Orhan UĞUROĞLU
Bitmedi;
– Yunanlılar Lozan anlaşmasına göre silahlandırılması yasak olan 12 Türk adasını da silahlandırdılar, havaalanı bile yaptılar
Türkiye Yunanistan’a tek bir nota dahi vermedi.
– Nerede kaldı Mavi Vatan?
– Nerede kaldı “Hudut Namustur” ilkesi?
Dün İzmir’in işgalinin 99. Yıldönümüydü ve baktım ki iktidarı ile muhalefeti ile siyasetçiler bu günü anıyorlar.
Peki, Vatanımızın her karış toprağının da korunması gerekmez mi?
– Türk Silahlı Kuvvetlerinin asli görevi nedir?
Vatan toprağını işgale kalkışanları engellemek için sınırlarımızda kahraman Mehmetçiklerimiz gece gündüz nöbet tutmuyor mu?
Mavi Vatan sınırları içinde olan ve Lozan antlaşması ile vatan toprağı sayılan 19 Türk adasının işgaline göz yummak suç değil mi?
– Vatana ihanet değil mi?
İşgaller sonucunda Yunanlıların vatan toprağımıza izinsiz girmeleri, iskâna açmaları, silahlı birlik bulundurmaları ve hatta kendi toprakları gibi Cumhurbaşkanlarının, başbakan ve bakanlarının ziyaret etmelerine nasıl ve neden göz yumarız?
İZMİR
İzmir’in işgalinin 99. Yılını kotlamak ve 100. Yılına hazırlanmak ne demektir?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurtuluşu ve kuruluşu demektir.
19 Türk adasının işgalini seyreden AKP iktidarına o halde 9 Eylül 1922’yı anımsatayım.
Hiç sanmıyorum ama Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Anadolu’yu Türk vatanı yapmasının öyküsünden belki ders çıkartırlar. İzmir’in, 15 Mayıs 1919 yılında Yunan güçleri tarafından işgal edilmesi, Mustafa Kemal’in 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basması ile işgalci yedi düvele karşı kurtuluş amacıyla “Millî Mücadele” başlar.
Türk ordusu tarafından 26 Ağustos 1922’de başlatılan Büyük Taarruz, Kurtuluş Savaşı’nın son safhası idi.
30 Ağustos’ta Başkomutan Mustafa Kemal Paşa dedi ki;
– “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!”
2 Eylül’de Uşak’a girildi, Yunanlı General Nikolaos Trikupis tutsak edildi.
Türk askeri 9 Eylül 1922’de, saat 10.00’da İzmir’e girdi.
4. Alay Komutan Yardımcısı Yüzbaşı Şerafettin Bey’in komutasında yaya olarak en önde giden sekiz er, Bornova’dan Halkapınar’a ilerleyişi sırasında Yunanlıların bir fabrikadan ateş açıldı.
– Akşehirli Bekiroğlu Mehmet, Antalyalı Ömer oğlu Hakkı (Sarıarslan), Nevşehirli Ahmet oğlu Seyit Mehmet ve Nevşehirli Ahmet oğlu Ahmet şehit düştü…
Türk Bayraklarının dikilmesi ile gelen özgürlük:
– Konak’a ulaşmayı başaran Yüzbaşı Şerafettin Bey, Hükümet Konağı önünde göğsüne isabet eden mermilerle yaralandı ancak Konağa girip balkona Türk bayrağını dikebildi.
– Yüzbaşı Zeki komutasındaki süvari birliği Hükûmet Konağı’nın hemen sağında yere alan ve günümüze ulaşmayan Sarıkışla’ya,
– Üsteğmen Arif ve Takım Komutanı Celal Bey ile Yedek subay Besim Efendi de Kadifekale’ye Türk Bayrağımızı çektiler…
Böylece 9 Eylül 1922’de İzmir’in de Türk vatanının da kurtuluşu dünyaya ilan edildi…
NAMIK KEMAL
13 Ocak 1921 tarihinde yapılan Büyük Millet Meclisinin bir oturumunda, Mustafa Kemal konuşmasına şair Namık Kemal’in şiiriyle şöyle başlıyor:
– “Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini, Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini.”
Ve büyük önder şöyle devam ediyor:
– “İşte ben de bu kürsüden, bu Meclisin Başkanı sıfatıyla, Heyetinizi teşkil eden bütün milletvekilleri namına ve bütün millet namına diyorum ki;
Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini bulunur kurtaracak bahtı kara maderini…”
DİYORUM Kİ;
Mustafa Kemal Atatürk yedi düveli mağlup edip Yunan ordusunu İzmir’den denize döktüğünü ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini özgürlüğe kavuşturduğunu anımsatarak diyorum ki;
– Mavi Vatandaki 19 Türk adasına düşman dayadı hançerini,
– Bulunur mu kurtaracak, bahtı kara vatan toprağını?
