HAYATIN İÇİNDEN kahve molası * Gelin 1940’lı senelere gidelim * Radyomuzun cızırtılı sesinden bu şarkıyı duyduğumu hatırlıyorum ; “Lili Marleen Lili Marleen “

Simge Olmuş Bir Savaş Şarkısı!..

“Kışla kapısının önündeki fener
Eskiden de oradaydı, şimdi de orada
Orada tekrar görüşsek ya
Dursak yine lambanın altında
Tıpkı eskisi gibi, Lili Marleen
Tıpkı eskisi gibi, Lili Marleen
İkimizin gölgesi sanki birdi
Birbirimizi nasıl sevdiğimiz kolayca görülebilirdi
Ve herkes yine görmeli
Bizi lambanın altında
Eskisi gibi, Lili Marleen
Eskisi gibi, Lili Marleen
Derken nöbetçi seslendi
‘Yat borusunu çalıyorlar, üç gün cezası var!’ dedi
‘Hemen geliyorum, yoldaş’ dedim
Ve sana veda ettim
Ah, oysaki nasıl isterdim gelmeyi
Seninle, Lili Marleen
Seninle, Lili Marleen
Yerinde adımların, zarif yürüyüşün
Akşam boyu parlıyordur, ama beni unutalı çok olsa gerek
Bana bir şey olursa eğer
Kim kalacak lambanın altında
Seninle, Lili Marleen?
Seninle, Lili Marleen?
Sessiz odalardan, yerin yatağından
Aşk dolu dudakların, bir rüya gibi, beni kaldırıyor
Sabahın sisi dağıldığında
Lambanın altında olacağım
Tıpkı eskisi gibi, Lili Marleen
Tıpkı eskisi gibi, Lili Marleen”
özellikle 60-70 yaş kuşağının Lili Marleene diye dinlediğimiz ve sanırım hepimizin sevdiği bu şarkı, anımsayacağımız gibi II. Dünya Savaşı ile simgeleşmiştir. Arada gene kulaklarımızı okşamaya devam eden bu şarkının sözlerinin Türkçe çevirisini yazı girişinde sunmuştum. Şimdi ise kısaca şarkının öyküsünü anlatmak istiyorum.
1893 doğumlu olan Alman şairi Hans Leip, I. Dünya Savaşı sırasında askerdir. Savaş sırasında adı Marleene olan bir hemşireye âşık olur. Ancak bu kadından önce de Lili adlı bir başka sevgilisi de vardır. Savaş sırasında siperde olduğu günlerde, sevdiği her iki kadını da düşünür ve hüzünlenir. Kendince onları tek bir isim altında da birleştirmiş ve onları ‘Lili Marleene’ adı ile simgelemiştir.
Duygu dolu günlerin bir arasında “Nöbetteki Genç Askerlerin Şarkısı” adını verdiği bir şiir yazar. Beğeni toplayan bu şiiri, yıllar sonra tam da II. Dünya Savaşı patlarken Nobert Schultze adlı bir müzisyen besteler. Bestekâr, şiirin adını değiştirmiş ve “Lambanın Altındaki Kız” olarak isimlendirmiştir.
Şarkı sevilir ve ilk kez Lale Andersen isimli bir tiyatro oyuncusu tarafından seslendirilir. Fakat esas patlamayı şarkıyı 1939 yılında okumaya başlayan ünlü oyuncu Marlene Dietrich yaratmıştır. Şarkının çok tutulması üzerine adı kısaca Lili Marleene olarak kabullenilir ve Almanya’nın propaganda şefi Geobbels bu şarkıyı Nazi tanıtımı için kullanmaya başlar.
Şarkı, sadece Alman askerleri tarafından değil, hemen yakın siperde bekleyen İngiliz askerlerince de sevilir. Hatta bir Alman askeri radyodan bu şarkıyı dinlerken, karşı siperde olan bir İngiliz askerinin “ Hey, radyonun sesini biraz aç!” dediği bile tevatür edilmiştir. Hatta bu şarkı çalınırken, şarkı bitinceye kadar ateş kes yapıldığı söylenir. Daha sonraları  İngiliz hükümeti de askerlerinin bu duygularına katkı yaparak İngilizce uyarlamasını kendi radyosundan yayınlamaya başlamıştır.
Şarkının II. Dünya Savaşı sırasında Çankaya da, Muhafız Alayı bandosu tarafından da çalındığı biliniyor.
Şarkı şairine (Hans Leip), bestekârına (Norbert Schultze) ve solistine (Marlene Dietrich) uğurlu gelmiş olsa gerektir, zira üçü de doksan yaşlarına kadar yaşamışlardır.
Ülkemizde de merhum Ahmet Kaya, bu şarkıya yeni bir uyarlama yapmış ve “Lili Marlen Türküsü” adı ile bir benzerini yapmış ve söylemiştir. Kısaca şöyle başlar bu uyarlama; “Akşam olur mektuplar hasretlik söyler / Zagrep radyosunda Lili Marlen türküsü” .
Bu güzel ve simge şarkıyı bizlere anımsatmak üzere internet döngüsüne sunan değerli meslektaşım Dr. Vural Yiğit’e teşekkür ederken; ben, her şeye karşın “İzmir’in dağlarında çiçekler açar” dizelerini tercih edeceğimi bu yazıyı yazarken yürekten hissettim. Ya sizler?..
Erdal Akalın (01.10.2017)
Ben de sayın Akalın’ın yazısına Lili Marlen şarkısının Almanca ve İngilizcelerini ekleyerek yazıyı sizlerle paylaşıyorum.

https://www.youtube.com/watch?v=gBi5j7yPwd0
This entry was posted in EDEBİYAT - ANI - ÖYKÜ - ŞİİR, HAYATIN İÇİNDEN. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *