SOROS SINIRINDAN SEVİLLE SINIRINA YATAY GEÇİŞ !...
Ümit YALIM / Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri
*Soros’un dayattığı 28. Boylamın batısına geçemeyen Oruç Reis Gemisi, bakım ve ikmal için Antalya Limanı’na çekildi. AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, bu çekilmenin, diplomasiye fırsat tanımak için yapıldığını söyledi. Ancak Doğu Akdeniz’deki gelişmeler gittikçe karmaşık hale geliyor.
*Yunanistan, Türkiye’yi adım, adım tuzağa çekiyor. Erdoğan ve AKP Hükümeti, Birleşmiş Milletler’e deklare ettiği kıta sahanlığına sahip çıkmıyor, çıkamıyor.
*Yunanistan, 13 Ağustos 2020 ve 25-27 Ağustos 2020 tarihleri arasında Türk Kıta Sahanlığında askeri tatbikat yaparak BM Deniz Hukuku Sözleşmesini ihlal etti. Malezya bile kendi kıta sahanlığında başka devletlerin askeri tatbikat yapmasına izin vermezken Erdoğan ve AKP Hükümeti, Yunanistan’ın Türk Kıta Sahanlığında askeri tatbikat yapmasını turist gibi seyretti.
*Erdoğan ve AKP Hükümeti’nden cesaret alan Yunanistan, 01 Ekim 2020 tarihli NAVTEX ile Meis Adası’nın güneyindeki bölgede, 08 Ekim 2020’de, askeri tatbikat yapacağı sahanın coğrafi koordinatlarını yayınladı.
*Türkiye, bölgedeki NAVTEX yayınlama yetkisinin kendisine ait olduğunu belirterek aynı coğrafi koordinatları 02 Ekim 2020’de tekrar yayınladı. Yunan NAVTEX’indeki askeri tatbikat ifadesini yumuşatarak askeri eğitim ifadesini kullandı.
*Yunanistan’ın askeri tatbikat yapacağı sahanın Meis Adası’na olan uzaklığı 64 Deniz Milidir. Bu güne kadar Meis Adası’na sadece 12 millik karasuları hakkı tanıyan Türkiye, 02 Ekim 2020’de yayınladığı NAVTEX ile Meis Adası’nın Kıta Sahanlığını ve Seville Sınırını fiilen (de facto) tanımış oldu. Erdoğan ve AKP Hükümeti, Soros sınırından Seville sınırına fiilen yatay geçiş yaptı.
Konu ile ilgili açıklamalarım ve belgeler eklerde gönderilmiştir.
Saygılarımla,
Ümit YALIM / Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri
07 Ekim 2020
SOROS SINIRINDAN SEVİLLE SINIRINA YATAY GEÇİŞ !...
Soros’un dayattığı 28. Boylamın batısına geçemeyen Oruç Reis Gemisi, bakım ve ikmal için Antalya Limanı’na çekildi. AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, bu çekilmenin, diplomasiye fırsat tanımak için yapıldığını söyledi. Ancak Doğu Akdeniz’deki gelişmeler gittikçe karmaşık hale geliyor. Yunanistan, Türkiye’yi adım, adım tuzağa çekiyor. Erdoğan ve AKP Hükümeti, Birleşmiş Milletler’e deklare ettiği kıta sahanlığına sahip çıkmıyor, çıkamıyor. Türkiye, 13 Kasım 2019’da BM’ye gönderdiği Resmi Mektupta, Türkiye-Mısır arasındaki deniz sınırının 32° 16’ 18’’ Doğu Boylamı ile 28° 00’ 00’’ Doğu Boylamı arasında bulunan orta hattan geçtiğini deklare etti.
Söz konusu hattın kuzeyindeki bölgeyi Türk Kıta Sahanlığı olarak ilan eden Türkiye, Meis Adası’na kıta sahanlığı vermedi.
27 Kasım 2019’da imzalanan Türkiye-Libya Mutabakat Muhtırası ile kıta sahanlığı sınırımız batı istikametinde 26° 20’ 00’’ Doğu Boylamı’na kadar uzatıldı.
Kamuoyuna zafer diye sunulan Libya Mutabakatı ile 80 bin kilometrekarelik Türk Kıta Sahanlığı Yunanistan’a terk edildi.
1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesine göre bir devletin kıta sahanlığında başka bir devlet askeri tatbikat yapamaz. Yunanistan, 13 Ağustos 2020 ve 25-27 Ağustos 2020 tarihleri arasında Türk Kıta Sahanlığında askeri tatbikat yaparak BM Deniz Hukuku Sözleşmesini ihlal etti. Malezya bile kendi kıta sahanlığında başka devletlerin askeri tatbikat yapmasına izin vermezken Erdoğan ve AKP Hükümeti, Yunanistan’ın Türk Kıta Sahanlığında askeri tatbikat yapmasını turist gibi seyretti.
Erdoğan ve AKP Hükümeti’nden cesaret alan Yunanistan, 01 Ekim 2020 tarihli NAVTEX ile Meis Adası’nın güneyindeki bölgede, 08 Ekim 2020’de, askeri tatbikat yapacağı sahanın coğrafi koordinatlarını yayınladı. Türkiye, bölgedeki NAVTEX yayınlama yetkisinin kendisine ait olduğunu belirterek aynı coğrafi koordinatları 02 Ekim 2020’de tekrar yayınladı. Yunan NAVTEX’indeki askeri tatbikat ifadesini yumuşatarak askeri eğitim ifadesini kullandı.
Yunanistan’ın askeri tatbikat yapacağı sahanın Meis Adası’na olan uzaklığı 64 Deniz Milidir. Bu güne kadar Meis Adası’na sadece 12 millik karasuları hakkı tanıyan Türkiye, 02 Ekim 2020’de yayınladığı NAVTEX ile Meis Adası’nın Kıta Sahanlığını ve Seville Sınırını fiilen (de facto) tanımış oldu. Erdoğan ve AKP Hükümeti, Soros sınırından Seville sınırına fiilen yatay geçiş yaptı.
İşin ilginç tarafı, Yunanistan’ın askeri tatbikat yapacağı bölge, 2012’de TPAO’ya verilen 5035 numaralı ruhsat sahasının içinde yer alıyor. Yani Yunanistan misilleme yapıyor.
Erdoğan ve AKP Hükümeti stratejik bir hata yaparak Yunanistan’ın tuzağına takılmıştır. Askeri tatbikat yapması engellenmeyen Yunanistan’ın önümüzdeki dönemde Meis güneyindeki deniz alanında sondaj yapacağı ve Seville haritasını uygulayacağı açık bir şekilde görülmektedir. Böyle bir durumda Türkiye, Yunanistan’ın sondaj yapmasını engelleyecek mi? Türkiye, Ecevit Hükümeti döneminde, Meis Adası güneyindeki bölgede, Mart 2002’de araştırma yapmaya çalışan GKRY Bandıralı Northern Access Gemisini engellemiş ve bölgeden uzaklaştırmıştı.
TÜRK KITA SAHANLIĞINA SAHİP ÇIKMAYAN ÇAVUŞOĞLU, YUNANİSTAN’DAN SAYGI BEKLİYOR
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 14 Eylül 2020’de NTV’ye verdiği mülakatta Seville Haritasını göstererek, “Seville Haritasından Yunanistan vazgeçmediği sürece ve Türkiye Kıta Sahanlığına saygı göstermedikçe bu gerginlik bitmez” dedi.
Yunanistan, 13 Ağustos 2020 ve 25-27 Ağustos 2020 tarihleri arasında Türk Kıta Sahanlığında askeri tatbikat yaparken, kıta sahanlığımızı, BM Deniz Hukuku Sözleşmesini ve uluslararası hukuku ihlal ederken Çavuşoğlu’nun aklı neredeydi? Türk Kıta Sahanlığına sahip çıkmayan, olanı biteni turist gibi seyreden Çavuşoğlu, Yunanistan’dan saygı bekliyor. Çavuşoğlu, öncelikle 13 Kasım 2019’da BM’ye deklare ettiği Türk Kıta Sahanlığına sahip çıkmalı ve saygı duymalıdır.
Ümit YALIM
Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri
Sayın Ümit Yalım’ın araştırma yazısına katkı (Naci Kaptan)
*Çavuşoğlu’nun CNN Türk yayınında gösterdiği Sevilla haritası.
SEVİLLA HARİTASI NEDİR?
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ankara Büyükelçiliği, Türkiye ve Yunanistan arasında Doğu Akdeniz’deki tartışmaların ana gündem maddelerinden olan Sevilla Haritası hakkında açıklama yaptı.
Neden Sevilla?
2000’li yılların başında Sevilla Üniversitesi’nden Juan Luis Suárez de Vivero ile Juan Carlos Rodríguez Mateos, Avrupa Birliği’nin talebiyle Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs arasındaki Doğu Akdeniz’deki MEB (Münhasır ekonomik bölge) konusunun netleşmesi için bir harita hazırladı. Harita, akademisyenlerin çalışmakta olduğu üniversiteye referans olarak Sevilla Haritası ismini aldı.
ABD büyükelçiliği Twitter hesabından hem Türkçe hem İngilizce yapılan açıklamada söz konusu haritanın “hukuki bir önemi olmadığı” vurgulandı:
