POLİTİKA GÜNDEM * İHANET

İHANET

CUMHURİYET – Örsan K. Öymen – 06.09.2025


Siyaset bir dava, ideoloji ve ilkeler bütünü doğrultusunda, toplumu ve ülkeyi iyiye doğru geliştirmek ve dönüştürmek için yapılır. Siyasette dayanışma çok önemlidir. Herkesin kişisel çıkarları için birbirinin kuyusunu kazdığı bir ortamda siyaset yapılmaz; bunun yapıldığı siyasi parti başarıya ulaşamaz.

Siyasetçiler karşıt ideolojideki bir siyasi partiye hizmet ederlerse ve onların kendilerine karşı yürüttüğü hukuk dışı kumpaslara, tuzaklara, anti-demokratik baskılara çanak tutarlarsa, bu aynı zamanda alçak, namussuz ve şerefsiz bir hareket ve büyük bir ihanet anlamına gelir. Bu kişiler tüzük gereği partiden kesinlikle ihraç edilmelidirler.

AKP’nin sözde “mahkeme” kararıyla, Yüksek Seçim Kurulu’nun onayıyla sonuçlanan CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi’ni geçersiz sayarak, İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’i görevden alması ve eski CHP milletvekili Gürsel Tekin’i kayyum yetkisiyle “İstanbul il başkanı” olarak ataması, AKP’nin yaklaşık bir yıldır CHP’nin üzerinde uyguladığı hukuk dışı baskılara dair örneklerden birisidir.

Gürsel Tekin’in, AKP’nin kendisine sunduğu bir makamı kabul etmesi ve kendi partisine ihanet etmesi utanç verici bir durumdur ve tarihe kara bir leke olarak geçmiştir. Gürsel Tekin, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gibi, CHP’nin sağa kaymasının yolunu açan, partide laiklik ilkesini bertaraf eden, CHP’yi kurucu genel başkan Mustafa Kemal Atatürk’ten uzaklaştıran, AKP’nin gölgesinde siyaset yapan birisidir. Bu aynı zamanda ABD’nin, Avrupa Birliği’nin ve Britanya’nın projesidir!

Emperyalizm CHP’yi ulusal ve laik kimliğinden kopartmayı, partiyi din, mezhep ve etnik kimlik siyasetine hapsetmeyi hedeflemektedir ve CHP’yi ortadan kaldırmak için Türkiye’deki uydusu olan AKP’yi ve MHP’yi kullanmaktadır!

CHP’nin 2024 belediye seçimlerinde birinci parti çıkması emperyalizm cephesinde alarm zillerinin çalmasına neden olmuştur. CHP geçmişte de benzer durumlarla karşılaşmıştır. 1957 seçimlerinde CHP’nin oylarının yüzde 40’ı aşmasının sonucunda, ABD’nin Türkiye’deki şubesi gibi çalışan Adnan Menderes hükümeti, CHP üzerindeki baskılarını azami seviyeye çıkartmıştır.

1973 ve 1977 seçimlerinde CHP’nin birinci parti olmasının ve afyon ekimi, Kıbrıs gibi konularda ABD emperyalizmine karşı direnmesinin sonucunda, CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit’e karşı suikast girişimleri düzenlenmiştir; CIA destekli MHP’nin ve ÜGD’nin güdümündeki örgütler, sadece sosyalistlere ve komünistlere karşı değil, CHP’lilere karşı da terör eylemleri gerçekleştirmişlerdir; bu süreçte CHP’nin birçok il, ilçe, gençlik kolları yöneticisi katledilmiştir.

ABD ve CIA destekli 12 Eylül askeri darbesinde CHP kapatılmıştır, Ecevit dahil, CHP’nin tüm üst düzey siyasetçilerine siyaset yasağı getirilmiştir. CHP 1992 yılında yeniden açıldıktan sonra, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 60 bin ABD askerinin Irak’ı işgal etmek üzere Türkiye’de konuşlanmasını öngören 1 Mart tezkeresinin TBMM’de reddedilmesine öncülük etmiştir; daha sonra da ABD ve CIA destekli Fethullah Gülen çetesinin AKP iktidarıyla birlikte yürüttüğü “Ergenekon”, “Balyoz”, “Casusluk”, “Oda TV” kumpaslarına direnmiştir;

Bunun sonucunda ABD ve CIA güdümlü çetelerin kaset kumpasıyla CHP’den istifa etmek zorunda kalmıştır; onun yerine, Kılıçdaroğlu genel başkan olmuştur. Kılıçdaroğlu’nun 2010’da genel başkan seçildiği kurultayda Gürsel Tekin parti meclisi üyesi olmuştur; Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin daha sonra, Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesini sağlayan eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ı devre dışı bırakmışlardır.

CHP’nin 38. olağan kurultayının sahte bir “mahkeme” kararıyla iptal edilmesi, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görevden alınıp, yerine Kılıçdaroğlu’nun kayyum olarak atanması, Kılıçdaroğlu’nun da bu ihanetin bir parçası olması, Türkiye’nin değil, emperyalizmin zaferi olacaktır!

Örsan K. Öymen

This entry was posted in Uncategorized. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *