DOĞA- ÇEVRE- EKOLOJİ Akdeniz’de Mikroplastik Kirliğinin Doğal Savaşcısı: Neptün Topları

DOĞA- ÇEVRE- EKOLOJİ

Akdeniz’de Mikroplastik
Kirliğinin Doğal Savaşcısı:
Neptün Topları

YetkinReport – Utku Perktaş / 07 Eylül 2025


 Akdeniz’in sığ kıyılarında yürürken, dalgaların ayaklarınızın dibine bıraktığı yosun parçaları arasında farklı bir şeye rastlayabilirsiniz. Avuç içi büyüklüğünde, lif lif sarımtırak toplar… İlk bakışta sıradan yosun gibi görünebilir, oysa bunlar Neptün’ün armağanı olan Posidonia oceanica türünün oluşturduğu deniz çayırlarının ölü yapraklarından doğan “Neptün toplarıdır.” (*) Fakat bu topların içi artık doğal değil; insanın ardında bıraktığı en sessiz, en görünmez atık olan mikroplastiklerle yüklü.

Akdeniz’de mikroplastikleri bünyesinde toplayarak fırtınalarda kıyıya taşıyan çevre dostu Neptün Topları. (Foto: @NeptuTherm)

Deniz bize açık bir mektup yazıyor: “Atıklarınızı saklayamam, onları size geri gönderiyorum.”

Sessiz Ormanların Gizli Yükü

Deniz çayırları okyanusların en sessiz kahramanlarıdır. Bir metrekarelik alan, onlarca litre oksijen üretir; yüzlerce tür için yuva olur; dalgaları yumuşatır, kıyıyı korur ve karbonu depolayarak iklim krizine karşı görünmez bir kalkan görevi görür. Ama bugün bu sualtı ormanları hiç istemedikleri bir yükün altında: plastik.

Nature Scientific Reports’ta yayımlanan bir çalışmaya göre (Sánchez-Vidal A. ve ark., 2021); Posidonia oceanica‘nın oluşturduğu bu lif yığınları, bir kilogram materyalde neredeyse 1500 kadar plastik parçası içerebiliyor, çoğunluğu polimer filament ve fiberlerden oluşuyor. Araştırmacılar, bu deniz çayırlarının adeta doğal bir filtre gibi çalıştığını, mikroplastikleri yakalayıp kıyıya kadar taşıdığını ortaya koyuyor. Başka bir analiz, bu mekanizmanın Akdeniz genelinde her yıl yaklaşık 900 milyon plastik parçacığını yakalayabileceğini öne sürüyor; bu sayı, sorunun yalnızca ekolojik değil aynı zamanda sistemik boyutunu da işaret ediyor.

Doğa kendi ritmiyle temizlik yapıyor; ama bu temizlik bize sessiz bir uyarı içeriyor: hiçbir ekosistem, insanın çöpünü sonsuza dek saklayamaz. Bu uyarı özellikle geri dönüşümü yüzlerce yıl sürecek materyaller için daha da geçerlidir.

Mikroplastiklerin Karanlık Yolculuğu

Mikroplastikler yalnızca Akdeniz’in meselesi değil. Nehirlerden taşınarak denize ulaşan bu parçacıklar, balıkların midesinde, deniz kuşlarının gagasında, mercanların dokusunda yer buluyor. Akdeniz’in yarı kapalı yapısı bu yükü daha kalıcı hale getiriyor; denize giren atık kolay kolay çıkmıyor.

Neptün topları bu görünmezliği somutlaştırıyor; karşı karşıya kalabileceğimiz, kıyılarda görebileceğimiz, hatta elimizle tutabileceğimiz lifli küre aslında insanlığın ardında bıraktığı izlerin sıkıştırılmış bir belgesi.

Türkiye’nin Sualtı Ormanları

Posidonia oceanica yalnızca Akdeniz’e özgüdür ve bu bölgede endemiktir. Akdeniz kıyılarında geniş dağılım gösterir; Balear Adaları’ndan Ege kıyılarına, Adriyatik’ten Doğu Akdeniz’e kadar uzanır. Hatta İbiza çevresinde bulunan ve yaklaşık 100.000 yaşında olduğu tahmin edilen devasa kolonilerden biri, dünyanın yaşlı canlı organizmaları arasında sayılmaktadır.

Türkiye kıyılarında ise 40 metreye kadar derinliğe ulaşan deniz çayırları, Akdeniz’in en değerli karbon yutakları arasında. Karasal ormanlar kadar görünür olmadıkları için çoğu zaman göz ardı ediliyorlar. Oysa gelecekte iklim krizine karşı en büyük dayanaklarımızdan biri olacaklar.

Ne var ki bu sessiz mucizeler hızla kayboluyor. Kıyı dolguları, turizm baskısı, kirlilik ve bilgisizlik yüzünden çayırlar kıyıdan kıyıya siliniyor. Bu kaybın yalnızca balıkları ya da denizleri değil, iklimimizi de etkilediğini henüz tam kavrayabilmiş değiliz.

Temiz Sanayi ve Yeni Bir Bakış

Plastiklerin Neptün toplarında yakalanması yalnızca ekolojik bir mesele değil; aynı zamanda ekonomik ve toplumsal bir boyut da taşıyor. Deniz çayırları, ekosistem hizmetleriyle “temiz sanayi”nin doğal bir aktörü olarak raporlarda giderek daha fazla bu şekilde tanımlanıyor. Yani yalnızca karbon yutakları ya da biyolojik çeşitlilik için değil, denizlerin temizlenmesi ve kıyıların korunması için de bir “doğal altyapı” işlevi görüyorlar.

Dünya Ekonomik Forumu (WEF), deniz çayırlarının plastik kirliliğine karşı küresel ölçekte bir çözüm unsuru olabileceğini belirtiyor. Bu noktada öne çıkan çalışmalar, Mallorca kıyılarında yılda yaklaşık 900 milyon plastik parçacığının bu doğal lif toplarında tutulduğunu ortaya koyuyor; bu bulgu artık ekonomik ve sanayi politikaları tartışmalarına da yön veriyor.

WEF’in verilerine göre her yıl yaklaşık 8 milyon ton plastik atık denizlere karışıyor. Önlem alınmazsa 2050’de denizlerde balıklardan çok plastik olacağı öngörülüyor. Bu veriler, doğanın kendi geliştirdiği mekanizmaları dikkate almanın yalnızca ekolojik değil, aynı zamanda ekonomik ve sanayi politikaları açısından da zorunlu olduğunu gösteriyor.

WEF ve Ellen MacArthur Foundation’ın yürüttüğü “Yeni Plastik Ekonomisi” girişimi, plastiğin atık değil, döngüsel ekonominin bir parçası olabileceği fikrine dayanıyor. Bu çerçevede üç temel hedef ortaya konuyor:

*Sorunlu ve gereksiz plastiklerin tamamen ortadan kaldırılması.
* Gerekli plastiklerin yeniden kullanılabilir, geri dönüştürülebilir veya biyobozunur olması.
* Kullanılan tüm plastiğin ekonomiye geri kazandırılması ve doğadan uzak tutulması.

Deniz çayırlarının sağladığı doğal temizlik mekanizmaları bu vizyona eklendiğinde, “temiz sanayi” doğayla çatışan değil, doğayla uyumlu bir geleceğe yönelme şansı bulabilir. Doğa, kendisini temizlerken aslında yalnızca geçmişin yükünü azaltmıyor; aynı zamanda buradan yeni bir şeyler doğuruyor.

Uyarı mı, Davet mi?

Neptün toplarında plastik, insanın unutmak istediği ama denizin unutturmadığı bir miras. Biri çöpün, diğeri yaşam döngüsünün sembolü.

Bir gün Akdeniz kıyısında elinize bir Neptün topu geçtiğinde, onun yalnızca bir yosun topu değil, denizlerin size gönderdiği bir uyarı olduğunu hatırlayın.

Çünkü doğa bize yalnızca çöplerimizi değil, umudumuzu da geri gönderebiliyor. Biz hangisini çoğaltacağımıza karar vermeliyiz.


Notlar:

-Sánchez-Vidal A. et al. (2021). Seagrasses provide a novel ecosystem service by trapping marine plastics. Nature Scientific Reports.

(*) Roma mitolojisinde Neptün, Antik Yunan mitolojisindeki Deniz Tanrısı Poseidon’a tekabül eden tanrıdır. 19. yüzyılın ortalarında bir gezegen olduğu açıklık kazanınca, diğer gezegenlere verilen isimlerin izinden giderek bu yeni keşfedilen gezegenin Neptün olarak adlandırılması genel kabul görmüştür.  Yazının konusu olan Neptün Topları ise isimlerini gezegenden değil, Latince isminden de (Posidonia oceanica) anlaşılacağı üzere Poseidon’dan almaktadır.

This entry was posted in DOĞA - ÇEVRE, Doga - Cevre - Ekoloji - Tarim, DOĞAL YAŞAM. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *