ORGANİZE İŞLER * PAMUKBANK’ın BATIŞ HİKAYESİ

PAMUKBANK’ın BATIŞ HİKAYESİ

Selen ATASOY

Pamukbank
Bu yazımızda Pamukbank Kim Kurdu? Pamukbank Neden battı? sorularına geniş bir açıdan cevap bulmaya çalışacağız. Bankanın kuruluşundan, gelişmesinden Halkbank’a devrine kadar geçen süreci ele alacağız.

Kuruluş tarihi: 22 Nisan 1955
Feshedilme:17 Kasım 2004
Pamukbank T.A.Ş Çukurova’da Pamuk üreticisine destek olmak amacıyla 22 Nisan’da Adana’da kurulmuştur. Sermayesi 17 Milyon Tl olan banka ,1973’te Çukurova Holding A.Ş grubuna katılmıştır.
Pamukbank’ın Çukurova Holding’e Satışı
Mehmet Emin Karamehmet tarafından Mersin-Tarsus’ ta telekomünikasyon, inşaat gibi alanlarda çalışan bir Türk şirketidir. Holding’in kendi bünyesindeki işlerini, halkın cebindeki parayla gerçekleştirdiği ortaya çıktığı için Bankanın denetimi ve yönetimi 2 yıl TMSF’ye devredilmiştir.2 yıldan sonra ise, Halkbank’a devredilmiştir.
Pamukbank’ın Halkbank’a devri
Halk Bankası Pamukbank’ın devir işleminde TMSF ile 2004 yılında anlaşmıştır.2004’ün ikinci yarısında, 25 Mart 2004 tarihinde Pamukbank Halkbank’a devredilmiştir. Halkbank ile bu bankanın entegrasyonu örnek teşkil edilebilecek şekilde sorunsuz gerçekleşmiştir.İki bankanın birleşmesiyle Halk Bankası’nın 20 katrilyon aktifleri 25 katrilyona izmir çıkmış olacak ve Türkiye’de 4. Büyük banka olacaktır.
Birleşme sonucu 700’e ulaşacak olan şube sayısı 500’lere indirilmiştir. Pamukbank’ın 4000 personeli Halk Bankası’na geçmiştir. Halk Bankası, emeklilik içinde emeklilik süresi bitmiş olan 3000 kişi içinde gerekli işlemleri yapmıştır. Genç Pamukbank ile akıllara kazınan banka Türkiye’nin ilk beş özel bankasından biridir. Fotoğraflı kredi kartını ilk uygulayan bankalar arasındadır.
Mehmet Emin Karamehmet
Mehmet Emin Karamehmet, 1 Nisan 1944 yılında Mersin Tarsus’ta doğmuştur. Nüfus kayıtlarında soyadı Karamehmetoğlu olarak geçmiş kendi isteğiyle Karamehmet soyadını kullanmayı tercih etmiştir
Mehmet Emin Karamehmet, İstanbul’da Robert Koleji’nde okumuştur. Sonraki yıllarda İngiltere’de Dover Koleji’nde okumuştur. İlk şirketinin 1966’da, sermayesi 100.000 TL ile kuran Mehmet Emin Karamehmet Tarsus Ticaret ve Sanayi odasında resmi kaydını yaptırmıştır . Tarım ve Sanayi kökenli ailenin üçüncü kuşağıdır. Karamehmet ailesi gayrimüslimlerden sonraki dönemde sanayiyle uğraşan ilk Türk ailesidir.
Uzun süre Çukurova’da tarımla geçimlerini sağlamışlardır. 1880’e kadar geçmişe uzanan Çukurova Sanayi işletmeleri fabrikasını Eliyeşil ailesiyle birlikte satın alarak Sanayi alanında uzun süre Çukurova’da tarımla geçimlerini sağlamışlardır. 1880’e kadar geçmişe uzanan Çukurova sanayi işletmeleri fabrikasını, Eliyeşil ailesiyle birlikte satın alarak sanayiye de el atmışlardır. 1925 tarihinde 50 çıtır çıtır ve ben 5000 iğlik kompleksine sahip 1932’de ilk modern fabrika adını kazandı.
Pamukbank’ın Batması
Çukurova Holding’ in patronu olan Mehmet emin Karamehmet, Pamukbank’ı 1989’dan 2002 yılına kadar batık halde elinde bulundurmuştur. Mehmet Emin Karamehmet dünyada 29. zengin işadamlarının listesine bile girmiştir. Fakat kullandırdığı kredilerin yarısını Pamukbank’a koymayıp batırmıştır. 3 katrilyon TL borcu, vatandaşların üstüne bırakmıştır. Bankanın TMSF’ ye devir işlemi ardından kamuoyunda yanlış anlaşılmaların olacağını fark eden BDDK Önceden uygulamadığı bir yöntem deneyerek, Pamukbank’ın TMSF’ ye devir işlemi kararını rapor ile açıklamıştır.
Pamukbank’ın daha kötü bir duruma ulaşmasını istemeyen kamu, ilk kez 1989’da Pamukbank’ı denetime almıştır. BDDK raporunda Pamukbank’ın 1994 yılında daha kötüye gittiğini belirterek, 1994 krizi ve grup riski sebebiyle likit baskısı ortaya çıkmış ve daha da şiddetlenmişti. maliyetler katlanılması güç bir hal almıştır.
Pamukbank’ın kapanma nedenleri
Bankaların makro ekonomik ve mikro ekonomik sorunlarla baş edebilmeleri iyi yönetilmelerine bağlıdır. Banka yöneticileri donanımlı,tecrübeli, hızlı ve doğru karar alabilen kişilerden seçilmelidir. Bankanın yönetsel yapısı da yönetimin aldığı kararları hızlı ve doğru bir şekilde hayata geçirmesine olanak tanımalıdır. Bir ticari işletme 109 olarak bankanın yöneticilerinin basiretli ve iyi niyetli olmaları da bankanın varlığı için hayati bir başka faktördür.

Pamukbank esasen pamuk üreticilerine fon sağlamak maksatlı 1955 yılında kurulmuş bir bankadır. Pamukbank kuruluş merkezi Adana’dır. Esas değişimini 1973’te Mehmet Emin Karamehmet’e ait Çukurova Holding’e geçerek yaşamıştır. Bu el değiştirme 2004 yılında bankanın resmen tasfiyesine atılan ilk adımdır. El değiştirmesinin ardından hızla büyüyen banka 90’lı yıllara gelindiğinde Türkiye’nin ilk 5 özel bankasından biri haline gelmiştir. Şimdi gelin Pamukbank’ın bu kadar büyüklüğe nasıl eriştiğine ve bu büyüklüğe eriştikten sonra nasıl battığına yakından bakalım.
Pamukbank nasıl büyüdü?
1998’ yılı itibariyle ABD’li kurumsal danışmanlık firması McKinsey ile anlaşarak ciddi bir değişim programına giren banka, ilk olarak müşterilerinde segmentasyona gitmiş ve müşterilerini kurumsal, ticari, kobi ve bireysel olarak ayırmış, kendi yönetim organizasyonunu da bu kapsamda kurmuştur. Bu uygulamayla birlikte satış kanalına ağırlık veren banka tüm personelini satış ve pazarlama hususunda eğitimden geçirmiş, sistem alt yapısını tamamen değiştirmiş, o dönemde esamesi okunmayan ve dönemine göre en büyük devrim olan “sistem üzerinden şirketlerin ve bireylerin kredi derecelendirmelerini” yapmaya başlamıştır.
Bu sayede inanılmaz bir kredi çıkartma hızına ulaşan banka kamuoyunda ve esnaf arasında popüler hale gelmiştir. Yine dönemin ilk uygulamalarından olan ATM kanalını yaygın hale getirmesi ve daha bilgisayarların yeni yeni yayılmaya başladığı dönemde internet bankacılığı uygulamasını getirmesi popülaritesini daha da arttırmıştır.
Pamukbank Batışı Fiskobirlik’ten mi?
Basına yansıyan bilgilerde Fiskobirlik’in borçlarına karşılık Hazine’nin Karamehmet’e faizli bono önerdiği, ancak Karamehmet’in bu teklifi reddettiği yönündedir. Ancak bankanın batışı oldukça olaylı ve siyasi tartışmaları beraberinde getirdiğinden Aydın Doğan’ın bankanın batmasını istediği için bu haberleri kasıtlı olarak ileri sürdüğü de iddia edilmiştir.
Pamukbank TMSF’ye Devir Nedenleri (Batış Nedenleri)?
Banka 2002 yılında BDDK’nın yaptığı denetlemeler nihayetinde, kurucusu olan Çukurova Holding’e açtığı krediler nedeni ile TMSF’ye devredilmiş, akabinde ise bir kamu bankası olan Halk Bankasına satılmıştır. Pamukbank’ın Çukurova grubuna açtığı krediler ile Çukurova Holding, Turkcell ve Digitürk’ün sahibi olmuştur. Bununla birlikte Fiskobirlik gibi grup risklerinin yükselmesi, kredilerin seyyaliyetinin sağlanamaması nedeniyle banka batmıştır.
Pamukbank Batışı Fiskobirlik’ten mi?
Pamukbank’ın batışı hakkında en fazla tartışılan konulardan birisi budur. Aslında soru esasen Pamukbank’ı devlet bile isteye mi batırdı? Hususuna ilişkindir. Karamehmet bir açıklamasında 99’senesinde IMF’nin Türkiye’ye zorladığı koşullar nedeniyle, Fiskobirlik’in çiftçilerin parasını ödemediğini, devletin Pamukbank’tan Fiskobirliğe para vererek çiftçilerin paralarının ödenmesini istediğini, hatta bu iş için o dönem kanunun bile değiştirildiğini (o dönemde özel bankalar kamu kurumlarına kredi veremiyordu),bunun üzerine Fiskobirlik’e kredi olarak 700 milyon USD para verdiklerini, 2002 senesine kadar krediye 1 kuruş dahi ödeme yapılmayınca dönemin Maliye Bakanı Kemal Derviş’in yanına giderek kredinin teminatı olarak bono istediğini, ancak bu talebinin reddedilmesi üzerine bu paraların tamamının kendisinin cebinden çıktığını, oysa Fiskobirlike kredi verirken hazinenin sözlü olarak birçok kez bu kredilere garantör olduğunun kendisine iletildiğini söylemiştir.
Burada enteresan olan konulardan birisi 4 sene boyunca bir kuruş dahi ödeme yapılmayan kredinin seyyaliyetinin o dönemin Banka denetçileri olan Hazine mensuplarınca niye sorgulanmadığıdır. Bu ise denetim meselesinin ehemmiyetini bir kez daha hatırlatmaktadır. Bu konuları platformumuzda yer alan Denetim başlığı altında inceledik. İlgisi olan kişilerin bu bölümü okumasını tavsiye ederim.
Pamukbank TMSF’ye Devir Nedenleri (Batış Nedenleri)
Gelelim Pamukbank’ın devir sürecine. Pamukbank TMSF’ye devredildiğinde bir rapor yayınlandı. Bu raporda bankanın akıbeti ifade edildi. Özetle “Pamukbank’ın aktif- pasif vade uyumunun bozulması nedeniyle ilk kez 1998 yılında gözetim altına alındığını, likidite krizi ve özkaynak yetersizliği tespit edildiğini, bu gerekçeyle gözetim altına alındığını, esas sorunun 94’ten sonra bankanın mali bünyesinde yaşanan olumsuzluklardan kaynaklandığını, kredilerin belirli gruplar üzerinde yoğunlaştığını, bu kredilerin geri ödenmediğini ve bu yapının da bankanın likiditesini mahvettiğini,” belirtmişlerdir.
Bu bölümü biraz daha netleştirirsek, Pamukbank kendi ana sermayedarı olan Çukurova Holding’e krediler veriyor. Çukurova Holding bu kredilerle gidip Turkcell ve Digiturk’ü satın alıyor. Ancak bu kredilerin geri ödemesi yapılmıyor. Fakat gelir tablosunda tahsilat olmamasına rağmen faiz geliri olarak görülüyor. Yani banka karda ama nakit olarak değil, muhasebesel karı var fakat reelde böyle bir durum yok. Nasıl oluyor lan bu iş diyorsanız anlatacağım sabırlı olun. Bankanın olmayan faiz gelirleri tabloda ama reelde olmayınca kaynağın da bankada tutulması lazım. Yani mevduat müşterilerini bankada koruman gerekiyor. O zaman da yüksek faiz vermen gerekiyor. İşte likidite böyle bozuluyor.
Banka 2002 yılında BDDK’nın yaptığı denetlemeler nihayetinde, kurucusu olan Çukurova Holding’e açtığı krediler nedeni ile TMSF’ye devredilmiş, akabinde ise bir kamu bankası olan Halk Bankasına satılmıştır. Pamukbank’ın Çukurova grubuna açtığı krediler ile Çukurova Holding, Turkcell ve Digitürk’ün sahibi olmuştur. Bununla birlikte Fiskobirlik gibi grup risklerinin yükselmesi, kredilerin seyyaliyetinin sağlanamaması nedeniyle banka batmıştır.
Bankanın battığı tarihteki bilançosunda grup kredileri, bankanın toplam kredilerinin %70’ini oluşturuyordu. Bu durum zaten olayın vahametini ortaya koymaktadır. Banka battığında gelir gider tablosunun altında zarar olarak 4,2 katrilyon (şimdiki parayla 4,2 milyar TL) yazıyordu.
Yine enteresan bir olay da karşılıklı kredileşme vakasıdır. Grup kredilendirmesinde çığır açan bu buluş halen kullanılabilir niteliktedir. Bu yöntemde Pamukbank o dönemin Zeytinoğlu grubunun firması Petsa Petrol’e 5 milyon USD ve Tektar Elektrik’e 5 milyon USD kredi veriyor. Zeytinoğlu Grubunun Bankası Esbank AG ( Zeyitnoğlu’nun Avusturya’daki bankası) ise Çukurova grubunun firmaları Market Research firması ile CH Financial firmasına toplamda 10 milyon USD kredi veriyor. Yani karşılıklı aynı tutarda kredileşiyorlar ve evet kredileşme kelimesini ben uydurdum. Bu sistematik içerisinde en sevdiğim, en mantıklı gelen yöntem bu.
Bankacılık Sisteminin Sorunu: Tahakkuk Esaslı Gelir Tablosu
Bankacılık sisteminde benim şahsen gördüğüm en büyük problemlerden hatta muhasebedeki en büyük problemlerden biri bu. Bir diğeri de bağımsız denetim raporlarında yanlış hesaplandığını düşündüğüm daha doğrusu yanlış raporlamasının yapıldığını düşündüğüm kur riski hesaplaması ile kur zararı yazılması ama ona sonradan değineceğim.
Olayın detayını anlatayım; 
Şimdi bir müşteriye kredi verdik diyelim. Gelir gider tablosuna yansıyan tek şey şu: peşin olarak aldığınız komisyon. İlk gün böyle geçer. Yani krediyi verdiğiniz gün faiz geliri yazmazsınız, yazamazsınız. İkinci gün hemen banka kredinin 1 günlük faizini tahakkuk ettirir, daha sonra reeskont hesabına alır. Yani kaynaklarına ekler. Kredi 10 yıl boyunca ödenmese ve biz bu krediye 10 yıl boyunca takip işlemi yapmasak 10 yıl boyunca faiz tahakkuku kanalıyla faiz geliri yazar.
Fiilen kar var mı? Yok. Ama sen yine de gelir tablosunda her sene kar ediyor görünürsün. Bankacılık sisteminin hâlihazırda da devam eden en büyük sorunu da budur. Ben BDDK’da yetkili bir abi olsam direk bu sistematiği kaldırırım. Ha bu yöntemi aşma yöntemleri var. Ama o konulara girmeyelim. O başka. Fakat ilk yapılması gereken şey tahakkuk esaslı bankacılık muhasebesinin gözden geçirilmesi. Marjinal gelebilir, yanlışları olabilir ancak tahsil edilmeyen bir unsuru gelir olarak yazmak bana saçma geliyor.
Benzeri bir bilançoyu sen bankalara gönderdiğinde bankalar aktifleştirilmiş faiz gideri vs. adlar altında senin bilançondan tenzil edip kredi notunu kötüleştiriyor ancak Banka kendisi böyle bir şey yaptığında herhangi bir mahsuru olmuyor.

Not: Pamuk bank yurt disindaki Türk müsterilerini korumadi, Türklerin adreslerini  Alman, Holanda v.s vergi dairelerine satti.. Bu ülkelerde faiz gelirlerinin 25 % vergiye tabi tutulmasi gerekiyordu. Eger Türkiye bu bilgileri vermeseydi, Pamuk Bank’ta parasi faizde olan Türk iscileri zor duruma düsmeyecekti, İki kez vergilendirmeye tabi tutuldular, hem Türkiye’de, hem de Avrupa ülkelerinde..! Bence Pamuk bank müsterilerini bu konu hakkinda yeterli derecede bilgilendirmedi ..!

https://www.yatirimkredi.com/pamukbank-kurulmasi-batmasi-ve-devredilmesi.html
https://yatirimkurusu.com/finansal-skandallar/pamukbank-ve-batis-hikayesi/
This entry was posted in Ekonomi, ORGANİZE İŞLER, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *