KÖY ENSTİTÜLERİ * Hasan Ali Yücel’in uçmağa varmasının 84.yıl dönümünde


Hasan Ali Yücel’in uçmağa
varmasının 84.yıl dönümünde

Mehmet Boz – 26.02.2025


16 Mart 1946 tarihinde “ Hatırasız şuur, hafızasız, hele ileriye doğru bakış mümkün olamayacağı için, hiçbir olayı bilgimizin aydınlığından kaçırmamak zorundayız…” diyerek ülkenin içinde debelendiği olumsuz koşullara ilişkin tehlikeye 79 yıl önce dikkat çeker.

100.Doğum yılında (1997) UNESCO’nun dünyada “saygıyla anılması” kararını aldığı bilge devlet adamıdır .

Günümüzde mumla aranan devlet adamlarından biri olan Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel 26 Şubat 1961 uçmağa varmıştı.

Başardıklarını hep andığım,. düşün ve büyük devlet adamını uçmağa varmasının 84.yıl dönümünde saygı, sevgi ve özlemle anıyorum. 26.2.2025 Ç.ba.


NELER SÖYLEDİ ?

· “Bir kişinin atacağı dev adımları değil, bin kişinin atacağı insani adımlarını özlüyorum.”

· “Biz Kurtuluş Savaşı’ndan sonra, sosyal hayatımızda yaptığımız büyük devrimleri köylere götürecek adam(insan) yetiştirmek istedik. Çünkü: Ümmet devrinin böyle bir adamı vardı. Bu imamdır. İmam, insan doğduğu vakit kulağına ezan okuyarak, vefat ettiği vakit mezarının başında telkin vererek, doğumundan ölümüne kadar manen köylünün hâkimidir. Bu manevi hâkimiyet, maddi tarafa da intikal eder. Çünkü: Köylü hasta olduğu vakit de sual mercii imam olur. Biz imamın yerine, devrimci düşüncenin adamını göndermek istedik. İşte Köy Enstitüleri fikri böyle doğdu.” sözleri ile Köy Enstitüleri kuruluş gerekçesini açıklar.(İmece Dergisi, Ocak 2011)

· “Bizde yenilik ve batılılaşma (garplılaşma ) ilk önce Orduda olmuştur. En eskisi Mühendishane olmak üzere (1795), Tıbbiye (1825) ve Harbiye (1933) okulları, ileri düşüncenin ve müspet bilginin kaynaklarıdır. Hürriyet fikri, zaten, bilimden doğar. Cehaletten, ancak esaret doğar.”

· “Şimdi, hür, müstakil bir vatan olarak üstünde dimdik durduğumuz bu nazik topraklar, onun (Atatürk’ün) bize, ölmez, zeval bulmaz yadigarıdır….. İstiklal ve hürriyet tarihimizin başlangıcı, sizin bayramınızdır. İstiklal ve hürriyet tarihimizin başlangıcı, sizin bayramınızdır. Yürekleriniz vatan sevgisi, dimağınız ilim aşkı, benliğiniz fazilet nuru ile dolu olsun… Bizler.. bizden sonra gelecek Türk evlatlarını kendimizden daha mükemmel görmekle mesut olacağız… Vatan, bizden, mal istediği zaman malımızı, can istediği zaman canımızı verdik. Sizin de, bizden sonra gelecek nesillerin de böyle yapacağına iman ediyoruz. Gençler; Sizi, neşeli, canlı, heyecanlı, duygulu ve uyanık gören bütün millet, sizinle beraber bayram ediyor. Varlığınızı saran bu sevgi ile iftihar ediniz.” (1939 yılı Gençlik Spor Bayramı konuşmasından )

· Köy Enstitüleri’nin bütün günahını omuzlarıma alıyorum. Sevabı başkalarının olsun. O kurumların günahı bile bana yeter. ( 1947.)


NELER BAŞARDI?

1938/1946 Yılları Arasında 7 Yıl 7 Ay 9 Gün
Süren Millî Eğitim Bakanlığı Döneminde

· 1940 yılında kurulan Tercüme Bürosu tarafından 1941-1946 yılları arasında dünya klasiklerinden 1.247 eser Türkçeye kazandırılır.

· Milletin efendisi köylüye aydınlanmacı eğitimi taşıyacak köy enstitüleri yasası 17.4.1940 tarihinde Meclis’te kabul edilir.

· Köy Enstitülerine öğretmen yetiştirecek Yüksek Köy Enstitüsü’nü açılır.

· Türkiye 16 Kasım 1945 tarihinde UNESCO’ya üye olur.

· Millî Eğitim Basımevince 1943 yılında fasiküller halinde yayınlanmaya başlayan resmi ve telifli ilk Türkçe ansiklopedi olan Türk Ansiklopedisi 1984’te tamamlanır.


BİR KISA ÖYKÜ(ANEKDOT)

Gazi Mustafa Kemal’in trenle yurt gezisi sürecinde bir sohbette “Türk milleti, ne zaman kendini kurtulmuş sayabilir? ” diye heyettekilere sorar.Heyetin en genç üyesi Hasan Ali(Yücel) Bey(33 yaşında) onuşma sırası gelince “Türk milleti, ne zaman kurtarıcı aramaya gerek duymayacak hale gelirse, o zaman kurtulmuş olur.” yanıtını verir.

Bunun üzerine Gazi’nin “Bu gence dikkat edin” demesi Yücel’in büyük fikir ve devlet adamı olacağının işaretidir

(*) İlk Tercüme Bürosunda Görevlendirilenler :Nurullah Ataç, Sabahattin Eyuboğlu, Halide Edip Adıvar, Adnan Adıvar, Sabahattin Ali, Reşat Nuri Güntekin, Cahit Sıtkı Tarancı, Orhan Veli, Oktay Rifat, Melih Cevdet Anday, Azra Erhat, Ahmet Hamdi Tanpınar, Vedat Günyol, Bedrettin Tuncel, Esat Sabri Siyavuşgil, Nusret Hızır, Hasan Ali Ediz, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Suut Kemal Yetkin, Orhan Burian, Erol Güney, Melahat Özgü, hatta dolaylı olarak Nazım Hikmet ve Zeki Baştımar.

This entry was posted in EĞİTİM, KÖY ENSTİTÜLERİ, KÜLTÜR - EĞİTİM - ÇAĞDAŞLIK, TARİHE - AYDINLANMAYA - CUMHURİYETE NOT DÜŞENLER. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *