BELLEK DÜRTÜCÜ * ANAYASA SUÇU İŞLEYEN BÜROKRAT “TÜRKÇE DİLİNİ” YOK SAYDI

ANAYASA Madde 2.- Türkiye Devleti cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, laik ve devrimcidir. Devlet dili Türkçedir. Başkent Ankara’dır.


AKP ve Yandaşı olan bürokratlar tarafından Anayasa, sürekli olarak yok sayılmakta ve çiğnenmektedir. Aşağıdaki haberde görüleceği gibi Milli Eğitim Bakan Yardımcılığına atanan Nazif Yılmaz’ın daha önce ‘Türkçe öldü’ diyerek imam hatiplerde Türkçe konuşmayı yasaklamayı önerdiği ortaya çıktı.. Nazif Yılmaz isimli bürokrat bu açıklama ve uygulamaları ile ANAYASAL suç işlemekte ve ANAYASAYI ilga ederek değiştirmeye çalışmaktadır. Ne yazık ki bu açıklamaya devleti yönetenler ve cumhuriyet savcıları sessiz kalmıştır. Diyelim ki, devlet normal hukuk sistemine ve Laik Demokratik Cumhuriyet sistemine döndüğünde bu hukuksuzlukların ve devrimlerin karşıtlığının hesabı bağımsız mahkemelerde sorulacaktır.

Haber şöyle;

Milli Eğitim Bakanlığı’nda yeni bir atama yapıldı. Milli Eğitim Bakan Yardımcılığı görevine Ahmet Emre Bilgili’nin yerine Nazif Yılmaz getirildi. Tartışma yaratan atamayla ilgili Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, “Nazif Yılmaz, bu göreve 8 yıldır başında olduğu Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nden geldi. Tesadüf de değil. İmam hatip ve ardından ilahiyat mezunu olan Yılmaz, ömrünü dini eğitim ile geçirdi. Ensar Vakfı, İmam Hatip Okulları Mezunları ve Mensupları Derneği’nde (ÖNDER) çalıştı. Hafızlıktan başlayan Milli Eğitim’in tepesine uzanan bir kariyeri var” diye yazdı.

Terkoğlu yazısında, Nazif Yılmaz’ın Bilal Erdoğan tarafından desteklenen ve atanan bir isim olduğunu söyledi. Nazif Yılmaz’ın ‘Türkçe öldü’ diyerek imam hatiplerde Türkçe konuşmayı yasaklamayı önerdiği belirtilen yazıda şu ifadeler kullanıldı:

“Nazif Yılmaz ‘Türkçe öldü’ diyerek imam hatiplerde Türkçe konuşmayı yasaklamayı öneren isim. Yayımladığı bildiri unutulur mu:

‘Arapça öğretilirken ikinci bir dil kullanılmaması gerekir. Öğrenciler, öğretmenleri ile ancak Arapça diyalog kurabileceklerdir. Öğrenci teneffüslerde öğretmeni ile ancak Arapça konuşabilir. Ya konuşur ya da yanında tercüman getirir.’

Yılmaz, kendisi öğretmenken yaptığı uygulama sayesinde aldığı sonucu şöyle anlatıyor: ‘Türkçe konuşmanın yasak olmasıyla öğrenciler mecbur kaldıkları için ister istemez Arapça konuşmaya başladılar. Rüyalarında dahi Arapça konuşanlar oldu.’”

Veryansın Tv

This entry was posted in ANAYASA, EĞİTİM, İrtica, SİYASAL İSLAM, YOBAZLIK - GERİCİLİK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *