AB üyesi ülkede böyle söylendi: “Saldırgan Yunanistan, Türkiye haklı, Yunanistan Lozan’ı ihlal etti”

YORUM; 12.09.2022 – Rehan Gündoğmuş

Gecenin geç bir vaktinde, kabadayıların kumar oynadığı salonun kapısını, çok zayıf alçak boyla bir kişi tekmeleyerek açar. Ağır-ağır salonun ortasına doğru yürümeye başlar. Salonun ortasına geldiği vakit VAR MI LAN! BANA YAN BAKAN diye haykırır.

Kabadayılarda bir tedirginlik ama  herif posta atıyor! Acaba silahlı mı? niyeti nedir? tereddütlerini yaşarken, kumar masalarından iri/kıyım bir kabadayı ayağa kalkar,  posta atan herife  doğru ağır-ağır ilerler. Boyunun yarısı kadar zayıf/çelimsiz herifin kafasına balyoz gibi yumruğunu yerleştireceği esnada, çelimsiz herif kabadayının elini havada yakalar ve başlar bağırmaya “VAR MI LAN İKİMİZE YAN BAKAN!” der.

Yunanistan’ın durumu maalesef bu.

Bizi yönetenler gerçekten çok cahil. Yunanistan‘ın savaş kazanarak elde ettiği toprak parçası bulunmuyor. Herşeyi geriden planlayarak, uzun ince bir yolda ve masa başında işini bitiriyor.

2019 senesi Eylül ayında Bulgaristan’ın Haskovo şehrinden, Kırcaliye giderken gitmekte olduğum otomobilin radyosunda bulgar müzikleri çalıyordu. Karagözler (Chernoochene) kasabasına girerken birden bire radyoda yunan müzikleri duymaya başladık. Dikkatimi çekmişti, arabayı süren kişiye bulgar müziği dinlerken birden bire radyo  yunan müziğine dönüştü. Bunun nasıl olabildiğini sordum? Aldığım cevap; güçlü olanın, müziğide güçlü çalar.

Aslında güçlü değil, akıllı… Makedonya’nın adını Kuzey Makedonya olarak değiştirmeyi sağladı. Makedonluğu kendisine bağladı. Uzun ince bir yolda, basit ve akıllı yatırımlar yapıyor. Sadece adalar denizini değil, Bulgaristan dahil tüm balkanları yutmayı kendisine gaye edinmiş Yunanistan. Akılla yönetilen devletler, bu tarz olguları fark ettikten sonra, nihayi amacı tespit edip gerekeni yapar.

Ne yapabilir?  Bulgarca, makedonca, Arnavutça dillerde radyo, web sahifeli ve benzeri iletişim araçlarını kurar ve bu ülkelerin yunanın yapmış olduğu faaliyetlerine ve niyetine karşı uyanık olmalarını aşılar. Bu elementleri Türkiye’de kurmaya gerek yok. Dünyanın her tarafında organize edilebilecek işler. Bir F16 eksik satın alınsın. Buna ödenecek olan parayı diğer araçlara yatırın. Dünyamızda küçük çocuklar dahi savaşın kötü olduğunu biliyor.  Değişen savaş koşullarına süratle uyum sağlanmalıdır.

„Bir gece ansızın geliyoruz“ gibi boş sözlerle sonuç alınmaz.  Bu meseleler rakibinin tüm faaliyetlerini en ince noktasına kadar tespit edip, analiz edip,  olguya karşı mücadele yöntemini geliştirerek, rakibini boşa çıkarmakla oluyor. Cumhurbaşkanlığı nezdinde İletişim Başkanlığı kuruldu. Faaliyetleri, baş herifi gress yağıyla yağlamaktan öteye geçmiyor. Ben buna ayağına kurşun sıkmak diyorum. ABD bir silikon vadisiyle dünyanın yarısından fazlasını kendisine bağımlı yapabiliyorsa şayet, devletler hakimiyetlerini devam ettirmenin metodlarını çağın koşullarına uyarlaması gerekir. Eskiden TSK’leri mensupları, balkanları karış karış dolaşırlardı. Ve çok değerli izlenimlerini okumam mümkün oldu. Türkiye Cumhuriyeti balkanlardan kopar ise ayakta kalması ancak mucizeyle mümkün olur. Keza Irak, Suriye, Lübnan, Filistin ve diğer komşu ülkeler…  Türkiye Cumhuriyeti devleti „dominant“ bir devlet.  Ama çevresindeki her göçük Türkiye’yi de etkiler.

Von Krieg zu Krieg. Die deutsche Außenpolitik und die ethnische Parzellierung Europas.

https://www.booklooker.de/B%C3%BCcher/Walter-Von-Minow-Goldenbach+Von-Krieg-zu-Krieg-Die-deutsche-Au%C3%9Fenpolitik-und-die-ethnische/id/A02wn9ZJ01ZZ7

(türkçesiyle „Savaştan, savaşa, Alman dış politikası ve Avrupa’nın etnik bölünmesi) almanca kitabın okunmasını öneririm. Italya’daki siyaset dergisinin düşünceleri aşağıda. Biz de kendimize İtalya ile komşu olmayı ideal edinelim.

Kalın sağlıcakla

Rehan Gündoğmuş

AB üyesi ülkede böyle söylendi:
“Saldırgan Yunanistan,
Türkiye haklı, Yunanistan Lozan’ı ihlal etti”

12 Eylül Pazartesi 2022

İtalya’nın aylık siyaset dergisi Limes, “Akdeniz’de artan gerilimin sebebi Türkler değil, Yunanistan’ın saldırgan tavrı ve Lozan’ı ihlal etmesi” dedi, Türkiye’nin tezlerini savundu.

İtalya’nın popüler siyaset dergisi Limes’te 9 Eylül’de yayınlanan makalede, Akdeniz’de tırmanan gerilim için “Sözde Türk saldırganlığı değil, Yunanistan’ın Lozan’ı ihlal etmesi ve S-300’ler ile Türk F-16’larına kitlenmesi, gerilimi tırmandırdı” ifadeleri kullanıldı.

“DÜNYADA BU HAFTA…YUNANİSTAN VE TÜRKİYE’NIN TUZAKLARI” başlıklı makalede Limes, Türkiye’nin Akdeniz’deki tezlerini savundu.

İşte makalenin tamamı:

YUNANİSTAN’IN ARTAN PROVOKASYONLARI

“Bir gece ansızın gelebiliriz.’ Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu hafta Yunanistan’a gönderdiği şifreli tehdit, zaten kaynayan Ege sularını daha da ısıttı. Öyle ki, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın, Yunanistan’ın müttefiklerini, Türkiye’nin saldırgan duruşunu durdurmaya ikna etmeleri için Avrupa Birliği, NATO ve Birleşmiş Milletlere bir çağrıda bulunmasına sebep oldu.

‘Aksi takdirde kıtamızın başka bir yerinde yaşanan benzer bir duruma tanık olma riskiyle karşı karşıyayız’ dedi.

YUNANİSTAN, LOZAN’I İHLAL ETTİ

Erdoğan, Putin gibi bir lider. Ege ve adaları Ukrayna bozkırı gibi. Dendias’ın Ukrayna ile paralellik kurması doğal olarak, Ankara’nın ‘karalama kampanyası’ olarak adlandırdığı şeyin bir parçası. Ancak Ege’de artan gerilimin temelinde, sözde Türk saldırganlığı yok.

Türkiye’nin çıkışı, Yunanistan’ın giderek artan provokasyonlarına bir tepki. Yunanistan, Anadolu kıyılarına yakın Ege Adaları’nın, orta vadede Ankara’nın denize erişimini engelleme riski taşıyan 1923 Lozan Antlaşması’nı ihlal ederek silahlandırdı ve askerileştirdi. Atina’nın düşmanca eylemleri, artık gündemde. Sonuncusu, Doğu Akdeniz’de bir NATO tanıma görevi yürüten beş Türk F-16’sının Girit’te konuşlanmış Yunan S-300’leri tarafından radar kilidiyle taciz edilmesiydi.

TÜRKİYE’NİN YETENEĞİNDEN KORKUYORLAR

Yunanistan, Türkiye’nin olağanüstü jeopolitik yükselişinden korkuyor. Ankara’nın birden fazla masada başrol oynama yeteneğinden (ABD ve diğerleriyle) vazgeçilmez bir aktör olarak kendini kabul ettirme yeteneğinden de korkuyor. Afrika’dan Ukrayna bozkırlarına, Balkanlar’dan Kafkasya’ya, Türkiye’nin bölgede rol alması, Yunanistan’ı tedirgin ediyor.

Türkler, bu şekilde biriken jeopolitik sermayeyi, Ege’nin statüsünün gözden geçirilmesine yatırabilir ve Amerikalıları, tıpkı milliyetçilerin lideri Devlet Bahçeli’nin denizin adını ‘Adalar Denizi’ olarak değiştirmeyi planladığı gibi, ‘Adalar Denizi’nin farklı bir bölümünü az çok resmi olarak kabul etmeye ve meşrulaştırmaya zorlayabilir.

ANSIZIN BİR GECE

Bu bakış açısı, Yunanistan’ın işleri hızlandırmasını ve Türkiye’yi yanıltmaya çalışmasını gerektiriyor. Kendisinin koruyucularının reaksiyonunu tetiklemek ve rakibi tecrit için gün ışığında ona saldırarak hedefine ulaşmaya çalışıyor. Savaşçı söylemiyle Yunanlıları kızdırmayı ve onları hataya zorlamayı amaçlayan Erdoğan ise, Yunanistan’a bu şekilde karşılık verdi. Türk kamuoyuna ve ABD’ye karşı Ankara’nın potansiyel şiddet içeren tepkisini haklı çıkarmak için, provokasyonları alarm seviyesinin üzerine çıkardı.

Yakın gelecekte Türklerle Yunanlıların birbirlerini tuzağa düşürmeleri pek olası değil, ancak Ankara ile Atina arasındaki çatışmanın geliştiği yön, durumun kontrolden çıkma olasılığını katlayarak arttırıyor.

Ansızın, bir gece…”

Çeviri Odatv.com

https://www.odatv4.com/dunya/ab-uyesi-ulkede-boyle-soylendi-saldirgan-yunanistan-turkiye-hakli-lozan-i-ihlal-ettiler-250166