SEÇİM HİLELERİ BAŞLADI MI? * DEVA Partisi Rize il başkan yardımcısı ‘Tanımıyoruz’ diyerek seçim kuruluna itiraz edeceklerini açıkladı

DEVA Partisi Rize il başkan yardımcısı ‘Tanımıyoruz’
diyerek seçim kuruluna itiraz edeceklerini açıkladı

ANKA – 01 Nisan 2023

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) askıya çıkardığı
seçmen listelerine itirazlar yarın sona erecek.

DEVA Partisi Rize İl Başkan Yardımcısı Mustafa Papaker, yaşadığı mahallede tanımadığı 10 kişinin isimlerinin seçmen listesinde yer aldığını tespit ettiklerini, seçim kuruluna itiraz edeceklerini söyledi.
Rize Çorapçılar Mahallesi’nde ikamet eden DEVA Partisi Rize İl Başkan Yardımcısı Mustafa Papaker, tanımadığı 10 ayrı kişinin isimlerinin seçmen listesinde yer aldığını, olayı mahalle muhtarına aktardığını ancak muhtarında bu kişileri tanımadığını söyledi. Papaker, şöyle konuştu:
“İTİRAZ EDEĞİZ”
“Yüksek Seçim Kurulu’nun oy pusulalarının askıda kaldığı süre zarfında kontrol ettiğimde ikamet ettiğim Çorapçılar Mahallesi’nde tanımadığımız on kişinin oy pusulaları gözüküyor. Belgeler elimde, seçim kurulunun resmî belgelerini yazılı olarak da çıkarttım. İtiraz dilekçelerimizi hazırladık, Deva Partisi Rize İl Başkanlığı adına bunlara itiraz edeceğiz. Bu isimleri mahalle muhtarına sorduğumuzda onun da tanımadığını öğrendik. Mahalle halkı da tanımıyor. Listeleri dün kontrol ettim, hazırladığımız dilekçeleri yarın Yüksek Seçim Kurulu’na verip kararı bekleyeceğiz. On kişinin içinde Rizeli olmayan Bitlisli bir isim var. Erzurum Aziziyeli bir isim var. Rize Güneysu’dan var ne hikmetse ikameti Güneysu’da ama oy pusulası bizim mahallede görünüyor. Bitlis Güroymak ilçesinden var. Bu şekilde on kişi tespit ettik ve isimleri aldık, itiraz dilekçelerimizi yarın vereceğiz. Beş yüz oyu olan bir mahalleden on kişi çıktı, Rize’de kaç mahalle olduğunu siz düşünün.”

https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/deva-partisi-rize-il-baskan-yardimcisi-tanimiyoruz-diyerek-secim-kuruluna-itiraz-edeceklerini-acikladi-2067119
Posted in SEÇİM - SEÇSİS, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK | Leave a comment

FEYM BÜLTENİ – 74/2023 * Ermeni Faaliyetleri – 30 Mart 2023

FANATİK ERMENİ YALANLARINA KARŞI
FEYM BÜLTENİ – 74/2023 *
Ermeni Faaliyetleri – 30 Mart 2023


1.. Azerbaycan 33 kişi Ermeni esir olduğunu onayladı…Uluslararası Kızılhaç Örgütü temsilcileri Bakü’de esir tutulan Ermenileri en son Şubat sonu ve Mart başında ziyaret ettiler. Ermenistan Kızıl Haç Dairesi iletişim ve önleme programları başkanı Zara Amatuni bu konuda bilgiler verdi. Esirleri, aile üyeleriyle telefon görüşmesi yapma, mektuplaşma ve video mesajları almaya fırsat verildi. Azerbaycan tarafı, 33 kişinin esir olduğunu onayladı. https://www.ermenihaber.am/tr/news/2023/03/30/Azerbaycan-esirler/246262

2. Uluslararası Af Örgütü, Ermenistan’da ifade özgürlüğüne getirilen kısıtlamaları kınıyor…. Uluslararası Af Örgütü, Ermeni makamlarını geçen yıl ülkede ifade özgürlüğünü “gereksiz yere” kısıtlamakla eleştirdi. İnsan hakları grubu Pazartesi günü dünyanın dört bir yanındaki insan hakları durumuna ilişkin yıllık raporunda, “İfade özgürlüğü hakkı gereksiz yere kısıtlanmaya devam etti. Yetkililere yönelik meşru eleştiri ifadelerine ilişkin cezai kovuşturmalar ifade özgürlüğü üzerinde caydırıcı bir etki yaptı. 2021’de, tanınmış kişilere hakaret etmeyi suç sayan yasal değişikliklerin kabul edilmesinin ardından, yetkililere karşı ağır hakaret suçlamasıyla 200’den fazla ceza davası açıldığını” söyledi. Raporda, “4 Temmuz’da, Başsavcı tarafından önerilen ve hükümete zararlı olduğunu düşündüğü çevrimiçi içeriği önceden yargı denetimi olmaksızın engelleme yetkisi veren yeni değişiklikler, hükümetin internette ifade özgürlüğüne yönelik giderek artan sansürüne ilişkin endişelere yol açtı” deniyor. https://www.panorama.am/en/news/2023/03/29/freedom-of-expression-Armenia/2813527

3. Başbakan: “Ermenistan’ın askeri mevzilerinde herhangi bir değişiklik olmadı.”… Laçın koridoru ile ilgili bir sonraki gelişme güzergah değişikliği ile ilgili. Başbakan Nikol Paşinyan, Perşembe günkü Ermenistan hükümetinin Kabine toplantısında şunları söyledi, “ Bildiğiniz üzere 2022 yılı Ağustos ayında Azerbaycan ile Dağlık Karabağ makamları arasında varılan anlaşma sonucunda yeni bir yolun hizmete açılmasıyla Laçin koridorunun güzergâhı değiştirilmiştir. Ermenistan tam olarak hazır değildi, Kornidzor köprüsünden Ermenistan topraklarına, ardından tekrar Azerbaycan topraklarına, ardından tekrar Ermenistan topraklarına giren geçici bir rota başlatıldı. https://news.am/eng/news/752235.html

4. Ermenistan, Artsakh’a (sözde Karabağ Ermeni devleti) askeri sevkiyat gerçekleştirmiyor… Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, hükümet toplantısında Ermenistan’ın Artsakh’a silah naklettiğini iddia eden Azerbaycan haberlerini yalanladı. Paşinyan, bunun yeni tırmanışa meşruiyet yaratmayı amaçlayan bir propaganda yalanı olduğunu söyledi. “Ermenistan, Dağlık Karabağ’a askeri sevkiyat yapmıyor, Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’da ordusu yok” dedi. Başbakan, Prag’da 6 Ekim’de Paşinyan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve AB Konseyi arasında yapılan dörtlü toplantıda] Azerbaycan’ın bu gerçeği doğrulayabilecek uluslararası bir bilgi toplama misyonu görevlendirme teklifini reddettiğini hatırlattı. Başkan Charles Michel, “Öneri yürürlükte kalıyor ve Karabağ ve Laçin koridoruna uluslararası düzeyde bir bilgi toplama heyeti göndermek” dedi. https://en.armradio.am/2023/03/30/armenia-not-carrying-out-military-transfers-to-artsakh-pm-pashinyan-dismisses-azerbaijani-claims/

5. 2023 için hedef, en az yüzde 7 ekonomik büyüme… Bugün Başbakan Nikol Paşinyan liderliğinde, Ermenistan’daki ekonomik büyüme eğilimleri ve kalkınma planları hakkında hükümetle bir istişare gerçekleştirildi. Önceki gün İstatistik Komitesi tarafından yayınlanan verilere göre Ermenistan, yüksek ekonomik aktivite durumunda olmaya devam ediyor. Başbakan. Nikol Paşinyan, Ekonomik aktivite göstergesi ile ilgili bazı nüansları görüşmeyi ve ekonomik aktivite ile ilgili hedeflerimizi garanti altına alma anlamında, bundan sonraki eylemlerimizi bir araya getirmeyi öneriyorum.2023 için de, ekonomik büyümenin en az yüzde 7 olmasını sağlamak konusunda bir hedef belirledik” dedi İstatistik Komitesi tarafından Ocak-Şubat ayları için temel makroekonomik göstergelere ilişkin yayınlanan verilere göre, ekonomik aktivitede yüzde 10,9’luk artış kaydedildi. İnşaat hacmi yüzde 13,2, hizmetler yüzde 23,5, iç ticaret yüzde 18, dış ticaret yüzde 77,7 arttı. Tüketici enflasyonu endeksi yüzde 8,1 geriledi. Ermenistan’a sermaye ve emek akışının devam ettiği kaydedildi. https://tr.armradio.am/2023/03/30/2023-icin-hedef/

6. Laçin Koridoru’nun güzergahı değişiyor!… Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Laçin Koridoru güzergahının değiştirilmesiyle ilgili son gelişmelere değindi. Ermeni mevzilerinde herhangi bir değişiklik olmuyor. Paşinyan, Ağustos 2022’de Azerbaycan ile Dağlık Karabağ yetkilileri arasında varılan anlaşma sonucunda yeni bir yolun hizmete açılmasıyla Laçin Koridoru’nun güzergahının değiştirildiğini, ancak o zamandan beri Laçin Koridoru’nu birbirine bağlayan tek yol olduğunu hatırlattı. Ermenistan’ı birbirine bağlayan tek yol olan Laçin Koridoru’nun tam olarak hazır olmaması nedeniyle, Kornidzor Köprüsü üzerinden Ermenistan Cumhuriyeti topraklarına giren, ardından tekrar Azerbaycan topraklarına, ardından tekrar Ermenistan topraklarına giren geçici bir yol açıldı. Varılan anlaşmaya göre bu güzergahın 1 Nisan 2023 tarihine kadar işletilmesi gerekiyordu. Dün Azerbaycan tarafı ile yapılan anlaşmaya göre Kornidzor köprüsünden sonra yolun sadece Ermenistan topraklarından devam edeceğini ve Ermenistan sınır muhafız birliklerinin Ermenistan devlet sınırının korumasını devralacağını bildirdik. O alan Sınır muhafız birlikleri, Ermenistan devlet sınırında, şimdiye kadar Savunma Bakanlığı birimlerinin konuşlandığı aynı mevzilerde konuşlandırılacak” dedi. https://www.armenpress.am/tur/news/1107548.html

7. “Ermenistan, Demokratik Reform Gündemini uygulama kararlılığını sürdürüyor. “Başbakan Nikol Paşinyan, ABD Başkanı Joe Biden tarafından düzenlenen ve Rusya tarafından kınanan İkinci Demokrasi Zirvesi’ne katılan 120 küresel lider arasında yer alıyor. Çarşamba günü başlayan iki günlük sanal zirve, yükselen otoriterlik karşısında dünya çapında demokratik yönetişimi teşvik etmek için tasarlandı. Biden, dünya çapındaki demokrasi programları için ABD hükümetinin 690 milyon dolarlık finansmanını taahhüt edecekti. “Dünya çapında otokratların insan haklarını ihlal ettiğini ve temel özgürlükleri bastırdığını görüyoruz; yozlaşma – ve yozlaşma gençlerin geleceklerine olan inancını kemirirken, vatandaşlar, demokrasinin hayatları için en önemli meseleleri hâlâ yerine getirip getiremeyeceğini sorguluyor” dedi. Zirvede yaptığı konuşmada Paşinyan, hükümetinin “demokratik reform gündemini uygulamaya devam etmesi” konusunda ısrar ettiğini, bunun sonucunda da ülkemiz çeşitli dünya sıralamalarındaki yerlerini yükseltti” dedi. https://massispost.com/2023/03/armenia-remains-committed-to-implement-democratic-reform-agenda-pm-pashinyan-at-summit-for-democracy-2023/

8. AB misyonu, Azerbaycan’ın Artsakh’ta (sözde Karabağ Ermeni devleti) ilerlemesinin ardından yeni bir saldırı uyarısında bulundu… Ermenistan’daki Avrupa Birliği izleme misyonunun başkanı, Azerbaycan silahlı kuvvetlerinin Artsakh’taki temas hattını geçmesinden günler sonra, Ermenilerin Azerbaycan tarafından yeni bir askeri tırmanışa geçilmesinden korktukları konusunda uyardı. “Birçok Ermeni, Azerbaycan tarafından bir bahar saldırısı olacağına inanıyor. Bu olmazsa, görevimiz zaten başarılı ”dedi. Markus Ritter, bu hafta Alman DW’ye, “ AB, Ocak ayında Ermenistan sınırında rutin olarak devriye gezmek ve bölgede istikrara katkıda bulunmak için iki yıllık bir sivil misyon görevlendirildiğini” söyledi. https://armenianweekly.com/2023/03/29/eu-mission-warns-of-new-offensive-after-azerbaijani-advance-on-artsakh/

9. Ermenistan, Demokrasi Zirvesi’nin bildirgesine şerh koydu… İkinci Demokrasi Zirvesi 120 ülkenin katılımıyla ABD’de yapılıyor. Zirveye Ermenistan da davet edilmişti. Türkiye, Macaristan, Azerbaycan gibi ülkeler davetli değil. Ermenistan zirve deklerasyonunda Rusya’nın Ukrayna işgalini kınayan bölüme şerh koydu. Ermenistan Başbakanlık ofisinden yapılan açıklamada “Tüm çatışmaları ve krizleri yansıtmadığı ve Azerbaycan’ın Ermenistan’a yönelik saldırılarına değinmediği” gerekçesiyle, Rusya’nın Ukrayna’dan derhal, tamamen ve koşulsuz olarak çekilmesini talep eden bir paragrafı onaylamayı reddettiği belirtildi. Ermenistan, ABD Başkanı Joe Biden’ın girişimiyle düzenlenen Demokrasi Zirvesi’ne ikinci kez davet edildi ve katıldı. Başbakan Nikol Paşinyan, Azerbaycan ile müzakerelere değindiği bir konuşma yaptı. Ermenistan’ın müttefiki Rusya ile karşı karşıya gelmemek için bu tutumu benimsediği gözlemcilerle dile getiriliyor. Ancak, öte yandan Ermenistan Rusya ile bir başka krizin de eşiğinde. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Mart ayı içerisinde hakkında uluslararası tutuklama kararı (Kırmızı Bülten) çıkardığı Rusya lideri Vladimir Putin’in yurt dışı seyahatleri tehlikede. https://www.agos.com.tr/tr/yazi/28407/ermenistan-demokrazi-zirvesi-nin-bildirgesine-serh-koydu

10. Rusya’dan Ermenistan’a Uluslararası Ceza Mahkemesi uyarısı…. Rusya, Ermenistan’ı, Putin hakkında tutuklama kararı çıkaran Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne üye olmaması konusunda uyardı. Ermenistan, Lahey’deki mahkemenin kuruluşunu düzenleyen Roma Statüsü’nü kabul etmek için süreç başlatmıştı. Rus resmi haber ajansının bildirdiğine göre Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan bir kaynak, Ermenistan’ın mahkemeye taraf olmasının kabul edilemeyeceğini aktardı ve bu adımın ikili ilişkiler açısından ciddi sonuçlarının olacağını belirtti. https://avimbulten.org/tr/Bulten/RUSYA-DAN-ERMENISTAN-A-ULUSLARARASI-CEZA-MAHKEMESI-UYARISI

11. İspanya Krallığı, Ermenistan’da daimi temsilciliği açtı…Ermenistan Parlamentosu Başkan Yardımcısı Ruben Rubinyan, İspanya Krallığı Ermenistan Büyükelçisi Markos Gomez Martinez’i makamında ağırladı. Ruben Rubinyan, Ermenistan-İspanya parlamentolar arasındaki ilişkilerin gelişmesinin önemini vurguladı. İspanya’nın Ermenistan’da daimi temsilciliğinin açılmasını memnuniyetle karşılayan Rubinyan, bunun ikili işbirliğinin derinleşmesine katkıda bulunacağını öne sürdü. Rubinyan, Ermenistan-Türkiye normalleşmesine dair bilgi verdi. https://avimbulten.org/tr/Bulten/ISPANYA-KRALLIGI-ERMENISTAN-DA-DAIMI-TEMSILCILIGI-ACTI
Posted in FEYM GRUBU ÇALIŞMALARI | Leave a comment

TARİKATLAR, CEMAATLER VE PEDOFİLİ * 6 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA İSTİSMAR DAVASINI AKP’Lİ SAVUNUYOR

BİRGÜN 31 mart 2023

Posted in İrtica, ŞERİAT - İRTİCA - KARANLIĞIN AYAK SESLERİ, SİYASAL İSLAM, SUÇ DOSYALARI, TARİKAT VE CEMAATLAR, YOBAZLIK - GERİCİLİK, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK | Leave a comment

Diyanet Partisi

Diyanet Partisi


21 Mart 2023 tarihli Cumhuriyet’in “Diyanet’e para yetmedi” manşetini görünce aklıma birden ve nedense   “Diyanet Partisi” geldi. Bunu hemen Osmanlı’da gerici, istemezükçü yeniçeri-ulema fesat hizbi (fırkası, partisi) izledi. Düşünce akımı burada durmadı, sabahın erken saatinde kalkıp kitaplığın “tarih” tarafına gittim ve Amit Bein’in  Osmanlı Uleması ve Türkiye Cumhuriyeti1 adlı kitabını buldum. 
“Değişimin Failleri ve Geleneğin Muhafızları” alt başlığı yüzünden pek sevmem bu kitabı. Okuduğum kitapların boşluklarına yazdığım notlar benim için çok önemlidir. Birinci sayfanın başına “Medrese Osmanlı’da bürokrasinin, adliye ve eğitim-öğretimin kaynağıdır”  yazmışım. “Erken Cumhuriyet Döneminde Denemeler” (s. 151) bölümünün karşı sayfasındaki boşlukta ise “Cumhuriyet, ulema sınıfını attan indirip eşeğe bindirmeden yaya bıraktı” notu var. Günümüz Diyanet İşleri Başkanlığı’nın fiyakalı araçları var ama üzerinden indiği küheylanı bir türlü unutamıyor. Siyasal iktidarı paylaştıkları dönemde üzerine bindikleri simgesel atı.
Hilafetin kaldırılması onu izleyen bütün devrimler sanki din adamlarından oluşan ulema sınıfını iktidardan uzaklaştırmayı amaçlıyordu. Aslında Cumhuriyet, askeri ve din adamını siyaset sahnesinden uzaklaştırmak istiyordu. Yaptığı darbelere karşın asker bu yeni konumu kabul etti ama din adamları bu yeni durumu asla kabul etmedi ve Cumhuriyet düşmanı irtica yolunda Mustafa Sabri ve İskilipli Atıf Hoca’nın yolunda inatla ilerledi.
Bununla birlikte, 1950-2002 döneminde 50 yıl sinme siyaseti izleyerek tarikatlarla birlikte palazlanan sözde ulema sınıfı AKP iktidarıyla birlikte beklediği koruyucu ortağı buldu. Buldu ama artık askeri ve sivil isyanlar çıkaracak gücü kalmamıştı.Bu nedenle, ileride ortak olmak amacıyla siyasetin emrine girmişti… Bu yol ve yönde, yirmi yıl içinde tarikat kimliğiyle çok önemli başarılar kazandı. Başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere bütün bürokrasiye sızdı, dahası ortak oldu.
Bu kumpasla mücadele etmesi gereken Diyanet İşleri Başkanlığı, tam aksine, bu illegal ulema oluşumuna göz yumdu, dahası katkılarını esirgemedi.
Sefa Uyar imzalı “Diyanet’e para yetmedi” haberi bu katkı ve işbirliği konusunda kanıt olarak kabul edilebilir.
2022’deki bütçe uygulama sonuçlarına göre Diyanet’in başlangıç ödeneği 16.1 milyar liraymış. Ancak ödenek tutarı yıl içinde yapılan eklemelerle 23.3 milyar liraya çıkmış. En büyük harcama kalemini ise personel giderleri oluşturmuş. Başkanlık personelinin harcırah/yolluk gideri 2021’de 77 milyon lirayken yüzde 104 artarak 2022’de 157 milyon 709 bin lira olmuş. DİB’in sabıkaları bu harcamaların hangi amaçlar için yapıldığını merak ettiriyor.
Vakıf ve derneklere, kâr amacı gütmeyen kuruluşlar adı altında yapılan transfer tutarı da 2022’de artıp 127 milyon 936 bin liraya çıkmış. Bir başka kaynaktan öğrendiğime göre DİB yurttaşın vergileri ile oluşturulan dev bütçesinden vakıf ve derneklere dört buçuk yılda toplam 356 milyon 550 bin 201 TL aktarmış. Kâr amacı gütmeyen vakıf ve derneklerin adlarını aradım ama bulamadım. Ancak bunların tarikatlarla, irtica ile iktidar aileleriyle ilişkili dernek ve vakıf olduklarını tahmin etmek hiç de güç değil.
Raporun “Zayıflıklar” başlıklı bölümünde DİB’in başarısızlıkları yer almakta. Hizmet alanlarının bir kısmına uzman eksikliği varmış; din hizmeti ve yaygın din eğitimi yapan personelin bir kısmında formasyon eksikliği görülmüş. Ayrıca tepki çeken fetvalara atıf yapılarak “kişiye özel fetvaların istismara elverişli olduğu” belirtilmiş… Gençliğe yönelik hizmetlerde ise arzu edilen seviyeye ulaşılamamış.
DİB’in “Zayıflıklar” bölümünde başarılı olamaması çok doğal. “Din hizmeti”ni misyonerlik olarak anlarsanız kuşkusuz başarısız olacaksınız. Vatandaşları yeniden Müslüman yapmaya kalkarsanız, görev kusuru ve suçu işlemiş olursunuz.
Raporda, eğitimcilerin “okulöncesi eğitimin yerine geçirilmek istendiği” gerekçesiyle eleştirdiği, Diyanet’in “okulöncesi, bir nevi kreş” tanımlamasını yaptığı 4-6 yaş grubu Kuran kurslarına ilişkin bilgilere de yer verilmiş. DİB, bu kurslarla anayasal ve yasal suç işlemek suretiyle Cumhuriyetin altını oymaktadır.
1 Kitap Yayınevi, 2013

CUMHURİYET – Özdemir İnce – 31 mart 2023 – https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/ozdemir-ince/diyanet-partisi-2066524
Posted in DİN-İNANÇ, İrtica, YOBAZLIK - GERİCİLİK, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK | Leave a comment

SANA SÖZ YİNE BAHAR GELECEK

Posted in KARİKATÜR | Leave a comment

İMAM HATİP RUHU!

İMAM HATİP RUHU!

Rıfat Serdaroğlu: 28 Mart 2023

Adı Yüksek Seçim Kurulu olan 11 Yüksek Yargıçtan oluşan kurul, Erdoğan’ın 3’ncü kez CB olmasını kabul etti! Türkiye’deki Anayasa Hukuku Profesörlerinin tamamına yakını bu eylemin “Anayasa’yı İhlal Suçu” olduğunu söylediler. DOĞRU Partinin bu konudaki itirazına da henüz yanıt vermediler. O yanıtı söke-söke alacağız. Konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine götüreceğiz.
YSK Üyelerinin çoğu İmam Hatip kökenli. Hangi okul mezunu oldukları önemli değil! Liyakatli olmamaları, işlerini doğru yapmamaları önemli. Anayasa ihlal suçu işlemek, Türk Milletinin iradesini çalmak demektir ve en ağır bir suçtur.
Size bir zarftaki 4 oyun, üçünü geçerli birini geçersiz sayan, yasaya rağmen mühürsüz 2,5 milyon zarfı geçerli kabul eden YSK eski Başkanının rezilliğini anlatacağım. Bunların hepsinin isimleri, resimleri Türk Yargısı hafızasından silinecektir!
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin en üst yargı makamlarından olan Yüksek Seçim Kurulu’nun Uzatmalı eski Başkanı Sadi Güven, 29 Temmuz 2018 yılında “Balıkesir Anadolu İmam Hatip Lisesi Geleneksel Mezunlar Günü” töreninde şunları söylüyordu;
“Ben burasının ilk öğrencilerinden biriyim. Yıllarca sıkıntı çektik, hamdolsun bugünlere gelindi. Gençlerin de İmam Hatip ruhuyla buraya gelmelerini özellikle diliyorum, istiyorum. Sıkıntı sadece başörtüsünde değildi, hepimizeydi. Hep horlandık. Stadyumlara gittiğimizde bizimle alay ettiler. Bizi biraz da motive eden buydu. Ezan sesi geldiğinde camiye giden yönetici istemediler. Bu nedenle İmam Hatip ruhu ayakta. İmam Hatipli olmaktan mutluluk duyuyorum.”
Siyasal Ümmetçiler kadar, kendi ideolojileri uğruna insanlara yalan söyleyen, söyledikleri yalandan pişman olmayan, Allah’tan korkmayan, insanlardan utanmayan bir grup görülmemiştir.
İmam Hatipli oldukları için horlanmışlar ha!
Demokratik, lâik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde, horlandığınız için mi YSK Başkanı oldunuz? Seçtiğiniz mesleğin en tepe noktasına, horlandığınız için mi gelebildiniz?
Sizinle stadyumlarda alay ettiklerini söylediğiniz kişilere niçin gereken müdahaleyi yapmadınız? Siz ezik misiniz? Korunmaya ihtiyacınız mı var?
İmam Hatiplerde okuyup da kişiliğini oluşturmuş, mesleğinde başarılı olmuş yüzlerce arkadaşım var. Bu söyledikleriniz en başta onlara hakarettir. Siz, yürürlükte olan Anayasa üzerine yemin etmiş bir hukuk adamısınız!
Hangi hakla böyle konuşabilirsiniz? Toplumun bir kesimini, diğer kesimlerine karşı kışkırtmaya ne hakkınız var?
Cumhurbaşkanı, İmam Hatip kökenli değil mi?
Anayasa Mahkemesi Üyelerinden, Yargıtay- Danıştay üyelerinden- Bakanlardan- Milletvekillerinden-Bürokratlardan, İmam Hatip kökenli olanlar yok mu? Bunlar İmam Hatip mezunu oldukları için engellendiler ve hor görüldüler diye mi bu makamlara geldiler? Türkiye’yi yöneten AKP İktidarının çoğunluğu İmam Hatipli değil mi?
Demokratik Rejimin herkese sunduğu fırsat eşitliği, geçmiş iktidarlar tarafından size de sunulduğu, layık görüldüğünüz için bu makamlardasınız!
Kendisine “Ben İstanbul İmamıyım” diyen Erdoğan’a bakalım;
Mevcut demokratik sistemde kendisine sunulan haklardan yararlanarak, Belediye Başkanı-AKP Genel Başkanı-Milletvekili-Başbakan-Cumhurbaşkanı olmadı mı? Türk Milletinin elinde başka bir makam yok ki onu da versin!
AKP’liler olarak, her mevkii gördünüz, 21 yıl boyunca Türkiye’yi tek parti olarak yönettiniz. Beceriksizliğiniz, cehaletiniz yüzünden ülkeyi her konuda krize soktunuz. Şimdi de, Türk Milletine hakaret ediyorsunuz! Nasıl insanlarsınız, nasıl Müslümanlarsınız?
Aziz Türk Milleti;
İmam Hatip Okulları da Cumhuriyetin okullarıdır. Bu okulların açılış sebebi, çocuklarımız hem bilimi hem tekniği hem de dinimizi daha iyi öğrenip, iyi yetişmiş aydın Müslümanlar olmalarını sağlamaktır. Zamanla bu okullar maalesef Siyasi Ümmetçi partiler tarafından “Arka Bahçe” olarak kullanıldılar. Bundan en büyük zararı da İmam Hatipliler gördüler!
Şimdi sizlere çok basit bir soru sormak isterim;
Son 21 senede, Türkiye hiçbir zaman görmediği kadar YOLSUZLUK-HIRSIZLIK-RÜŞVET olayları yaşadı. Biz bunların üzerine sizler adına gittik, gitmeye devam edeceğiz. İçinizden biri, bugün devletin tepe noktalarında olup da, bu hırsızlıklara karşı çıkan, “Hırsızlık yapmayın” diyen bir tane olsun İmam Hatipli bürokrat-Diyanet Temsilcisi-Milletvekili-Bakan gördü mü? Göremezsiniz!
Hırsızlık- Yolsuzluk-Rüşvet-Sınav sorularının çalınması gibi yüz kızartıcı suçlara karşı çıkmayan, gördüğü bildiği halde sessiz kalan bir üst düzey hukuk adamı, İmam Hatip mezunu olsa ne olur, olmasa ne olur. Müslüman olsa ne olur, olmasa ne olur?
Önce insan olacaksınız, hakkı teslim edeceksiniz, kimsenin hakkının çalınmasına aracı olmayacaksınız, doğrunun yanında olacaksınız, adaletli olacaksınız, adam gibi adam olacaksınız, adam!
Sağlık ve başarı dileklerimle
Posted in Rifat SERDAROĞLU yazıları | Leave a comment

THE BLACK SEA – DIVING DEEP INTO STORIES – Yıldırım Ailesinin Gemileri ve Offshore Serveti

THE BLACK SEA – DIVING DEEP INTO STORIES
By Zeynep Şentek, Craig Shaw – 24 May 2017

BAĞLANTILI YAZILAR;
https://nacikaptan.com/?p=69065 * BELLEK DÜRTÜCÜ YAZILAR *
‘Çaldılar’ diyen Yıldırım’ın İBB geçmişi!
İDO Genel Müdürü’yken bakın neler olmuş?
https://nacikaptan.com/?p=48303 * AYNANIN SIRLARI *
Nazar etme N’olur çalış senin de olur !!!
SOCAR, PETKİM’İ ALDI GEMİCİKLERİ KİM ALDI?

GİRİŞ; Binali Yıldırım kimdir;
Binali Yıldırım 20 Aralık 1955 tarihinde Kürt asıllı yoksul bir aileden, Dursun Bey ile Bahar Hanım’ın yedi çocuğundan ikincisi olarak Sivas’ın Gölova ilçesine bağlı Günalan köyünde doğdu. Çocukluğu Refahiye’nin Kayı köyünde geçti. Büyükleri Ağrı’nın Eleşkirt ilçesinin Aktarla köyü kökenlidir.
Eğitimi
İlkokulu Kayı köyünde, Orta öğrenimini 1970 yılında Piri Reis Ortaokulu’nda, lise öğrenimini 1973 yılında Kasımpaşa Lisesi’nde tamamladıktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nden mezun oldu ve aynı bölümde yüksek lisans yaptı. Akabinde 1978 ve 1993 yılları arasında Türkiye Gemi Genel Müdürlüğü ve Camialtı Tersanesi’nde çeşitli kademelerde yöneticilik yaptı. Binali Yıldırım, 1994 ve 2000 yılları arasında İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) Genel Müdürlüğü görevini sürdürdü.
İDO genel müdürlüğü döneminde Yıldırım, 1994 Türkiye yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçilen ve görevini 1998 yılına kadar sürdüren Recep Tayyip Erdoğan ile yakın bir ilişki kurmuştur. Ağustos 2001 tarihinde kurulan sosyal muhafazakâr Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AK Parti) katılarak kurucu üyeler arasında yer aldı. Ve Tayyip Erdoğan; “Yürü ya Binali” dedi!!!
Binali Yıldırım’ın zenginleşmesi siyasete girmesinden sonra başladı ve yazılıp çizilenlere göre yoksul bir aileden gelen Yıldırım ve çocukları büyük miktarda servet edindiler. Aşağıdaki yazı bu aşırı zenginleşmenin hikayesi olup, THE BLACK SEA – DIVING DEEP INTO STORIES (Karadeniz – Derindeki hikayelere dalmak) başlıklı makaleden alınmıştır.
Haydi derinlere dalalım;
Naci Kaptan – 30 Mart 2023

Yıldırım Ailesinin Yeni Gemileri ve Offshore Serveti

Yabancı bayraklı ve yabancı ülke şirketlerine kayıtlı en az 11 kargo gemisi,
Hollanda’da 7 gayrimenkul, 100 milyon doları geçen servet

Başbakan Binali Yıldırım’ın ailesinin finansal ilişkileri araştırıldığında, daha önce varlıkları bilinmeyen üç Malta gemisi de dahil olmak üzere en az 11 kargo gemisini ve Hollanda’daki yedi gayrimenkulü içeren, yaklaşık 140 milyon avro değerinde bir malvarlığı ortaya çıkıyor. Araştırmamız aynı zamanda ailenin gizemli bir şekilde Pendik Belediyesi’ne yaptığı 600 bin avroluk bağışı da gün ışığına çıkarıyor.
NRC Handelsblad’dan Hanneke Chin-A-Fo ve Merijn Rengers’in katkılarıyla.
2009’un Ağustos ayında, o sırada Ulaştırma Bakanı olan Binali Yıldırım, Barbaros Denizciler Derneği’nin iftar yemeğinde bir konuşma yapmıştı. Etrafı ülkenin tanınmış denizcilik şirketlerinin sahipleriyle çevriliydi. Şöyle demişti Yıldırım: “Yabancı bayraktan Türk bayrağına geçmek için üç ay süre tanıdık, bu süre zarfında Türk bayrağına geçenlerden para almıyoruz. Mazeret ortadan kalktı.” Hatta eklemişti: “Türk bayrağına geçmeyenler ısrar ederlerse biz burada iyi niyet görmüyoruz. Denizcilik Müsteşarlığımız bu konuda çalışıyor da.”
Aynı iftar yemeğinde, Binali Yıldırım konuşmasını yaparken onu bir kaç metre uzaktan dinleyen biri vardı. Oğlu Erkam Yıldırım.
Erkam Yıldırım’ın tam da bu konuşma yapılırken Hollanda Antilleri’nin bayrağını dalgalandıran en az bir gemisi vardı. Kargo gemisi ‘City’, Yıldırım’ın Antiller’de kurulu ve gerçek sahibi gizlenen offshore şirketi üzerine kayıtlıydı.
2009’dan sonra ailenin yabancı bayraklı gemi filosu gitgide büyüdü.
European Investigative Collaborations’ın (EIC) Malta Files projesi kapsamında Yıldırım ailesinin serveti üzerine yapılan araştırma, aileye ait olup Malta ve Hollanda’da bulunan, yabancı bayraklı ve yabancı ülke şirketlerine kayıtlı en az 11 kargo gemisinin varlığını ve dolayısıyla ailenin gemilerden gelen ve 100 milyon doları geçen servetini kanıtlıyor.
The Black Sea’nin araştırması aynı zamanda ailenin banka kredisi kullanmadan, peşin olarak, Hollanda’da yedi adet gayrimenkul satın aldığını da ortaya çıkarıyor.
Araştırma derinleştikçe Yıldırım ailesinin, Hollanda şirketlerinden birini Pendik Belediyesi’ne cami yapımı için gizli olarak 600 bin avro bağış yapmak için kullandığı da anlaşılıyor.
Yıldırımların gemi sevdası
Binali Yıldırım’ın denizcilik sektörüne yabancı olmadığı biliniyor. Erdoğan’ın İstanbul belediye başkanı olduğu yıllarda İDO’nun başına getirdiği Yıldırım, 2000 yılında feribot büfelerinin işletmesini amcası Yılmaz Erence’ye verdiği iddiasıyla görevden alınmıştı.
Böyle bir skandaldan sonra kariyeri biteceğine, Yıldırım kendisini politikanın içinde buluverdi. 2002 yılında AKP meclise girdiğinde yeni hükümetin ilk Ulaştırma Bakanı olarak atandı.
Bakanlığı sırasında ailesinin sahip olduğu gemiler ve denizcilik şirketleriyle ilgili bir çok iddia ortaya atılmıştı. Mecliste milletvekillerinin sorularına yanıt vermeyen Yıldırım, sonunda 2013’te CNN Türk programında Cüneyt Özdemir’e işlerini çocuklarına devrettiğini, çocuklarının denizcilikle uğraştığını ve gemi işlettiğini açıklamış ancak aile şirketlerinin ne kadar para kazandığı ya da kaç gemisi olduğuyla ilgili yorum yapmaktan kaçınmıştı.
Bir politikacının ailesi on yıl gibi bir süre içinde 140 milyon avroluk bir malvarlığını nasıl edinir?
Yıldırımların offshore maceralarının ilk izlerini Malta’da 1998’e kadar sürmek mümkün. 1998 yılında amca Yılmaz Erence, aileye yakınlığıyla bilinen armatör Salih Zeki Çakır, Erdoğan’ın belediye başkanlığı günlerinden danışmanı Ahmet Ergün ile eski milletvekili ve yargıç Abbas Gökçe, Malta’da Tulip Maritime Limited adında bir şirket kurdular. Şirket eski ve büyük ihtimalle ucuza alınmış Silver Fish adında bir geminin sahibiydi. Bu gemi Tulip Maritime tarafından satın alındıktan ve işletildikten bir kaç yıl sonra söküme gönderildi.

2000’lerin başında aileyle bağlantısı bulunan bir çok şirket ve gemi oldu. Bu gemilerin büyük bir kısmı ya söküme gönderildi ya da başka şirketlere satıldı. 2010 ve sonrasına gelindiğinde ise Yıldırımların talihi daha da açıldı ve servetlerine servet katmaya başladılar. Servetleri arttıkça şirketlerinin alım gücü de arttı – The Black Sea tarafından kayıtları bulunan ve değeri 1.9 milyon ve 33 milyon dolar arasında değişen 11 geminin altısı banka kredisi olmadan satın alınmış olarak görünüyor.
11 geminin tamamı Malta ve Avrupa’nın vergi cenneti olarak bilinen Hollanda’da kurulu offshore şirketler üzerine kayıtlı. Bu iki ülke de esnek vergi yasaları ve denizcilik sektörüne sağladıkları avantajlarla biliniyorlar.
Malta’da bulunan Mifsud and Sons Limited adlı aracı firma, Yıldırım ailesinin ülkede bulunan dört şirketini temsil ediyor. Bu şirketler Dertel Shipping Limited, Nova Ponza Limited, Rory Malta Limited ve Nova Warrior Limited.
Bu kabuk şirketlerin yönetimi 9 Haziran 2016’da, Binali Yıldırım başbakan atandıktan iki hafta sonra, Mifsud and Sons’ın Simon Mifsud’undan Binali Yıldırım’ın yeğeni Süleyman Vural’a devrediliyor.
Malta şirketlerinin üçünün içinde daha önce kamuya hiç açıklanmayan üç gemi gizli. Rory Malta Limited MV Shark adlı, Nova Ponza Limited MV Ponza adlı, Nova Warrior Limited ise MV Frezya S adlı geminin sahibi.
Rory Malta ve Nova Ponza’nın hissedarı, 2015’te Yılmaz Erence ve oğlu Rıfat Emrah Erence tarafından kurulan Ceren Danışmanlık Denizcilik.
Dertel Shipping ve Nova Warrior’ın hisselerinin sahibi ise Hollanda Antilleri Curaçao’da kurulu South Seas Shipping NV adlı şirket. Bu şirket, açık kaynaklardan bakıldığında CMT Shipping NV adlı başka bir Antiller avukatlık şirketi tarafından kurulmuş gibi görünüyor ve gerçek sahibine ulaşmak mümkün olmuyor. Bu yöntem, şirketlerin asıl sahiplerini gizlemek için sıklıkla kullanılıyor. Bir şirket bir diğerinin içine konuyor, böylece halihazırda vergi cennetlerinde gizli kapaklı duran şirketlere bir gizlilik duvarı daha örülmüş oluyor.
Ancak bu offshore şirketin gerçek sahibi Malta sicil kayıt belgelerine bakınca anlaşılıyor: South Seas adına evrakları bizzat Erkam Yıldırım imzalıyor. Malta’daki gemilerin değeri iki milyonla üç milyon dolar arasında değişiyor.

ERKAM SOUTHSEAS SIGNATURE
Ailenin Hollanda malvarlığına bakıldığında bu üç gemi devede kulak kalıyor. Malta’dan Hollanda’ya geçtiğimizde, gemilerin toplam değeri bir anda 130 milyon dolara ulaşıyor. Üstelik gemilerin çoğu kredi kullanılmadan alınmış.
Hollanda bağlantısı ve Zealand Shipping
Erkam Yıldırım’ın Hollanda bağlantısı daha önce gazetelerde çıkmış ve bu ülkedeki toplam malvarlığı sorgulanmıştı. Hollanda’nın şirket kayıtları ve diğer açık kaynaklar incelendiğinde ortaya çıkan görüntü Yıldırım’ın ülkede kayıtlı gemileri ve evleri olduğunu gösteriyor.
Yine Erkam Yıldırım’ın sahip olduğu Castillo Real Estate BV adlı şirket üzerine kayıtlı toplam altı emlâk ve Yıldırım’ın üzerine kayıtlı bir ev bulunuyor. Yıldırım, Almere’de kendi şirketi Zealand Shipping’in ofisi de dahil olmak üzere iki bina ve bir ev, Utrecht’te iki ev, Schoonhoven’de bir ev ve Lahey’de bir dükkan sahibi. Tüm bu mülkün toplam değeri ise tapu kayıtlarına göre 2.16 milyon avro yapıyor ve hiçbiri satın alınırken kredi kullanılmamış.
Ailenin Hollanda bağlantısının en kârlı işi ise Zealand Shipping üzerinden yürütülen denizcilik faaliyetleri.
Erkam Yıldırım kayıtlarda 2007’de kurulan Zealand Shipping’in Haziran 2014’e kadar sahibi ve müdürü olarak görünüyor. Holland Investments Cooperatif UA, Zealand Shipping’i 2014’te satın alıyor ve şirketin müdürünü değiştiriyor. Ancak bu değişiklik sadece kağıt üstünde kalıyor. Erkam Yıldırım, Holland Investments’ın gerçek sahibi ve sicil kayıtlarına göre şirketin 129.8 milyon dolarlık malvarlığını yönetiyor.
Şirket kayıtlarına göre aile aynı zamanda Holland Investments üzerinden, gemi işletmeciliği yapan Q-Shipping BV’nin de yüzde 30 hissesine sahip. Q-Shipping’in bir diğer hissedarı ise İstanbul’da AVS Global Ship Supply’ın Yılmaz Erence’yle beraber ortağı olan denizci Abdülvahit Şimşek.
Q-Shipping BV ve bağlı şirketleri şu anda toplam 20 gemi işletiyor. Gemilerin hiçbiri Türk bayrağı taşımıyor.
Geçtiğimiz seneye kadar Zealand Shipping’in Hollanda bayraklı 10 gemisi vardı. Ocak 2016’da, Kolin Şirketler Grubu iki gemiyi satın aldı. Zealand Shipping ve bağlı şirketlerinin filosunda şu anda sekiz gemi bulunuyor. Bunlardan Zealand Almere, Zealand Amsterdam ve Zealand Rotterdam 2012 ve 2013’de yeni alınmıştı. Zealand Ariane ve Zealand Alexia 2014’te ikinci el satın alınmıştı. Zealand Beatrix, Zealand Delilah ve Juliana da 2010 ve 2011 yıllarında sipariş edilmiş ve satın alınmıştı.
57300 tonluk aynı tip Rotterdam, Amsterdam ve Almere, filodaki en pahalı ve en büyük gemiler. Hollanda sicil kayıtlarına göre, Amsterdam gemisi Kuveyt Türk Bankası’nın verdiği 33 milyon dolarlık krediyle alınmış. Kuveyt Türk’ün yüzde 18 hissesi Vakıflar Genel Müdürlüğü vasıtasıyla devlete ait.
Bir diğer banka kredisi de 16700 tonluk kuru yük gemisi Juliana için Yapı Kredi Bankası’ndan alınan 17 milyon 160 bin dolar. Yıldırım ailesi gemilerine dair sorduğumuz sorulara cevap vermedi.
Bir garip bağış
Yıldırım ailesinin Hollanda şirketlerinden biri Pendik Belediyesi’ne bağış yapmak için de kullanılmış. Temmuz 2014’te Cumhuriyet’ten verilen habere göre İstanbul’da kurulu Elia Spa Kozmetik A.Ş., Pendik Belediyesi’ne daha sonradan AKP’den milletvekili seçilecek olan avukat Serkan Bayram aracılığıyla 1.75 milyon lira [o günün kuruna göre 600bin avro] bağış yapmak istediğini bildiriyor. Bağışın kabul edilebilmesi için belediye meclisinin bu parayı Ahmet Yesevi mahallesinde adı Amine Hatun olacak bir cami yapımında kullanmayı kabul etmesi gerekiyor. Bağış belediye meclisinde sorunsuz olarak kabul ediliyor.
CHP meclis üyesi Tarık Balyalı, rakamı duyduğunda çok şaşırdığını söylüyor ve ekliyor: “2009’dan beri mecliste görev yapıyorum ama belediyeye böyle yüklü bir bağış yapıldığını hiç görmedim.” Balyalı, bağışın ardındaki kişilerin araştırılmasını istiyor ancak belediye meclisi böyle bir araştırmaya gerek duymuyor.
Elia Spa Kozmetik, Ocak 2014’te Hollanda merkezli Neshatech BV tarafından kuruluyor. Balyalı’nın ve gazetelerin bilmediği mesele ise Neshatech’in Erkam Yıldırım’ın Hollanda şirketlerinden biri olduğu.
Bağışı cami yapımı şartıyla kabul eden Pendik Belediyesi projeyi de kendisi çiziyor. Ancak 1.75 milyon liralık cami bir anda 5.72 milyonluk bir inşaata dönüşüyor. İhaleyi Ağustos 2015’te Mehmet Turgut Erdoğan adlı müteahhit kazanıyor. Aradan geçen süre zarfında ihaleye ve sözleşmeye ne olduğu bilinmiyor ancak cami inşaatı şu anda Pendik Belediyesi’nin kendi firması Penyapsan A.Ş. tarafından yürütülüyor.
Penyapsan’ın yönetim kurulunun beş üyesinden üçü bir yandan da AKP meclis üyesi. Kamu İhaleleri Kanunu’na göre, seçilmiş üyelerden oluşan yönetim kuruluna sahip belediye şirketleri kendi belediye sınırları içindeki ihalelere katılamıyor. 2012’de İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, bu konuda belediye ihale kanunlarına aykırı uygulamalar yapıldığının Bakanlığa bildirilmesi halinde yasal işlem başlatılacağını belirtmişti.
Bakanın sözüne göre yolsuzluktan hakkında inceleme başlatılması gerekirken, Pendik belediye başkanı Kenan Şahin geçtiğimiz haftalarda caminin tamamının belediye şirketi tarafından yapıldığını gururla ilan etmiş ve açılışının yaza kadar tamamlanacağını söylemişti. Caminin yapılmasını Yıldırım ailesi istemiş ve bunun için 1.75 milyon lira vermişti ama anlaşılıyor ki Pendik’in belediye başkanını heyecanlandıran dev cami inşaatının bitimi için gereken fazladan 4 milyon lira belediye kasasından ödenmiş.
Yıldırım ailesinin cami inşaatı için gizlice Pendik’e neredeyse iki milyon lirayı neden verdiği ise bilinmiyor. Pendik Belediyesi ve Yıldırım ailesi konuyla ilgili sorularımıza yanıt vermedi.
Eğer bu haberde yazanlarla ilgili daha fazla bilgi sahibiyseniz bize yazın: rcij@riseup.net
(pgp: 0x8234F8D4A624D9F4)

https://theblacksea.eu/stories/malta-files-tr/yildirim-ailesinin-yeni-gemileri-ve-offshore-serveti/
Posted in DENİZ VE DENİZCİLİK, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK | Leave a comment

6284’le sınamaya vesair kalkanlar için; Türk kadını

Selcan TAŞÇI

6284’le sınamaya vesair kalkanlar için; Türk kadını


Tomris… Tarihin ilk kadın hükümdarı.
Tarihin ilk kadın askerî birliğinin kurucusu.
Kumandan. “Kan içmeye doymayan Pers kralını, kanla doyuran” kadın.
Terken…
Siyasi kudretin “iki koyun gütme”yle tartıldığı bugünden yüzyıllar önce kendi divanı, 12 bin kişilik süvari birliği vardı. Alamut’u ancak 2016’da keşfeden siyasi deha(!)dan yüzyıllar önce Hasan Sabbah’a -amiyane tabirle- postasını koyan kadındı. Kızını, devrin halifesiyle ancak “Başka bir eşinin ve cariyesinin olmaması şartıyla” evlendirdi.
Raziye Begüm…
Mama…
Altun Can…
Devlet, beylik yönettiler.
İparhan; Dilşad…
Ailesi ve milletini kurtarmak gayesiyle girdiği Çin sarayındaki ömrünü tek bir gün bile Çin elbisesi giymeden tamamladı. Onun aşkını kazanmak uğruna her şeyi yapmaya hazır haldeki imparatorun karşısına Çin ipeklileriyle değil savaş zırhıyla çıktı. “Biz başımızı yalnızca Tanrı’nın huzurunda eğeriz” dedi ve kimse de o boynu eğdiremedi.
Nene…
Rus işgaline karşı Aziziye tabyalarına koştuğunda, 20’lerinin başında bir lohusaydı. 3 aylık bebeğini Allah’a emanet etti ve yakınında, yöresinde ne kadar kadın varsa hepsini peşine takıp askerle omuz omuza vatan savunmasına katıldı.
Fatma Seher…
Kurtuluş Savaşı’nın Milis Müfreze Komutanı.
Sadece kadınlardan oluşan birliğiyle bir hücumda 25 Yunan askeri esir aldı.
Tayyar Rahime…
Düşmanın üzerine uçarcasına hücumlarından aldı adını.
Adana, Osmaniye, Tarsus cayır cayır yanarken duramadı, direnişe katıldı.
Fransızların eline geçen demir yolunu patlattı. Fransız karargâhını patlattı.
Şehit düşen arkadaşlarını düşman elinde bırakmamak için defalarca ölümü göze aldı;
kahramanlığını şehitlikle taçlandırdı.
Nezahet…
Millî Mücadele’ye katıldığında 9 yaşındaydı.
Gediz Cephesi’nden kaçan askerlerin yoluna çıktı.
“Ben babamın yanına ölmeye gidiyorum, siz nereye gidiyorsunuz?”
diyerek birçoğunun cepheye dönmesini sağladı.
12’sinde onbaşılık rütbesi taktı.
TBMM’nin “İstiklal Madalyası”na layık gördüğü ilk savaş kahramanımızdı.
Gördesli Makbule…
Elinde Japon filintası, altında doru atı;
Halil Efe’yle henüz evlenmiş taze bir gelin olarak mücadeleye atıldı.
Şehit olduğunda 20 yaşındaydı.
Şerife…
1921 Aralık’ı.
Kastamonu’daki cephane Ankara’ya taşınacaktı.
Şiirdeki gibi; Küre Dağları’nda yediyordu kağnısını.
Yanında 9 aylık bebeği vardı; hem cephaneye, hem bebeğine otlardan yatak, üzerindeki kazaktan yorgan yaptı. Cephanenin ve bebeğinin üzerine yatmış halde bulundu donmuş naaşı.
Halime…
Saçını kazıttı, sakal tıraşı oldu; Kuvayı Millîye’ye katılabilmek için kendini “Halim” yaptı.
Şerife gibi o da, İnebolu’dan Ankara’ya, Sakarya’ya taşınan cephaneyi kendi kıyafetiyle koruyanlardandı. “Çavuş” rütbesi aldı. Ayağına gelen şarapnel parçasıyla ağır yaralanınca ordudan ayrılmak zorunda kaldı.
Halide Edip…
Ateşten gömleği sadece yazmadı, yaşadı, kuşandı. Fatih’te, Sultanahmet’te, Kadıköy’de mütareke istibdadına karşı en gür sesi o çıkardı. Türk’ün kurtuluş mücadelesini, Yunus Nadi ile birlikte cepheden dünyaya o yaydı, yayınladı. Hiçbir şey bulamazsa, halkı uyarmak üzere cami duvarlarını kullandı. Ve bunu yaparken, tıpkı Mustafa Kemal ve diğer mücadele arkadaşları gibi onun da hakkında yayınlanmış idam fermanı vardı.
Sabiha Gökçen…
Tarihin ilk kadın savaş pilotu.
Cumhuriyet’e karşı girişilen Dersim isyanını bastıran kahramanlardandı. Bugün, bir kere daha her birimizin gönül sancısına dönüşen Hatay’ın anavatana katılması uğruna, Atatürk’ün emriyle kendini fedadan geri durmadı. Üniformasını giydi, Fransız elçisinin karşısına geçti, tutuklanacağını bilerek havaya üç el ateş etti ve “Hatay’ın vatana katılması için gerekirse silahlanırız” mesajının “yerine” ulaşmasını sağladı.
Hayma…
Süleymanşah, Fırat’ı geçerken boğulunca, boyunun başına geçti.
Kayıları taşıdı, derledi, topladı, çoğalttı, dağılmaktan kurtardı.
Söğüt’te “devlet”in temellerini attı.
Keza, “Devlet Ana”ydı.
Balkan Savaşı’nda Tekirdağlı kızçeler…
Tek “er meydanı” mı!
Amfiler, atölyeler, ameliyathaneler, laboratuvarlar, ringler, pistler, sahneler,
Cumhuriyet’in ilk tarih profesörlerinden Afet İnan…
Cumhuriyet resminin ilk temsilcilerinden Mihri Müşrik…
Cumhuriyet’in ilk kadın avukatı Süreyya Ağaoğlu…
Cumhuriyet’in ilk kadın yazarlarından, gazetecilerinden,
basın sendikası kurucularından Suat Derviş…
Cumhuriyet’in ilk kadın öğretmenlerinden Refet Angın…
Cumhuriyet’in ilk kadın doktoru Safiye Ali…
İlk kadın milletvekilleri Mebrure Gönenç,
Fatma Memik, Fakihe Öymen, Türkan Örs Baştuğ…
İlk kadın belediye başkanı Sadiye Hanım…
Daha kimler…
Cahide Sonku…
Afife Jale…
Sabiha Bengütaş…
Semiha Berksoy…
Ferhunde Erkin…
İnci Özdil…
Türkan Akyol…
Leyla Atakan…
Muazzez İlmiye Çığ…
Türkan Saylan…
Canan Dağdeviren…
Engin Arık…
Bak bugünün şeref kürsüsüne;
(Sürmeli ve Çakıroğlu) Buse Naz’larımız…
Ayşe Begüm…
Eda…
Naz…
İrem…
Sanki, kadını şeytan sayıp da kaynar kazanlara atmış bir engizisyon geleneğinden geliyoruz da… Sanki, kadını diri diri toprağa gömen bir cahiliye anlayışından besleniyoruz da… Sanki, dizini kırma, oturduğun yerde oturma, çenesini kapatma, razı olma, kurtarılmayı beklemeyle kodlanmış da huyumuzun mayası…
Kadını “yok”laştırmaya, tatsız, kokusuz, sessiz, renksiz, şekilsiz “varlığına bin şahit” gerektirecek hâle getirmeye çalışan bir zihniyetin ayak seslerini duyup da duymazdan, görüp de görmezden, bilip de bilmezden geleceğiz…
Hangi ideolojiden, siyasi aidiyetten, inançtan, sosyal tabandan olursak olalım;
Ayağına dolanmayacağız….
Geldiği yere yollamayacağız…
Siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz?
Bu kadar mı tanımadınız gerçekten Türk kadınını?
Tanıtırız; az kaldı.

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/6284le-sinamaya-vesair-kalkanlar-icin-turk-kadini-647076h.htm
Posted in CUMHURİYET - DEMOKRASİ - ÇAĞDAŞLIK, DEMOKRASİ-ÖZGÜRLÜK, DEVRİM VE KARŞI DEVRİMLER, KADIN HAKLARI | Leave a comment

İŞTE AKP BU KAFA KESEN HİZBULLAH İLE İTTİFAK YAPTI….

https://twitter.com/i/status/1640965763044458496

Posted in İrtica, RADİKAL İSLAM, ŞERİAT - İRTİCA - KARANLIĞIN AYAK SESLERİ, SİYASAL İSLAM, TARİKAT VE CEMAATLAR, TERÖR, VİDEOLAR, YOBAZLIK - GERİCİLİK | Leave a comment

FEYM BÜLTENİ – 73/2023 * Ermeni Faaliyetleri – 29 Mart 2023

FANATİK ERMENİ YALANLARINA KARŞI
FEYM BÜLTENİ – 73/2023 *
Ermeni Faaliyetleri – 29 Mart 2023

AB Misyonu Başkanı Markus Ritter, birçok Ermeni’nin Azerbaycan sınırına yakın AB misyonundan memnun olduğunu söyledi. Ancak gözlemcilerin Azerbaycan topraklarına girmesine izin verilmiyor. Bu nedenle Ritter ve meslektaşları, örneğin başka bir saldırı hazırlığındaki birliklerin hareketlerini tespit edemiyor.
https://www.panorama.am/en/news/2023/03/29/EU-mission-Armenia/2813413

Kaliforniya Meclisi Hukuk Komitesi, artsakh (sözde Dağlık Karabağ Ermeni devleti) ablukasını kınayan kararı kabul etti. Kaliforniya’nın artsakhın kendi kaderini tayin hakkını tanıdığını yeniden teyit eden karar, Biden Yönetimi’ni artsakh Ermenilerine acil insani yardım sağlamaya çağırıyor ve Biden Yönetimi’ni, askeri yardıma ilişkin 907. Bölüm kısıtlamalarını Bakü’ye karşı uygulayarak saldırganlığından dolayı Azerbaycan’ı sorumlu tutmaya çağırıyor.
https://www.panorama.am/en/news/2023/03/29/California-Assembly-Artsakh-blockade/2813441

Ermenistan Güvenlik Konseyi Başkanı Armen Grigoryan Letonya’ya çalışma ziyaretinde bulundu. Grigoryan meslektaşlarına Azerbaycan’ın Laçin koridorunu hukuk dışı bloke etmesi sonucu artsakh’ta (sözde Dağlık Karabağ Ermeni devleti) yaşanan insani kriz, Azerbaycan’ın olası gerilimi tırmandırmasına ilişkin endişeler de dahil olmak üzere bölgedeki mevcut güvenlik ortamı ve Ermenistan’ın karşılaştığı zorluklar hakkında bilgi verdi. Bu bağlamda Grigoryan, Dağlık Karabağ ve Laçin koridoruna uluslararası bir araştırma heyeti gönderilmesi gerektiğini vurguladı.
https://news.am/eng/news/752113.html

İsrail ve Azerbaycan Dışişleri Bakanları İran’a karşı birlikte hareket etme konusunda anlaştı. https://news.am/eng/news/752106.html

Ermenistan Ulusal Meclisi Sözcüsü Alen Simonyan başkanlığındaki heyet, Almanya’ya bir çalışma ziyareti gerçeklekştirdi. Friedrich Naumann Özgürlük Vakfı ile milletvekillerinin katıldığı toplantıda Ermenistan Parlamento Sözcüsü: “Bölgemiz artık bizim için güvenli değil” dedi. https://news.am/eng/news/752029.html

İranlı siyaset bilimci Diako Hoseyni, Bakü’nün yeni provokasyonlarına ve Iran’ın Atrpatakan illerine hak iddia etmesine değindi. Siyaset bilimci “Bakü’nün düşmanca siyasetine devam etmesi takdirde Iran Ermenistan’ın yanında durmalı.” değerlendirmelerde bulundu.
https://www.ermenihaber.am/tr/news/2023/03/28/Iran-Ermenistan-Azerbaycan/246207

ABD Kongresi Temsilciler Meclisi’nin her iki partiden 69 üyesi bir kez daha Azerbaycan’a askeri yardımın durdurulması, artsakh (sözde Dağlık Karabağ Ermeni devleti) ve Ermenistan’a 150 milyon dolar yardım gönderilmesi çağrısında bulundu.
https://www.ermenihaber.am/tr/news/2023/03/24/ABD-Ermenistan-Azerbaycan-askeri-yard%C4%B1m/246016

Artsakh (sözde Dağlık Karabağ Ermeni devleti) dışişleri bakanlığı yaptığı açıklamada, Azerbaycan’ın artsakh Ermenilerinin Azerbaycan’a sözde “yeniden entegrasyonu” konusunu görüşmek üzere Bakü’de görüşme teklifini reddetti.
https://asbarez.com/artsakh-again-reject-bakus-reintegration-talks/
https://massispost.com/2023/03/artsakh-leadership-again-reject-reintegration-talks-in-baku/

Başbakan Nikol Paşinyan, ABD Başkanı Joe Biden’ın girişimiyle çevrimiçi ortamda düzenlenen ikinci çevrimiçi Demokrasi Zirvesi’nde bir konuşma yaptı: “Küresel ve bölgesel zorluklara rağmen Ermenistan demokratik reform gündemini uygulamaya devam ediyor. Ermenistan, Azerbaycan ile barış sürecine olan bağlılığını sürdürüyor.” dedi.
https://en.armradio.am/2023/03/29/despite-challenges-armenia-continues-to-implement-democratic-reform-agenda-pm-pashinyan-addresses-the-summit-for-democracy/  – https://armenpress.am/eng/news/1107479.html
Posted in FEYM GRUBU ÇALIŞMALARI | Leave a comment