İsmet İnönü’nün cevapları
CUMHURİYET – Alev Coşkun 29.05.2025
Geçen günlerde CHP’nin ikinci genel başkanı İsmet İnönü’yü hedef alan konuşmalar yapıldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verdiği yanıtta: “İsmet Paşa cumhurbaşkanı olarak seçimlere girdi, kaybetti. Cumhurbaşkanlığını da devretti. Sen başbakan olarak geldin. Cumhurbaşkanı oldun, gitmek istemiyorsun” dedi.
İnönü 1950’de iktidarı barış içinde devretti. Tek parti olarak uzun yıllar iktidarda kalan bir liderin barış içinde hiçbir sorun yaşanmadan bir devir teslim yapması son derece önemlidir. Böyle bir olayın dünya tarihinde de bir benzeri yoktur. Bu başarı tartışmasız İsmet İnönü’nün eseridir.
1950-1960 döneminde ise İnönü, özgürlüklerin korunmasını isteyen, hukuk devletini savunan bir ana muhalefet partisi lideri olarak ortaya çıkıyor. 27 Mayıs 1960 hareketinden sonraki kritik dönemde ise İnönü, uzlaşma yaklaşımını somutlaştırarak demokratik yaşamımızda ilk koalisyon hükümetlerini kuran siyasi liderdir. Bu dönemde iki askeri darbe girişimini püskürtmesi ve bu girişimin elebaşlarını da en ağır ceza olan idam ile cezalandırması da yakın siyasal tarihimizde çok önemli bir olaydır ve demokrasiye kesin bağlılıktır.
DÜNYADA TEK SİYASETÇİ
Siyaset bilimci Prof. Dankwart Rustow, İnönü’yü “Dünyada elindeki ancak bir diktatörde bulunabilecek güçten, demokrasiyi gerçekleştirmek için feda eden tek devlet adamı olmanın eşsiz onuruna sahip” diye tanımlamıştır.
İnönü, 1957 seçimleri sırasında şöyle demiştir:
“Bir insanın gelecek diye düşünebileceği her şey benim arkamda kalmıştır. Bütün idealim ülkemizde çok partili demokratik sistemin gelişmesini görmektir.”
İnönü, “Atatürk’ten sormak istedikleri hesabı benden soruyorlar. Bu hesabı vermek benim için şereftir” demiştir.
Kendisini diktatörlükle eleştirenlere, Meclis tutanaklarına geçen şu yanıtı vermiştir:
“Ne olmuş 1946’yı almış, 1950’ye getirmişim. Kusurları günden güne düzeltmişim. Milletin emanetini almış, millete vermişim.”
İKTİDARDA KALMAK
İnönü, seçimle iktidara gelip sürekli iktidarda kalmak isteyen siyasi partiler için Giresun’da şunları söyledi (16.05.1952):
“Demokratik rejime yürekten inanmış adam bir gün serbest seçimde iktidarı kaybedeceğini hesap ve kabul etmelidir. Bunu kabul ettikten sonra da bütün gelişmeler kendiliğinden gerçekleşir.
Ama iktidara bir defa geldim. Ben başkaları gibi ahmak değilim. Bir daha gitmem sevdasına bir siyaset adamı, bir siyasi kurum bir kere kapıldı mı ne kendisi rahat eder ne memlekete rahat ettirir. Mutlaka kötü yola sapacaktır. Mutlaka iftira yoluna gidecektir.”
28 Eylül 1952’de Bursa’nın Kestel ilçesinde İnönü şöyle diyor:
“Hem demokrasi rejimiyle yaşayacağım hem de iktidardan gitmeyeceğim. Dünyada böyle bir tılsım henüz keşfedilmemiştir. Demokraside gününü dolduran gidecektir.”
Meclis’te CHP’nin mallarının alınması kanunu görüşülürken tutanaklara geçen şu sözler önemlidir:
“Tarih kürsüsünden halinizi seyrediyorum. Suçluların telaşı içindesiniz.”
İnönü’nün konuşmaları siyasal yaşamımız için derslerle doludur. İnönü, demokrasiye inanmış bir devlet adamıydı. Karşı karşıya geldiği siyasal konuları akıl terazisinden geçirip etkin ve doğru karar verebilme yeteneğine sahipti. Kendisini Atatürk’le karşılaştıranlara verdiği yanıt içtenlikli, alçakgönüllü, gerçekçi ve yalındır:
“Ben Atatürk değilim, Atatürk’ten beklediklerinizi benden beklemeyiniz” demişti.
Bu kısa yanıt birçok konuyu açığa çıkarır. İnönü açıkça “Atatürk benden üstündür. Ondan beklediklerinizi benden beklemeyiniz. Çünkü o bizim liderimizdir, biz onun yardımcılarıyız” demek istiyordu.
1965 sonrası uzun yıllar başbakanlık sonra cumhurbaşkanlığı yapmış olan Demirel, bir seçim konuşmasında şunları söylemişti:
“İsmet Paşa kimdir? İnönü Savaşları kahramanı! Lozan kahramanı! Atatürk’ün en yakınındaki kişi! Seçimde onun karşısında olmam benim için dezavantajdır.”
TARİH KAYDEDECEKTİR
II. Dünya Savaşı’nda İngiltere’nin başbakanı olan Churchill, İnönü’ye yazdığı mektupta şöyle diyor:
“…Tarih, general olarak kazandığınız zaferden başka, Türkiye Cumhuriyeti’ni, II. Dünya Savaşı’nın vahim tehlikeleri içinden nasıl sıyırıp geçirdiğinizi ve aynı zamanda Mustafa Kemal tarafından sert mücadelelerle kurulmuş olan liberal ve ilerici hükümet sistemini, nasıl koruduğunuzu hayranlıkla kaydedecektir.”
KAYNAK
Alev Coşkun, Asker İnönü, Kırmızı Kedi Yayınları, s.20.
Sabahat Erdemir, Muhalefette İsmet İnönü (4. Cilt).

