Peygamber terliği ve yanmayan kefen ülkesinde seçim!

Kafamda deli sorular


Yurtdışında en ücra Afrika ülkeleri de dahil en az 13 yerde sandık kurulacakmış. Bu nasıl iş? Benim, senin, bizim yaşadığımız acılardan, yoksunluklardan uzak insanların sadece Türk vatandaşı oldukları için oy kullanmaları demokrasi filan değil!
Öte yandan giydiklerinde rüyalarında peygamberi görecekleri bilgisiyle peygamber terliği satılan, cennette arsa almak için bileziklerini satıp cennet tapusu alanların, yanlışlıkla cehenneme düştüğünde yanmamak için yanmayan kefenlere dünya parası sayan insanların yaşadığı bir ülkede seçim neyi nasıl değiştirecek?
Eskiden de vardı ama son 20 yıl içinde ülkemizde müthiş bir ahlak enflasyonu oldu. Siyasi mafyaların sayısı giderek arttı. Ülke bir uyuşturucu merkezine dönüştü, tüm kurumlar iflas etti. Domuz bağıyla yüzlerce insanı işkence ederek öldüren Hizbullah örgütü HÜDA PAR, AKP aracılığıyla aklandı, seçimlere katılıyor. Ve kimselerin sesi çıkmıyor, her şey yapanın yanına kâr olarak kalıyor.
Sadece bu mu? Hepimiz ülkede milyar dolarların ansızın kaybolduğunu, binlerce silahın ülkenin çeşitli yerlerinde saklandığını biliyoruz. Bu silahlar nerede kimin kontrolünde? Ülkede bir zamanlar derin devlet vardı, örgütün içinde hiç olmazsa birkaç vatansever vardı, artık ne derin devlet ne de vatansever gruplar var.
Bütün kurumlar tarikatlar ve mafyalar arasında pay edildi. Deprem alanına yapılan yardımların üstüne yapmaya çalışan bir Kızılay ve AFAD var. Ülke valilerinin büyük çoğunluğu imam hatip lisesi mezunu. Sadece valiler mi en önemli kurumların yönetiminde “Her şey Allah’tan” diyen ve iş bilmeyen kadrolar var.
Ülkede hiçbir her şeyden muaf, astığı astık kestiği kestik bir Diyanet kurumu var. Bütçesi dört bakanlıktan daha çok. Ne biçim fetvalar verdiklerini biliyoruz ve bir kez bile cumhurbaşkanı “Böyle yapmayın” diyemedi. Bu kurumun bünyesinde kıble belirleyen uzmanlar çalışıyor. İnsanları öyle aptal yerine koyuyorlar ki kendileri cep telefonlarından tespit ettikleri kıble bulmayı insanlar beceremez sanıyorlar. Maksat yüzlerce insanın mezun olduğu iman hatiplilere iş bulmak.
Ve inatçılar ve kin kusuyorlar. Öyle inatçılar ki öğrenci yurtlarını deprem bölgesinde mağdur olanları yerleştireceğiz diye yüz yüze eğitimden vazgeçtiler, yurtlara kimseler yerleştirilmedi. Bilimden ölesiye nefret ediyorlar. Küçücük çocuklar karanlıkta uykulu uykulu okula gidiyorlar ama onlar Nuh diyor peygamber demiyorlar. İnadım inat!
Neyse bu umutsuz sözlerime son verirken şöyle diyeceğim: Şu 20 yıl içinde kin denilen tehlikeli bir duygunun insanı nasıl ele geçirdiğine defalarca tanık olduk. En son Atatürk Havaalanı’na yapılan cami. Bu nasıl bir Atatürk kinidir benim aklım almıyor

CUMHURİYET – Işıl Özgentürk – 26 Mart 2023 – https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/isil-ozgenturk/peygamber-terligi-ve-yanmayan-kefen-ulkesinde-secim-2064890
This entry was posted in Politika ve Gundem, YOBAZLIK - GERİCİLİK, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *