MERKEZ BANKASI STOKLARI ERİYOR * Dövizden sonra brüt altın stoku rezervi bu dönemde 146,5 ton azaldı.

Ankara – BİA Haber Merkezi
11 Mayıs 2023, Perşembe

MERKEZ BANKASI STOKLARI ERİYOR

TCMB altın satışına devam ederken,
döviz stoku -72,7 milyar dolarla
tarihsel dip noktasına indi


Seçimlere üç gün kala, 3 Mart-5 Mayıs arasındaki satışlarla TCMB swap hariç net altın stoku 133,2 ton düşüşle 425,2 tona indi. Döviz stoklarıysa 10 Mayıs’ta tarihsel dibe ulaştı: Swap ve Hazine döviz mevduatı hariç -72,7 milyar dolar.


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) kasadan altın satışları 9 haftadır artarak sürüyor. Bankanın brüt altın stoku rezervi bu dönemde 146,5 ton azaldı. Seçimlere doğru altın ithalatının kısıtlanması nedeniyle yurt içi altın talebi TCMB kasasından karşılanmıştı.
Sözcü Gazetesinin haberine göre, 3 Mart-5 Mayıs arasındaki son dokuz haftada bankanın brüt altın rezervi 146,5 ton düşüşle 697,5 tona, swap dahil net altın rezervi 137,2 ton düşüşle 476,2 tona, swap hariç net altın rezervi ise 133,2 ton düşüşle 425,2 tona geriledi.
Bankanın son haftalık altın satış kayıtlarına göre de yalnızca 28 Nisan-5 Mayıs haftasında brüt altın rezervi 30,6 ton azaldı. Swap dahil altın rezervindeki düşüş 31,2 ton, swap hariç net altın rezervindeki düşüş ise 30,8 ton oldu.

Kavcıoğlu: Altın ithalatını sınırlamak için 

TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, geçtiğimiz hafta Enflasyon Raporu toplantısında sorulan bir soruyu yanıtlarken altın fiyatlarının iç piyasada dünya fiyatlarının çok üzerine çıkması üzerine düzenleyici bir önlem olarak altın satışına başladıklarını açıklamıştı.
Kavcıoğlu 6 Şubat depremleri sonrasında “[…] vatandaşın yanlış yönlendirilmesi sonrası” altın talebinin ve altın ithalatının arttığını, altının Türkiye’de dünyaya kıyasla 20-30 dolar fazla fiyatla satılır hale geldiğini, bunun üzerine “TCMB’nin kendi rezerv gücüyle” piyasaya girdiğini belirtmişti.
Kavcıoğlu “İthalatta herhangi bir yasaklama yok ama piyasaya destek olduğumuz için ithalat artıracak bir talep yok. Cari dengeye olumlu bir katkı oldu. Gelişmelere göre ithalat olabilir, biz de devam edebiliriz. İthalat iki aydır çok düşük seviyelere geriledi. cari dengeye olumlu katkı” demişti.
“Brüt altın rezervinde düşüş” olarak kaydedilen 146,5 ton altının değeri 5 Mayıs itibarıyla 9,6 milyar dolar tutuyor.
Altın ve döviz piyasasının kalbi olarak bilinen İstanbul  Kapalıçarşı’daysa seçimlere günler kala TCMB’nin halen altın satışlarını sürdürdüğü bildiriliyor.

Döviz stokları da düşüyor 

TCMB’nin toplam rezervlerindeki düşüş de geçtiğimiz hafta sürdü.Bankanın brüt rezervi geçen 800 milyon dolarlık düşüşle 114,1 milyar dolara, swap hariç net rezervi de 700 milyon dolarlık düşüşle -53,4 milyar dolara geriledi. Başka bir deyişle TCMB’nin kasasına halen döviz bulunmuyor.
Swap dahil net rezerv ise geçtiğimiz hafta 0,4 milyar dolarlık artışla 6,8 milyar dolara yükseldi. Swap ve Hazine döviz mevduatı hariç TCMB’nin net döviz pozisyonu ise 10 Mayıs’ta -72,7 milyar dolarla tarihsel dip noktasına vardı.
Yılbaşından 5 Mayıs’a kadar olan dönemde brüt rezerv 14,7 milyar dolar, net rezerv 20,8 milyar dolar, swap hariç net rezerv 10 milyar dolar eksildi.
TCMB “sözlü talimatla” bankaların döviz satışını yasakladı
14 Mayıs’a günler kala, döviz piyasasında da olağanüstü gelişmeler gözleniyor.
TCMB sözlü talimatıyla bankaların 11-12 Mayıs’ta kurumsal müşterilerine spot piyasadan döviz satışları kısıtlanırken, artan talep nedeniyle Kapalıçarşı’da kurlarda sert artış görüldü. Kapalıçarşıda dolar 21 TL üzerini gördü.

https://bianet.org/bianet/siyaset/278579-tcmb-altin-satisina-devam-ederken-doviz-stoku-72-7-milyar-dolarla-tarihsel-dip-noktasina-ind
Posted in Ekonomi | Leave a comment

YURTTTAŞLIK BİLİNCİ

YURTTTAŞLIK BİLİNCİ

YURT DIŞINDA YAŞAYAN FAKAT ANAVATAN’LARI İLE GÖNÜL BAĞINI
KOPARTMAMIŞ OLAN BU GÜZEL İNSANLARI CANDAN KUTLUYORUM.
22 Temmuz 2007 genel seçimi için ben de, şimdi hayatta olmayan değerli sevgin eşimle birlikte yazlıktan 650 km İstanbul’a gitmiş ve oyumuzu kullanarak geri dönmüştük.
Naci Kaptan – 12 Mayıs 2023

29 Nisan 2023 Cumartesi günü, Türk Amerikan Gezi Platformu olarak düzenlediğimiz seçim otobüsüyle günübirlik Los Angeles’a gittik, oyumuzu verdik. Çok güzel insanlarla çok keyifli bir yolculuğumuz oldu. Oyumuzun geleceğe umut olmasını diliyoruz ve herkesi vatandaşlık görevine çağırıyoruz. Haydi Türkiye, oy ver, sesini duyur!


Tarık Karslı’ya teşekkür ederim

Posted in CUMHURİYET - DEMOKRASİ - ÇAĞDAŞLIK, DEMOKRASİ-ÖZGÜRLÜK, SEÇİM - SEÇSİS | Leave a comment

ADİOS MAARREM

Posted in KARİKATÜR | Leave a comment

CHP’nin dış politika vaatleri: Namık Tan topluca TRT’de duyurdu

Posted in DIŞ POLİTİKA | Leave a comment

AKP/BOP EŞBAŞKANI ERDOĞAN * KÖTÜLÜĞÜN RESMİ

KÖTÜLÜĞÜN RESMİ

Zahide UÇAR – 10.05.2023

Ülkeyi yöneteceğiz diye geldiler, yapmadıkları kötülük kalmadı. Bütün kontrol mekanizmaları yok edildi. Yargı sultanın emrinde kadılığa evrildi. İşledikleri suçlardan hesap sorabilecek bir güç bırakmadılar. Ordu korkulu rüyalarıydı. ABD, F-CİA, AKP ortaklığında milli kesime, askere operasyon yapıldı. İnsanlar en aşağılık iftiralarla manşetlere taşındı.


ABD’li savcı eşliğinde Türk Ordusunun sırları çalındı. Amerikan Konsolosluğuna gidip operasyonlar hakkında F-CİA polisleri brifing verdi. Onur intiharları yaşandı. Esir evlerinde kalanlardan tabuta yollananlar oldu. Türk Askerine olan öfke ve nefret bir türlü bitmedi.
PKK’lı Şivan Perver’i sevdiler, Barzani ile gurur duydular. Ege’de 20 adamızı Yunanistan’a hediye ettiler. Yunanistan askerleri işgal ettikleri adalara Türkiye’yi hedef alan silahlarıyla yerleşti. Yunan askerinden rahatsız olmadılar ama Türk Askerini bir türlü sevemediler. Ege Ordusu askerlerine casusluktan fuhuşa, yapılmadık iftira kalmadı.
Irak’ta binlerce kadın, hatta erkeğe tecavüz eden… Ebu Gureyp Hapishanesinde en aşağılık işkenceleri yapan, tecavüz ve insanlık suçu işleyen ABD askerlerine, “ülkelerine sağ-salim dönsünler “ diye dua ettiler ama Türk Ordusuna olan düşmanlıkları bitmedi.
Bebek katili, narko terör örgütü başı Öcalan’ın yattığı yer İtalyan kağıtlarla kaplandı. LCD televizyon kondu. Yetmedi, canı sıkılmasın diye yanına arkadaş verildi. Hatta gizli aflar çıktı. Ortaya çıkınca yanlışlıkla oldu uyanıklığına yatıp iptal ettiler.
Şimdi başka katilleri yaş nedeniyle hapisten salıyorlar. Güneydoğu’da ABD aparatlarının oyununu bozmak, bölünmeyi değil, birliği sağlamak için insanca görev yapan Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ı öldürenleri yaş haddinden hapisten saldılar. Domuz bağı ile insanları katleden acımasız Hizbullah Terör Örgütünün SİYASİ UZANTISI İLE ORTAKLIK KURDULAR. Ben şaşırmadım. Taliban ile görüş farkımız yok diye açıklama yapmadılar mı?
Daha önce Sivas’ta insanları diri diri yakan caniyi de yaş ve sağlık nedeniyle serbest bırakmışlardı.
Bütün bu kepazelikleri yapabilmek için Türk Ordusunu iğdiş etmeleri gerekiyordu. Türk Ordusunu iğdiş etmenin adı Ergenekon, Balyoz ve türevi kumpaslar oldu. Ergenekon olmasa açılım yapamazdık diye itiraf ettiler. CİA’nın Türkiye uzmanı Henri Barkey “ABD, TSK’yı AKP hükümeti eliyle kafesledi” açıklaması yapmıştır. Bu açıklama bile Türk Milletini uyandırmadı. Utandırmadı.
Bir ülkenin ordusuna kimler düşman olur? Düşman ülke yöneticileri değil mi? O zaman?? Kimin kim olduğu açık değil mi?
Yaş nedeniyle(!) katilleri dışarı saldılar.
Biz de muhalefetin de görmemezliğe geldiği başka bir cinayeti hatırlatalım;
630 gündür beş komutan kin davasından esir tutulan hapishanede yatıyor.
Orgeneral Çetin Doğan: 83 yaşında. Çok ağır sağlık sorunları yaşıyor.
Orgeneral Fevzi Türkeri: 82 yaşında. Sağlık sorunları var.
Korgeneral Yıldırım Türker: 82 yaşında. Sağlık sorunları var.
Tümgeneral Cevat Temel Özkaynak: 78 yaşında. Sağlık sorunları yaşıyor.
Tümgeneral Erol Özkasnak: 77 yaşında. Sağlık sorunları yaşıyor.
Komutanların eşleri de aynı yaşlarda insanlar. Ve ölmekten çok korkuyorlar. Neden biliyor musunuz? Eşlerinin diri diri gömüldüğü esir evinde yalnız kalacağı korkusuyla yaşamak için direniyorlar. Ne kadar acı değil mi?
Onlar kin davasından diri diri betona gömüldüler. Rütbeleri sökülüp er yapıldılar. Oysa AKP dağdaki PKK’lıya “kazanılmış hak(!)” diyerek devletten maaş ödemişti.
Vicdanların iflas ettiği, zulmün arşa çıktığı, örgütlü suçluların, örgütlü kötülüğün, örgütlü hırsızların masumların üzerine çöktüğü bu karanlık sürecin sorumlusu;
Korkaklar, çıkarcılar, onursuz insanlardır.
Hani, 33 silahsız Mehmetçiğimizi yüzlerce mermiyle şehit eden Şemdin Sakık’ın gizli-açık tanıklığıyla subaylarımız yargılandığında utanmadınız, ayağa kalkmadınız ya? Pezevenklerin, katillerin tanıklığıyla askerlerin aşağılanıp yargılanmasını seyrettiniz ya? İşte o zaman suç ortağı oldunuz. Dilsiz şeytan oldunuz ya? Suskunluğunuzu, suç ortaklığınızı unutup, büyük felaket depremde “asker nerede” diye sordunuz. Askerin hakları elinden alınırken, EMASYA Protokolü kaldırılırken susup, asker nerede diyebilmek zorunuza gitse de, yüzsüzlüktür. Tabii ki askerlerini ve orduyu teslim eden Genelkurmay Başkanları da bu cinayetlerin suç ortağıdır. Bu açık ihanetin suç ortağıdır.
Şimdi soruyorum;
Kin davasından esir alınan komutanların diri diri betona gömülmelerine susacak mısınız? Suç ortaklığına devam edecek misiniz?
Komutanların “bizi affedin” demesi özellikle bekleniyor. Diz çöktürdük görün demek için komutanların af dilemesini istiyorlar. Komutanlarsa uydurulan suçları kabul edip af dilemektense, içeride ölmeyi tercih ediyor.
Bir yerde bir cinayet işleniyorsa, bu cinayete tanıklık edip susuyorsanız, o cinayetin AZMETTİRİCİSİ OLURSUNUZ. Kötülüğün bir parçası olursunuz. Bu cinayete de ortak olursanız;
Ordu nerede diye daha çok sorarsınız.
Posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, BOP, FAŞİZM, İHANET VE YABANCI YANDAŞLAR, Politika ve Gundem, SİYASAL İSLAM, TERÖR, YOBAZLIK - GERİCİLİK, YOLSUZLUKLAR | Leave a comment

HAYDİ KADINLAR ” OY VERMEYE”

Posted in Calisma Dunyasi - Is ve Emekciler, KADIN HAKLARI, Politika ve Gundem, SEÇİM - SEÇSİS, VİDEOLAR | Leave a comment

FEYM BÜLTENİ – 107/2023 * Ermeni Faaliyetleri – 11 Mayıs 2023

FANATİK ERMENİ YALANLARINA KARŞI
FEYM BÜLTENİ – 107/2023 *
Ermeni Faaliyetleri – 11 Mayıs 2023


1.. Ermenistan başbakanı fikrini değiştirmiyor, Brüksel’e gidecek ama Azerbaycan ile Pazar günü barış anlaşması imzalanmayacak…Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan Perşembe günkü hükümet kabine toplantısında , “Pazar günü [Azerbaycan cumhurbaşkanı ile] müzakereler için Brüksel’e gitme kararımı değiştirmediğimi duyurmak istiyorum. Şu soruya cevap vermek istiyorum ki yakın gelecekte Brüksel’e gidersem zaten bilinen senaryoda bazı güçler ‘saldırı’ yapabilir. Pazar günü Azerbaycan ile barış anlaşması imzalanması ne kadar olası? Ne yazık ki böyle bir olasılık çok küçük, çünkü barış ve devletler arası ilişkilerin tesisine ilişkin ikili anlaşma taslağı henüz hazırlık aşamasında ve imzalama hakkında konuşmak için henüz çok erken” dedi. Ancak Paşinyan, bu belgeyi olabildiğince çabuk “olgunlaştırma” ve imzaya hazırlama görevi olduğunu söyledi. https://news.am/eng/news/759333.html

2. Geçenlerde bir batılı gazete “ 14 Mayıs seçimlerimizin yılın en önemli seçimi” olduğunu yazdı. Kanımca yılın değil yüzyılın en önemli seçimidir. Ermeni basınını tetkik ederken bu konuda iki dikkat çekici haber özetti aşağıdadır;
** 14 Mayıs 2023 TÜRKİYE SEÇİMLERİ – WEBİNAR….Türkiye’de 14 Mayıs tarihinde gerçekleşecek olan genel seçimlere birkaç gün kaldı. Seçim kanpanyası süreci, seçimlerden sonra olası gelişecek senaryolar, siyasi güçlerinin şu anki dengesi ve seçim sonuçlarıyla ilgili tahminler konusunda Ermeni Haber Ajansı olarak bir Webinar gerçekleştirdik. Aynı zamanda seçim sonucuna bağlı Türkiye’nin dış ve bölgesel politikasında değişikliklerin olup olmayacağı ve Türkiye’nin Ermenistan ile ilişkilerinde olası gelişmeleri de ele aldık. (Not: Webinar Türkçe ve Ermenice hazırlanmış..,o.tan) https://www.ermenihaber.am/tr/news/2023/05/10/14-May%C4%B1s-2023-T%C3%9CRK%C4%B0YE-SE%C3%87%C4%B0MLER%C4%B0-WEB%C4%B0NAR/248143
** Türkiye Seçimleri: Batı’nın Erdoğan’sız Türkiye’ye, Rusya’nın da Erdoğan’la birlikte Türkiye’ye ihtiyacı var… https://mirrorspectator.com/2023/05/03/turkish-elections-the-west-needs-turkey-from-erdogan-and-russia-needs-turkey-with-him/

3. Ermenistan, Azerbaycan’ı barış sürecini bozmaya yönelik girişimleri durdurmaya çağırıyor…Ermenistan Dışişleri Bakanlığı Perşembe günü erken saatlerde Azerbaycan’ın Ermenistan sınırındaki mevzilere yönelik yeni saldırısını kınadı ve Azeri liderliğini güç kullanarak barış sürecini bozmaya girişimleri durdurmaya çağırdı. https://www.panorama.am/en/news/2023/05/11/Armenia-MFA/2834461

4. Ermenistan Başbakanı: “Azerbaycan’ın asıl hedefi müzakere sürecini geçersiz kılmak”…Azerbaycan’ın eylemleri provokatiftir ve 1-4 Mayıs tarihleri arasında Washington’da yürütülen müzakerelerde kaydedilen ilerlemeyi geçersiz kılmayı amaçlamaktadır. Ona göre bugünkü provokasyon, Pazar günü Brüksel’de üçlü formatta ve 1 Haziran’da Kişinev’de beş partili formatta yapılması planlanan müzakereleri bozmayı amaçlıyor. Paşinyan, “Deneyimler, Azerbaycan’ın müzakere sürecine yalnızca gerginliğin ve savaşın tırmanması için bir neden bulmak için ihtiyaç duyduğunu ve tırmandırmaların yalnızca müzakerelerde kaydedilen herhangi bir ilerlemeyi geçersiz kılmak için kullanıldığını gösteriyor; bu şimdi oluyor.” dedi. https://news.am/eng/news/759328.html

5. Avustralya Tazmanya Eyaleti Ermeni <söze> soykırımını tanıdı… Avustralya Ermeni Ulusal Komitesinin bildirdiğine göre; “Avustralya’nın Tazmanya Eyaleti Ermeni <sözde> soykırımını tanıdı, Tazmanya Meclisi bugün Ermeni, Süryani ve Yunan <sözde> soykırımlarını tanıyan tarihi bir önergeyi kabul etti.Böylece Tazmanya, Güney Avustralya ve Yeni Güney Galler’den sonra soykırımı tanıyan üçüncü eyalet oldu. https://en.armradio.am/2023/05/11/australian-state-of-tasmania-recognizes-the-armenian-genocide/

6. Elverişli dönemin sonu – Bakü, elverişli bir dönemin sona erdiğini hissederek acele ediyor… Avrupa Konseyi Başkanı’nın heyeti, Ermenistan ve Azerbaycan liderlerinin, Charles Michel’in arabuluculuğunda 14 Mayıs’ta Brüksel’de bir araya geleceğini resmen doğruladı. Mesajda, Avrupa Konseyi Başkanı’nın, Güney Kafkasya’da istikrarı amaçlayan AB çabalarını ilerletmek ve iki ülke arasındaki ilişkileri normalleştirmek amacıyla Erivan ve Bakü ile yakın temaslarını sürdürdüğü belirtiliyor. https://tr.armradio.am/2023/05/11/elverisli-donemin-sonu/

7. Ermenistan Savunma Bakanlığı’ndan İran İHA’ları kullanıldığına dair iddialara yalanlama… Ermenistan Savunma Bakanlığı açıklamada bulunarak İran İHA’larının Ermenistan tarafından kullanıldığı iddiasıyla ilgili Azerbaycan medyasının yaydığı bilgilerin gerçekle örtüşmediğini belirtti. Daha önce de duyurulduğu gibi, Ermenistan Silahlı Kuvvetlerinin envanterinde İran İHA/SİHA’lar yer almıyor. https://www.armenpress.am/tur/news/1110636.html

8. Marc Mamigonian’ın New York Üniversitesi’ (NYU) ndeki sunumu, soykırımın inkârına ve hakikatin aşınmasına değiniyor… 24 Nisan’da NYU Küresel İleri Araştırma Enstitüsü (GIAS) “Gerçekler İnatçı Şeylerdir: İnkâr, Gerçekleri Görüşlere Dönüştürür ve Gerçeği Aşındırır” başlıklı bir etkinlik düzenledi. Etkinliğin sponsorluğunu enstitünün Ermeni <sözde> soykırımını Reddetme Projesi ve Ulusal Ermeni Çalışmaları ve Araştırmaları Derneği (NAASR) üstlendi. Öğrenciler, genç profesyoneller, akademisyenler ve topluluk üyeleri, konuşmacı Marc Mamigonian ve tartışmacı Dr. Lerna Ekmekçioğlu’nu dinlemek için bir araya geldi. https://armenianweekly.com/2023/05/10/marc-mamigonians-sunum-at-nyu-addresses-genocide-denial-and-the-erosion-of-truth/

9. Azerbaycan’dan Ermenistan açıklaması: Müzakerelerde bir adım ilerledik… Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, ABD’nin başkenti Washington DC’de Ermenistan ile yapılan barış anlaşması müzakerelerinde bazı maddelerde anlaşma sağlandığını belirterek “Müzakerelerde bir adım ilerledik” dedi. Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, 1-4 Mayıs tarihlerinde ABD’nin başkenti Washington DC’de Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan ile yaptığı görüşmeler hakkında gazetecilere açıklamalarda bulundu. ABD’de barış anlaşmasına ilişkin müzakerelerin yapıldığını hatırlatan Bayramov, “Barış anlaşmasıyla ilgili girişimler Azerbaycan tarafından ortaya atılmıştır. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev bunu 2021’de ilk kez dile getirdi. Geçen yılın Şubat ayında 5 temel ilke ortaya konuldu ve son olarak Ekim 2022’de Cenevre’de ilk kez barış anlaşması müzakerelerine başlandı. https://avimbulten.org/tr/Bulten/AZERBAYCAN-DAN-ERMENISTAN-ACIKLAMASI-MUZAKERELERDE-BIR-ADIM-ILERLEDIK
Orhan TAN – FEYM GRUBU
Posted in FEYM GRUBU ÇALIŞMALARI | Leave a comment

YOUTUBE KUYRUĞU

Posted in KARİKATÜR | Leave a comment

AKP’NİN ZULUM DEVRİNİN ÖZETİ * Size verilen süreyi doldurdunuz

Size verilen süreyi doldurdunuz
BİRGÜN – 11.05.2023 – Mustafa KÖMÜŞ

Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığındaki 2’nci döneminde ülke beş senede çok büyük yaralar aldı. “Son kez oy istiyorum” diyen Erdoğan’a artık halkın 5 dakika bile tahammülü kalmadı. Ekonomiden yargıya, eğitimde sağlığa ülke geriye gitti. Sokaklar tamamen çetelere bırakıldı, depremlerde on binlerce insan hayatını kaybetti, kadınlar için hayat cehenneme dönüştürüldü.


Ülke üç gün sonra çok kritik bir seçim için sandığa gidecek. Bu seçim başkanlık sitemine geçildiğinden sonraki ikinci seçim olacak. 16 Nisan 2017’de yapılan bir referandumla geçilen başkanlık sistemi ülkede rejimi değiştirdi. 6 sene önce mühürsüz oylar sayılarak geçilen tek adam rejimi ülkede birçok açıdan önemli yaralar açtı. 24 Haziran 2018’de yapılan seçimde ise Recep Tayyip Erdoğan ikinci kez cumhurbaşkanı seçildi. 5 senede ülke onarılması zor problemler yaşadı. Ekonomi yıllardır süren bir kriz içerisinde, yoksulluk derinleşti, alım gücü düştü. Emeğin milli gelirden aldığı pay azalırken gelir eşitsizliği zirve yaptı. Yargı Erdoğan’ın ağzından çıkan tek bir söze bakar hale getirildi, cumhurbaşkanına hakaret davalarında artış yaşandı, işçisinden köylüsüne herkes bu dönemde sıkıntılar çekti. Yaşanan afetler iktidarın politikaları nedeniyle felakete dönüştü. Pandemide bir maske bile dağıtılamadı. Esnaf yalnız bırakıldı. Öğrenciler eğitimden uzak kaldı. Eğitimde, sağlıkta, ifade özgürlüğünde, sosyal politikalarda ülke 5 yıl öncesine göre çok daha kötü bir duruma geldi.

Yargı
Tek adam rejiminin en çok zarar verdiği alanlardan biri yargı oldu. Cumhurbaşkanına hakaret davaları zirve yaptı. 2018’den bu yana cumhurbaşkanına hakaretten açılan soruşturma sayısı 145 bin 203 oldu. Açılan dava sayısı ise 40 bin 809 olarak kayıtlara geçti. Yine ifade özgürlüğü önünde en büyük engellerden olan TCK’nin 216’ncı maddesinden açılan soruşturmalarda da devasa artış yaşandı. ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ olarak ifade edilen maddeden 2021 yılında açılan soruşturma sayısı 23 bin 919, dava sayısı ise bin 953 oldu. Dünya Adalet Projesi tarafından 2008’den beri yayımlanan Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde de Türkiye geriledi. 2016’da 99’uncu olan Türkiye, 2022’de 116’ncı sırada yer aldı.

Basın
Başkanlık sisteminden en çok nasibini alanların başında basın geldi. Basın İlan Kurumu tam anlamıyla bir Saray kurumuna dönüştürüldü. Muhalif medyanın çeşitli bahanelerle ilan hakkı engellendi. 2020 yılında başta Cumhuriyet, Sözcü, BirGün ve Evrensel gibi gazeteler olmak üzere 803 gün ilan kesme cezası verdi. 2021’de ise gazetelere 639 gün ilan kesme cezası verildi. RTÜK ise televizyonları baskı altına aldı. 2016 yılında sadece bir program hakkında yayın durdurma cezası veren RTÜK son yıllarda muhalif medyaya ceza yağdırdı. 2019-2021 arasında tam 505 yayın hakkında durdurma cezası verildi. 2022 yılında ise Halk TV, TELE 1, KRT TV, Fox TV ve Flash TV’ye toplam 17 milyon 335 bin lira tutarında 54 kez cezai yaptırım uyguladı. A Haber, Ülke TV, Kanal 7 gibi yandaş televizyon kanallarına herhangi bir ceza verilmedi.

İşçi
Emekçiler de başkanlık sisteminden en çok zarar gören kesimlerden oldu. İş cinayetleri her yıl artarken grev yasakları da sıradan bir hal aldı. 2002 yılından 2015 yılına kadar 8 grev yasaklandı. 38 bin 50 işçi bu grevlerden etkilendi. 2017’den itibaren ise 12 grev yasaklandı. Bu yasaklardan tam 156 bin 899 kişi etkilendi. Başkanlık sistemine geçilen 2018’den beri ise iş cinayetlerinde tam 10 bin 684 emekçi hayatını kaybetti. Bunların birçoğunu da çocuklar oluşturdu. Başkanlık dönemi öncesinde milli gelir içinde emeğin payı yüzde 35,3 iken 2022’de yüzde 25,2’ye geriledi. Buna karşılık milli gelir içinde sermayenin payı başkanlık rejimi öncesi yüzde 48 iken 2022’de yüzde 56,7’ye yükseldi. Dolaylı vergiler 2000’de yüzde 59 iken 2022’de yüzde 64’e ulaştı. Çalışanlar vergi yükü altında ezildi.

İşsizlik
İşsizlikte de bu dönemde artış yaşandı. DİSK verilerine göre geniş tanımlı işsiz sayısı Erdoğan’ın seçildiği 2018 Haziran’da 6 milyondu. Dün açıklanan verilere göre ise işsiz sayısı 8 milyon 308 bin oldu. Yine 2018’de 2,4 milyon olan genç işsiz sayısı ise bir dönem 3 milyonu geçse de geçen sene 2,9 milyona ulaştı.

Kadın
Kadın cinayetleri de bu dönemde adeta zirve yaptı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre 2022’de 334 kadın erkekler tarafından katledildi. 245 kadın ise şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Son 5 yılda işlenen kadın cinayeti sayısı ise tam 2 bin 50 oldu. Yine kadın haklarını ve yaşamını korumayı taahhüt eden İstanbul Sözleşmesi’nden Erdoğan’ın tek bir imzasıyla çıkıldı. Son olarak ise 6284 Sayılı Yasa pazarlık konusu yapıldı. Cumhur İttifakı tamamen kadın düşmanı bir ittifak haline geldi. AKP içinden 6284 Sayılı Yasa’yı savunanlar dahi hedef haline getirildi.

Kayyumlar
Yerel yönetimlere kayyum atamalarıyla halkın iradesi resmen gasbedildi. 2019 yerel seçimlerinin ardından 3’ü büyükşehir, 5’i il, 33’ü ilçe ve 7’si belde belediyesi olmak üzere toplam 48 HDP belediyesine kayyum atandı. Belediye başkanları tutuklandı. Bununla da yetinmeyen iktidar CHP yürütmesindeki Urla Belediyesi’ne de kayyum atadı.

Mafya cenneti 
Son beş yılda en dikkat çeken konulardan birisi Sedat Peker’in ifşaları oldu. Bu ifşalar ülkenin adeta bir suç cennetine dönüştüğünü ortaya koydu. CHP’nin hazırladığı ‘‘Mafya-Siyaset-Ticaret İlişkileri’’ konulu raporda AKP iktidarı döneminde Türkiye’de hiç olmadığı kadar kara para, uyuşturucu, offshore, mafya, rant, kirli ticaret ilişkilerinin ortaya saçıldığı belirtildi. Uluslararası çeteler ülkeyi çatışma alanı haline getirdi. BM Uluslararası Narkotik Kontrol Kurulu’nun son açıkladığı uluslararası narkotik raporunda ise Türkiye’nin uyuşturucu kaçakçılığında geçiş noktası konumunun giderek arttığını bildirdi. Raporda, Türkiye ve Balkan ülkelerinin eroin kaçakçılığının en önemli rotası haline geldiği vurgulandı. Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi tarafından açıklanan Avrupa Uyuşturucu Raporu’na göre ise en çok eroinin ele geçirildiği ülke Türkiye oldu.

İnsan hakları
Son beş yılı en çok özetleyen başlıklardan biri de insan hakları oldu. Sürekli insan hakları vurgusu yapan AKP iktidarının hazırladığı ‘‘İnsan Hakları Eylem Planı’’ sadece kağıtta kaldı. Planda uygulanması planlanan birçok başlık hayata geçirilmedi. Anayasa Mahkemesi son beş yılda tam 56 bin 476 hak ihlali kararı aldı. Bunun 35 bin 433’ü geçen yıl alındı. AB’nin 2022 Türkiye raporunda ise demokrasi ve insan haklarında daha da geriye gidildiği ifade edildi.
Pandemi
2019’da başlayıp etkisini geçtiğimiz yıla kadar sürdüren Covid-19 pandemisi Türkiye’yi de vurdu. Krize hazırlıksız yakalanan iktidar, ilk sokağa çıkma açıklamasında büyük paniğe neden oldu. İnsanlar marketlere akın etti. Ardından halka ücretsiz beş adet maskeyi dağıtmayı da beceremedi. Ölü sayısı uzun süre saklandı. TÜİK verilerine göre Mart 2020’den 2021 sonuna kadar gerçekleşen tüm ölümlerin, salgın öncesi üç yılın ortalamasıyla karşılaştırılmasıyla elde edildi. Fazladan 217 bin ölüm yaşandı. Uzaktan eğitim nedeniyle okullar açılamadı. Pandeminin bir diğer yıkıcı etkisi ise ekonomide yaşandı. 125 bin esnaf iflas bayrağı çekti. Gülünç rakamlarla krediler açıklandı. Saray yönetimi pandemiyle savaşta etkisiz kaldı.

Depremler
6 Şubat’ta merkez üssü Maraş olan 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremler 11 ili vurdu. 50 binden fazla yurttaş hayatını kaybetti. Deprem karşısında iktidar sınıfta kaldı. Havaalanı ve yollar çöktü, bölgeye yönelik arama kurtarma faaliyetleri gecikti. Günlerce yardım gitmeyen bölge halkı ‘hükümet nerede?’ diye isyan etti. Nüfusun çok büyük kesiminin göç etmek zorunda kaldığı özellikle Hatay’da büyük yıkım yaşandı. Askeriye yardım için çok geç görevlendirildi. Talimatsız tek bir adım atılmayan sistem nedeniyle birçok konuda geç kalındı. Kendi iradesi dışında bölgede ve ülke genelinde büyük bir yardım ve dayanışma kampanyası örgütlendiğini gören iktidar AHBAP derneğini hedef aldı. CHP’li belediyelerin yardımları engellendi. Kızılay ve AFAD gibi kurumların skandalları gün yüzüne çıktıMaraş depremleri hükümetin ‘güçlü devlet’ imajını yerle bir etti. Hatay’da sus sıkıntısı ise devam ediyor. Benzer sıkıntılar 24 Ocak 2020’de meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki Elazığ depreminde ve 30 Ekim 2020’de gerçekleşen İzmir depreminde de yaşandı.
Size verilen süreyi doldurdunuz

Yangınlar
28 Temmuz 2021’de Antalya’nın Manavgat ilçesinde başlayan ve Türkiye’nin birçok şehrine yayılan orman yangınları yaşandı. Omanlar yanarken yangın söndürme uçakları ise havalanmadı. Yangınlara müdahale gecikirken yangın söndürme uçaklarının hurda denilerek THK’nin ambarlarında çürüdüğü ortaya çıktı. Kamuoyu baskısının ardından aynı uçaklar bir sonraki yıl kullanıma hazır hale getirildi.  Hükümet, yangınlar konusunda da sınıfta kaldı.

Sel felaketi
11 Ağustos 2021’de Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’nin Batı Karadeniz bölümünde etkili olan aşırı yağış sonucu meydana gelen sel, su baskını ve heyelanlar. Kastamonu, Sinop ve Bartın illerini etkileyen sellerde toplam 97 kişi hayatını kaybetti, 228 kişi ise yaralandı. Hükümet bu felaketler için de yeterli önlemler almadı. Dere yataklarına kurulan yerleşim bölgeleri felakete adeta kapı araladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgeye yaptığı ziyaretlerde halka çay fırlattı.

Fezlekeler
Meclis işlevsiz hale getirildi. Dokunulmazlık dosyaları muhalefete karşı sopa olarak kullanıldı. Son beş yılda 2 bin 2 fezleke hazırlandı. HDP’li Semra Güzel, Leyla Güven ve Ömer Faruk Gergerlioğlu ile CHP’li Enis Berberoğlu’nun dokunulmazlığı kaldırıldı. Güzel ve Güven cezaevinde bulunuyor. Gergerlioğlu ile Berberoğlu’nun dokunulmazlık dosyası ise Anayasa Mahkemesi’nden döndü ve iki vekil tekrar milletvekilliğine geri döndü. Son olarak CHP’li Ali Mahir Başarır ile İYİ Partili Lütfü Türkkan’ın vekilliğinin düşmesi için Meclis’e fezleke sunuldu.

Dış politika
Erdoğan, dış politikadaki başarısızlıkların ardından keskin manevralar yaptı. 2019’da yenilenen İBB seçimi öncesi “Pazar günü Sisi mi diyeceğiz Binali mi?” ifadelerini kullanan Erdoğan, darbeci ilan ettiği Sisi ile barışmanın yollarını aradı. Cemal Kaşıkçı cinayetinin ardından Suudi Arabistan’a tepki gösteren Erdoğan, “Bizden alamazlar” dediği Kaşıkçı davasını Suudi Arabistan’a teslim etti. Erdoğan’ın 15 Temmuz darbe girişiminin finansörü olmakla itham ettiği Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile yakınlaşmaya gidildi. BAE Veliaht Prensi, Saray’da “turkuaz halıda” karşılandı, onuruna yemek verildi. İki ülke arasında SWAP anlaşmaları imzalandı.

Ekonomi
Başkanlık sisteminde en büyük sıkıntı ise ekonomide yaşandı. Halk süt, yumurta, patates soğan gibi temel gıdalara erişimde bile zorlanır hale getirildi. Yoksulluk derinleşti ve kalıcı hale geldi. Dolar ve avro kuru bu dönemde zirve yaptı. Halkın alım gücü ciddi şekilde zarar gördü. Ekonomik kriz en çok enflasyonda kendini gösterdi. Enflasyon oranı geçen yıl yüzde 64,27 olarak gerçekleşti. Gıda enflasyonu ise çok daha kötü duruma geldi. Dünya Bankası’nın verilerine göre, gıda enflasyonunda Türkiye yüzde 77’yle dünya beşincisi oldu. Yine yoksulluk oranında da oldukça yüksek bir artış yaşandı. Ülkedeki 5 kişiden biri yoksul hale geldi. Yoksulluk sınırı altında yaşayanların oranı yüzde 21,6’ya yükseldi. Sürekli yoksulluk oranı ise yüzde 14 oldu. Açlık ve yoksulluk sınırında da inanılmaz bir artış yaşandı. Türk-İş’e göre açlık sınırı 2018 Haziran’da bin 714 TL, yoksulluk sınırı ise 5 bin 584 TL’ydi. Geçen ay ise açlık sınırı 10 bin 135TL’ye, yoksulluk sınırı 33 bin 15 TL’ye yükseldi. Döviz kurunda ise çok büyük artışlar yaşandı. Dolar kuru 22 Haziran 2018’de 4,7 liraydı. Bugün ise 19,5 TL. Avro kuru ise 5,4 TL iken 21,5 TL’ye yükseldi. Gram altının fiyatı 218 lira iken bin 284 TL oldu.

Eğitim
Eğitimde de başkanlık sisteminden sonra çöküş yaşandı. Akademisyenlerin özgür çalışma ortamı ellerinden alındı. Üniversiteler AKP ilçe teşkilatlarına dönüştürüldü. Mobbing sıradan bir hal aldı. Erdoğan’ın bir sözüyle üniversite ve liseye giriş sınavlarının sistemi değiştirildi. Üniversitelerde kontenjanlar boş kalmaya başlayınca baraj tamamen kaldırıldı. Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılarak öğretmenler ayrıştırıldı.

https://www.birgun.net/haber/size-verilen-sureyi-doldurdunuz-436157
Posted in SİYASİ TARİH, YOBAZLIK - GERİCİLİK, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK | Leave a comment

AKP’nin milli eğitim bakanları ne iş yaptı?

AKP’nin milli eğitim bakanları ne iş yaptı?

CUMHURİYET – Yıldırım KAYA – 11 Mayıs 2023 Perşembe

AKP; 3 Kasım 2002’den bugüne 8 milli eğitim bakanı, 17 sistem değiştirdi; her bakan sil baştan eğitimi yapboz tahtasına çevirdi. Uyguladıkları eğitim politikalarının ortaklaştığı nokta, eğitim devrimleriyle elde ettiğimiz kazanımları hedef almak oldu.


Baskı altına alınan öğretmenler de süreçten nasibini fazlasıyla aldı. AKP iktidarında yaklaşık 400 bin öğretmen hakkında inceleme, soruşturma, ön inceleme yapıldı. Muhalif kimlikleriyle bilinen sendikalara üye olmak suç sayıldı. Çok sayıda öğretmen, sırf bu nedenle soruşturma geçirdi, meslekten ihraç edildi.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası, KHK ile 43 bin öğretmen açığa alındı. Bu öğretmenlerden 34 bin 393’ü meslekten ihraç edildi. Öğretmenlerin yasal bir sendikaya üye olmaları ihraçları için yeterli sayılırken o sendikaların kuruluşuna izin verenler halen yönetim kademelerinde…
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, giderayak aşağıdaki iddialar hakkında açıklama yapmalıdır.
1- AB’nin PIKTES projesi için gönderdiği ödeneklerle ilgili yaşanan yolsuzluklar…
2- Mal, hizmet veya yapım işleriyle ilgili ihale yolsuzlukları…
3- Türk ve yabancı uyruklu öğrencilerin mevzuata aykırı olarak yurtdışından aldıkları lise diplomalarına, yüksek paralar karşılığında düzenlenen denklik belgeleriyle ülkemizdeki üniversitelere yerleşmeleri…
4- Yandaş firmaların çalışanlarını “İşletmelerde Mesleki Eğitim” kapsamında, meslek içi eğitime tabi tutulmuş gibi göstererek devletten haksız ve hukuksuz şekilde milyarlarca lira katkı almaları…
5- FATİH Projesi’ne toplanan ve harcanan para ne kadardır? Proje kapsamında kaç tablet ve bilgisayar dağıtılmıştır?
6- EBA çalışmaları kapsamında, SEBİT firmasına toplam ne kadar para ödenmiştir?
7- Dünya Bankası projeleri kapsamında, Milli Eğitim Bakanlığı’na hazırlanan bilgisayar laboratuvarlarının akıbeti ne olmuştur?
8- 652 sayılı KHK ile değiştirilen Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Teşkilatı’na ataması yapılan genel müdür ve daire başkanlarının sayısı kaçtır? Atama ölçütleri nedir? Görevde kalma süreleri ortalama ne kadardır?
Tüm bunlar olurken Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu üyeleri; Prof. Dr. Abdullah Atalar, Prof. Dr. A. Cevat Acar, Ahmet Gündoğdu, Kemal Şamlıoğlu, Prof. Dr. Öktem Vardar, Selçuk Pehlivanoğlu, Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu, Prof. Dr. Umran S. İnan ve Prof. Dr. Yavuz Atar Saray’da ne yapıyordu?
Saray’ın yılmaz bekçileri! Eğitimin içler acısı durumunu hiç mi görmediniz? Öğretmenlerimizin çığlıklarını hiç mi duymadınız? Milli Eğitim Bakanlığı’nda ayyuka çıkan yolsuzluklardan hiç mi haberdar olmadınız?
Türkiye karanlığa sürüklenirken, eğitim katledilirken, çocuklarımızın geleceği çalınırken koltuklarını korumak için susanlar, onaylayanlar! Sizinle yol yürümek demek; AKP’nin eğitim politikalarını devam ettirmek ve onaylamak demektir!
Hedefimiz; AKP’nin çağın gerisinde kalmış eğitim politikalarını tarihe gömmek, çağı yakalayacak eğitim politikalarını hayata geçirmek ve Türkiye Cumhuriyeti’ni ikinci yüzyılında refaha, huzura, barışa, adalete, demokrasiye kavuşturacak kuşakları yetiştirmektir.
YILDIRIM KAYA – CHP ANKARA MİLLETVEKİLİ

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/olaylar-ve-gorusler/akpnin-milli-egitim-bakanlari-ne-is-yapti-yildirim-kaya-2079839
Posted in EĞİTİM, İrtica, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK | Leave a comment