KUTLAMA * FEYM Grubu ve AYAcademy Bilgilendirme Bülteni (18 Mart 2025)

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ KUTLU OLSUN


FEYM Grubu olarak 18 Mart Çanakkale Zaferimizin 110. yılını gururla ve coşkuyla kutluyor, tarihin seyrini emperyalizmin rayından çıkaran Anafartalar Kahramanı ve Ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK başta olmak üzere hayatlarını bizler için feda eden kahraman şehitlerimizi en derin saygı ve minnet duygularıyla anıyoruz. Ruhları şad olsun.

FEYM Grubu Başkanımız Doç. Dr. Kur. Alb. (E.) Ömer Lütfi TAŞÇIOĞLU tarafından kaleme alınan “İTİLAF DEVLETLERİNİN ÇANAKKALE YENİLGİSİNDEN SONRAKİ “DENİZDEN İŞGAL” ÇABALARI” başlıklı yazısını aşağıda ve ek’te bilgilerinize sunarım.

İTİLAF DEVLETLERİNİN ÇANAKKALE YENİLGİSİNDEN SONRAKİ “DENİZDEN İŞGAL” ÇABALARI

Birinci Dünya Savaşı öncesinde Osmanlı Devleti’ni parçalayarak Türk topraklarını aralarında paylaşmak üzere anlaşan İngiltere, Fransa, Sırbistan ve Rusya İmparatorluğu’nun oluşturduğu İtilaf Devletleri’ne daha sonra İtalya, Yunanistan, Portekiz, Romanya ve ABD de katılmış ve İtilaf Devletleri Osmanlı Devleti’nin müttefiklik teklifini reddederek Osmanlı Devleti topraklarına saldırmıştır. Çünkü hedefleri barış yapmak değil, tersine savaş çıkarmak ve hasta adam olarak adlandırdıkları Osmanlı Devleti’nin topraklarını üzerinde Ermenistan ve Kürdistan kurarak Osmanlı Devleti’ni parçalamak ve ele geçirdikleri toprakları paylaşarak sömürgeleştirmektir.

Müttefiklik teklifi reddedilen Osmanlı Devleti, Almanya ve Avusturya-Macaristan’ın oluşturduğu ve daha sonra Bulgaristan’ın da katıldığı İttifak Devletleri’ne katılmak ve eşzamanlı olarak 5’i aslî 3’ü tali olmak üzere 8 cephede düşmanla savaşmak zorunda kalmıştır. Osmanlı devleti kendi cephelerinde başarılı olduğu halde müttefiki olan Almanya’nın savaşta yenilmesi nedeniyle mağlup tarafta yer aldığından toprakları işgale uğramış ve topraklarından büyük bölümünü kaybetmiştir.

ÇANAKKALE ZAFERİ

Türk yurdunun işgaline karşı mücadele veren Türk ordusu Çanakkale’de bir destan yazarak emperyalist ülkeleri büyük bir bozguna uğratmıştır. Çanakkale muharebelerinin başlangıcında 18 Mart 1915’te kazandığımız deniz zaferinden sonra Çanakkale Boğazı’nı denizden geçemeyeceğini anlayan İtilaf Devletleri 24 Nisan 1915’te Limni adasındaki üslerinden hareketle 25 Nisan 1915 sabahı Gelibolu yarımadasına çıkarma yapmış ve Çanakkale cephesinde kara savaşları başlamıştır.

Alman Ordu Komutanı Liman Von Sanders’in kıyıları zayıf tutarak savunmayı derinlikte yapmayı öngören ve düşmanın çıkarma yapmasına fırsat tanıyan hatalı kararına rağmen ihtiyat 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal’in çıkarma yapan düşman birliklerine anında müdahalesi ile taarruzları durdurulan düşman kuvvetleri kara savaşları sonunda da mağlûp edilmiş ve İngiliz, Fransız ve Anzak kuvvetleri Çanakkale’yi terk etmek zorunda kalmıştır. Son kalan düşman birliğinin de 9 Ocak 1916’da Çanakkale’den çekilmesiyle Çanakkale cephesinde büyük bir zafer kazanılmış ve Dünyaya “Çanakkale geçilmez” mesajı verilmiştir.

Çanakkale zaferinden 101 yıl sonra, bir siyasetçinin “Çanakkale geçilmez tarihte kaldı artık, Çanakkale geçilir, her türlü geçilir hale geliyor. Denizden geçiliyor, havadan geçiliyor şimdi karadan da geçilmiş olacak” ifadelerini kullanması düşündürücü olmuştur.

ÇANAKKALE’DE YENİLEN DÜŞMANIN İSTANBUL’U VE ANADOLU’YU SAVAŞMADAN İŞGALİ

Çanakkale’de yenik düşen düşman kuvvetleri 30 Ekim 1918’de Limni’nin Mondros Limanında demirli olan ve Truva’yı alan Yunanlı Komutan Agamemnon’un adını taşıyan savaş gemisinde imzalanan Ateşkes Mütarekesi’nden sonra bu defa donanmalarını savaşmadan boğazdan geçirebilmişlerdir. Antlaşmanın 1. maddesi, İtilaf devletlerinin Çanakkale ve İstanbul Boğazlarını işgal etmelerine izin veriyor, 7. maddesi ise ülke üzerinde güvenlikleri için gerekli gördükleri yerleri işgal etme hakkı tanıyordu.

Anlaşmanın imzalanmasından bir hafta sonra İngilizler Çanakkale Boğazı’nın her iki tarafına asker çıkararak işgal ettiler ve tabyalardaki topların hepsine el koydular. Böylece 3 sene önce denizden ve karadan geçemedikleri Çanakkale boğazını 22 İngiliz, 18 Fransız, 17 İtalyan ve 4 Yunan gemisinden oluşan İngiliz Amiral Calthorpe komutasındaki 61 gemilik düşman donanması savaşmadan geçerek 13 Kasım 1918’de İstanbul önlerine geldi.

12 Yunan harp gemisinin daha katılışıyla İstanbul’u işgal eden gemilerin sayısı önce 73’e, daha sonra destek gemileriyle birlikte 167’ye çıktı. Düşman kuvvetleri 14 ve 15 Kasım 1918 günlerinde Boğaz’ın Rumeli ve Anadolu yakalarını kontrol altına aldı ve İstanbul’a asker çıkardı. İstanbul’u Trakya’ya bağlayan demiryolları da ele geçirildi.

Suriye’deki Yıldırım Ordular Grubunun lağvedilmesi üzerine 13 Kasım günü İstanbul’a dönen Atatürk; Haydarpaşa Garı’ndan çıkarken İstanbul boğazındaki düşman harp gemilerini gördüğünde gözleri yaşaran yaverine “ağlama çocuk, geldikleri gibi giderler” sözünü burada sarf etmiştir. Bu işgal 6 Ekim 1923’e kadar 1789 gün sürmüş yani İstanbul 5 sene düşman işgali altında kalmıştır.

Diğer taraftan, İngiltere bir yandan da Yunanlıları Anadolu topraklarını işgale yöneltmiş ve 15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıkartma yapılarak başlatılan Yunan işgali süresince Yunan ordusu Polatlı’ya kadar gelmiş ve Batı Anadolu 3,5 yıl Yunan işgali altında kalmıştır. Bu dönemde Yunanlılar 360.000 Türk evini yakmış ve 1 milyona yakın Türk’ü işkencelerle katletmiştir.

MECLİS-İ MEBUSAN’IN İNGİLİZLER TARAFINDAN BASILMASI VE TBMM’NİN KURULUŞU

İstanbul’un işgali ile yetinmeyen İngiliz işgal kuvvetleri 16 Mart 1920’de Şehzadebaşı Karakolu’nu ve Harbiye Nezaretini basarak Türk askerlerini şehit ettiler ve Osmanlı Parlamentosu’nu basarak dağıttılar. Parlamento baskınında tutuklanan milletvekilleri ve aydınlar ile Türk komutanlar Malta adasına sürgüne gönderildiler.

Resim-1: İngiliz işgal ordusunun 16 Mart 1920 sabahı İstanbul Şehzadebaşı Mızıka Karakolu baskınında, uykudayken şehit ettiği bir Türk askeri.

16 Mart baskınına Kuvayı-ı Milliye 23 Nisan 1920’de Ankara’da TBMM’ni açarak cevap vermiş ve artık Türk milletinin geleceği ile ilgili kararlar Ankara hükümeti tarafından alınmaya başlanmıştır.

Büyük taarruzdan sonra Yunan ordusunun kesin mağlubiyete uğratılarak Türk topraklarından defedilmesinden ve Lozan Antlaşması’nın imzasından sonra bile Trakya ve İstanbul’daki işgal kuvvetleri Türk vatanını terk etmemekte direnmişlerdir.

Resim-2: İşgal Kuvvetleri askerleri İstanbul’da

Fransa ve İtalya Büyük taarruzdan sonra ateşkes istemiştir. Mustafa Kemal Paşa ateşkesi Trakya’nın Meriç nehrine kadar boşaltılması şartı ile kabul edebileceğini, aksi halde taarruza devam edeceğini bildirmiştir.

İstanbul’daki İngiliz işgal kuvvetleri komutanı Gn. Harrington Türk ordusu boğazlara yanaşırsa İngiliz donamasına müdahale için emir verileceğini bildirerek tehdit etmiştir.

M. Kemal Paşa cevaben Türk ordusunun Atina’ya kadar gidecek güçte olduğunu ve emir beklediğini bildirmiştir. Atatürk’ün bu çıkışından sonra yeni bir savaşı göze alamayan İngiltere mütarekeyi kabul etmek zorunda kalmıştır.

3-11 Ekim 1922 tarihleri arasında Mudanya’da yapılan görüşmeler sonunda imzalanan Mütareke ile Türklerle Yunanlılar arasındaki çatışmalara son verilmesi, 15 gün içinde Trakya’nın tamamen boşaltılması ve 30 gün içinde Türk memurlarına teslim edilmesi, İstanbul’un ve Boğazların Türklere teslim edilmesi karara bağlanmıştır.

LOZAN ANTLAŞMASI

Takip eden süreçte 1 Kasım 1922’den 24 Temmuz 1923’e kadar Lozan görüşmeleri iki dönem halinde yapılmış ve 24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması kabul edilmiştir.

Lozan Antlaşması ile Türkiye’nin tamamı işgal kuvvetlerinden temizlenmiş, Türk ordusuna konulan sınırlamalar kaldırılmış, Anadolu’da Kürdistan ve Ermenistan kurulması önlenmiş, İstilacı ülkeler tarafından işgal edilen Anadolu Hatay hariç geri alınmış, 4 asırdır devam eden Osmanlı Devleti’ni çökerten kapitülasyonlar tamamen kaldırılmıştır.

Ancak işgal kuvvetleri İstanbul ve Trakya’nın işgalini Lozan Antlaşmasından sonra bile sürdürmeye devam etmişler Atatürk’ün kararlı tavrından sonra işgal kuvvetleri 6 Ekim 2023’te Türk sancağını selamlayarak İstanbul’dan ayrılmak zorunda kalmışlardır. Sonuç olarak İstanbul 5 yıl düşman işgali altında kalmıştır ve 6 Ekim 1923 tarihi İstanbul’un ikinci kurtuluş tarihi olmuştur ama maalesef bu gerçekler tarih eğitiminde gençlerimize yeterince öğretilmemektedir. İnsanımız İstanbul’un işgalinin bu kadar uzun sürdüğünü ve bu süreçte İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan askerlerinin Türk halkına yaşattığı eziyetleri bilmemektedir. Bu nedenle de yıldönümlerinde “İstanbul’un kurtuluşunun kutlanması gibi bir talepleri yoktur. 29 Mayıs kutlamalarını yeterli görmektedirler.

Resim-3: Türk subayını   saygı ile selamlayarak İstanbul’dan ayrılan İşgal komutanları

ATATÜRK’ÜN VEFATINDAN SONRA DEĞİŞTİRİLEN DERS KİTAPLARI

Atatürk’ün vefatından sonra tarih kitaplarımızın değiştirilmesi nedeniyle tarihte yaşanan olayların bir bölümü yeni nesle öğretilmemekte ve işgalci devletlerin Türk milletine yaptıkları zulümler çoğu kez gözden kaçırılmaktadır. Bu kapsamda yukarıda verilen özet bilgilerin her Türk vatandaşı tarafından öğrenilmesi ve sonraki nesillere öğretilmesi önemli bir görevdir.

https://www.youtube.com/watch?v=nfb1ZzVF0DA

Çanakkale deniz zaferinin 110. Yıldönümünde dört bir yanından işgale uğramış ve harabeye çevrilmiş vatan topraklarını düşman işgalinden kurtararak Türkiye Cumhuriyeti’nin kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi saygı ve şükranla anıyor, hayatta kalan gazilerimize uzun ömürler diliyorum.

FEYM Gr. Bşk. E. Kur. Alb. Doç. Dr. Ömer Lütfi Taşcıoğlu


FEYM Grubu ve AYAcademy
Bilgilendirme Bülteni
(18 Mart 2025)


1. Ermeni Meselesi / Ermeni Haberlerindeki İddialar / Azerbaycan ile İlgili Gelişmeler:

a.  ABD, Almanya’daki üslerinden Ermenistan’daki eğitim alanlarına yüzlerce ekipman ve araç transfer etmeyi planlıyor. Transferin Gürcistan üzerinden gerçekleştirilmesi bekleniyor. Bir Ermeni askeri uzman, bu operasyonun Pentagon ile Ermenistan ordusu arasındaki olası ortak tatbikatlarla ilişkilendirilebileceğini öne sürdü. Uzmanlar, Rus askeri üslerine ev sahipliği yapan bir ülkeyle böyle bir iş birliğinin, Washington’ın Ermenistan’daki askeri varlığını genişletme girişimi olarak görülebileceğini belirtiyor. ABD hükümet tedarik portalına göre, ABD Ordu Malzeme Komutanlığı, Almanya’nın Dülmen kentindeki askeri üsten Ermenistan’daki Zar üssüne ekipman taşımayı planlıyor. Transferin 16 Temmuz’da başlaması ve 7 Ağustos’a kadar sürmesi bekleniyor. Sözleşme ayrıca Ermenistan’daki Armavir eğitim alanından Gürcistan’daki Poti limanına ekipman taşınmasını da içeriyor. Araçlar, jeneratörler ve özel konteynerler dahil olmak üzere toplam 151 adet ekipmanın transfer edilmesi bekleniyor.

https://www.panorama.am/en/news/2025/03/17/US-Germany-Armenia/3126601

b.  Amerika Ermeni Asamblesi eş başkanları, Ermenistan’ın güvenliği için endişelerini dile getirdikleri bir mektubu Başkan Trump’a gönderdi. Başkan’ın geçen yıl “zulüm gören Hıristiyanları korumak” ve “Ermenistan ile Azerbaycan arasında barışı yeniden sağlamak” yönündeki açıklamasını hatırlatan Amerika Ermeni Asamblesi eş başkanları Oscar Tatosian ve Talin Yacoubian, Başkan Donald Trump’a yazdıkları mektupta, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki “tarihi barış antlaşması” müzakerelerinin sonuçlandığının duyurulmasıyla ilgili çok sayıda endişeyi dile getirdiler. Meclis Eş Başkanları, “Gerçek barış, tüm Ermeni esirler ve savaş esirleri serbest bırakılıncaya kadar elde edilemez ve onları derhal serbest bırakmak için elinizdeki her aracı kullanmanızı rica ediyoruz” diye vurguladılar.

https://massispost.com/2025/03/armenian-assembly-of-america-co-chairs-address-letter-to-president-trump-raising-concerns-for-armenias-security/

c.  İsviçre Parlamentosu, Dağlık Karabağ için Barış Forumu başlatma önergesini kabul etti. İsviçre Federal Meclisi’nin üst kanadı olan Devletler Konseyi, bugün “Dağlık Karabağ için Barış Forumu: Ermenilerin Geri Dönüşünü Sağlama” başlıklı önergeyi kabul etti. Konsey 46 üyesinden 29’unun lehte oy kullanmasıyla, İsviçre yetkililerini Dağlık Karabağ ve Azerbaycan temsilcileri arasında diyalog için özel bir forum kurmaya çağıran girişimi onayladı. İsviçre liderliğindeki bu çabanın amacı, yerinden edilmiş Ermeni nüfusunun atalarının “SÖZDE” anavatanlarına güvenli, kolektif ve onurlu bir şekilde geri dönmesini kolaylaştırmaktır.

https://en.armradio.am/2025/03/18/swiss-parliament-adopts-motion-to-launch-peace-forum-for-nagorno-karabakh/

https://news.am/eng/news/862722.html#google_vignette

d.  AVİM web sitesinde “SOYKIRIM İDDİALARINA KARŞI HUKUKİ VE STRATEJİK YAKLAŞIMLAR: ORTA YOLUN İNŞASI” başlıklı makale yayınlanmaktadır. Analiz “Tarihi, sosyolojik ve politik yönleri olsa da “soykırım” en nihayetinde hukuki bir kavramdır. Söz konusu kavram hakkında hukuki tanım ve düzlem dışlanarak yapılan incelemeler genelde ya somut etki doğurmaktan uzak düşünce pratikleri olarak ortaya çıkmakta ya da başka amaçlara hizmet etmeyi hedeflemektedir. Türkiye’nin “Ermeni Soykırımı” iddialarına karşı duruşunun hukuki temellere dayanması gerek kavramın sosyal değil hukuki nitelikte olması, gerekse de hukuki tanımın Türkiye’nin ortaya koyduğu savları destekler nitelikte olması bakımından öncelik arz etmelidir. Ancak bu tek başına yeterli olamayabilmektedir. Uluslararası hukuk, özellikle “soykırım” ve “insanlığa karşı suçlar” gibi konularda sürekli evrim geçirmekte ve siyasi baskılar ile değişen normlar doğrultusunda yeni çerçeveler oluşturmaktadır. Bu durum yalnızca hukuki savunmaya odaklanmanın uzun vadede eksik kalacağına işaret etmektedir.” tespitleriyle başlamaktadır.

https://avim.org.tr/tr/Yorum/SOYKIRIMI-IDDIALARINA-KARSI-HUKUKI-VE-STRATEJIK-YAKLASIMLAR-ORTA-YOLUN-INSASI

2.  Yunan Sorunları / Yunan Haberlerindeki İddialar “” işareti içinde gösterilmiştir / Kıbrıs ile İlgili Gelişmeler:

a.  Yunan Haberleri: “Yunanistan Savunma Bakanlığı, Dış Örgütsel Pozisyonlar olarak sınıflandırılan 600 kıdemli subayı ordudan ayırarak yılda yaklaşık 30 milyon avro tasarruf etmeye hazırlanıyor. Savunma Bakanı Nikos Dendias tarafından yönetilen bu hareket, silahlı kuvvetlerdeki verimsizlikleri düzeltmeyi ve operasyonları basitleştirmeyi amaçlıyor. Reform, 35 yıldan fazla hizmeti olan subayların aktif görev almadan orduda kalmasına izin veren 2017 politikasına karşı bir hamle olarak belirtiliyor.”

https://greekcitytimes.com/2025/03/14/dendias-defence-plan/

b.  Yunan Haberleri: “BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ev sahipliği yaptığı Kıbrıs sorunuyla ilgili kritik çalışma yemeği, Cenevre’de 90 dakikalık görüşmelerin ardından sona erdi. Görüşmelere sonraki gün genel oturumda devam edilecek. Dünya çapındaki Yunanlılar için tartışmalar, Yeşil Hat’ın her iki yakasındaki kilit oyuncuların ve müttefiklerinin pozisyonlarını ortaya koymasıyla, Kıbrıs’ın on yıllardır süren bölünmüşlüğünü çözmek için yenilenen bir çabayı işaret ediyor. Gayri resmi toplantıda GKRY başkanı Nikos Christodoulides, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Yunanistan Dışişleri Bakanı George Gerapetritis, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve İngiltere Avrupa Dışişleri Bakan Yardımcısı Stephen Doughty bir araya geldi ve her birine bir yardımcı eşlik etti. Avrupa Komisyonu’nun Kıbrıs Yerleşim Destek birimi başkanı Giulia Bertezzolo da toplantıya katıldı ve Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa, Guterres’in çabalarına güçlü bir destek mesajı gönderdi.”

https://greekcitytimes.com/2025/03/18/cyprus-geneva/

c.  E.Kur.Alb. Ümit Yalım “Türk adalarında 6 bin Yunan askeri bulunuyor’” başlıklı yazısına aşağıdaki linkten erişim sağlayabilirsiniz.

https://www.sozcu.com.tr/turk-adalarinda-6-bin-yunan-askeri-bulunuyor-wp7790507

d.  KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar: “Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığı bizim kırmızı çizgimizdir. Hiçbir güç KKTC ile Türkiye arasındaki bağları koparamaz.” dedi.

https://www.qha.com.tr/turk-dunyasi/ersin-tatar-turk-askerinin-kibris-taki-varligi-bizim-kirmizi-cizgimizdir-483101

https://www.qha.com.tr/turk-dunyasi/kktc-cumhurbaskani-tatar-hicbir-guc-kktc-ile-turkiye-arasindaki-baglari-koparamaz-483746

3.  AYAcademy Bülteni

“Tarih İçin Metodoloji: Geçmişten Günümüze Türkiye’de Tarih Yazıcılığı” başlığı ile yayınlanan akademik makaleye ilişkin bilgiler ve erişim linkleri AYAcademy’nin aşağıdaki sosyal medya kanal linklerinde yayınlanmaktadır.

https://www.instagram.com/ayacademy.org.tr/

https://www.facebook.com/ayacademy.org.tr/

https://www.linkedin.com/company/ayacademy/

https://www.tiktok.com/@ayacademy.org.tr

https://twitter.com/ayacademy_tr

https://t.me/AYAcademyTelegram

https://www.youtube.com/@AYAcademy_TR

https://www.youtube.com/shorts/tOdz6Q8oXVg


Saygılarımla,

Serkan KORKMAZ

This entry was posted in ERMENİ SORUNU, FEYM GRUBU ÇALIŞMALARI. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *