Ve huzurunuzda Penguen Medyası

Çizimler için PENGUEN Dergisine teşekkürler


Ve huzurunuzda Penguen Medyası

Can Ataklı – 25 Kasım 2021


Tanım, Gazi direnişi sırasında ortaya çıkmıştı. Başta İstanbul Taksim Meydanı olmak üzere bütün Türkiye’de meydanlar dolmuştu.

Her yerde milyonlarca kişi AKP iktidarının “her şeye karışmasına” duyduğu öfkeyi dile getirmek için bir araya gelmişti. Özellikle Taksim alanında toplanan 2 milyonu aşkın kişi polisin sürekli gaz ve su sıkmasına rağmen müthiş bir direniş sürdürüyordu.

O sırada başbakan olan Erdoğan yurtdışındaydı. İktidarın güdümündeki “merkez medya”, ne yapacağını bilemez haldeydi. En iyi çare olarak bu direnişini hiç görmemeyi tercih etmekte bulmuşlardı.

Milyonlar Taksim’de ve yurdun her yanında sokaklarda direnirken bu medya havadan sudan haberler yapıyor, bu direnişten zerre söz etmiyordu.

O sıraların önde gelen haber kanallarından CNN Türk’ün olayların en kızıştığı saatlerde “penguen belgeseli” yayınlaması, milletin alayla karışık büyük tepkisine yol açmıştı.  “Penguen Medyası” lafı oradan kalma. Tabii Penguen Medyası, yayınını hiç kesmeden aynı biçimde sürdürüyor o zamandan bu yana.

Dünkü gazeteleri topluca görme olanağı olanlar herhalde fark etmişlerdir, saray medyasında ekonomik sıkıntı, dolardaki muazzam artış, piyasaların alt üst olması hiç yoktu.

Saray medyası, Erdoğan’ın “Seçim yok yaaa” sözlerini manşete taşımıştı. Yaşanan krizden hiç söz etmiyordu bu Penguen Medyası, buna karşı “alınan kararların en kısa sürede ekonomiyi şahlandıracağı” anlatıyordu haberlerinde.

Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed el-Nahyan geliyordu, milyarlarca dolarlık yatırım yapacaktı. Saray medyasına göre bu ziyaret “tarihi ve kritik” bir nitelik taşıyor.

Şimdi el pençe divan önünde durdukları bu Abu Dabi Şeyhi için çok değil birkaç ay önce “şerefsiz” diyorlardı oysa. Ekonomi sayfaları “Erdoğan’ın müthiş ekonomik başarıları sonucu dünyanın parmak ısırdığına ilişkin haberlerle” doluydu her zamanki gibi.

Penguen medyasına bakanların hiçbiri doların ne kadar olduğunu, daha da önemlisi doların ulaştığı rakamın tüm zamanların en yüksek düzeyine geldiğini bilmiyor.

Ama tabii gerçek bu değil. Saray medyası ne kadar üstünü kapatmaya çalışırsa çalışsın, AKP’ye oy veren insanlar da bu ülkede yaşıyorlar ve durumun farkındalar.

Dün ilk kez kalabalık bir çarşı içinde esnafın birbirine “Dolar 12 lirayı geçti, sabahtan beri bir kuruşluk mal satamadık, açın bakın televizyonları sanki böyle bir şey yok, nasıl bir şey bu?” diye seslenen insanlara rastladım.

Karaköy alt geçidinden geçerken bir esnafın AKP’ye oy verdiğini sandığım komşusuna  “Seninkiler hala uyuyor, bak sen de perişansın” dediğine tanık olduğumda “Ama yapma, köprüler, tüneller var ya” diye takıldım.

Önce irkildi bir an, sonra güldüğümü görünce o da patlattı kahkahayı, AKP’li komşusu da başladı gülmeye. Sonuçta belli ki halk artık “gülme” noktasına geliyor hatta geldi.

İşte bu tehlikelidir. İş gülme noktasına gelince korku kalmaz, endişeler biter, öfke öne çıkmaya başlar. İşte o zaman “köprü, yol, tünel, dış güçler, Geziciler” falan gibi akla ziyan savunmaların da bir anlamı kalmaz.

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Gitmemek için akla gelen her şeyi yapabilirler

Ekonomi berbat. Dolar aldı başını gidiyor. Fiyatlar füze gibi. Üstelik giderek bazı malların bulunması da zorlaşıyor. Erdoğan’ın marketlerinde bazı gıda ürünlerine sınır konmaya başladı. Birçok markette raflar boşalıyor. Yakında her şeyin karaborsaya düştüğünü görebiliriz.

Millet tepkili, öfkeli.

Saray trolleri anında harekete geçti “Akıllı olun, reisimizin bir işaretiyle sokaklara ineriz, 15 Temmuz’da yarım kalan işi temizleriz” türü mesajlar dolaşmaya başladı ortalıkta.

Bazıları işi daha da ileri götürüyorlar. Örneğin sarayın danışmanlarından biri “kin ve nefret kokan” bir tweet atmış.

Sarayın Oktay Saral isimli kadrolu bir adamı, “Bilumum muhalefet; Hepinizin canı cehenneme..! Siz asla ve kat’a bu ülkeye ait değilsiniz ve olamazsınız. Bu kadar mı ülkesinin bekasına kastedilir..! Siz hükümete değil ülkeye muhalefet ediyorsunuz, yazıklar olsun..! Siz mi ülkeyi yönetmeyi talipsiniz…Hadiyin ordan müptezeller..!” demiş.

İktidarın ufak ortağı MHP’nin adamı Alaaddin Çakıcı da hükümeti sokaklarda protesto edenlerin FETÖ’cü olduğunu ileri sürerek, “Sokağa çıkan vatandaşlarımıza CHP ve HDP’nin uluslararası provokatörlerinin bu kışkırtmasına fırsat vermeyiniz. Devlet sahipsiz değildir. Devletinize lütfen güveniniz” diye bir yazılı açıklama yapmış.

Bu iktidar gitmemek için elinden geleni yapacaktır. Herkesin çok dikkatli, sorumlu ve sağduyulu olması gerekiyor. Muhalefet bu konuda mutlaka öncü görev üstlenmek durumundadır.

This entry was posted in MEDYA, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *