Einstein’ın kızına mektubu

Einstein’ın kızına mektubu

CUMHURİYET – Adnan Binyazar – 26.09.2025


Albert Einstein, kızına, toplum onun söylediklerini anlayacak duruma gelene kadar yayımlamamasını istediği bir mektup yazar. Ünlü bilgenin kızı Lieserl, babasının bu dileğini yerine getirir.

Kızı, babası Einstein’ın 1980’lerin sonunda ölümünden 20 yıl sonra, açılmak üzere elindeki 1400 mektubu Hebrew Üniversitesi’ne bağışlar.

Mektup, baba-kız arasında doğması gereken güven açısından, ileride toplumda sorumluluk yüklenecek gençlere uyarıcı bir örnektir.


MEKTUP

“İzafiyet teorisini ortaya attığım zaman çok az insan beni anladı. Şu anda, insanlığa iletmek üzere açıklayacağım konu da dünyada yine yanlış anlamalara, önyargılara yol açacaktır. Toplumun, yazdıklarımı, söylediklerimi anlayacak düzeye gelene kadar, yıllarca, belki on yıllarca yıl saklanmasını, açıklanmamasını istiyorum.

Şu ana kadar bilimin henüz açıklayamadığı son derece güçlü bir enerji var. Bu enerji, herkesi içine alan, evreni yöneten tüm olayların arkasında olan ama bir türlü adını koyamadığımız bir güçtür.

Bu evrensel güç ‘SEVGİ’dir. Bilim adamları birleşik alan teorisi ararken, görünmeyen en güçlü kuvveti unuttular.

Sevgi, onu vereni aydınlatan en güçlü bir ışıktır. Bir de sevgi, çekim gücüdür, bazı insanları birbirine çeken odur.

Sevgi güçtür, sahip olduklarımızı en güzel yollarla kat kat artırmakla kalmaz, insanlığın, kör bencilliklerinin etkisinde kalan insanlığın, nesillerinin tükenmemesini önler.

Biz sevgi için yaşarız, sevgi için ölürüz. Sevgi yaratıcıdır, yaratıcı da sevgidir. Bu güç, her şeyi açıklayarak hayata anlam katar. Sevgi, gerektiğinde insanın bildiği, belki de ondan korktuğu için çok uzun süredir görmezden gelinen bir değişkendir.

GÖRSELLEŞTİRME

Sevgiyi görselleştirmek için benim meşhur denklemimi kullanarak basit bir yer değiştirme yaptım: E=mc2 denklemini, dünyayı şifalandıran enerjinin, ışık hızının karesi ile sevginin çarpılmasından elde edildiğini kabul edersek, onun en güçlü enerji olduğu sonucuna varırız. Bu enerjinin de sınırı yoktur. İnsanlığın, evrende aleyhimize dönen diğer enerjileri kullanıp kontrol etmesindeki başarısızlığından sonra, kendimize acil olarak başka bir enerji türü bulmamız gerekiyor.

Türümüzün sürmesini, hayatın anlamını kavramak, üzerindeki her canlının yaşadığı bu dünyayı kurtarmak istiyorsak, SEVGİ yegâne yanıttır. Ama gezegenimizi mahveden nefreti, bencilliği, açgözlülüğü kökünden ortadan kaldıramak istiyorsak, henüz bir sevgi bombası yapmaya hazır olmadığımızı da bilmeliyiz.

Ancak herkesin içinde ortaya çıkarılmayı bekleyen küçük ama güçlü bir sevgi jeneratörü olduğunu da bilelim.

HAYATIN ÖZÜ

Sevgili Lieserl, bu evrensel enerjiyi verip almayı öğrenirsek, sevginin her şeyin üstesinden gelebileceğini, herkese ve her şeye aktarılabileceğini kanıtlamış olacağız.

Çünkü SEVGİ hayatın özüdür.

Hayatım boyunca senin için sessizce çarpan kalbimin içindekilerini sana söyleyemediğim için büyük bir pişmanlık duyuyorum. Belki özür dilemek için çok geç, ama zaman göreceli olduğuna göre, seni sevdiğimi söylemek istiyorum. Asıl tek cevabı bulmakta bana yardımcı olduğun için sana ayrıca teşekkür ederim!

Baban,

Albert Einstein”

This entry was posted in Genel Kultur, HAYATIN İÇİNDEN, KÜLTÜR - EĞİTİM - ÇAĞDAŞLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *