İSLAM DEVLETİNDE KADIN OLMAK * Taliban, kadını hayattan yasakladı * Yeni konutlarda kadınların kullandığı alanlara bakan yerlere pencere yapılmayacağını, olanın da kapatılacağını açıkladı. Kadınları mutfakta görmek müstehcen eylemlere yol açabilirmiş. İnşaatlar ona göre yapılmalıymış.


Taliban, kadını hayattan yasakladı

BİRGÜN – Gözde Bedeloğlu – Giriş: 21.09.2025


Bundan dört yıl önce, ABD Afganistan’dan çekildi ve yerini Taliban yönetimine bıraktı. Bölgenin özellikle kadınlar ve çocuklar için nasıl bir cehenneme dönüştürüldüğü bilindiğinden, ilk akla gelen onların durumu ve geleceği oldu. Taliban, kadınların devlet yönetimine katılabileceğini duyurmuştu ama bakan olamayacaklardı. Eğitim devam edecekti ama kız çocukları için ayrı okullar yapılacaktı. Kadınların çalışmasına da karşı çıkılmayacaktı. Elinden silahı dilinden ‘Allah’ı düşürmeyen bu adamların söylediklerinin tabii ki güvenilir ya da inanılır bir yanı yoktu. Bunlar, iktidar sahnesine dönen Taliban’ın reklam çalışmasıydı. Nitekim 2022’de, kısıtlı haklarının da gasp edileceğinden endişe duyan kadınlar sokağa çıktı ve eli kırbaçlı, silahlı adamların saldırısına uğradılar. Taliban, kadınlara yönetimde yer vermemekle kalmadı, kadın işleri bakanlığını kapatıp yerine ‘iyiliğe davet ve kötülükten sakındırma bakanlığı’ kurdu. Kadınlara burka zorunluluğu getirildi.


Taliban hükümeti, İslam hukuku çerçevesinde kadın haklarına saygı duyacağını söylemişti. Ülkedeki kadınların eğitim ve sağlık hizmetleri alanlarında da katılım hakkı bulunduğunu ifade edilmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a göre, Taliban’ın kadınlara bakışı 20 yıl öncesi gibi olmayacaktı. Bu konuda direnmeyeceklerini düşünüyordu. Ancak işler öyle gitmedi. Bir yıl içinde, karma eğitim yasaklandı. Üniversiteler dâhil, kız ve erkek öğrenciler birbirinden ayrıldı. Son dört yılda yaşananlar ise ortada ne kadın ne hak kaldı dedirten türden. 12 yaşın üzerindeki kız çocuklarının eğitim alması yasaklandı. Kadınların pek çok alanda çalışması engellendiği gibi yanlarında erkek bir refakatçi olmadan herhangi bir yere gidemiyorlar. Taliban yönetimi, ‘ahlaki bir suç’ olduğu gerekçesiyle kadınların toplum içinde konuşmasını veya şarkı söylemesini de yasakladı. Çünkü kadınların sesleri toplum içinde duyulursa bu ‘ahlaksızlık’ oluyormuş, ahlaksızlıkla mücadele için de kadınların evlerinde bile sesleri kısık olmalıymış. Bir ahlak düşünün ki, öyle güçsüz, öyle köksüz ki, kadınların ses telleriyle bile zarar görüyor.


Taliban hükümeti, kadını insan olmaktan çıkaran ve şeriatın gereği olarak sunduğu bu tarz yasaklama kararlarından birini sosyal medya platformu X’te yayımlamıştı. Dünyanın birbirine bağlandığı internet ortamında, bundan sonra yapılacak yeni konutlarda kadınların kullandığı alanlara bakan yerlere pencere yapılmayacağını, olanın da kapatılacağını açıkladı. Kadınları mutfakta görmek müstehcen eylemlere yol açabilirmiş. İnşaatlar ona göre yapılmalıymış. Taliban, Afganistan’ın kuzeyindeki bir bölgede, ‘ahlaksızlığın önüne geçmek’ amacıyla fiber internet bağlantılarını devre dışı bırakarak bu alandaki ilk saha çalışmasını gerçekleştirdi. Ülke istendiğinde toptan erişim engeline hazır. Kadının ses telinden zarar görebilen insan ahlakını korumak işte böyle bir fiş çekimi mesafesinde.

Afganistan’da, kadınlar ve kız çocukları için hayatın gerçek bir cehenneme dönüşmesi kısacık bir zaman aldı. Dünyada haklarından yoksun ya da her an tehdit altında yaşayan milyarlarca kadın var. Haklar bakımından en ileri, en özgürlükçü, en demokrat ülkelerde bile aslında kadınlar mücadeleden hiç vazgeç(e)miyor. Çünkü ataerkin bulduğu en ufak çatlaktan sızmak için hep hazırda beklediğinin farkındalar. O yüzden Taliban cehennemine gidilen yola devamlı küçük küçük taşlar eklenmeye çalışıldığını hiç unutmamak ve hep uyanık olmak gerekiyor. Misal bir üniversite rektörünün “Özel olan güvendedir, kendini teşhir eden tehdit altındadır, huzur bulamaz. Suç ve şiddete biraz da bu gözle bakalım” sözleri eşliğinde biri paketli ve diğeri karınca sarmış paketsiz şeker görseli paylaşması, her geçen gün artan acil durum alarmlarından biridir.

Taliban yönetimi kadınların ses telleriyle uğraşırken, Afganistan işsizlik ve yoksullukla boğuşuyor. Sivil toplum örgütleri, nüfusun yarısının insani yardıma muhtaç olduğunu bildiriyor. Uluslararası Af Örgütü’nün dört yılın sonunda yayımladığı açıklamada, Güney Asya Bölgesel yöneticisi Samira Hamidi’nin “Başta kadınlar olmak üzere birçok Afgan için adalet artık arayabilecekleri bir şey değil. Onsuz hayatta kalmaları gereken bir şey” sözleri çok çarpıcı. Taliban’dan önce yargıda görev yapan kadın hâkim, savcı ve avukatlar artık yok. Kadınlar tarafından yazılmış kitaplar da üniversite müfredattan kaldırıldı. Durum ortada. Kadın mücadelesinde, hiçbirimizin tek gün izin hakkı yok.

This entry was posted in DİN-İNANÇ, İrtica, RADİKAL İSLAM, SİYASAL İSLAM, YOBAZLIK - GERİCİLİK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *