FEYM Grubu ve AYAcademy Bilgilendirme Bülteni (12 Nisan 2025)

FEYM Grubu ve AYAcademy
Bilgilendirme Bülteni
(12 Nisan 2025)


Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) üyesi üç Türk Cumhuriyeti’nin GKRY’ne büyükelçi atamalarıyla ilgili gelişmeler ve konuyla ilgili olarak FEYM Grubu Başkanımız Doç.Dr. Kur.Alb.(E.) Ömer Lütfi TAŞÇIOĞLU tarafından kaleme alınan yazı yarın yayınlayacağımız özel bir raporda bilginize sunulacaktır.

1. Ermeni Meselesi / Ermeni Haberlerindeki İddialar / Azerbaycan ile İlgili Gelişmeler:

  1. Ermeni ve Türk özel elçiler Antalya’da buluştu. Ermenistan Meclisi başkan yardımcısı ve Ermenistan’ın Türkiye ile normalleşme süreci özel elçisi Ruben Rubinyan, Antalya Diplomasi Forumu 2025 görüşmeleri esnasında Türk mevkidaşı Serdar Kılıç ile bir araya geldi. Rubinyan, X’te toplantıdan bir fotoğraf paylaşarak “Antalya Diplomasi Forumu’nda Serdar Kılıç ile Ermenistan-Türkiye normalleşme süreci hakkında iyi bir görüşme gerçekleştirdik” dedi. 12 Nisan’da (bugün), Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, Antalya Diplomasi Forumu çerçevesinde düzenlenen “Güney Kafkasya’da Bölgesel İş Birliği İçin Zorluklar ve Fırsatlar” başlıklı bir panel tartışmasına katılıyor.

https://www.panorama.am/en/news/2025/04/11/Armenian-Turkish-envoys/3128869

https://massispost.com/2025/04/armenia-and-turkeys-special-envoys-rubinyan-and-kilic-meet-in-antalya/

b.  Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, Ermenistan Anayasası’nda Dağlık Karabağ’ın Ermenistan’ın bir parçası olduğunu iddia eden hiçbir hüküm bulunmadığını belirtti. Mirzoyan, Antalya Diplomasi Forumu’ndaki panel tartışmasında, “Resmi olarak Ermenistan Anayasası’nda Karabağ’ın Ermenistan’ın bir parçası olduğunu söyleyen hiçbir şey olmadığını beyan ediyorum” dedi. Mirzoyan ayrıca Azerbaycan Anayasası’yla ilgili endişelere de değinerek, Ermenistan’ın taslak barış anlaşması nedeniyle konuyu sürekli gündeme getirmekten kaçındığını belirtti. Mirzoyan, “Azerbaycan Anayasası’yla ilgili kendi endişelerimiz var, ancak konuyu sürekli gündeme getirmiyoruz çünkü barış anlaşmasının metninde, tarafların hiçbirinin anlaşmanın uygulanmasındaki başarısızlığı haklı çıkarmak için kendi iç mevzuatlarına başvuramayacağını belirten belirli bir hüküm yer alıyor” dedi.

https://www.panorama.am/en/news/2025/04/12/Mirzoyan-Bayramov/3128940

c.  Uruguay Parlamentosu, Azerbaycan’ı Ermeni tutukluları derhal serbest bırakmaya çağıran kararı oybirliğiyle kabul etti. Uruguay Temsilciler Meclisinde Ermeni asıllı milletvekili José Luis Sagián’ın girişimiyle, milletvekillerinin “SÖZDE” Ermeni soykırımının 110. yıl dönümünü andığı bir oturum düzenledi. Uruguay’daki Ermenistan Büyükelçiliği’ne göre, parlamentodaki tüm siyasi partilerin temsilcileri Sagián’ın girişimini destekledi ve konuşmalar yaparak Uruguay’ın “SÖZDE” Ermeni soykırımını resmen tanıyan ilk ülke olduğunu gururla belirttiler. Milletvekilleri José Luis Sagián, Ana Olivera ve Pedro Jisdonian konuşmalarında ayrıca Dağlık Karabağ nüfusunun “SÖZDE” etnik temizliğine ve Azerbaycan’da yasadışı olarak tutulan Ermeni tutuklular sorununa değindiler. Uruguay Parlamentosu’nun Azerbaycan’ı tüm Ermeni tutukluları derhal serbest bırakmaya çağıran kararı oybirliğiyle kabul ettiğini hatırlattılar. Uruguaylı milletvekilleri, Ermeni halkına ve Uruguay’daki Ermeni toplumuna derin saygı ve dayanışmalarını dile getirdiler.

https://massispost.com/2025/04/uruguayan-parliament-unanimously-adopts-resolution-urging-azerbaijan-to-immediately-release-armenian-detainees/

d.  Atina’nın Kallithea semtindeki Halk Tiyatrosu’nda, Ermenistan Cumhuriyeti’nin Yunanistan Büyükelçisi Olağanüstü ve Tam Yetkili Temsilcisi Tigran Mkrtchyan, Yunanistan Parlamentosu Üyesi ve Yunanistan-Ermenistan Dostluk Grubu Üyesi Nina Kasimati başkanlığında düzenlenen “Soykırım Çalışmaları Öğretim Politikası” konulu panele katıldı. Etkileşimli tartışma sırasında Büyükelçi Mkrtchyan, Ermenistan tarafından düzenlenen Soykırım Suçuna Karşı Küresel Forumların soykırım konusunda genel farkındalık yaratma yolunda önemli bir adım olarak arka planını sundu. Ermenistan Hükümeti’nin bağımsızlığından bu yana, uluslararası ortakların ve bilim insanlarının katılımıyla “SÖZDE” Ermeni soykırımı anısına adanmış bilimsel etkinlikler düzenlemeye karar verdiğini, bunun 1995, 2005 ve 2010 yıllarında gerçekleştiğini kaydetti. 2015 yılında Ermeni Soykırımı’nın 100. yıldönümünden itibaren bu tür etkinliklerin düzenlenmesi kurumsallaştırıldı ve Soykırım Suçuna Karşı Küresel Forum olarak adlandırılmaya başlandı, en sonuncusu ise Aralık 2024’te gerçekleştirildi. Büyükelçi, soykırımdan kurtulmuş bir millet olarak Ermenilerin, soykırımın önlenmesi gündemini uluslararası alanda ilerletmede ahlaki bir sorumluluk taşıdıklarını kaydetti. Soykırımın önlenmesi ve farkındalığın sağlanması konusunda geniş bir perspektiften bahseden Büyükelçi Mkrtchyan, Ermenistan’ın BM’de soykırımları önleme ve farkındalığı artırma yönündeki çabalarını sundu ve bu çabaların, Ermenistan’ın inisiyatifiyle soykırımın önlenmesine ilişkin kararların kabul edilmesiyle sonuçlandığını belirtti (1998’den bu yana 11 karar böyle kabul edildi).

https://en.armradio.am/2025/03/31/amb-mkrtchyan-briefs-audience-in-greece-on-armenias-efforts-towards-genocide-prevention/

e.  AVİM web sitesinde “AB – ORTA ASYA DEVLETLERİ ZİRVESİNDEN GERİYE KALANLAR” başlıklı makale yayınlanmaktadır. Analiz, Özbekistan’ın Semerkant kentinde 3-4 Nisan 2025 tarihlerinde düzenlenen Avrupa Birliği (AB) – Orta Asya Ülkeleri Zirvesi ile ilgili bazı haber ve değerlendirmelere daha önceki AVİM bültenlerinde yer verildiğinin belirtilmesini müteakip “AB – Orta Asya Ülkeleri Zirvesi bu alanda düzenlenen ilk üst düzey toplantı olma niteliği taşımaktadır. Hiç şüphesiz Orta Asya liderleri ile AB yetkilileri arasında çeşitli temaslar olmuştur. Gerek Brüksel’de gerek ilgili başkentlerde önemli görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Ancak, bu kez düzenlenen toplantı iki gün devam eden bir zirve şeklinde olmuştur. Nitekim AB’nin Orta Asya’ya yönelik artan ilgisini yansıtan Zirve’de AB tarafını temsilen AB Konseyi Başkanı António Costa ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen yer almıştır. Orta Asya’dan ise beş ülkenin liderleri katılmıştır: Özbekistan Cumhurbaşkanı Shavkat Mirziyoyev (ev sahibi), Kazakistan Cumhurbaşkanı Kassym-Jomart Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadyr Japarov, Tacikistan Cumhurbaşkanı Emomali Rahmon ve Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov. Zirve’ye ayrıca Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Başkanı Odile Renaud-Basso ve Avrupa Yatırım Bankası yetkilileri de katılmıştır. Söz konusu görüşmeler sonucunda AB Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen bazı açıklamalarda bulunmuştur. Von der Leyen, 10 milyar Euro’luk (12 milyar Dolar) kaynağın beş Orta Asya ülkesine aktarılması hususunda mutabakata varıldığını, bu kaynağın bölgede sürdürülebilir ulaşım bağlantılarını güçlendirmek için kullanılacağını belirtmiştir. Zirve sonucunda yayınlanan, AB – Orta Asya ülkeleri Ortak bildirisinde, Von der Leyen’in açıklamalarına esas teşkil eden hususlar belirtilmektedir. Ulaşım bağlantılarının, ekonomik büyümenin ve bölgesel entegrasyonun temel itici gücü olarak görüldüğü vurgulanmakta, Ocak 2024’te düzenlenmiş olan Küresel Geçit Yatırımcılar Forumu’nda Orta Asya için 10 milyar Euro tutarında destek ve yatırımın harekete geçirilmesinin, etkin bölgesel ulaşım koridorlarının, lojistik ağlarının, değer zincirlerinin ve pazarlara karşılıklı erişimi destekleyen etkili mekanizmaların geliştirilmesi yolunda kararlar alınmış olduğu hatırlatılmaktadır. AB Komisyon Başkanı Von der Leyen’in açıklamaları sırasında, AB’nin Orta Asya ile ilişkilerini stratejik ortaklık düzeyine yükselttiğini belirtmesi de dikkati çekmiştir. Üzerinde durulması gerekli bir başka husus ise, Türkiye gibi Orta Asya Cumhuriyetleri ile dil, din, tarih, kültür soy birliği olan ve AB ile adaylık müzakereleri yapan devlet statüsünde bulunan Türkiye’nin böyle bir zirveden dışlanmış olması keyfiyetidir. AB, bizce malum olmayan sebeplerle böyle bir karar alırken, aynı zamanda Türkiye’nin Orta Asya ülkeleriyle olan yakın ilişkilerinden sahip olduğu bir takım bilgi ve tecrübeleri de feda etmiş olmaktadır. Bunun farkında mıdırlar şimdilik bilinmemekle birlikte, kesin olan husus, AB’nin Türkiye’nin Orta Asya ülkeleriyle olan ilişkilerindeki uzmanlıktan ve deneyimden yararlanma fırsatının kaçmış olduğudur. Türkiye’nin en azından “gözlemci” statüsünde davet edilmiş olmasında dahi önemli katkılarda bulunabileceği bir olanak böylelikle heba edilmiştir.” tespitleriyle başlamaktadır.

https://avim.org.tr/tr/Analiz/AB-ORTA-ASYA-DEVLETLERI-ZIRVESINDEN-GERIYE-KALANLAR

f.  FEYM Grubumuzun Üyesi ve TEKAR Vakfı Yöneticilerinden Tuğg.(E.) Sn. Ender GÜNER tarafından kaleme alınarak yayınlanan ve “ABD’deki Ermeni diasporası her yıl 24 Nisan’da temelsiz iddialarına bir perçin daha atmakta ve iddialarına inandırdığı insan kitlesini genişletmektedir. Günümüze kadar 30 Hıristiyan ülkenin meclisinde ve Vatikan’da bu iddialar kabul edilmiştir. ABD’deki Ermeni diaspora temsilcileri, diplomatik ilişkilerimizin bulunmadığı 1917-1927 arasında Türk Milleti’ni Amerikan kamuoyunda kötüleyerek bu faaliyete başlamıştır. 1940’lara kadar Türkleri ve genç Türkiye Cumhuriyeti aleyhinde yayınlar yapılmış, güya Anadolu’daki Hıristiyan azınlıkların katledildiği iftiraları gazete küpürlerinde yer almıştır. Ermeni diasporası bu suretle Amerikan toplumu içerisinde sosyal statü kazanmış ve bu durumunu ekonomik güce evirmiştir. Lobicilik, propaganda ve algı faaliyetleri ile siyasi kadrolar etki altına alınmış ve öldürüldüğü iddia edilen Osmanlı Ermenileri’nin sayısı yıllar geçtikçe artırılmıştır.” tespitleri ile başlayan “ABD Başkanlarının 24 Nisan Beyanları” başlıklı makaleye aşağıdaki link üzerinden erişim sağlanabilmektedir.

https://www.eura24.com/yazi/abd-baskanlarinin-24-nisan-beyanlari-1941.html

2.  Yunan Sorunları / Yunan Haberlerindeki İddialar “” işareti içinde gösterilmiştir / Kıbrıs ile İlgili Gelişmeler:

a.  İsrail ve Yunanistan, Doğu Akdeniz’i istikrarsızlaştıracak yeni planlarına hız verdi. Savunmadan enerjiye her alanda iş birliğini stratejik seviyeye yükselten iki devlet, Türkiye’nin hak ve menfaatlerine alenen göz dikiyor. Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in Batı Kudüs’e giderek İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ayrıntıları belli olmaya başladı. İki lider ortak silah üretiminden askeri eğitimlere kadar stratejik iş birliğini ilerletme konusunda anlaştı. Tarihin bu iki kadim düşmanını bir araya getiren ise Türkiye karşıtlığı oldu. İsrail Suriye’de, Yunanistan da Ege’de Türkiye ile boy ölçüşemeyince, safları sıklaştırma kararı aldı. Yunan basını da gelişen ikili ilişkilerle ilgili dikkat çeken bir analiz yayınladı. Ekathimerini’de yer alan habere göre İsrail, Doğu Akdeniz’deki projeler konusunda Yunanistan’a diplomatik destek ve gerekirse Washington’u devreye sokma sözü verdi.

Habere göre Atina yönetimi, İsrail-Güney Kıbrıs-Yunanistan arasında kurulması planlanan su altı elektrik kablosu projesini yeniden başlatmaya hazırlanıyor. Atina, projenin daha önce durduğu Çoban ve Kerpe adalarının doğusundaki sularda bile çalışmaları yeniden başlatmayı planlıyor. Söz konusu bölge ise Türkiye ile Libya arasında imzalanan Deniz Yetki Alanı Sınırlandırma Anlaşması ile kesişiyor. Gazeteye göre projeye devam etme kararı, teknik detaylar üzerindeki iç anlaşmazlıklara rağmen, hükûmetin en üst düzeylerinde alındı. Çünkü Atina, “Kıbrıs’ın enerji güvenliği için hayati önem taşıyan, İsrail tarafından tamamen desteklenen ve Avrupa Birliği tarafından finanse edilen bir projeden” vazgeçemeyeceği konusunda hemfikir. Ancak Ekathimerini, projenin enerji kaygılarından ziyade jeopolitik bir önemi olduğunu vurguluyor. Haber şöyle devam ediyor:

“Proje, enerji kaygılarının ötesinde jeopolitik bir önem taşıyor zira Atina, Türkiye’nin Yunanistan’ın karasularındaki haklarını 6 deniz mili ile kısıtlayan tutumuna karşı koymaya çalışıyor. Ayrıca Yunanistan, geçersiz olduğunu savunduğu Türkiye-Libya Mutabakatı’nın aksine, Mısır ile 2020’de imzalanan deniz sınırı anlaşmasının bölgedeki haklarını yasal olarak tesis ettiğini savunuyor. Yunanistan Savunma Bakanlığı da çalışmaların güvenliğini sağlamak için araştırma gemilerine askeri eskort sağlayarak Atina’nın projeye devam etme kararlılığına işaret ediyor. Bu arada Fransa bölgede ihtiyatlı bir donanma varlığını sürdürmeyi kabul ederken, Yunan ve Fransız kuvvetleri arasında ortak askeri tatbikatlar da değerlendiriliyor.”

Diplomatik cephede ise Miçotakis-Netanyahu görüşmesine dikkat çekiliyor. Analistlerin bu görüşmeyi “Türkiye’ye doğrudan bir mesaj” olarak gördüğünü belirten gazete, şöyle devam ediyor:

“İsrailli yetkililerin Atina’ya, Ankara ile proje konusunda gerilimin tırmanması halinde Washington’u müdahaleye zorlayacakları konusunda güvence verdikleri bildiriliyor.

“Bu arada Amerikan enerji devi Chevron, ExxonMobil’in benzer bir hamlesinin ardından Girit’in güneyinde gaz aramakla ilgilendiğini ifade etti. ABD’li şirket, Türkiye’nin ihtilaflı sulara ilişkin iddialarından etkilenmemiş görünüyor ve Yunanistan’ın uluslararası hukuka göre münhasır ekonomik bölgesini (MEB) güçlendiriyor.

“Önümüzdeki haftalar, Yunanistan’ın elektrik bağlantı çalışmalarını hızlandırması, bölgesel dinamikleri yeniden şekillendirmesi ve yaklaşan Yunan-Türk diplomatik görüşmelerini etkilemesi açısından kritik olacak.”

Atina yönetimi, Kıbrıs ile Girit arasına bir su altı elektrik kablosu döşeyerek hem Rumların enerji ihtiyacını karşılamayı hem de Türkiye ile Libya arasında imzalanan Deniz Yetki Alanı Sınırlandırma Anlaşması’nı kadük hale getirmeyi planlıyor. Yunan basınına göre projenin ilerletilmesi konusunda ABD ve Fransız tarafları da baskı yapıyor. Ancak Türk Donanması, bir oldubittiye izin vermemek adına bölgede savaş ve istihbarat gemileri bulunduruyor. Geçen yıl kablo döşeme güzergâhını belirlemek adına Türk kıta sahanlığına gönderilen araştırma gemileri de Türk firkateynleri tarafından durdurulmuş, 40 saatlik krizin ardından Yunan tarafı Türkiye’den izin almak zorunda kalmıştı. Milli Savunma Bakanlığı kaynakları krizin ardından bir açıklama yaparak, “Söz konusu gemi, deniz yetki alanımıza girmemesi konusunda uyarılmış ve gemilerimiz tarafından engellenmiştir. Daha sonra yapılan koordinasyon neticesinde belirtilen koordinatlarda çalışma yapılmasına izin verilmiş ve Deniz Kuvvetlerimize ait gemiler refakatinde faaliyetini tamamlayarak kıta sahanlığımızdan ayrılmıştır. Deniz yetki alanlarımıza saygı duyan ve işbirliği yapan Yunan ve İtalyan makamlarına teşekkür ediyoruz.” demişti. Yunan Savunma Bakanlığı kaynakları ise karşı bir açıklama yapmış ve “Yunanistan Silahlı Kuvvetleri tarafından, Yunanistan Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü ve emrettiği şekilde, Yunanistan ile Mısır arasında yasal olarak sınırları belirlenmiş bölge içerisinde Türkiye’nin yasadışı eylemlerine karşı hiçbir ‘saygı’ gösterilmemiştir ve gelecekte de gösterilmeyecektir.” ifadeleri kullanılmıştı.

https://www.youtube.com/watch?v=RHdIsOZ67yY

https://www.aydinlik.com.tr/haber/yunan-doseyecek-israil-koruyacak-israil-ve-yunanistan-turkiyeye-karsi-anlasti-518163

https://www.youtube.com/watch?v=ZFcYIvxk-uw

https://www.youtube.com/watch?v=8e3FzJslHno

https://www.youtube.com/watch?v=ES9VErnPBeg

https://www.youtube.com/watch?v=1qOBfsLVC40

https://www.bursahakimiyet.com.tr/dunya/israil-ve-yunanistan-turkiye-ye-karsi-anlasti-1416085

https://www.haber7.com/dunya/haber/3518916-israil-ve-yunanistan-turkiyeye-karsi-anlasti

Ayrıca bkz. https://dtybs.ticaret.gov.tr/blog/post/27638/

https://timebalkan.com/yunanistan-israil-ile-bu-kez-de-enerji-anlasmasi-yapti/

https://tr.investing.com/news/stock-market-news/yunanistan-ve-israil-dogu-akdenizde-enerji-isbirligini-artrmak-icin-anlasma-imzalad-93CH-3193896

b.  Yunan Haberleri: “Endonezya, Türk KAAN savaş uçağı geliştirme programına katılmak istiyor. Endonezya Devlet Başkanı herkesi şaşırtan ani bir açıklama yaptı. Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, 10 Nisan’da, ülkesinin Türk KAAN düşük görünürlüklü savaş uçağı geliştirme programına katılmaya ilgi duyduğunu dile getirdi. Endonezya Cumhurbaşkanı yakın zamanda verdiği bir röportajda, “Türkiye’nin yerli KAAN 5. nesil savaş uçağı geliştirme programına katılmak istiyoruz. Benzer şekilde, donanmamızın denizaltı arama programı açısından Türk savunma sanayisinden yararlanmayı amaçlıyoruz.” dedi.”

https://www.pentapostagma.gr/kosmos/7299831_i-indonisia-thelei-na-symmetashei-sto-toyrkiko-programma-anaptyxis-toy-mahitikoy#goog_rewarded

c.  Yunan Haberleri: “ABD Başkanı Trump, Yunan Bağımsızlık Günü kutlamalarına katıldı. Başkan Donald Trump, Beyaz Saray’da coşkulu bir kutlamayla Yunan Bağımsızlık Günü’nü başlattı ve resmi kutlama tarihi olan 25 Mart’tan önce Amerika Birleşik Devletleri ile Yunanistan arasındaki derin bağları onurlandırdı. Gelenek ve ihtişamla dolu yıllık resepsiyon, iki ulus arasındaki yaklaşık iki asırlık bağı yeniden teyit ederek, demokrasiye ve kültürel mirasa olan ortak bağlılıklarını vurguladı. Büyük bir ihtişamla, etkinlikte, 25 Mart 1821’de başlayan Yunanistan’ın Osmanlı İmparatorluğu’ndan bağımsızlık mücadelesinin 204. yıl dönümünü kutlandı. Trump, Amerika Başpiskoposu Elpidophoros’un yanında sahneye çıktı, bir konuşma yaptı ve Yunan Bağımsızlık Günü bildirgesini imzaladı; bu ritüel, coşkulu bir Yunan kökenli Amerikalı kalabalığa kalem fırlatırken kendine özgü yeteneğiyle taçlandı ve tüm kalabalık tezahürat etti. Trump, “Hem tarih hem de kültür, Amerikalıları demokrasinin doğum yeri ve Batı medeniyetinin beşiği olan Yunanistan’a bağlıyor,” dedi. “Bunu ABD Anayasası’nın sayfalarından Washington, D.C.’nin mimarisine kadar görebilirsiniz; bizi bir arada tutan bir özgürlük mirasıdır.” dedi. Başkan Ronald Reagan tarafından 1987’de başlatılan bu gelenek, Beyaz Saray’da her yıl düzenlenen yalnızca iki etnik kutlamadan biri olması nedeniyle özel bir öneme sahiptir; diğeri İrlanda’dır. Trump bunu coşkuyla benimsedi ve töreni, görev süresinin ayırt edici özelliği haline gelen kişisel dokunuşlarla harmanladı. Açıklamalarında, ABD-Yunanistan bağlantısını 1821’e kadar götürdü ve şunları kaydetti: “Yunan vatanseverler güçlü bir imparatorluğa karşı asil mücadelelerine başladıklarında, Başkan James Monroe medeni dünyanın onların zaferini önemsemesi gerektiğini söyledi. Amerikalılar’ın tarihimiz ve kültürümüz aracılığıyla demokrasinin beşiğine bağlı olduğunu biliyordu.” Trump ayrıca Yunan-Amerikan topluluğunu övdü: “Yunan-Amerikalılar ülkemizi olağanüstü cesaret, vatanseverlik ve muazzam beceriyle kutsadı. Belki de Yunanistan’dan bize verilen en büyük hediye, şu anda 3 milyondan fazla olan bu inanılmaz topluluktur. Bu yönetim altında, bu mirasın erdemlerini, ideallerini ve ruhunu onurlandırmaya devam edeceğiz – Yunanistan’ın Altın Çağı’ndan Amerika’nın Altın Çağı’na.” Şakayla karışık, “Oylarınız için çok çalıştım, ancak onlara ihtiyacımız yoktu – büyük kazandık. Onları seviyoruz ve onlar da bizi seviyor.” “ dedi.

https://greekcitytimes.com/2025/03/25/us-president-trump-participates-in-a-greek-independence-day-celebration/

3.  AYAcademy Bülteni

“İngiltere’nin Nükleer Silahlanma Sürecinde ABD’nin Rolü (Soğuk Savaş Dönemi)” başlığı ile yayınlanan akademik makaleye ilişkin bilgiler ve erişim linkleri AYAcademy’nin aşağıdaki sosyal medya kanal linklerinde yayınlanmaktadır.

https://www.instagram.com/ayacademy.org.tr/

https://www.facebook.com/ayacademy.org.tr/

https://www.linkedin.com/company/ayacademy/

https://www.tiktok.com/@ayacademy.org.tr

https://twitter.com/ayacademy_tr

https://t.me/AYAcademyTelegram

https://www.youtube.com/@AYAcademy_TR

https://www.youtube.com/shorts/tOdz6Q8oXVg

Saygılarımla,

Serkan KORKMAZ

This entry was posted in ERMENİ SORUNU, FEYM GRUBU ÇALIŞMALARI. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *