Yasal Uyarı
Bu BLOG içinde yer alan yazı ve görseller kişisel kullanım ve/veya bilgi paylaşma amacı ile sınırlıdır, hiç bir ticari amacı yoktur.
Bu BLOG içindeki yazı ve görselleri paylaşırken kaynak göstermeniz rica olunur.
The contents of this BLOG are limited to personal use and/or information sharing, and there is NO COMMERCIAL purpose.
Arama
Takvim
-
Yeni Yazılar
Arşivler
Kategoriler
Who's Online
86 visitors online now15 guests, 71 bots, 0 membersSeçenekler
Deepfake oluşturma fiyatları dakika başına 20 bin dolara ulaştı
Deepfake oluşturma fiyatları
dakika başına 20 bin dolara ulaştı
09 Mayıs 2023
Kaspersky uzmanlarına göre, bir dakikalık deepfake video
başına fiyatlar 300 ila 20 bin dolar arasında değişebiliyor.
Kaspersky’nin Kazakistan’da bu yıl 8’incisini düzenlediği Siber Güvenlik Hafta Sonu-META 2023’te uzman isimler, Orta Doğu, Türkiye ve Afrika (META) bölgesi ile dünya çapında dijital tehdit ortamındaki gelişmeleri paylaştı.
Deepfake oluşturma araçları ve hizmetleri darknet pazarlarında yer alıyor. Bu hizmetler dolandırıcılık, şantaj ve gizli verilerin çalınması gibi çeşitli amaçlar için yapay zeka destekli video oluşturma hizmeti sunuyor. Deepfake oluşturma veya satın alma fiyatları, projenin karmaşıklığına ve nihai ürünün kalitesine bağlı olarak değişebiliyor. Kaspersky uzmanlarının tahminlerine göre, bir dakikalık deepfake video başına fiyatlar 300 ila 20 bin dolar arasında değişebiliyor.
Kaspersky, farklı kötü niyetli amaçlar için deepfake video ve ses oluşturma hizmeti veren çeşitli Darknet pazarlarını ve yeraltı forumlarını analiz etti. Bazı durumlarda bireyler, deepfake oluşturmak için ünlüler veya siyasi figürler gibi belirli hedefler talep edebiliyor.
Siber suçlular, üretilen yapay zeka videolarını yasa dışı faaliyetler için çeşitli şekillerde kullanıyor. Bireyleri veya kuruluşları dolandırmak için kullanılabilecek sahte videolar veya görüntüler oluşturmak için deepfake örnekleri tercih edebiliyor. Örneğin, bir üst yöneticinin (CEO) banka havalesi talep ettiği veya bir ödemeyi yetkilendirdiği sahte bir video hazırlanabiliyor ve bu video kurumsal fonları çalmak için kullanılabiliyor.
Sahte videolar, kişilerden para ya da bilgi sızdırmak için kullanılabilecek videolar ya da görüntüler oluşturmak için de tercih edilebiliyor. Siber suçlular ayrıca, yanlış bilgi yaymak veya kamuoyunu manipüle etmek için deepfake’lerden faydalanabiliyor. Bu kişiler, örneğin, bir politikacının tartışmalı açıklamalar yaptığı sahte bir video oluşturabiliyor ve bunu seçimin sonuçlarını etkilemek için kullanabiliyor.
Deepfake teknolojisi, meşru hesap sahibinin gerçekçi sahte videolarını veya ses kayıtlarını oluşturarak ödeme hizmetlerinde doğrulama aşamasını atlamak için kullanılabiliyor. Bunlar, ödeme hizmeti sağlayıcılarını gerçek hesap sahibiyle karşı karşıya olduklarını düşünmeleri için kandırmak, böylece hesaba ve ilgili fonlara erişim elde etmek için kullanılabiliyor.
Dijital okuryazarlık seviyenizi artırmak, tehditlere karşı koymak için önemli
Açıklamada görüşlerine yer verilen Kaspersky Lider Veri Bilimcisi Vladislav Tushkanov, deepfake’lerin giderek artan bir şekilde şantaj ve dolandırıcılık amacıyla kullanıldığını belirterek, şunları kaydetti:
“Örneğin, bir İngiliz enerji firmasının CEO’su, ana şirketinin başkanının acil fon transferi talep eden bir ses deepfake’i ile 243 bin dolar dolandırıldı. Neticede fonlar, dolandırıcının banka hesabına aktarıldı. Durum ancak suçlu başka bir transfer talebinde bulununca ortaya çıktı. O zamana kadar zaten transfer edilmiş olan fonları geri almak için çok geç kalınmıştı. Benzer bir vaka BAE’de rapor edildi ve burada da ses deepfake’i içeren bir dolandırıcılıkta 400 bin dolar çalındı. Bununla birlikte deepfake’lerin yalnızca işletmeler için değil, aynı zamanda bireysel kullanıcılar için de bir tehdit olduğunu unutmamak gerekir. Bunlar yanlış bilginin yayılmasına sebep olabilir, dolandırıcılık için kullanılabilir veya rızası olmadan başka birinin kimliğine bürünebilir. Dijital okuryazarlık seviyenizi artırmak, bu tehditlere karşı koymak için anahtar niteliğindedir.”
Verilen bilgiyegöre, darkweb kaynaklarının sürekli izlenmesi, deepfake endüstrisi hakkında değerli bilgiler sağlayarak araştırmacıların bu alandaki tehdit aktörlerinin en son eğilimlerini ve faaliyetlerini takip etmelerine olanak tanıyor.
Araştırmacılar, darknet’i izleyerek deepfake’lerin oluşturulması ve dağıtımı için kullanılan yeni araçları, hizmetleri ve pazar yerlerini ortaya çıkarabiliyor. Bu tür bir izleme, deepfake araştırmasının kritik bir bileşenini oluşturuyor ve gelişen tehdit ortamına ilişkin anlayışımızı geliştirmemize yardımcı oluyor. Kaspersky Dijital Ayak İzi İstihbaratı hizmeti, müşterilerinin deepfake ile ilgili tehditler söz konusu olduğunda bir adım önde olmalarına yardımcı olmak için bu tür bir izleme içeriyor.
Deepfake ile ilgili tehditlerden korunmak için öneriler
Kaspersky, deepfake ile ilgili tehditlerden korunmak için şunları öneriyor:
“Kuruluşunuzdaki siber güvenlik uygulamalarını kontrol edin. Yalnızca yazılımları değil, aynı zamanda gelişmiş BT becerilerini de ele alın. Mevcut tehdit ortamının önüne geçmek için Kaspersky Threat Intelligence kullanın. Kurumsal ‘insan güvenlik duvarınızı’ güçlendirin. Çalışanların deepfake’lerin ne olduğunu, nasıl çalıştıklarını ve yol açabilecekleri problemleri anlamalarını sağlayın. Çalışanlara bir deepfake’i nasıl tespit edeceklerini öğretmek için sürekli farkındalık ve eğitim çalışmaları yapın. Kaspersky Automated Security Awareness Platform, çalışanların en yeni tehditler konusunda güncel kalmasına yardımcı olur ve dijital okuryazarlık seviyelerini artırır.
Nitelikli haber kaynaklarına başvurun. Bilgi cehaleti, derin sahtekarlıkların yaygınlaşmasını sağlayan önemli bir etken olmaya devam ediyor. ‘Güven ama doğrula’ gibi iyi protokollere sahip olun. Sesli mesaj ve videolara şüpheyle yaklaşmak insanların asla kandırılmayacağını garanti etmez ancak yaygın tuzakların çoğundan kaçınmaya yardımcı olabilir. Deepfake videoların dikkat edilmesi gereken temel özelliklerinin farkında olun. Sarsıntılı hareket, bir kareden diğerine ışık kaymaları, cilt tonunda kaymalar, garip şekilde göz kırpma veya hiç göz kırpmama, dudakların konuşmayla senkronize olmaması, görüntüdeki dijital kalıntılar, videonun kasıtlı olarak düşük kalitede kodlanmış ve zayıf aydınlatmaya sahip oluşu sahteciliği ele vermeye yardımcı olan ipuçlarıdır.”
https://www.ekonomim.com/sektorler/teknoloji/deepfake-olusturma-fiyatlari-dakika-basina-20-bin-dolara-ulasti-haberi-693885
FEYM BÜLTENİ – 104/2023 * Ermeni Faaliyetleri – 08 Mayıs 2023
FANATİK ERMENİ YALANLARINA KARŞI
FEYM BÜLTENİ – 104/2023 *
Ermeni Faaliyetleri – 08 Mayıs 2023
1.. Nikol Paşinyan ve Haydar Aliyev Brüksel’de görüşecek…Financial Times’ın bildirdiğine göre bu hafta sonunda Brüksel’de Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev arasında barış müzakereleri yeniden başlayacak. Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, Aliyev ve Paşinyan ile üçlü görüşme gerçekleştirecek. Paşinyan, Prag’da Moskova’yı ziyaret edeceğini duyurdu. https://www.ermenihaber.am/tr/news/2023/05/08/Ermenistan-Azerbaycan/248075
2. NATO, Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki ilişkilerin normalleşmesini destekliyor… NATO Genel Sekreteri’nin Kafkaslar ve Orta Asya Özel Temsilcisi Javier Colomina, bu hafta ABD’nin ev sahipliğinde Ermenistan ile Azerbaycan arasında gerçekleşen görüşmeleri memnuniyetle karşıladığını bildirdi. Colomina, bir tweet’te, “Ermenistan ile Azerbaycan arasında 4 günlük yapıcı angajmanın ardından Washington’da kalıcı bir barış anlaşmasına yönelik somut ilerleme kaydedildiğini duymak güzel. Müzakereler ve diyalog tek yol. NATO, iki ortağımız Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki ilişkilerin normalleşmesini desteklemektedir” dedi. https://www.panorama.am/en/news/2023/05/06/NATO-Armenia-Azerbaijan/2832355
3. Azerbaycan, Ermenistan’ın toprak bütünlüğünü tanıdı… Ermenistan Ulusal Meclisi’nin iktidardaki çoğunluk “Sivil Sözleşme” Fraksiyonundan milletvekili Armen Khachatryan: “Ermenistan, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü, Azerbaycan’ın Ermenistan’ın toprak bütünlüğünü tanıdığı gibi tanıyor. Azerbaycan kabul etmiş olsa da Azerbaycan’ın eylemlerinden aktif, pratik adımlarda görünmüyor. Dağlık Karabağ meselesi bambaşka bir mesele, bambaşka bir formatta. Dağlık Karabağ nüfusu başka bir konudur, bu uluslararası platformlarda tartışılmalı ve tartışılmaktadır, Dağlık Karabağ’ın güvenli olması ve oradaki nüfusun güvenliği ile ilgili herhangi bir sorun olmaması için her şey yapılmalıdır. Bütün bu konular müzakerelerde uzun yıllardır tartışılan konulardır. Ermenistan’ın direnişiyle, bir takım jeopolitik değişimlerle alakalıdır. Bugün durum böyle değil. Hepiniz biliyorsunuz ki onlar kuşatma altında, Azerbaycan her yolu kışkırtmaya çalışıyor, etnik temizlik programları uyguluyor” dedi. https://news.am/eng/news/758805.html
4. Ermenistan, Kriminal polis oluşturacak….Hükümet bugünkü oturumda, Polis Teşkilatı Kanunu’na eklemeler ve değişiklikler yapılmasına yönelik yasa tasarısını onayladı. Bölgesel düzeyde ve Erivan’da, sadece ağır suçları incelemek, önlemek ve soruşturma sürdürmek amacıyla operasyonel-soruşturma faaliyetleri uygulayacak olan ve kriminal polisin ana departmanının doğrudan yetkisi altında faaliyet gösteren bölgesel bölümlerin kurulması planlanmaktadır. İçişleri Bakanı Ğazaryan’a göre, bölgesel kriminal polisinin oluşturulmasında sonran, bölge polisi feshedilecek. https://tr.armradio.am/2023/05/05/yeni-polis-gucu/
5. Detroit Ermeni Cemaati Ermeni <sözde> soykırımının 108. Yıldönümünü Anıyor… Büyük Detroit Ermeni Cemaati, Ermeni <sözde> soykırımının 108. Yıldönümünü 22 Nisan 2023 tarihinde Edsel Ford Lisesi’nde anmıştır. Haigan Tcholakian, topluluk üyelerini karşılayarak programı açtı ve Detroit’li Homenetmen izcileri bayrakları sunmaya ve ABD ve Ermenistan milli marşlarını söylemeye davet etti. Tcholakian açılış konuşmasında günün önemini ve gelecekteki soykırımları önlemek için adalet talep etmeye devam edilmesi gerektiğini vurguladı. Alex Kurkechian, AYF Detroit “Kopernik Tandurjian” Şubesi adına bir mesaj ileterek, gençlerin uluslarına bağlılıklarını ve özgür, birleşik ve bağımsız bir Ermenistan görme nihai hedefini geliştirmeyi amaçlayan gençlik örgütünün birçok programını vurguladı. https://armenianweekly.com/2023/05/07/armenian-community-of-detroit-commemorates-the-108th-anniversary-of-the-armenian-genocide/
6. Glendale Unified School District Cinsiyet Politikası Bölücü Konuşmaları Ateşliyor… Glendale Unified School Board of Education (GUSD) üyeleri, 18 Nisan okul yönetim kurulu toplantısında, konuşmacılar cinsiyet destek planları veya trans öğrenciler için dosyaların yönetimi ile ilgili konularda konuşmak için yönetim kurulu odasını doldururken, toplantıya katılanlar ve genel olarak toplum arasında nezaket ve saygı çağrısında bulundu. Kurul “Soykırımı Anma Günü” ve “Ermeni <sözde> soykırımını Anma ve Daha İyi Bir Dünyayı Yeniden Onaylama” başlıklı kararları onayladı. (Not:Benzer bir kuruluş olan LAUSD’ (Los Angeles Unified School District) nin bu konularda daha önce aldığı aşağı yukarı aynı kararları protesto etmek üzere ABD’ deki kardeş kuruluş TADA (Turkish Anti-Defamation Alliance/ İftiralara Karşı Türk Birliği) tarafından finanse edilerek Bruce Fein tarafından hazırlanan Uyarı Mektubu 31 Aralık 2020 tarihinde LAUSD Yönetim Kurulu) Başkanı’ na ve altı üyesine iletilmiştir.TADA Başkanı Sayın Uğur Kara’ nın dikkatine. ABD’deki Türk STK’ larına TADA’ nın bu son derece önemli girişimine destek çağrısında bulunuyoruz..,o.tan) https://mirrorspectator.com/2023/05/07/gusd-gender-policy-sparks-divisive-talk/
7. Paşinyan Azerbaycan ile temel anlaşmazlıkları paylaştı… Ermenistan Başbakanı Paşinyan, Prag ziyareti sırasında Radio Free Europe/Radio Liberty kanalına röportaj verdi. Paşinyan Azerbaycan ile süren temaslardaki temel anlaşmazlıkları sıraladı. Paşinyan temel anlaşmazlıkların Dağlık Karabağ ve diğer konularla ilgili olduğunu söyledi ve şöyle konuştu: “Prag ve Soçi’ de Ermenistan ve Azerbaycan’ın birbirlerinin toprak bütünlüğünü tanıdıkları kaydedilmesine rağmen, Azerbaycan’ın Ermenistan’ın 29.800 kilometrekarelik toprak bütünlüğünü tanıdığı konusunda bize güven verecek barış antlaşması taslağının metni üzerinde hala bir anlaşmaya varamadık.” https://www.agos.com.tr/tr/yazi/28575/pasinyan-azerbaycan-ile-temel-anlasmazliklari-paylasti
8. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı’ndan Fransız Bakan’ın açıklamasına yanıt… 8. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı’ndan Fransız Bakan’ın açıklamasına yanıt… “Fransa’nın Avrupa ve Dışişleri Bakanı Catherine Colonna’nın Azerbaycan’ın Karabağ bölgesini haksız yere “Dağlık Karabağ” ve Azerbaycan’ın “enklavı” olarak tanımlaması Azerbaycan’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygısızlıktır. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Basın Servisi Başkanı Ayhan Hacızade, yerel basının Azerbaycan’a yönelik iddialarla ilgili sorusuna yanıt verirken, Azerbaycan’a ve bu bölgeden kitlesel etnik temizliğe maruz kalan Azerbaycanlıların haklarına sahip çıksın” dedi. Fransa’nın Avrupa ve Dışişleri Bakanı Catherine Colonna’nın “France Inter” radyo kanalıyla yaptığı röportajda yaptığı röportaj. “Karabağ bölgesinin uluslararası alanda tanınan egemen bir bölge olduğunu ve Azerbaycan’ın ayrılmaz bir parçası olduğunu Fransız Bakan’a bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.
https://avimbulten.org/en/Bulten/AZERBAIJAN-S-FOREIGN-MINISTRY-RESPONDS-TO-FRENCH-MINISTER-S-STATEMENT
Posted in FEYM GRUBU ÇALIŞMALARI
Leave a comment
ORGANİZE İŞLER * DEVLET KURUMLARI NASIL ÇÖKERTİLİR? * Kızılay’da başka neler olmuş?
Kızılay’da başka neler olmuş?
SÖZCÜ- Saygı Öztürk
Bugüne kadar AKP’nin desteklediği Kızılay yönetiminin ne durumda olduğu son depremde anlaşıldı. Ahmet Lütfü Akar Kızılay eski genel başkanı, Nihat Adıgüzel de genel başkan yardımcısıydı. 2016 yılı Kızılay kongresinde, iktidarın baskısına rağmen liste çıkarmış, az bir oy farkıyla seçimi kaybetmişlerdi.
Kızılay, deprem bölgesinde çadır satmakla, bazı yöneticileri 12 yerden huzur hakkı almakla gündeme geldi. Ama bu kadar değil. Kızılay yönetiminin içinde neler olduğunu Akar ve Adıgüzel biliyor. “Kızılay Birlik Hareketi” kurulmasına öncülük ettiler. 2016-2022 döneminde hukuk dışı ve yasalara aykırı olduğunu öne sürdükleri işlemleri Kızılay delegelerine mektupla duyurdular. İşte, o mektupta yer alan iddialardan bazıları:
550 ŞUBE KAPATILDI
1- Kızılay delegelerinin 1/5’den fazlasının, tüzüğe uygun olarak 2017’de olağanüstü genel kurul yapılması talebi ile noterden ihtarname göndermelerine rağmen yönetim kurulu kararıyla hukuksuz olarak bu başvuru reddedildi.
2- Kızılay yönetimi, 81 ilde teşkilatlanan 672 şubeden 550’sini hukuksuz olarak kapattı, binlerce üyenin kaydını sildi. Kapatılmayan şubeler de iktidarın desteği ile Memur Sen’de kayıtlı üyeler toplu olarak üye yapıldı ve yandaş yönetimler oluşturuldu.
3- Personel tasarrufu ve daha yetkin personel istihdamı gerekçesiyle, 4 bin 500 çalışanından yarısının iş sözleşmeleri fesih edildi. Yerlerine AKP referansı ile ve şeffaf olmayan yöntemlerle işe alımlar yapıldı ve personel sayısı 15 bine ulaştı. Atılan personeller işe iade davalarını kazanmalarına rağmen işe başlatılmadı ve Kızılay milyonlarca lira tazminat ödeyip maddi zarara uğratıldı.
KURBAN ETLERİ BOZULDU
4- Kızılay’a bağış yolu ile vekalet vererek kurban kestirmek isteyen vatandaşların kurbanları önceki yıllarda Et ve Süt Kurumu’na kestirilirken, başta Yeryüzü Doktorları olmak üzere farklı derneklere aktarıldı. Bu durum şaibelere yol açtı.
5- Kurban Bayramı’nda Kızılay’a vekalet veren vatandaşların kurbanlarının kesimi için bir şirketle yapılan 3.8.2018 tarihli ‘kurban sözleşmesi’ gereği kesilmesi gereken 6 bin büyükbaş hayvandan 2 bin 782’si kesilmemiş, Polonya’dan getirilen 2 tırda bulunan 151 adet karkas ise gümrükte yapılan analizleri sonucu ülkemize girişi uygun bulunmadığından bedeli dernek tarafından karşılanarak imha edilmişti. Kızılay 1 milyon 851 bin 402 Euro zarara uğratıldı.
KURBANLA YANILTILDI
Yurt içinde kesilmesi gereken kurbanların bir kısmı ihaleyi alan firma tarafından vatandaşın bilgisi dışında adı açıklanmayan iki ülkede kestirilip karkas et halinde ülkeye getirildi. Ayrıca kurbanların tamamının kesildiğine ilişkin noter, imam, sertifika, kesim görüntü kayıtları, hisse sahiplerine SMS bildirisi, yurt içi fiyattan yapılan bağış ile yurt dışında kesilen kurban arasındaki fiyat farkı ve kurban kesimleri her yıl devletin Et ve Süt Kurumu’na yaptırılırken neden özel firmaya verildiği de açıklığa kavuşturulmadan üstü örtüldü.
20’DEN FAZLA SUÇ DUYURUSU
6- Kızılay tüzüğü ve bağlı olduğu Kızılay – Kızılhaç Hareketi, kuralları gereği kâr amacı gütmeyen bir gönüllü hareketidir. Kızılay’ın seçilmiş yöneticileri, profesyonel kadrolar hariç hizmetlerinden dolayı hiçbir ücret almaz ve talep edemezler. Buna rağmen bünyesinde 12 adet anonim şirket kurularak, şirketlerin yönetim kurulu başkanlıkları ve yönetim kurulu üyelikleri, Kızılay yöneticileri ve siyasi iktidarın bildirdiği kişiler arasında paylaştırılmış ve birden çok huzur hakkı alınıyor.
İnsani yardım kuruluşu özelliğinden çıkarılıp holding haline getirilen Kızılay, gerçek özelliğini yitirerek kâr amaçlı bir kuruluşa dönüştürüldü. Belirtilen haksız ve hukuksuz uygulamaların yanı sıra, somut belge ve bilgilere dayandırılan 20’den fazla suç teşkil eden konuyla ilgili de tarafımızdan suç duyuruları yapıldı.
BİRLİK HAREKETİ
Kızılay’ın 6 Şubat depremindeki eksikliklerini de Kızılay’ın mevcut yönetimine karşı oldukları için Kızılay’dan uzaklaştırılanlar ayrıntılı olarak belirlemiş. Onların oluşturduğu “Kızılay Birlik Hareketi”, belirledikleri usulsüzlük ve yolsuzlukları yargıya taşıyor. Onlar, ayrıca şunları söylüyor:
“Atatürk’ün ismini verdiği Kızılay’ın yitirilen kurumsal kültür, değerler, ilkeler ve hafızasının yeniden oluşturularak, tüzüğünde yer alan temel ve kurumsal ilkeler çerçevesindeki gerçek işlevlerine tekrar döndürülmesi için mücadelemiz yılmadan devam edecektir.”
KINIK, GEREĞİNİ YAPMALI
“Mücadelemizde yanımızda durmayarak mevcut başarısız Kızılay yönetimini, 2016 genel kurulu başta olmak üzere destekleyenler, kurullarda birlikte görev alarak hukuksuzluklara imza atanlar, siyasi ya da farklı menfaat gerekçeleriyle, yönetime yakın durarak kendi çıkarlarına hizmet edenler var. Millet ittifakı iktidarında, Kızılay yönetiminde yer kapma düşüncesinde oldukları anlaşılan bu tür menfaat grupları hakkında detaylı bilgi edinilerek gerekli önlemlerin alınması da kurumun geleceği açısından büyük önem taşıyor.”
Kızılay, hiçbir iktidarın arka bahçesi olmamalı. Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık’ın, bu iddialara karşı cevabı varsa buyursun. Kınık’a düşen, Kızılay’ın daha fazla yıpranmaması için gereğini yapmak olmalı.
https://www.sozcu.com.tr/2023/yazarlar/saygi-ozturk/kizilayda-baska-neler-olmus-7676341/
14 MAYIS DEVRİMİ
14 MAYIS DEVRİMİ
Habip Hamza ERDEM – 07 Mayıs 2023
habiphamza@gmail.com
Bu yazıda, tarih, sosyoloji, ekonomi politik ya da genel olarak ‘sosyal bilim’ denilen bilim dallarından birine kenarından kıyısından bulaşmış herhangi birine ‘Devrim’den söz etmek isterim.
Bu dallarda akademik ünvanlar edinmiş olanlara da okumalıdırlar.
Kendilerine ‘Atatürk devrimcisi’ diyenler de öğrenmelidirler.
Çok basitleştirilmiş olarak açıklamaya çalışalım.
Evet, bir hafta sonra yapılacak seçimler yani 14 Mayıs tarihi, Türkiye’de, Türk tarihinin en büyük ‘Devrim’lerinden birinin adını taşıyacaktır. Bu ‘Devrim’, 1908 Genç-Türk Devrimi’nden de ileri, 1960 Devrimi’nden de ileri bir ‘Devrim’dir. Çünkü bu bir ‘Demokratik Devrim’ olacaktır.
Şimdi kimi aklı evvel ‘Demokratik Devrim’lerin geçen yüzyılın başında olduğunu söyleyeceklerdir. Gerçekten de geçen yüzyılın başında ‘Millî Demokratik Devrimler’ olmuş ve neredeyse yeni bir ‘Çağ’ın açılmasına yol açmışlardı. Ancak onların belirleyici özelliği ‘Ulusal Kurtuluş ve Bağımsızlık’larına kavuşma ‘Devrim’leri olmaları idi.
1908 ve 1960 ‘Devrim’leri de, gerçekte halk desteğine dayanmalarına karşın bir ‘Darbe’ ile gerçekleştirilmiş olmalarıyla ayırd edilmektedirler. Oysa 14 Mayıs Devrimi geniş halk desteğinin ‘sandık’ta ve ‘demokratik oyla’ yaşama geçirilmesiyle olacaktır.
Şimdi ‘Devrim’, ‘Darbe’ ve ‘Demokrasi’ terimlerinin abc’sini böylece anımsattıktan sonra 14 Mayıs seçimlerine gelebiliriz. 14 Mayıs’ta Cumhuriyet Halk Partisi, sağın en uç altı partisini içine alarak, onbir sol partinin ise dışarıdan desteğini alarak iktidara gelecektir. Kime ve neye karşı denilecek olursa, ‘emperyalizm’e ve onunla ‘işbirliği’ yapan, günümüzün ‘en gerici’ ve ‘en saldırgan’ güçlerine karşı.
Gelişigüzel ‘emperyalizm’ sözcüğünü kullanan aklı evvellerin, Türkiye’nin uluslararası finans kesimlerine yıl, ay, gün değil ama her saat başı ne kadar ‘faiz’ ödediğinden haberleri olduğunu sanmam.
Burada ayrıntısına girmenin gereği yok, ancak yirmi yıllık AKP iktidarının ‘emperyalizm’le en içli-dışlı ve en aşağılık sözleşmeleri bağıtlayan bir iktidar oduğunu yadsıyan bir kişinin görüşlerini dikkate almaya değmeyeceğini söyleyerek geçelim.
Ancak ve ne var ki, ‘emperyalizm’le en aşağılık ilişkiler ağına girmiş olan bir iktidarın, ülke içinde en ‘baskıcı’ ve en ‘ahlâk dışı’ yollara başvuracağının altını çizmemiz gerekmektedir. ‘Mafyatik yöntemler’ işte tam da bu nedenle uygulamaya konulmaktadır.
‘Dinsel argümanlar’ ise, başlangıçta duygusal sömürü aracı olarak kullanılırken giderek onların da ‘mafyatik’ bir nitelik kazandığına tanıklık etmekteyiz. İşte ‘iktidar bloku’nun, Türk tarihi boyunca gelmiş geçmiş en ‘aşağılık’, en sömürücü’, en ‘yalancı’ ve en ‘gayri millî’ bir iktidar olduğu söylenebilecektir.
Şu son haftalarda artacağı tahmin edilen, ‘blok içi çatlama’larla ortaya saçılan ‘ifşa’lara bakmak yeterlidir. İktidara en yakın kişilerin bile kendi açıklamalarını izlerken ‘kusmamak için kendinizi zor tutacaksınız’ dediği açıklamaları görmezden gelmek mümkün müdür?
Kanımca, asıl dikkate alınmaması gereken açıklamalar, bütün bu açıklamaları bildiklerini söyleyen ya da bu tür ‘söylenti’lere kulak asmayacaklarını söyleyenlerin, bol keseden attıkları ‘devrim’ veya ‘demokrasi’ nutuklarıdır diyeceğim.
O nedenle, özellikle ‘sosyal medya’ denilen ortamlarda, benim ‘Halk İttifakı’ dediğim muhalefet blokunu küçümseyen ya da engellemeye çalışanların sözde ‘görüş’leri eleştirmeye bile değer görmediğimi belirtmek isterim. Onların 14 Mayıs’tan itibaren yanıldıklarını anlayacaklarını da umut etmek isterim.
Çünkü, 14 Mayıs’ta CHP’nin 220’den fazla milletvekili çıkararak kendi rekorunu kıracağı, Halk İttifakı’nın da Meclis’teki çoğunluğu sağlayacağı bugünden belli olmuştur. Yeni ‘iktidar’, içinde Yüksel Taşkın’lar, İdris Naim Şahin’ler, Sadullah Erginler vb gibi isimlere karşın; ulusal ve uluslararası ‘hukuka saygılı’, ulusal ve uluslararası ‘sömürü’ye karşıt, dinsel yönlendirmelerin olmayacağı bir ‘iktidar’ kurulacaktır.
Her şeyden önce ve özellikle, tarihimizin gördüğü bu en ‘hukuk tanımaz’, en ‘yobaz’ ve en ‘aşağılık’ rejimini devirmiş olacaktır ki, işte tam da bu nedenle ileride 14 Mayıs Devrimi olarak anılacaktır. Çünkü bir ‘Devrim’in, demokratik bir devrim olabilmesi, devirdiği iktidarın ‘demokrasi dışı’ olup olmaması, onun gerçekte bir ‘diktatörlük’, bir ‘tiranlık’ olup olmamasıyla doğrudan ilişkilidir.
Öyleyse, 14 Mayıs’a devrim diyemeyecek olanlar, halihazırdaki iktidara diktatörlük diyemeyecek olanlardır diyerek noktalayalım.
BİR DEVLET NASIL SOYULUR? * 1 milyar dolar ne ki! * Ali Yeşildağ’ın dediğine göre o 1 milyarcık Tayyip Abi tarafından alındı. Bu ülkenin cumhurbaşkanı bu ülkenin parasının senin cebine atıldığına dair iddia var.
1 milyar dolar ne ki!
YENİÇAĞ – Orhan UĞUROĞLU
İYİ Parti lideri Meral Akşener meydanlarda diyor ki
“Yeşildağ ailesi Erdoğan ailesinin çok yakınıdır ben biliyorum. Abileri, Sayın Erdoğan hapse girdiği zaman, başına iş gelir diye onunla birlikte hapse giren bir arkadaş.
Ali Yeşildağ bir açıklama yaptı. Antalya Havalimanı. 3 milyar Euro’ya bir kankaya veriliyor. Bu bir satış. Buna karşılık başka bir firma 5 milyar Euro veriyor. Ama onun dosyasından evrak çalınıyor. 3 milyar Euro verene veriliyor.
Ali Yeşildağ’ın dediğine göre o 1 milyarcık Tayyip Abi tarafından alındı. Bu ülkenin cumhurbaşkanı bu ülkenin parasının senin cebine atıldığına dair iddia var.
Böyle bir iddianın doğru olmadığını anlatsana milletimize.” Recep Tayyip Erdoğan ve ailesinin mal varlığı gündeme gelince benim de aklıma bu konuda yazdığım 5 ayrı yazı geldi.
5 yazımda tek soru var:
Ailenin ve senin 107 milyar doları var mı Erdoğan?
Bu konudaki yazılarımı aşağıdaki linklerden takip edebilirsiniz…
1-https://www.yenicaggazetesi.com.tr/kemal-kilicdaroglu-ve-erdoganin-mal-varliklari-646652h.htm
2-https://www.yenicaggazetesi.com.tr/savunma-yapmayi-birak-ve-hesap-sor-davutoglu-621425h.htm
3-https://www.yenicaggazetesi.com.tr/mal-varliklari-icin-hodri-meydan-396456h.htm
4-https://www.yenicaggazetesi.com.tr/sok-yaratan-erdogan-sorusu-403810h.htm
5-https://www.yenicaggazetesi.com.tr/haydi-iddialari-tek-tek-yanitlayin-494991h.htm
Bu linkleri ayrı ayrı kopyalayıp tek tek okumanızı öneriyorum…
Erdoğan ne tekzip etti ne dava açtı.
Sükut ikrardan gelir.
Meral hanım, 1 milyar dolar ne ki?
KDV’si bile değil…
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/1-milyar-dolar-ne-ki-662917h.htm
FEYM GRUBU * ERMENİ YALANLARIYLA MÜCADELE İÇİN PROJE VE DESTEK DUYURUSU
Kıymetli Üyelerimiz ve Çalışmalarımızı Takip Eden Dostlarımız,
VAN KATLİAMI ile ilgili bir belgesel yapılması amacı ile başlattığımız projeyi aşağıdaki mesaj ile sizlere duyurmuştuk. Bugüne kadar 8 gerçek kişi ve bir Vakıf (TEKAR Vakfı) bu çalışmaya katkıda bulunacağını bildirmiş bulunuyor. Devletten de yardım alamayacağımızı düşünürsek bu kadar az sayıda katılımcı ile projenin gerçekleşmesinin imkânsız olduğu açıktır. Bu önemli projenin gerçekleşmesi için aşağıda belirtilen önerilerimizi bilgi ve onaylarınıza sunuyoruz;
1..Projeye gerçek kişi ve STK (Dernek, Vakıf, Komite, Forum, Grup) katılımcı sayısını artırmayı zorunlu görüyoruz.
2. Belgesele sponsor olacak STK’ların ve 500 ABD doları ve üzerinde katkıda bulunan gerçek kişilerin adlarına Belgeselde yer verilecektir.
3. Üyelerimizin ve çalışmalarımızı takip eden dostlarımızın içlerinde yer aldığı çoğu yurtdışındaki Türk STK’larının sayısı 20’nin üzerinde olup Projeye katılmalarını bekliyoruz. Katıldıkları takdirde; zaman zaman üyelerine bilgi vererek katkıda bulunmak üzere çağrı yapmaya, katkıları bir elden toplamaya, Belgesel Proje Yöneticisi ile yapacakları koordinasyona göre, katkıları belirtilecek zamanlarda yapımcı Firmaya transfer etmeye davet ediyoruz.
El birliği ve imece usulü ile gerçekleştireceğimiz böyle bir proje ile dünya kamuoyu karşısına çıkmanın, Ermeni fanatiklerine karşı yaptığımız mücadeleye ve STK’larımızın tanıtımına büyük katkıda bulunacağını değerlendiriyoruz. Proje ile ilgili detaylı bilgi Proje Yönetimi tarafından daha sonra yayımlanacaktır.
Projeye katılmaya gönüllü gerçek kişilerin, STK’ların ve temsilcilerinin adlarının, olabilecek görüş ve önerilerin Proje Yöneticisi E. Kur. Alb. Doç. Dr. Sayın Ö. Lütfi Taşçıoğlu’na bildirilmesini (bize bilgi) saygı ile rica ediyoruz.
VAN KATLİAMI Belgeseli Proje Yönetimi adına,
Orhan Tan – E. Tümgeneral
FEYM Grubu Başkanı
Gönderen: Orhan Tan <orhantan41@gmail.com>
Date: 23 Nis 2023 Paz, 19:14
Cc: Ö.Lütfi Taşçıoğlu <omertascioglu@gmail.com>, Serkan Koç <serkankoc4951@gmail.com>, Serkan Korkmaz <s.onderkorkmaz@gmail.com>
FEYM (Fanatik Ermeni Yalanlarıyla Mücadele) Grubu olarak bir süredir, 1915 zorunlu göç kararının alınmasında çok önemli etkileri olan ERMENİLERİN 1915 VAN İSYANI VE KATLİAMI konusunda bir belgesel hazırlanması ihtiyacını dile getiriyorduk. Bu amaçla, üyemiz Doç. Dr. (E. Kur. Alb.) Sayın Ö. Lütfi Taşçıoğlu Proje Yönetimini hiçbir ücret almamak üzere gönüllü olarak üstlendi. Yaptığımız koordinasyonda “Ermeni Belgeleriyle 1915 Belgeseli” nin Yapımcısı Sayın Serkan Koç’ un yapımcılığını kabul ettiği projenin temeli atılmış oldu. Proje ile ilgili ön bilgi Ek olarak gönderdiğimiz dosyada yer almaktadır.
Ermeni tarafı yıllardır sahte belgeler kullanarak kendilerine bir soykırım yapıldığını İddia etmekte, ulusumuzu lekelemeye çalışmakta ve maalesef dünya kamuoyunun büyük kısmı bu iddiaları gerçek olarak kabul etmiş görünmekteler. Meseleye bizim taraftan bakınca, Ermenilerin 1914-1921 yılları arasında sadece Van vilayetinde katlettikleri Türk sayısı Osmanlı arşiv belgelerine göre 217.132 olmasına rağmen, bırakın dünya kamuoyunu, halkımızın büyük çoğunluğu bile bu gerçeği bilmemektedir.
ERMENİLERİN 1915 VAN İSYANI VE KATLİAMI Belgeselinin FEYM Grubu üyeleriin imkânları ile gerçekleştirilemeyeceği açıktır. Bu önemli projeyi ancak imece usulüyle ve elbirliği ile gerçekleştirebiliriz. Projenin tahmini bütçesi 100.000 dolar civarındadır. Sn. Serkan Koç’un yapımcılığında gerçekleştirilen “Ermeni Belgeleriyle 1915” belgeseli yapılırken de FEYM Grubunun kurucu başkanı rahmetli Şükrü Server Aya benzer bir yazı yayınlayarak bir kampanya başlatmış ve “teklif var, ısrar yok” demişti.
Pek çok kişi canı gönülden destek olmuş ve belgesel gerçekleştirilmişti. Bu aşamada projeye destek olmak isteyen arkadaşlarımızın projeye yapabilecekleri tahmini katkı miktarlarını Sn. Taşcıoğlu’na bildirmeleri ve FEYM Grubu Yönetimine bilgi vermeleri projenin gerçekleşme imkânının önceden görülebilmesi açısından önem taşımaktadır.
Projenin nasıl gerçekleştirilebileceği konusunda değerli üyelerimizin de görüşlerini bildirmeleri ve önerilerde bulunmaları en doğru yöntemin belirlenmesine imkân sağlayacaktır.
Bu proje ile ilgili yazışmalar Sayın Taşçıoğlu vasıtası ile doğrudan yazışmalar (bize bilgi) ve / veya sesli WhatsApp görüşmeleri ile yapılacaktır.
Saygılar,
Orhan Tan
file:///C:/Users/PC/AppData/Local/Temp/nsmail.pdf?type=application/pdf
Posted in ERMENİ SORUNU, FEYM GRUBU ÇALIŞMALARI
Leave a comment
GÜLÜMSE * Türk milletine dair süper bilimsel sosyolojik seçme saçmalar.
Türk milletine dair süper bilimsel sosyolojik seçme saçmalar.
Bildiğimiz ama hep güldüğümüz gerçeklerden bir demet.
Haydi biraz gülümseyelim;
Misafirin yanında dayak yemeyeceğini bildiği için sınırları zorlayan çocuktaki cesaret kimsede yok.
İngilizcenizi ne kadar geliştirirseniz geliştirin, 30 years’ı içinizden otuz years diye okumaya mahkumsunuz.
Kavgaların en çok ‘ne bakıyon len’ diye çıktığı bir ülkede, otobüslere karşılıklı koltuk yapmak çok mantıklı gerçekten.
Dişini fırçalayan erkeği bulmuş da, macunu ortadan sıkmayanını istiyor. Bak bak lükse bak.
Arabada kemer takmak zorunluyken otobüslerde milletin ayakta gidebilmesini bana bir anlatın.
Misafirin çocuğu abi bilgisayar çalışıyor mu diye sordu. Yok ev hanımı dedim. Hala yüzüme bakıyor.
Türklere özgü ikna şekli, ölümü gör.
Bazen başımı alıp gidesim geliyor ama Müge Anlı dan korkuyorum beni de bulur diye.
Asansör çağırma tuşuna defalarca basarak daha hızlı geleceğini zanneden tek milletiz.
Annem beni ders çalışırken gördü, gözleri yaşardı, bıraktım ders falan çalışmıyorum. Ondan değerli mi, kıyamam ben ona.
2’nin üç, 3’ün iki harfli olması çok canımı sıkıyor
Elini öptürmek istemeyip de elini iyice aşağı indirip beni yerlerde süründüren orta yaşlı akraba seni bıçaklarım.
Puding yapmak için tıp okuyan tek mal Dr. Oetker.
Kulağımda kulaklık var, dürtüp müzik mi dinliyorsun diyor. Yok kuleden iniş izni istiyorum. Pilotum ben.
Pizzayı yuvarlak yapıp üçgen kesip kare kutuya koyanla, evleri kare ve dikdörtgen yapıp adını daire koyan kişi aynı kişi olmalı.
Eve gelen misafirin tuvalet var mı diye soruşuna ayar oluyorum. Yok biz poşete yapıp karşı apartmanın damına atıyoruz.
Anneme, anne ben evlatlık mıyım dedim. Öyle bişey olsa seni mi seçerdik dedi. Haklı kadın.
Yan yana kelimesi ayrı yazılırken, apayrı kelimesinin birleşik yazılması ne kadar hoş.
Gözleri aşka gülen en taze söğüt dalsın diyor şarkıda. Bu hayatımda duyduğum en kibar, en naif ODUNSUN deme şekli.
Her “ne yapıyorsun” diye sorduğumda “napiim sen napıyorsun?” diyen bir arkadaşım var. Yıllardır ne yaptığını bilmiyorum.
27653941 keredir diyorum size, şu sayıları okumuş gibi yapıp geçmeyin diye.
Sadece Türklere özel bir ağırlık birimi ‘gavur ölüsü gibi’
Fırıncı bana sıcak ekmek veriyorum dedi. Abi nasıl olsa eve gidince annem bayatları yedirecek dedim. Sarıldık ağlaştık.
Bizler “arkası gelmez dertlerimin” şarkısını söylerken göbek atan bir toplumuz. Kimse bana normal olduğumuzu söylemesin. Yemem.
İnsanımız gariptir. Camı siler ayna gibi oldu der, aynayı siler cam gibi oldu der.
En iyi tedavi şekillerimizden biri, git bir elini yüzünü yıka.
Pazarda çocuğunu kaybedince feryat figan ağlayan, bulunca da öldüresiye döven anne Türk annesidir.
Birol Akkerman’a teşekkürler
Posted in HAYATIN İÇİNDEN, MİZAH
Leave a comment