelim.

15 Ocak 2005 sabahı Güney Kıbrıs’ta, Lefkoşa-Larnaka karayolu üzerinde motoru çalışır halde siyah bir Lexus duruyordu. Sol sinyali yanıp sönüyordu, ön yolcu kapısı da açıktı, arka koltukta ölü bir kadınla kızı yatıyordu, hemen yandaki hendekte bir erkek cesedi vardı.

Öldürülenler Kuzey’de kriz sırasında batan bankalardan Everest Bank’ın sahibi Elmas Güzelyurtlu, karısı Zerrin ve 14 yaşındaki kızları Eylül’dü. Üçü de pijamalı ve terlikliydi, elleri ve ayakları bantlanmıştı. Rum polisi aileye ait villada yaptığı araştırmada saldırganların vantuzla kestikleri pencereden içeri girdiklerini, güvenlik sisteminin kapalı olduğunu belirledi. Görgü tanıkları siyah Lexus’un hemen arkasında plakasız bir BMW ve dört kişi olduğunu söylüyordu. Soruşturma genişledi, olaya beş araç ve sekizden fazla kişi karışmıştı.

Elmas Güzelyurtlu sahibi olduğu Everestbank battıktan sonra 2000 yılında 42 milyon dolarla Güney Kıbrıs’a Larnaka’ya kaçmış bir yıl sonra karısı ve kızını da yanına almıştı. Güzelyurtlu döviz büfeleri ve kumarhane de işletiyordu. Adı 1996 ve 1997 yılında iki ayrı kara para soruşturmasına karıştı. Kuzey’deki Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin “kasası” olduğu biliniyordu. Hayırseverdi. Güney’e geçtikten sonra Casino Rest adıyla bir kumarhane işletmeye başladı. Ayrıca Kuzey’de yaptığı gibi Güney’de de içme suyu dağıtımı işine girmeye hazırlanıyordu. Uzun süre bekledikten sonra öldüğü gün gereken izni almıştı.

Araçta ve evde bulunan DNA örnekleri Kıbrıs ve Kuzey Kıbrıs vatandaşı olan ilk beş şüphelinin uyuşturucu kaçakçılığı, silahlı saldırı, cinayet gibi suçlar için tutulan kayıtlarıyla uyuşuyordu. Cenazeleri toprağa vermek için Kuzey’e dönen yakınları, polise Rum tarafının DNA’dan belirlediği Güzelyurt’un iki eski korumasının da arasında bulunduğu sekiz şüphelinin ismini verdi.

CTP seçimleri kazanmıştı, soruşturma etkili ilerledi. KKTC polisi zanlılardan Mustafa Akmandor, Fikret Akmandor, Emin Beyitoğlu, Mustafa Çavga ve Hikmet Oruç 19 Ocak’ta ardından Ali Falyalı, Zafer Eriz ve Sabri Yıldırım da birkaç gün sonra göz altına aldı. Cinayete doğrudan bağlayacak delil yoktu, zanlılar otomobil hırsızlığı, evrakta sahtekarlık gibi zayıf suçlamalarla tutuldu, Güney’den delillerin gelmesi beklendi.

Bu noktada tuhaflık başladı. Güney Kıbrıs gazeteleri Güzelyurt’un MİT tarafından sızdırılan bir ekiple öldürüldüğünü öne sürdü. Rum polisiyle Birleşmiş Milletler Barış Gücü üzerinden ilişki kuran Kuzey Kıbrıs polisi zanlıları tutuklamak için araç ve evdeki DNA kanıtlarını istedi. Güney Kıbrıs işi yokuşa sürdü. Hem suçluların iadesini talep etti hem de “KKTC’yi tanımak” anlamına geleceği için delilleri vermeye yanaşmadı. Bu tutarsızdı, “siyasi sonuçlar olmadan” iş birliği mümkündü, KKTC de bunu teklif etti. Ama olmadı, kör inat yüzünden 11 Şubat’ta Kuzey’deki bütün zanlılar salıverildi.

Bu kanlı cinayetin soruşturması, uluslararası hukukun labirentlerinde hala faili meçhul olarak duruyor. Güzelyurtluların neden öldürüldüğü de hala bilinmiyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Güzelyurtlu ailesinin başvurusu üzerine süren yargılama 29 Ocak 2019’da Türkiye aleyhine sonuçlandı. Mahkeme oy çokluğu ile Türkiye’nin “iş birliği yapmadığı” için mahkum edildi. Ancak iki karşı oy, Güney Kıbrıs’ın da iş birliği yapmadığını vurguluyordu.

Güzelyurtlu cinayetinde 15 yıl boyunca işlemeyen hukuk, 9 Haziran 2019 günü çalıştı. KKTC ile Güney Kıbrıs arasındaki ilk suçlu takası Birleşmiş Milletler Barış Gücü aracılığıyla gerçekleşti, Pakistanlı bir adi cinayet mahkûmu Güney’de Rus Mafyasının adamı Leonides cinayetine karışan dört tetikçiyle takas edildi.

Güzelyurtlu cinayetinin zanlılarından Mustafa Akmandor 3 Ağustos 2008’de Kuzey’de dövülmüş ve kurşunlanmış olarak ölü bulundu. Katiller Akmandor’u BMW X5 aracını birkaç kilometre ileride yakmışlardı. 12 Mayıs 2009’da Güzelyurtlu ailesinin yakınlarından Yücel Erol Lapta’da bir çöplükte lüks aracının içinde başından vurulmuş halde bulundu. Failler tanıdıktı, Güzelyurt zanlıları Mustafa Çavga ve Emin Özbeyit. Çavga mahkemede Güzelyurtları öldürenin işleyenin Emin Özbeyit olduğunu söyledi. Davada üç kişi mahkûm oldu.

Güzelyurt cinayetinin zanlılarından Ali Falyalı dört yıl sonra Halil Falyalı ve Sabri Yıldırım’la birlikte “asfalt ihalesine girmemesi” için Şaban Emre’yi tehdit edecek kadar rahattı. Gözaltına alındı ama “delil” yine yoktu, yine serbest kaldı.

Halil Falyalı Kuzey’deki vurdulu kırdılı işlerin, kumar ve bahis pazarının merkezine doğru yükseliyordu. Kumarhane fedaisi olarak başladığı iş hayatında patronluğa ve milyonlarca dolara ulaşmıştı. Arkasında kim vardı? Bu hikâyenin bir bölümünü 1998 yılında 200 kilo eroinle yakalanan Behçet Töre anlattı, “birlikte uyuşturucu kaçırıyorduk” dedi. 2000 yılında ortak bir Casino açmışlar, Töre hisselerini 10 milyon dolar karşılığı devretmiş ama parasını alamamıştı.

Halil Falyalı’nın Güney’deki ilişkilerinin merkezi Fanieros ailesiydi. Andonis Fanieros Güney’in “Babası” olarak tanınıyordu, yasadışı kumar ve kara para işlerinden sabıkalıydı. Halil Falyalı gibi “yardımseverliğiyle” tanınıyordu. 2016 yılında kalabalık bir konvoyla mahkemeye başvurmuş, bağımsız aday olarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine girmesine engel olan sabıkalarının silinmesini istemişti. 2017 yılında kanserden ölen Andonis Fanieros’un oğlu Lucas sahip olduğu futbol takımları ve “şike yüzünden” ödediği para cezaları ve kumar-bahis işlerindeki payıyla tanındı.

Mağusa Türk Gücü’nün başkanı olan Halil Falyalı 2011’de Fanieros’un Güney Kıbrıs 1. Ligi’ndeki kulübü Ermis Aradippou yönetimine aday oldu. Falyalı kulübe 200 bin Euro verecekti. Lucas Fanieros “Şu anda başka alanlarda olduğu gibi, futbolda da Kıbrıslı Türklerle bu tür iş birliklerine başlamamız gerektiği inancındayım, ama dümeni vermeyiz” diyordu.

Falyalı ile başka iş birliklerini anlatmadı, örtü 2014 yılında sıkılan birkaç kurşunla aralandı. Veysi Çelik Beyarmudu’nda Mustafa Margilli’yi bacağından üç kurşunla vurup, Güney’e kaçtı. Margilli Birleşmiş Milletler’in denetiminde bir “serbest bölge” gibi olan Pile köyünde bulunan üç kumarhaneden birinin sahibiydi ve “gizli Rum ortaklarından” söz ediliyordu. Diğer kumarhanenin sahibi de Halil Falyalı’ydı ve onun da “gizli Rum ortakları” vardı.

Saldırıyı yapan Veysi Çelik Falyalı’nın adamıydı. 2007’de Akın Günbatı’nın evi ve Longbeach Tatil Köyü’nün kurşunlanmasına karışmış, dört yıl hapisten sonra 2011’de Kuzey’den sınırdışı edilmiş ve Limasol’de evlenip Güney’de yaşamaya başlamıştı. Saldırıyı Güney’den gizlice geçerek yaptıktan sonra yine Güney’e kaçmıştı. Veysi Çelik tekrar Kuzey’e gelip teslim oldu, ancak mağdurlar kendilerini vuranın Veysi Çelik olmadığını söyleyince serbest kaldı. Çelik Gazimağusa’da kıdemli savcı Mustafa İldeniz’in bürosunun ve Murat Uğur Palabıyık’ın villasının kurşunlanması soruşturmalarında da takipsizlikle sonuçlandı. Lefkoşa’da Vedat Baltacı’ya yapılan silahlı saldırının ve Girne’deki Retro Bar’ın kurşunlanmasının azmettiricisi olduğu da iddia edildi. Çelik son olarak Mersin’de bir başka saldırıya karıştı.

Hüsnü Falyalı’nın İspanya’da 2016’da bahis meselesinden gözaltına alındığı ve Lucas Fanieros sayesinde kurtulmayı başardığı ileri sürüldü. Buna karşılık Andonis Fanieros’un başını derde sokacak bir tanığın ikna edilerek ifadesini geri çekmesi işini Halil Falyalı halletmişti.

Lukas Fanieros Falyalı’nın ölümünün ardından yayınladığı taziye mesajında “Seni tanıdığım için çok mutlu oldum. Benim için ölmedin” diyecekti.

Peki Güney Kıbrıs’ta neler oldu?

Bahis ve kumar işleri ile mafya ve Kuzey arasında nasıl bir ilişki vardı? Bu soruların yanıtları da yazı dizisinin yarınki bölümünde…


KAYNAKLAR

“Colourful, controversial Fanieros dies aged 73” Cyprus Mail 6 Mart 2017
Margili’nin faili Veysi Çelik aranıyor” Kıbrıs724.com 28 Haziran 2014
“Mersin’deki vurulma olayında ortak nokta KKTC” Kıbrıs Postası 15 Ağustos 2018
“Falyalı Rum kulübüne talip olunca ortalık karıştı” Haber Kıbrıs 21 Haziran 2011
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi, Güzelyurtlu ve diğerleri/ Kıbrıs ve Türkiye (Başvuru 36925/07) 29 Ocak 2019
“Falyalı İspanya’da kayıp”Afrika Gazetesi 27 Mart 2016

YARIN: MAFYANIN GÜNEYİ: RUS MAFYASI VE BAHİS CİNAYETLERİ


KIBRIS MAFYA CUMHURİYETİ 2
MAFYANIN GÜNEYİ

kisadalga.net – Cengiz Erdinç – 19 Şubat 2022


Ilık bir bahar akşamı, Andreas Rodotheu akşam yemeğinin ardından tabağını mutfağa götürüp döndüğü anda dere yatağının diğer tarafındaki pusudaki kalaşnikoftan çıkan kurşunla vuruldu. Bu ilk atışı başka atışlar izledi ve 61 yaşındaki Rodotheu cansız yere yığıldı. 13 Nisan 2017 günü Limasol’da Yeresa’daki bir yazlıkta işlenen bu cinayetin kurbanı Rodotheu Lefkoşa’nın Rum kesiminde tanınmış bir işadamıydı ve online bahis işini elinde tutuyordu. Yedi yıl önce motosikletle yaklaşıp ateş açan saldırganların elinden kurtulmuştu. Gazetelere bu saldırıyı “Başka şehirlerdeki çeteler Lefkoşa’nın Rum tarafındaki bahis işini ele geçirmek için beni hedef aldı” diye anlatmıştı. O gece öldürülmesi tesadüf değildi ve başka cinayetlerle bağlantılıydı.

2004 yılında Avrupa Birliği üyesi olan Güney Kıbrıs parayı bir mıknatıs gibi çekti. Rus oligarkları servetlerini Güney’e aktardı. “Limasolgrad” diye anılan şehirde Rus yatırımları 2012’de 30 milyar doları buluyor, Rus bankalarının off-shore kredileri 40 milyar dolara ulaşıyordu. Güney Kıbrıs 30 binden fazla Rus nüfusuyla adeta Rusya’nın Akdeniz’deki üssüydü.

Güney Kıbrıs’taki Rum organize suç grupları Avrupa Birliği üyeliğinden önce kıyasıya bir rekabet içindeydi. İlişkileri Kuzey’e uzanıyordu. 20 Mart 1994’de Lefkoşa’da öldürülen 37 yaşındaki Kıbrıs Kürdistan Dayanışma Komitesi Başkanı Theofilos Georgiadis’in faili Rum mafyasından, uyuşturucu çetesi üyesi Kipros Aristodimos’tu. Mafyanın 4 bin Kıbrıs lirası ve 4 kilo eroin karşılığı işlediği bu “siyasi cinayetin” siparişinin Kuzey’den, Kuzeyli eroin kaçakçılarıyla ilişki kuran Abdullah Çatlı’dan geldiği ileri sürüldü. Çetenin reisi Andreas Aristodimos da üç ay sonra Limasol’da ölü bulundu.

Güney’de 1990’ların ortasından başlayarak 2005 yılına kadar çoğu Limasol’de olmak üzere sık sık kalaşnikoflar ya da bombalar ortaya çıktı ve 20 civarında “yeraltı cinayeti” işlendi.

2013’te yaşanan krizden sonra 2 milyon Euro karşılığı vatandaşlık veren “altın pasaportlara” en çok Rus oligarkları ve mafya üyeleri teveccüh gösterdi. Verilen 6 bin pasaportun yarısından fazlası Ruslara aitti. Geçen yıl Haziran’da tamamlanan Altın Pasaport soruşturması Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ve halen Başsavcı Yardımcısı olan Savvas Angelidis’i suçladı. Pasaport alanların yüzde 70’i kriterlere uymuyordu, yatırımcı kisvesi adı altında kara para ya da bahis işinde 93 azılı suçluya pasaport verilmişti, içlerinde cezaevinde hapis cezası çekenler bile vardı.

Altın pasaportlarla gelen 12 milyar Euro yatırım, aslında belaya da davetiye çıkaracaktı. Çünkü Rus parasıyla birlikte Rus mafya klanları da adaya yerleşecekti.

2009’da Limasol’da evinin önünde vurulan polis memuru Stavros Lallas’ın otomobilinde bulunan 1,5 milyon Euro’luk çekler yeraltındaki ilişkilerin polis örgütüne sıçradığını gösteriyordu.

Büyük patronlar arasındaki çatışma 2011 sonunda başladı. 13 Aralık’ta “Kurbağa” lakaplı Charalambos Charalambous otomatik silahlarla aracında taranarak öldürüldü. 5 Şubat’ta da “Afros” lakaplı Andreas Papadopoulos aracı içinde ve köpeğiyle birlikte 13 mermiyle öldürüldü. Papadopoulos, Charalambous’a yakın bir isimdi. 5 Mayıs’ta bir online kumarhane sahibi olan “Kaki” lakaplı Neophytos Christoforou motosikletli saldırganlar tarafından öldürüldü.

En kanlı cinayet Aya Napa’da gerçekleşti. 23 Haziran 2012’de Fanos Kalopsidiotis’i hedef alan saldırıda Kalopsidiotis kurtuldu ama ikisi Romen vatandaşı beş koruma öldü. Salgırganlar o kadar profesyoneldi ki, cinayetleri tek bir silah ve 14 kurşunla dört saniye içinde işlemişlerdi.

İki yıl sonra bu defa baba Yannis Kalopsidiotis namlunun ucundan kaçamadı. Kalopsidiotis’ler “işadamı” olarak tanınsa da baba Yannis’in evi arandığında ortaya çıkan ağır silahlar ve küçük poşetlere bölünmüş bolca kokain gerçek durumu açıklıyordu.

Büyük çatışma 23 Haziran 2016 gecesi (Dört yıl önceki saldırının yıl dönümünde) Aya Napa’da Stone Garden adlı restoranda yaşandı. Maskeli üç kişi iki Kalaşnikofla girdikleri restoranda akşam yemeğindeki işadamı Fanos Kalopsidiotis’i, polis memuru Elias Hadjiefthymiou ve eşi Skevi’yi öldürdü. Saldırganlardan bir Arnavut olay yerinde ölürken koruma Panayiotis Kallitsionis ağır yaralandı. Katiller Sırbistan’dan gelmişti ve Rus mafyası artık kendini belli ediyordu.

Mafya Güney’de polisi de avucuna almıştı. Sırp İnterpolü dört ay önce, Mart’ta bir grubun Kalopsidiotis’i öldürmek için adaya geleceğini Rum polisine bildirmişti. Polis önlem almak yerine bu bilgiyi “yanlışlıkla” çete üyelerine sızdırdı. Suikast ekibi bunu haber alınca henüz indikleri Ercan Havaalanı’ndan ilk uçakla Türkiye’ye geri döndü, saldırı ertelendi. Bu skandal ortaya çıkınca üç kişilik bir araştırma ekibi “polis ve adli sistem içindeki yolsuzluğu” araştırmaya koyuldu fakat bir yere varılamadı.

Aya Napa cinayetlerinin sorumlusu olarak “Beny” lakaplı Marios Christodoulou yakalandı, azmettirici olarak yargılandı. Aynı davada yer alan bir başka mafya üyesi Alexis Mavromichalis, Kalopsidiotis cinayetini Andreas Rodotheou ve Giorgos Phenek’in sipariş ettiğini söyledi. Baba Yannis’i de öldürenler bunlardı. “Benny” bu davada 14 Nisan 2017 günü “ömür boyu hapis” cezasına çarptırılınca belki de sahipsiz bırakıldığını düşündü, aynı gece Yeresa’da kurulan pusuda “Beny”nin eski patronu Andreas Rodotheu öldürüldü.

Aya Napa’daki saldırıdan yaralı olarak kurtulan ve çok şey bilen koruma Kallitsionis de üç yıl sonra 25 Haziran 2020 günü Larnaka’da evinden çıkarken öldürülecekti.

Balkanlardan gelen tetikçilerle kendini belli eden Rus mafyası iki yıl sonra açık seçik “ben buradayım” dedi. 8 Şubat 2018’de Gürcü Ernesto Leonides Germasoyia’da bir restoranda yüzü maskeli ve kalaşnikoflu üç kişi tarafından öldürüldü. Yakalanan faillerden Gürcü Georgios Theodoridis ifadesinde Leonides’in Rus mafyasının Limasol’deki lideri olduğunu anlattı. Pasif kalmış, adamlarını ve kendisini suçtan uzak tuttuğu için gelirlerin düşmesine sebep olmuş ve bu yüzden ölüm emri verilmişti. Leonides’i öldürenlerden dördü Kuzey’e KKTC’ye kaçtı ve sahte kimliklerle yakalandılar. 9 Haziran 2019 günü KKTC ile Güney Kıbrıs arasında Barış Gücü aracılığıyla gerçekleştirlen ilk suçlu takasında Pakistanlı bir adi cinayet mahkûmu ile değiştirilerek Güney’e iade edildiler.

Leonides’in ölümünden sonra da hesaplaşma sürdü. İşler sertleşiyordu. 26 Kasım 2018’de bu defa Andreas Rototheou’nun kardeşi Nicos, Hilton Oteli’nin önünde bir motosikletten açılan ateşi şans eseri yara almadan atlattı.

Saldırıyı organize eden “Sifis” lakaplı İosif İosif’ti. İosif Apoel Kulübü Derneği’nin başkan yardımcılığını yapmış ancak “kirli işleri” nedeniyle kulüpten çıkarılmıştı. 2016 yılında Aya Napa’daki saldırının arkasında yer alan “Beny” lakaplı Charalambos Andreou’nun da hedefindeydi. İosif Kuzey’e kaçtı, iki ay boyunca saklandı, 11 Ocak 2019 günü Mağusa’da yakalandı.

Aya Napa’nın devamı da geldi. 16 Şubat 2020 günü yine Aya Napa’da “Bar Liquid” adlı mekâna Kalaşnikofla düzenlenen saldırıda dört kişi yaralandı. Asıl hedef Kostas Kritikos’tu ve 20 dakika önce bardan ayrılmıştı. Kritikos dört yıl önce öldürülen Fanos Kalopsidiotis’le asıl anlaşmazlığı yaşayan kişilerden biriydi.

Güney’de bir şeyler sıkışmış, kokain, bahis ve kumar işinin büyük balıkları birbirlerini yemeye başlamışlardı. Ruslar son 10 yılda 153 milyar dolar aktardıkları Güney Kıbrıs’ta eskisi kadar mutlu değiller. Kara para konusunda daralan halka, Rus oligarkları ve Kıbrıs’ı sıkıştırıyor. Euro bölgesi dışından gelen yabancıların Kıbrıs’taki banka hesapları 7,1 milyar Euro’ya kadar gerilemiş durumda, 2012’de bu rakam 21,5 milyar Euro’ydu. Özellikle paravan şirketler ve hesaplara getirilen yeni kısıtlamalar Rus yatırımlarını kalbinden vuruyor, yatırımlar geriliyor. Geçtiğimiz Aralık ayında FATF (Mali Eylem Görev Gücü) İlerleme Raporu’nda Güney Kıbrıs’ın notu “kısmen uyumlu”ya düşürüldü. Buna neden olan ve “kısmen uyumlu” sayılan dört başlık kâr amacı gütmeyen kuruluşların riskleri, muhabir bankacılık, yeni teknolojiler ve kolluk kuvvetlerinin yetkileri konusundaki düzenlemeleri içeriyordu.

Güney Kıbrıs’taki Rus varlıklarının üzerinde 2009 yılında Rusya’da bir hapishanede işkence ile öldürülen Denetçi Sergei Magnitsky’nin hayaleti de dolaşıyor. Adını 2012’de Obama’nın çıkardığı bir yasaya veren Magnitsky, Rus bürokrasisi ve mafyanın Güney Kıbrıs’a uzanan ilişkilerini, yolsuzluk ve rüşvet çarkını ortaya dökmüştü. Magnitsky’nin patronu ve Hermitage Capital’in patronu Bill Browder, denetçinin ölümünden sonra kendisini merkezinde Rus oligarkların ve mafyanın olduğu kara parayla savaşmaya adadı. Şimdi, Rus devletinin desteğiyle şirketine çöken Kyuev ve ortaklarının Kıbrıs’taki varlıklarının da izini sürüyor.

İki hafta önce Güney’e gelen ve her iki taraftan da gazetecilerle “kara para” konusunda mülakat yapan Amerikalılar, Ukrayna kriziyle başlayan soğuk savaş rüzgarının Rusların mali arka bahçesi sayılan Ada’ya da uğrayacağını gösteriyor.

Güney’deki bu sıkışma Kuzeye doğru yükselen bir basıncı da tetikliyor. Bahis işlerinde pandemiyle yaşanan gerileme rekabeti kızıştırıyor. Online kumar, bahis ve uyuşturucu işleri yeni bir mekân arıyor. Kara paranın pek de sorun edilmediği, bahislere ve kumara izin verilen, çok uluslu soruşturmaların uğramadığı bir mekân!

Geçen yıl Ekim ayında İsrail asıllı Kıbrıs’lı milyarder Teddy Sagi’ye suikat yapacağı söylenen ve Güney’de susturuculu silahla yakalanan Rus pasaportlu Azeri Orkhan Aşadov bu karışık bilmecenin bir parçası. 6 milyar dolarlık servete sahip Sagi, sahip olduğu yazılım şirketi Playtech ile “şans oyunları” alanında en büyüklerden biri. Lefkoşa’da bir otelde kalan Aşadov’a susturuculu silahı veren Tural Aliyev Kuzey’de tutuklandı. İsrail bu olay için İran’ı ve Hizbullah’ı suçlasa da beş kişilik suikast çetesi Rus mafyasına çalışıyor olabilir.

Kıbrıs’ın iki yakasında “vatanseverlerin” oluşturduğu bir suç ağı mükemmel işliyor, uyuşturucu, bahis ve kumar üzerinden oluşturulan ortaklıklar vatan, bayrak, millet ve sınır tanımadan çalışıyor.

Halil Falyalı bu atmosferde, uyuşturucu, kara para ve bahis-kumar ağında Güney’den Kuzey’e, Türkiye’ye uzanan ilişkilerin içinde öldürüldü.

Böyle bir atmosferde Güney’deki kanlı infazlar ve saldırıların, Rum mafyasın ve Rus klanlarının Kuzeye göz dikmiş olması mümkün mü?

Bu sorunun cevabını Falyacı cinayetinin arkasındaki isimler gösterecek.


Kaynaklar:

“Tanınmış işadamı arkadaşının evinde pusu kurularak öldürüldü” Gündemkibris.com 13 Nisan 2017
“Murder in Cyprus : Who killed Theofilos Georgiadis in 1994?” medyanews.net 27 Mayıs 2021
“Sicilya gibi” kibris724.com 14 Nisan 2017
“Activist financier targets Cyprus over Russian dirty cash” Politico.eu 26 Haziran 2019
“The Russian mafia is here” in-cyprus.philenews.com 12 Mayıs 2018
“Rum mafyası, suç işleyip, Kıbrıs’ın kuzeyine kaçtı” Nadire Bahadi Kıbrıs Postası 11 Ocak 2019
“Kıbrıs Artık Rus İşletmeleri İçin Akdeniz Cenneti Değil” Moscow Times 10 Ocak 2019
FATF Mutual Evaluation Report of Cyprus Aralık 2021


MAFYANIN KUZEYİ MAFYANIN GÜNEYİ 3
İKİ DEVLET TEK MAFYA

kisadalga.net – Cengiz Erdinç – 21 Şubat 2022


Kuzey Kıbrıs’ta yayınlanan Bugün Gazetesi, Ayşemden Akın’ın kaleminden Halil Falyalı ile Güneyin mafyası Fanieros ailesi arasındaki bağları aktarırken, aynı saatlerde Güneyin Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulides bağımsız Yolsuzlukla Mücadele Kurumu’nun önünde “Mafya Devleti” hakkında bildiklerini anlatıyordu.

“Mafya Devleti” Güney Kıbrıs’a yönelik bir tanımlamadan çok, eski Cumhurbaşkanı Nicos Anastasiadis’in 19 ay boyunca danışmanlığını yapan Makarios Drousiotis’in ülkeyi sallayan kitabının adı. Gazeteci Drousiotis, Güney’deki elitlerin ve Anastasiades’in yolsuzluklarına odaklanan “Çete” ve “Crans Montana’da Suç” adlı kitaplarından sonra “Mafya Devleti” ile tabuta son çiviyi çaktı.

KIBRIS MAFYA CUMHURİYETİ 1 / MAFYANIN KUZEYİ, MAFYANIN GÜNEYİ

KIBRIS MAFYA CUMHURİYETİ 2 / MAFYANIN GÜNEYİ
Derin Devlet

Bu bir kitap adı gibi konuşulsa da Güney Kıbrıs’ta Kilise, EOKA Savaşçıları Derneği, avukatlar, bankacı elitler ve mafya babalarının kontrolünde yolsuzluk ve çürümenin sorumlusu olarak görülen “Derin Devleti” ima ediyor.

Mafya Devleti, Anastasiadis’in Rus oligark Dmitri Rybolovlev’le yakın ilişkisini, Rybolovlev’in özel jetini Anastasiades’in emrine verdiğini ve yurt dışı gezilerini finanse ettiğini, karşılığında olağanüstü yasama süreçlerini, oligark lehine verilen yargı kararlarını ve sermaye hareketlerini ortaya döktü. Drousiotis daha önce de Anastiasiadis’in Crans Montana’da KKTC ile görüşmelerde ülkesinin değil Rus oligarkların çıkarları için masadan kalktığını ileri sürmüştü. Güney Kıbrıs, Altın Pasaportlar’la ülkeye akan Rus oligarkları ve onların peşinden gelen, kalaşnikoflarıyla sokaklarda kan döken Rusça konuşan mafyayı biliyordu.

Anastasiades, kitapların yasaklanmasını isteyerek 2 milyon euroluk tazminat davası açtı, yetmedi iddialara cevap niteliğinde “Yalaka” adlı bir kitapla eski danışmanının belgelerini çürütmeye çalıştı. Fakat 2022’de bir kanunla kurulan Bağımsız Yolsuzlukla Mücadele Kurumu soruşturmasından kurtulamadı. Eski Yargıtay Başkanı Harris Pogiatzis’in başkanlık ettiği kurum, Mafya Devleti soruşturmasında şimdiye kadar yüz civarında tanığı dinledi. Eski Cumhurbaşkanı 28 Nisan günü bir hafta sürmesi beklenen bir ifadeye başlayacak.

Drousiotis bütün bu süreçte polis tarafından tehdit edildi, telefonuna casus yazılım yerleştirildi, tehdit ve tacize uğradı. Bütün bunlar da Yolsuzlukla Mücadele Kurumu’nun soruşturmasına dahil edildi.
Tanıdık konu “istisnai vatandaşlık”

Ucu Anastasiadis’e dayanan bir başka mesele ise, bir belgesele dayandığı için “El Cezire” davası olarak anılan Altın Pasaportlar. Bu soruşturma da “istisnai vatandaşlıkla” verilen 6679 Kıbrıs Rum pasaportunun Rus ve Çinli kriminal isimlere ve oligarklara gitmesini deşeliyor. Yüzlerce altın pasaport dağıtan dört hukuk bürosunda, başta Anastasiadis olmak üzere başvuruları onaylayan dört hükümet üyesinin ortaklığı sorgulanıyor.

Güney’den Kuzey’e bağlanan bir başka mesele de kara para. Meclis Kurumlar Komitesinde, “işgalci yapı” dedikleri KKTC kumarhanelerinden verilen “kazanç belgelerinin” Rum Gümrük Dairesi tarafından kabul edilmesi, bu yolla önemli miktarda nakit para ve altının ülkeye girdiği ve aklanarak dışarı çıkarılabildiğinin anlaşılması şaşkınlıkla karşılandı. Nakit parayı Kuzey’e getirdiğinizde kumarhane fişi alıp, geri vererek elde edilen kazanç belgesiyle paranın kaynağını aklayıp, Güney’e ve oradan Avrupa Birliği sistemine girmesini sağlayan bir tür arka kapı!

En çarpıcı bilgiyi Gümrük Dairesi’nin bir yöneticisi verdi; Yeşil Hat tüzüğüne göre barikatların sınır olarak kabul edilmediğini, Kıbrıs iki ayrı devlet de olsa parasal olarak bir bütün olduğunu söyledi. Bu her tür nakit parayı kumarhaneden aldığınız kazanç belgesiyle bildirip Yeşil Hattın iki yanına geçirebilmeyi sağlıyor.
Birlikte çalışıyorlar

KKTC organize suç, bahis ve kumar cennetine dönüşürken Güney’le olan bağlar gözden kaçıyor. Mafya, birbirini “tanımama” bahanesiyle soruşturmalara ayak direyen iki tarafta da bahis işinden uyuşturucuya kadar birlikte hareket edip, birlikte cinayet işleyebiliyor. Vakalar iki tarafta da halı altına süpürmekle bitmiyor. En yakın örnek, 23 Nisan 2024 günü işlenen Dimitris Andronikos cinayeti. Bahis dükkanlarını kontrol eden ve gücünü artırmak için Lefkoşa’yı haraca kesen Andronikos cinayetinin azmettiricisi bir Kıbrıslı Türk’tü ve cinayetin talimatını gayrimeşru işlerde birlikte çalıştığı Andronikos ile ters düştüğü için verdiğini, kendisini öldürmeden önce davrandığını itiraf etti.
Emlak rantı

Kuzey’i ve Güney’i bağlayan bir başka rant kapısı KKTC’de Rumlara ait araziler. Aslında ilk işaret Kuzey Kıbrıslı Avukat Akan Kürşat’ın 30 Aralık 2023’te Roma’da tatildeyken Europol tarafından tutuklanması oldu. Kürşat yirmi yıl önce Girne’deki bazı Rum mallarının İngilizlere satışı yüzünden Güney Kıbrıs’ın talebiyle tutuklandı. Güney Kıbrıs’a iadeyi kabul eden Kürşat, 9 Şubat’ta mahkemeye çıkarıldı suçlamaları reddetti ve teminatla serbest kaldı. Akan Kürşat’ın eşi dönemin Türkiye Büyükelçisi Metin Feyzioğlu ile yıldızı pek barışmayan KKTC Meclis Başkan Yardımcısı Fazilet Özdenefe. Tutuklanmasına gerekçe olan İngiltere’de 1997’de sahip olduğu gece kulübü narkotik baskınına uğrayınca KKTC’ye kaçan ve inşaat işlerine girişen, dolandırıcılıkla suçlanan Gary Rob’un şirketi Aga Devolopment’s ile bağlarıydı.

Haziran ayında Derinya kontrol noktasında tutuklanan Türk ve İsrail pasaportlarına sahip Simon Misriel Aykut gayrimenkul dolandırıcılığı, yasadışı mülkiyet ve kara para aklama gibi 242 farklı suçlamayla karşı karşıya kaldı. Suçlamalar Gazimağusa ve Girne’deki taşınmazlarla ilgiliydi. Ardından Kuzey’de turistik tesisler ve villalar inşa eden bir şirketle birlikte çalışan Alman vatandaşı Ewa Isabella Kunzel dolandırıcılık, kara para ve arazileri yasadışı bulundurmayı içeren çok sayıda suçla tutuklandı. Bunu benzer suçlamalarla karşı karşıya kalan iki Macar kadın, bir İsrailli ve bir Ukraynalı izledi.
Türk koçanı

Rum mallarına ilişkin “anlaşmazlıkları” çözmek için Kuzey’de 2006 yılından beri çalışan Taşınmaz Mal Komisyonu’na yapılan 8 binden fazla başvurunun ancak dörtte biri sonuçlandı. Yarım milyar sterlinden fazla tazminata hükmedilse de ödenmesi için yeterli kaynak yok. Bu durum, umutsuzca tazminat beklemek yerine Yeşil Hat üzerindeki ara bölgelerde avukatlarla buluşup “Türk koçanı” denilen belgelerle mallarını devreden Rumlar ya da sahte “Türk koçanı” ile el değiştiren araziler ve mülkler yasadışı bahis ve kara paranın emlak sektörüne akmasını sağlıyor. Peki KKTC bu mülklere ilişkin tazminatları ödeyemezken, nasıl oluyor da bu mülklerin satışı ya da işletilmesinden gelen milyarlarca euro rant sağlanmasına seyirci kalıyor? Konunun can alıcı yanı bu. Kuzey’deki kârlı gayrimenkullere dokunanları, özellikle yabancıları tutuklayan Güney Kıbrıs tazminatların ödenmesi için el yükseltiyor ve bu konu Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yüzünü buruşturmasına sebep oluyor. Tatar, 8 Şubat 2022’de bir suikasta kurban giden uyuşturucu, yasadışı bahis, kara para baronu olarak bilinen Halil Falyalı’nın tabutunun KKTC ve Türk bayraklarına sarılmasını mesele etmemişti.

Suç kardeşliği

Kuzey’den Güney’e uzanan bu tabloda, Halil Falyalı’nın eski patronu ve ortağı “gecenin vaftiz babalarından” (Yunanistan’da ve Güney Kıbrıs’ta mafya liderleri işlettikleri pavyonlar nedeniyle, biraz da pezevenkliği ima eden deyimle ‘Gecenin Vaftiz Babası’ diye anılıyor) Andonis Fanieros 2016 yılında sabıka kayıtlarını sildirebilseydi belki Mafya Devleti soruşturmasında, Anastasiadis yerine Fanieros’un hikayesi anlatılacaktı. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı Makaryos’un korumalığı ile başladığı kariyeri bahis, haraç, kaçakçılık gibi işlerle bir imparatorluğa dönüşmüş, ölümünden sonra oğlu Lucas işleri devralmıştı. Suikast nedeniyle Türkiye’nin Kırmızı Bülten’le aradığı muhasebeci Cemil Önal, Hollanda’da yaptığı açıklamalarla bu trafiğe ait epey detay verdi, ayda 80 milyon dolar kazanç ve 15 milyon dolar rüşvetten bahsetti.

Önal’ın ilgi uyandıran iddiası Falyalı’nın elindeki 5’i kayıp 45 videoydu. Devlet bu videoları Falyalı ile ortak iş yapan Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim’den istemiş, beş kayıpla ele geçirmişti. Bu tartışmada unutulan, Falyalı’nın 2021 yılında hapse girmesinden sonra videoların Sedat Peker’in eline geçmesiydi. Peker 20 Ekim 2021’de attığı tweette “Kıbrıslı siyasiler; uyuşturucu baronlarıyla, yasadışı bahisçilerle birlik olup Türkiye’de bana karşı kurulan komploya destek verirsiniz he. Hepiniz yandınız. Arşiv bana geçti. Siz kaşındınız. Sizi de rezil edeceğim. Utanma duygusu olan, istifa edip gitsin.” demiş, hemen ardından bir politikacının videosu Peker’e yakın bir hesapta yayınlanmıştı. Peker, kumarda 50 bin dolardan fazla para kaybeden 49 bin 900 kişinin listesini de yayınlamıştı. Arşiv Peker’e geçtiyse Yasin Ekrem Serim kopyaların peşine mi düşmüştü?

Buzdağının ucu

Oysa Türkiye’deki muhataplar 2022’deki MASAK raporu ile hiç olmazsa buzdağının ucunu görmüştü. MASAK, Türkiye’nin gri listeye girdiği 2021’in sadece dokuz aylık döneminde 9 bin 913 farklı kişinin her biri 60 saniye aralıklı 10.105 işlemden oluşan transferleriyle üç aşamada, toplamda 40 bin 420 işlemle, 334 milyon doların 1535 banka hesabına aktarıldığını bulmuştu. Para 218 gerçek kişiye ait 223 kripto varlık hesabına gitmişti. Masak bu cüzdanlardan Halil Falyalı, eşi Özge Taşker ve yakınlarından ancak 11 hesabın ve 45 milyon doları izini buldu. Peki ya gerisi? Çünkü OCCRP Araştırmacı Gazetecilik Ağı muhabirleri raporda yer alan kripto cüzdan adresini blokchain açık kayıtlarından araştırdıklarında 2018’den bu yana 1.4 milyar doların aktığını gördü. Bunlar muhasebeci Cemil Önal’ın kullandığı hesapların sadece bir bölümüydü.

Belki de gazetecilerin açık kaynakları sorgulayarak bulduğunu MASAK uzmanları bulamamıştı!


Meraklısı için notlar

https://kisadalga.net/yazar/kibris-mafya-cumhuriyeti-1mafyanin-kuzeyi_24927

https://kisadalga.net/yazar/kibris-mafya-cumhuriyeti-2mafyanin-guneyi_25038

Halil Falyalı Yaşıyor-1. Bölüm I MİT’in peşinde olduğu 5 kayıp video: Devletin en üst kademelerine uzanan kirli ilişkiler ağı…

Halil Falyalı Yaşıyor-2. Bölüm I Falyalı & Fanieros ortaklığı: KIBRIS’TA İKİZ İMPARATORLUK

“Inside the Global Online Betting Empire of a Slain Turkish Cypriot Businessman”Occrp.org 13 Şubat 2025

“Devlet Mafyası: Oligarkın “rüşveti” ve Kostas Klerides’in “yemek planı” – Hristodoulides bugün tanıklık ediyor” Politis.com.cy 16 Nisan 2025

“Dışişleri Bakanlığı, işgal altındaki topraklardaki kumarhanelerden elde edilen kârların hareketine ilişkin herhangi bir yargı yetkisine sahip olmadığını beyan etti” Michalis Çatzistilianou Politis.com.cy 2 Nisan 2025

İşgal altındaki topraklardaki gasp davaları Tatar’a yönelik baskıyı artırıyor, Politis 7 Nisan 2025

“Andronikos’un celladı ne diyor?” Reporter.com.cy 25 Ekim 2024

“Kıbrıs’ın Don Corleone’sinin inanılmaz hikayesi” Protothema.gr 13 Mart 2017

Peker, silahlı saldırıda öldürülen Halil Falyalı için ne demişti?

This entry was posted in KIBRIS, SUÇ DOSYALARI, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

One Response to KIBRIS DA TIPKI ANAVATAN GİBİ!!! * KIBRIS MAFYA CUMHURİYETİ 1 – 2 – 3 * MAFYANIN KUZEYİ * MAFYANIN GÜNEYİ * İKİ DEVLET TEK MAFYA

  1. Emin says:

    Değerli araştırmacı Sn.Cengiz beye teşekkür ederim Bu konuların uzmanıdır.En önemli kitaplarından biriside Türkiye de eroinin tarihi yapıtıdır.

Leave a Reply to Emin Cancel reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *