Bu çok önemli BELGESEL GÖRSEL SUNUMU izlemeniz önerilir. Bu belgesel de AKP’nin dışa bağımlı emperyal güdümlü siyaseti ve bu bağlamda Türkiye’nin ekonomisinin, demokrasinin istikrarsızlaşma operasyonlarına nasıl yenik düştüğünü, yalnızlaşarak şeriatın karanlıklarına nasıl yol aldığını, aydınlanma devrimlerinden uzaklaşarak laik demokratik cumhuriyetin nasıl kırıldığını anlatan bu dizi görsel AKP iktidarı dönemini tarihte kayıt altına almaktadır.
Bu değerli bellek dürtücü belgeseli hazırlayan solTV’ye ve belgeselde emeği geçenlere teşekkür ederim.
Belgeseli izlemeden önce aşağıdaki bağda bulunan yazıyı okumanız, görselin neden MEDUSA’NIN SALI başlığı taşıdığını anlamak yönünden yararlı olacaktır.
“Medusa’nın Salı: Bir AKP Belgeseli” serisinin ilk bölümü, AKP’nin iktidar yolculuğunun karmaşık dinamiklerini gözler önüne seriyor. Belgesel, Türkiye’nin içindeki siyasi, ekonomik ve toplumsal sorunların yanı sıra; büyük sermayenin desteğini ve dış faktörlerin AKP’nin iktidara gelmesinde nasıl etkili olduğunu detaylı bir şekilde ortaya koyuyor.
BÖLÜM II
“Medusa’nın Salı” ikinci bölümünde AKP’nin iktidar yolculuğunun 2002-2004 yılları arasındaki kritik dönemeçlerine odaklanıyor. Özelleştirmeler, IMF programı, Avrupa Birliği uyum süreci, 1 Mart Tezkeresi ve Irak’ın işgalinin yanı sıra patronların AKP’ye olan desteği, askerin tepkileri ve muhalefetle mücadelesi de ayrıntılı olarak anlatılıyor. TESEV krizi ve Kıbrıs Referandumu gibi olaylar üzerinden sermaye sınıfındaki farklı eğilimlerle AKP’nin stratejik manevraları inceleniyor. Türkiye’de siyasi ve ekonomik güç dengelerindeki değişim iş dünyasının AKP’ye ekonomik istikrar ve büyüme beklentileriyle verdiği destek, medya ve liberal çevrelerin yeşil ışık yakması gibi başlıklar üzerinden ele alınırken bu bölümde “Yeni Türkiye” söyleminin inşa süreci ve eski rejimin tasfiyesi üzerinde duruluyor.
BÖLÜM III
Medusa’nın Salı 3. bölümüyle yayında! Serinin bu bölümünde, ‘AKP Türkiyesi’ne giden süreçte ülkenin dönüşümü; TÜPRAŞ’la sembolleşen özelleştirmeler, Gülen cemaatinin yükselişiyle TSK’daki kırılmalar, Kürt sorunu ve “çözüm arayışları” gibi önemli olaylar üzerinden ele alınıyor.
BÖLÜM IV
Bu bölüm 2006 yılından başlayarak Türkiye’deki siyasi ve toplumsal çalkantıları, özellikle de Hrant Dink suikastı ve sonrasındaki gelişmeleri ele alıyor. Bu süreçte Fethullahçı yapılanmanın yükselişi, Ergenekon davalarının ön günleri, ulusalcı ve liberal kesimler arasındaki gerilimler ile medyanın rolü detaylı bir şekilde inceleniyor. Avrupa Birliği süreci, azınlık hakları tartışmaları ve sivil toplumculuğun ülke siyasetine etkileri gibi konulara da değindiğimiz 4. bölüm dönemin karmaşık atmosferini yansıtıyor. AKP ve liberallerin rejim değişikliği projesinde ittifakı ve milliyetçi tepkileri nasıl yönettikleri de önemli bir tema olarak işleniyor. Belgesel devlet içindeki gerilimler, çeteleşme, soykırım tartışmaları, AKP-Cemaat ittifakına karşı belirgin bir duruş sergilemekten çekinen TÜSİAD sermayesinin istikrar arayışı, Genç Siviller Hareketi ve “Sivil Devrim” çıkışları, darbe iddiaları gibi başlıklar üzerinden farklı siyasi ve toplumsal aktörlerin tutumlarını inceleyerek ülkenin yakın tarihinde önemli kırılmaların yaşandığı döneme ışık tutuyor. İktidar ve TSK arasındaki kavga kızışırken bir operasyon aparatı olarak Nokta Dergisi’nin karanlık günlerin kapısını nasıl araladığı gözler önüne seriliyor.
BÖLÜM V
soL TV ekranlarında yayımlanan Medusa’nın Salı: Bir AKP Belgeseli’nin 5. Bölümü’nde, 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde yaşanan siyasi depremler, aktörler arasındaki karmaşık ilişkiler ve ülkenin geleceğini derinden etkileyen olaylar, siyasi aktörlerin hamleleri, halkın tepkisi ve perde arkasındaki güç mücadelelerini açığa çıkararak Türkiye’de 2007 yılının sıcak ve tartışmalı günlerine derinlemesine bir bakış sunuyor. Gül’ün Adaylığı Altılı Masa’nın mimarı olacak Kılıçdaroğlu, yıllar sonra “İsminden neden korkuyorlar?” diyerek yeşil ışık yakacağı Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı adaylığı konusunda hangi tavrı takınmıştı? AKP’nin üç kurucu isim arasında Gül’ü aday göstermesinin ardındaki dinamikler ve Gül’e yönelik eleştiriler bu bölümde derinlemesine inceleniyor. Cumhuriyet Mitingleri Yüz binlerce insanın katılımıyla yapılan Cumhuriyet Mitingleri, bu kitlesel tepkinin motivasyonları ve siyasi bir iradeye dönüşememesinin nedenleri sorgulanıyor. E-Muhtıra Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinden yayımlanan ve tarihe “e-muhtıra” olarak geçen bildiriye giden süreç ve bildirinin yarattığı etki gözler önüne seriliyor. 1 Mayıs 2007 Tüm bu çalkantının ortasında işçi sınıfının hareketliliğinin siyaset alanına yansıması olarak kanlı 1977 1 Mayıs’ının 30. yıl dönümünde Taksim’e çıkma kararlılıkları aktarılıyor. Polisin sert müdahalesi ve gözaltılar, “Yeni Türkiye”nin demokrasi anlayışına dair çarpıcı bir tablo çiziyor. Dolmabahçe Sırrı ABD ve AB’nin e-muhtıraya yönelik tepkileri ve ardından Erdoğan ile Büyükanıt arasında yapılan Dolmabahçe görüşmesinin TSK ve Türkiye siyaseti üzerindeki kalıcı etkilerinin neler olduğu; Cumhuriyet mitinglerinin ardından rejimin koruyucusu olarak görülen kurumlara duyulan güvenin sarsılmasıyla yaşanan hayal kırıklığı gözler önüne seriliyor. *** Belgeselimizin beşinci bölümünde gazeteci Pınar Öğünç’ün Today’s Zaman yazarı Andrew Finkel’la yaptığı mülakata dair kısmın, mülakatta Finkel tarafından verilen yanıtı ve bağlamını doğru ifade etmediği kanısına ulaştık ve ilgili ifadeyi belgeselden çıkardık. Düzeltir, özür dileriz. 00:00 – 02:15 Giriş 02:15 – 03:19 Jenerik 03:19 – 07:33 Bölüm 1 | ‘Kemalist ordu konuşacak’ 07:33 – 13:07 Bölüm 2 | ‘Keşke ben de kemalist dinin bir mensubu olsaydım’ 13:07 – 19:04 Bölüm 3 | ‘Abdullah Gül kardeşim’ 19:04 – 30:12 Bölüm 4 | ‘Cebinden ‘Kuvayı Milliye’ kartı çıktı’ 30:12 – 36:17 Bölüm 5 | ‘Bir insanın en zayıf olduğu zaman ne zamandır biliyor musun?’ 36:17 – 44:17 Bölüm 6 | ‘Gerilimin yurt sathına yayılmaması için…’ 44:17 – 48:47 Bölüm 7 | ‘Bizimle mezara gidecek’ 48:47 – 49:22 Kapanış 49:22 – 50:03 Künye
BÖLÜM VI
soL TV ekranlarında yayımlanan Medusa’nın Salı: Bir AKP Belgeseli’nin 6. Bölümü’nde, 2007 yılına devam ediliyor. 22 Temmuz seçimleri öncesinde başlayan PKK saldırıları dalgasının hangi bağlamda yaşandığını anlamak üzere geçmişe, MİT ve TSK’nın uzun vadeli yaklaşım ve rollerine dönülüyor. ABD’nin bu dönemdeki en büyük isteği olan Türkiye’nin Kuzey Irak’ta yeni oluşmakta olan Kürt özerk yönetimiyle ilişki kurması meselesinin ayrıntıları inceleniyor. MİT Müsteşarı Emre Taner’in bu süreçteki rolüne odaklanılıyor. 22 Temmuz seçimlerine giderken AKP ve CHP başta olmak üzere, hem aday transferleri hem de sol ve sağdaki oluşumlar hatırlatılıyor. Burjuvazinin seçimin öncesinde ve AKP zaferi sonrasındaki yaklaşım ve tepkileri gözler önüne seriliyor. 00:00 – 04:00 Giriş 04:00 – 05:04 Jenerik 05:04 – 14:22 Bölüm 1 | ‘Ben Kürt meselesini Musa Anter’den öğrendim’ 14:22 – 19:05 Bölüm 2 | ‘Washington’da farklı kesimlerce kulağımıza fısıldandı’ 19:05 – 25:37 Bölüm 3 | ‘Emre Taner çok devrimci bir açılım yaptı’ 25:37 – 30:43 Bölüm 4 | ‘Türkiye Kerkük’e müdahale ederse biz de Diyarbakır’a müdahale ederiz’ 30:43 – 34:42 Bölüm 5 | ‘PKK’lıları teslim ederseniz bu AKP’nin işine yarar’ 34:42 – 49:23 Bölüm 6 | ‘Meğer ben solcuymuşum da o müslümanmış’ 49:23 – 01:01:22 Bölüm 7 | ‘Bizi azınlık görenler bu ülkedeki patronların kim olduğunu görecek’ 01:01:22 – 01:02:10 Kapanış 01:02:10 – 01:02:50
BÖLÜM VII
Medusa’nın Salı: Bir AKP Belgeseli’nin 1. sezon finali olan 7. bölümü, özellikle 2007 yılının sonuna kadar olan kritik döneme odaklanıyor. Tayyip Erdoğan’ın Radikal gazetesinde Che tişörtüyle yansıtılması gibi sembolik olaylar hatırlatılarak dönemin holding medyasının büyük patronların özellikle Kuzey Irak’taki enerji ve ticaret çıkarlarıyla nasıl bağlantılı olduğunu ve yayılmacı yaklaşımı savunan bu çıkar savaşında bir araç olarak kullanıldığını gösteriyor. Ayrıca, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesi süreciyle 2007’deki Anayasa tartışmaları ve yürütmeyi yargı karşısında güçlendirmesiyle patronların rüyası olan Anayasa taslağının toplumsal, siyasi ve ekonomik bağlamı işleniyor. Belgesel, Türkiye’nin Irak Kürdistanı’yla siyasi ve ticari olarak nasıl ilişkileneceğine dair gerilimler sürerken; 2007 sonlarında artan PKK saldırıları, terörle mücadeleye dair hükümet ve ordu içerisindeki farklı yaklaşımlar; PKK’nin hangi koşullarda silah bırakacağı konusunda açılım sürecine ilham olan ABD raporu ve DTP’nin bu süreçteki rolü gibi Kürt sorununa dair gelişmelere de odaklanıyor. Fethullah Gülen cemaatinin bu dönemde devlet katında ve uluslararası platformlarda nasıl meşruiyet kazanmaya başladığı, toplumsal imajlarını inşa etme çabaları, Kürt açılımıyla yürüttüğü bölgesel faaliyetleri ve dönemin en şaibeli olaylarından AtlasJet kazasındaki cemaat parmağı bu bölümde açığa çıkarılıyor. “Malezya polemiği” ile Şerif Mardin’in “mahalle baskısı” kavramı üzerinden ısıtılan türban tartışması ve laikliğin kıskaca alınmasıyla beraberindeki siyasi gelişmeler de bu bölümde inceleniyor. Son olarak, dönüm noktası niteliğindeki 80. Yıl bildirisiyle MİT’in yeni yönelimi, devlet kurumları içindeki dönüşümün işaretleri ve Ergenekon ve 15 Temmuz gibi gelecekteki siyasi operasyonlar veya olaylarla bağlantıları da belgeselin mercek altına aldığı başlıklardan. 00:00 Giriş 02:25 Jenerik 03:30 Bölüm 1 | ‘Bu gemi batarken hep beraber batacağız’ 09:42 Bölüm 2 | ‘Kendilerini katı tanımlamalarla ifade etmeleri rahatsız edici’ 14:25 Bölüm 3 | ‘Meğer ip, Gül’ün kuyudan çıkarılması içinmiş’ 19:09 Bölüm 4 | ‘Surat yapısı Orta Asya tipini canlandırdığı için…’ 24:53 Bölüm 5 | ‘Kapanırsam saten çarşafla kapanırım’ 30:51 Bölüm 6 | ‘Keşke daha yüksek verselerdi’ 37:30 Bölüm 7 | ‘Oval Ofis’te düğmeye basıldı’ 46:50 Bölüm 8 | ‘Bilim her şeyi izah edemez’ 52:14 Bölüm 9 | ‘Malezya olmayız diyemem’ 01:02:56 Bölüm 10 | ‘Biraz tesettür, biraz tesettür efendim’ 01:07:17 Kapanış