AZERBEYCAN KARABAĞ VE ERMENİSTAN SORUNU

Sefa Yürükel <sefamyurukel65@gmail.com> 8.10.2020

1915’lerden-1924’lere ve 1970’ler den 1990’lara kadar olduğu gibi, Karabağ’da yenilen ve bunu hazmedemeyecek olan Ermenistan ve ‘ Ermeni Diasporası’, Emperyalist destekle yeniden Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyetine yönelik dünyanın her yerinde terörü canlandırabilir ve terör dalgasına başvurabilir!
Ermenistan Karabağ’da tüm sahalarda yeniliyor. Azerbaycan sadece Karabağ’da değil başarısı ile uluslararası kurumlar nezdindede askeri, diplomatik ve siyasi zafere doğru ilerliyor ve işgal edilmiş topraklarını gün be gün askeri harekatla kurtarıyor.
Ama bu başarıların sadece askeri değil önümüzdeki günlerde farklı aşamaları ve bu konuda Azerbaycan ve Türkiye açısından da çok yönlü mücadele süreçleride mutlaka olacaktır. Çünkü bu gibi konular ermeniler ve emperyalistler açısından hiç bir zaman kapanmaz ve kapanmamıştır.
Tabiki bu mücadelede bunun olumlu sonuçları, kazançları olduğu kadar muhtemelen istenmeyen sonuçlarıda olacaktır. Bunada Azerbaycan Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti olarak hazırlıklı olunmalıdır.
Karabağ’da ki Azerbaycan Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti için olacak olumlu olan sonuçlar, Ermenistan ve onları destekleyen emperyalist güçler tarafından geçmişte olduğu gibi bugünde hazmedilemeyecektir. Buna karşı Ermenistan ve onu kullanan ve destekleyen emperyalist güçler, kendi arzularını bölgede tekrar gerçekleştirmek ve Azerbaycan ve Türkiye ‘ye karşı her anlamda kaybettiklerini telafi etmek için, karekterleri gereği çeşitli planlar geliştirmişler ve olasılıklarıda düşünmüşlerdir.
Bugüne ve ileriye dönük alternatif planlar masalarında katagorik aşamalarıyla mutlaka durmaktadır. Örneğin 1915’lerden 1924’lere (Taşnak- Hınçak terör örgütleri) 1970’lerden 1990’lara kadar olduğu gibi, ermeni terör örgütü ASALA vb gibileri tekrar canlandırabilirler. Son yüzyılda olduğu gibi, şimdide güncel olarak kullanılan ve çok bilindik vekalet savaşında yeni bir ermeni terör örgütünüde yaratıp piyasaya sürebilirler.
Türkiye ve Azerbaycan’a karşı emperyalist plan çerçevesinde, intikam, korkutma, sindirme, kendi ‘davalarını’ tanıtma ve taviz koparma amacıyla, istihbaratlarının yönettiği ve sahada da fiili olarak ermeni (hatta ittifak ve dayanışma adı altında, ermeni olmayan avrupalı, amerikalı, arap, kürt, süryani, rum, yunanlı, keldani, ezidi) kökenli kişilerin kullanıldığı terör faliyetleri yaptırabilirler.
Ermenistan, destek aldıkları büyük ağabeyleri, kullanıcıları ve koruyucuları olan emperyalist güçlerin denetiminde, istihbaratlar tarafından etnik-milliyetçi ‘ermeni diasporası’ ve etnik- milliyetçi terör örgütü PKK’lılar içinden de devşirecekleri (suikastçilerde dahil) teröristler ile yeni ve seri bir terör dalgası estirebilirler. Çünkü ne Ermenistan, ne ‘ermeni diasporası’ nede onları kullanan emperyalist ülkeler, Karabağ yenilgisini ve Azerbaycan ve Türkiye’nin birlikte başarısını asla hazmedemiyeceklerdir.
Önümüzdeki süreçte, Karabağ konusunda diplomatik, siyasi ve askeri aşamalarda eğer Ermenistan kısmende olsa bir şeyler kazanamaz ise, geçmişte yaptıkları gibi tekrardan, dünyada Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti hedeflerine yönelik terör dalgasını harekete geçirebilirler. Çünkü biraz geri dönüp baktığımızda, yenilgiyi hazmedemeyen Ermenistan ve Ermeni ‘diasporası’nın’ tarihi bu gibi metodlarla ve faliyetlerle doludur.
Geçmişte ve bugünde Ermenistan siyasetinde etkili olan saldırganlığın, kışkırtmaya yatkın Türk düşmanlığının oluşturduğu psikolojik takıntınında eseriyle, intikam amacıyla ASALA’yı yeniden diriltme ve terörizmi yeniden bir araç olarak kullanma yolunu seçeceği çok uzak bir ihtimal değildir. Eski tecrübelerden de faydalanırsak hatta bunun en büyük ihtimal olarak bile görülmesi gerektiği yanlış olmaz.
Bu tip faliyetleri planlayıp ve harekete geçirerek, emperyalizmin koordine ettiği ve yönettiği bir biçimde, Ermenistan ve ‘ermeni diasporası, emperyalizm desteğinde yeniden Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti’ne karşı, kendi belirledikleri çeşitli konular üzerinden, Azerbaycan ve Türkiye ‘de değişik yoğunlukta, siyasi simgelere, üst düzey devlet adamlarına, diplomatik, askeri, siyasi, ekonomik ve kültürel hedeflere yönelik olarak suikastte dahil hertürlü terörist faliyetlere başvurabilir.
Bunun için, çeşitli ülkelerdeki Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti’nin diplomatik misyonları başta olmak üzere, Anavatanları dışında yaşayan Türklerin tanınmış: etkili simalarına ve kanaat önderlerine, İş adamlarına, Türklere ait iş yerlerine, kültürel ve sosyal faliyet gösteren STK lider ve hedeflerine yönelik olarak, aynen 1915’lerden-1924’lere ve 1970’lerden 1990’lara kadar olduğu gibi ermeni terör örgütleri ve ittifakları ( PKK vb gibi) tarafından olasılık olarak suikast girişimleri ve sabotaj girişimleri olma ihtimali yükselmektedir.
Bu ihtimal, büyük bir olasılık olarakta emperyalistler ve Ermenistan’ın birlikte yapabilecekleri en büyük planlardan birisi olarak kabul edip, bu günlerdede bu olasılık kesinlikle ihmal edilmeden, Türk ve Azerbaycan yetkililer tarafından özenle, önemle ve ivedilikle değerlendirilmelidir.
Ve yetkililer tarafından, bu değerlendirmeler yapılırken, değişik yoğunlukta olabilecek terör eylemlerini, Ermenistan ve ‘ermeni diasporası’ sadece Ortadoğu ve Kafkasya coğrafyasında değil, aynı zamanda eylemsel olarak geçmişte olduğu gibi bu coğrafya dışındaki ( Dünyanın değişik ülkelerinde) Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti hedeflerine yönelik olarakta taşıyabilecekleri; ihtimallerinin, kapasitelerinin ve her türlü imkanlarının var olduğu bilinmelidir. Bunlar bu konu üzerinde yetkililer tarafından yapılacak değerlendirmelerde mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu konu Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti yöneticileri tarafından gerçekten en üst düzeyde ciddiye alınmalı, dikkatle gözlemlenmeli, incelenmeli ve geç olmadan bu konu çok yüksek bir ihtimal olarak görülüp şimdiden yeterli tebirler alınmalıdır.
Bu anlamda buna ihtimale göre Azerbaycan ve Türkiye’nin diplomatlarının ve Anavatan dışında yaşayan Türk şahsiyetlerin, kanaat önderlerinin, İş adamlarının, STK’ların bu ihtimale karşı çok dikkatli ve tedbirli olmaları gerekmektedir.
Bunun için Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti ve yurtdışında yaşayan insanları, olabilecek bu terörist faliyetlere karşı şimdiden sadece güvenlik değil, Anavatan dışında yaşadıkları, vatandaşı olduğu ülkelerde, o ülke halk ve yöneticilerinide Türklerin lehine ve teröristlerin aleyhine çevirmeye çalışacak, hem güvenlik hem iç barış hemde siyasi olarak etkileyecek siyasi strateji ve taktiksel planlar geliştirmelidir.
En önemliside böyle bir durumda, Azerbaycan ve Türkiye dışında yaşayan Türkler, özellikle: birlikte, ilkede, düşüncede ve eylemde hedefi olan bir koordinasyonu sağlamalıdır. Ve tek yürek olup mümkün olduğunca ortak hareket etmelidir.
Sefa Yürükel / Sosyal Antropolog ve Etnograf
Soykırımlar ve terörizm araştırmacısı
This entry was posted in ERMENİ SORUNU. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *