KARANLIĞIN ARKASI * ‘Peker olayı gösterdi ki ortada devlet, hatta rejim bile kalmamış durumda…’

‘Peker olayı gösterdi ki ortada devlet, hatta rejim bile kalmamış durumda…’

Ahval – Prof Hamit Bozarslan
Sıcak Takip – May 15 2021

Ahval Genel Yayın Yönetmeni Yavuz Baydar ve Prof Hamit Bozarslan, Sıcak Takip’te Sedat Peker’in videoları sonrası gündeme oturan Türkiye’de mafya-devlet ilişkilerini ele aldılar. Sıcak Takip’te öne çıkan başlıklar şöyle:
Yavuz Baydar:
Biz aslında seninle uzun zamandır kavramlaştırdığın “kartel devlet” üzerinden Türkiye’de Sedat Peker videolarıyla tekrar gündeme gelen mafya-devlet ilişkilerini konuşuyorduk… Mehmet Ağar ve oğlu AKP Milletvekili Tolga Ağar, Yalıkavak Marinasında çekilmiş olan dörtlü fotoğraf… Bütün bunların hepsi büyük bir fotoğraf ortaya koydu ve peş peşe geliyor Sedat Peker’in videoları… Senin değerlendirmelerin önemli, kaldığımız yerden devam edelim, bugünkü gelişmeler üzerinden yaşananları nasıl okumamız gerekiyor?
Hamit Bozarslan:
Daha önceki mülakatlarımızda Susurluğu ele almıştık. Bunları bir anlamda Susurluk’un devamı olarak görebiliriz. “Kartel devlet” üzerinde durmuştuk. Şu anda bu kavramı her iki anlamda da kullanabiliriz.

Yavuz Baydar:
Hangi anlamlar?
Hamit Bozarslan:
Siyasal, sosyolojik anlamda ele aldığım “kartel devlet” yapısı daha çok bir rejim yapısıydı. Fakat şu an anlaşılıyor ki bunun yanında aynı zamanda Latin Amerika’daki gibi uyuşturucu kartelleri de söz konusu ve bunlar iç içe geçmiş durumda. Bu olup bitenler rejimin ve toplumun kıyısında kenarında olan bir olgu değil. Tam anlamıyla rejimi belirleyen rejimi oluşturan bir olgu. Değişik bileşenlerden oluşması fakat onun yanına mafyanın da eklenmesi rejimi tam da oluşturan unsurlar. Bu Susurluk döneminde de görüldü. Susurluk döneminde uyuşturucudan gelen para neredeyse 40 milyon dolardı. Bunu unutmayalım çünkü kanlı kavgaların yaşandığı bir zamandı şu anda da bunlar yaşanıyor. Susurluk’ta da bir Azerbaycan Kıbrıs bağlantısı vardı şu anda da bu bağlantılar halen devam ediyor. Şu anda olup bitenler hem bir sürecin devamı hem de iktidarın nasıl bir mafya yapısı içerisinde yeniden oluşturulduğunu göstermekte.
Susurlukla arasında bir fark var; Susurluk toplumda çok ciddi bir tepkiye yol açmıştı, en azından şimdilik toplumda bir duyarlılık yok. Toplum biraz sersemlemiş her şeyi kabul eder bir durumda. AKP çok uzun bir süre boyunca toplumu krizlerle yönetmek zorunda kaldı. Şimdi o krizlerden çıkıp reayalaştırılması sürecine girmekteyiz. Reaya ise tam bir sürü. Reayanın ne olup bittiğini sormaya hakkı yok. Bu Osmanlı geleneğinde de son derece açık bir şekilde belirlenmiştir.

Yavuz Baydar:
Reayalaştırma derken bunu biraz açar mısın?
Hamit Bozarslan:
Hiçbir şeyi sorgulamayan bir durum. Bu zaten İslam geleneğinde de var. Osmanlı toplumunda çok açık bir şekilde var. Osmanlı toplumunda reaya iki katmandan oluşmakta birincisi müslüman olmayanlar ikincisi ise askeri sınıfa dahil olmayanlar bunların tümü reaya olarak görünmekte. Bu reayaların yönetilme hakkı var fakat yönetme hakkı yok. Yönetenlerin neden yönetemediğini sorma hakkı da yok. O yüzden reayanın statüsü bir vatandaşlık değil. Gerçekten bir sürüden bahsediyoruz. AKP’nin de en çok istediği şey halkın reayalığını kabul etmesi.

Yavuz Baydar:
Bunda başarılı olabilir mi sence?
Hamit Bozarslan:
Onu bilmek çok zor. Bu toplumsal muhalefete ve medya organlarına bağlı olacak. Medya organlarının sadece dar bir kitleye hitap etmemesi ve gerçek, hakikat diye olguların olduğunu dile getirmesi gerekiyor. Direniş ve anlam üretme mekanizmalarının çoğaltılmasına bağlı. Buradan yarın toplum itaatkar bir toplum olacak anlamı çıkarılmamalı. Görebildiğim kadarıyla -en azından 1996 Susurluk olayıyla karşılaştırdığımızda- toplum yaşananlar karşısında çok sessiz.

Yavuz Baydar:
Susurluk benzetmesini Prof Baskın Oran’da yapmıştı. Onun dikkat çektiği ise o dönem en azından yargı içerisinde bir tepki gelmişti. Hatta müesses nizam içerisinde de tepki gelmiş ve bir takım istifalar olmuştu. Mehmet Ağar istifa etmişti…
Hamit Bozarslan:
Evet yargı vurgusu vardı ve basın daha farklıydı. Bugün basının çok büyük bir kısmı AKP tarafından kontrol edilmekte. İkincisi ise her şeye rağmen Susurluk sonrası mecliste bir komisyon toplanmıştı. Şu anda o koşullardan çok çok uzaktayız. Yaşananlar Susurluk’un organik bir devamı. Ağar, Çakıcı bunlar bilinmeyen kişiler değil fakat tepki gösteren bir toplum söz konusu değil.

https://ahvalnews-com.cdn.ampproject.org/c/s/ahvalnews.com/tr/mafya-devlet/peker-olayi-gosterdi-ki-ortada-devlet-hatta-rejim-bile-kalmamis-durumda-prof-hamit?amp
This entry was posted in YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *