“CIA-FBI Neden Geldi?
Atasagun-Bahçeli İkilisine Özel Görev”

Devlet Bahçeli’ye ‘Özel Görevli’ demek suç değil!

AYDINLIK DERGİSİ – 07 Temmuz 2014
Güncellenme: 09 Şubat 2022 / 23.05.2025

MHP lideri Bahçeli, Doğu Perinçek’in 17 Aralık 2005 tarihinde düzenlediği basın toplantısını ve Aydınlık dergisinin 18 Haziran 2005 günlü sayısında yayınlanan “CIA-FBI Neden Geldi? Atasagun-Bahçeli İkilisine Özel Görev” manşetli haber hakkında dava açmıştı.

Bahçeli, basın toplantısında Perinçek’in, “ABD’nin Türkiye’yi bir federasyon haline getirme politikasında Bahçeli’nin rolü” olduğunu söylemesinin “kişilik haklarına ve manevi şahsiyetine karşı” suç olduğunu öne sürmüş ve Perinçek’ten 100 bin TL manevi tazminat talebinde bulunmuştu. Bahçeli’nin başvurusunda, resen soruşturma başlatılması ve “dayanaksız suç uydurma kastıyla, iftira teşkil eden açıklamalar yapıldığı” gerekçesiyle ayrıca ceza kovuşturması yapılması da istenmişti.

9 yıl önce Perinçek şunları söylemişti:

“Washington yönetimi, federasyon planının uygulanması için harekâtın düğmesine basmış bulunuyor. Şenkal Atasagun- Devlet Bahçeli ikilisine bu planın uygulanmasında özel görev verilmektedir. Bu tablo içinde federasyonun aktörleri netleşmektedir. ABD hükümeti ve CIA ile FBI şefleri, Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Özkök, Korkut Özal, Fethullah Hoca, MİT Müsteşarı Emre Taner, Eski Müsteşar Atasagun, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, başta Ertuğrul Özkök olmak üzere Aydın Doğan medyası, Barzani, Talabani, Barzani ile bütünleşen PKK yöneticileri ve Abdullah Öcalan; hepsi aynı BOP içinde Türkiye’yi federasyon yapma planında sahne almaktadır. Bahçeli’nin büyük satranç oyununda PKK ile aynı tarafta yer alması yeni değildir. ABD’nin Körfez Savaşı’na hazırlıktaki belirleyici hamlesinde Devlet Bahçeli rolünü iyi oynamıştır. PKK’yı neredeyse iktidar ortağı yapan 3 Kasım seçimlerinde Devlet Bahçeli’nin özel görevi vardır. “

12. Sulh Ceza Mahkemesi 16 Kasım 2006 tarihindeki kararında, “siyasi partilerin diğer siyasi parti liderlerini eleştirmesinin hakaret boyutuna varmadığı sürece suç sayılmayacağı, Perinçek’in yaptığı eylemin ağır eleştiri sınırında kaldığı” gerekçesiyle ceza davasına gerek görmemiş, ancak Aydınlık dergisinde yayımlanan haberden dolayı tazminat ödenmesine hükmetmişti.

İfade özgürlüğü kapsamında

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve Aydınlık dergisi hakkında yerel mahkemenin verdiği tazminat cezası kararını bozdu. Daire, Perinçek’in basın toplantısında Bahçeli’yi eleştirmesini ve bu konuyla ilgili Aydınlık dergisinde çıkan haberi “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendirdi

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 14 Mayıs 2014 günü kararını verdi. Kararda, “Dava konusu basın açıklaması ve yayın bütünü, yapıldığı zaman dilimi, konuşmayı yapan ve hakkında konuşulan kişinin ülkenin siyaseti konusunda etkili siyasi kişilikler olması ile… Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları gözetildiğinde açıklamaların ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir” denildi.

Kararda. Aydınlık ve Perinçek yönünden “davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde kısmen kabul kararı verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle karar bozmayı gerektirmiştir” denilerek tazminat kararı oybirliğiyle bozuldu.

Sinem Gülcan