ASLINDA HİÇ KİMSE UYUMUYORDU

ASLINDA HİÇ KİMSE UYUMUYORDU

Aslında Hiç Kimse Kimse Uyumuyordu – by İsmail Tansu


İkinci Dünya Savaşı sonrasında İngiltere, sömürgelerinden çekilerek bağımsızlıklarını tanımaya karar verince Kıbrısın yeni statüsünün ne olacağı konusu bir Kıbrıs sorunu yaratmıştı. İngilterenin tarihi kararını fırsat bilen Rumlar ve Yunanlılar, ötedenberi hayal ettikleri ‘Kıbrısı Yunanistana İlhak’ anlamına gelen ENOSİS’i gerçekleştirmek için harekete geçmişler ve yoğun bir siyasi kampanya başlatmışlardı. Bu arada Rumlar, Kıbrısta Yunanistanın desteği ile, Yunan Ordusundan Albay GRİVAS liderliğinde EOKA adında silahlı bir terör örgütü kurmuşlardı.

Gelişmeleri yakından izleyen Türk Genelkurmayı ve siyasi otoriteler NATO ortağımız olan Yunanistanla dostluğa önem veriyor ve Kıbrıs sorununun ilgili devletler arasında görüşmelerle barışçı yoldan çözülebileceğine inanıyordu.

Fakat EOKA’nın önce İngiliz Sömürge Yönetimine karşı başlattığı terör hareketlerinin sonrada Türkleri de hedef alması üzerine tarihi karar verildi; ‘Kıbrıs Türklerinin güvenliklerinin sağlanması için, silahlı, gizli bir örgüt kurulmalı ve bu örgüt T:C: Hükümeti tarafından bütün imkanları ile desteklenmelidir.’

İşte bu kitapta; Bundan kırkdört yıl önce yeraltında örgütlenen, Türk Mukavemet Teşkilatı ‘TMT’ adındaki bu gizli örgütün neden ve nasıl kurulduğunun efsanevi öyküsünü bulacaksınız.


İstanbul – BİA Haber Merkezi – 10 Şubat 2022, Perşembe

Yeraltında silahlı bir gizli örgüt, hem de devlet eliyle…
TMT (KIBRIS TÜRK MUKAVEMET TEŞKİLATI)

TMT kurucularından emekli albay İsmail Tansu’nun kitabından “TMT neden, nasıl kuruldu, nasıl eğitildi, silahlandırıldı, düşmana karşı nasıl direndi, nasıl savaştı?” sorularının cevapları.

Aslında Hiç Kimse Uyumuyordu/ Yeraltında silahlı bir gizli örgüt, hem de devlet eliyle… TMT bir kitabın ismi.  Yazarı İsmail Tansu, Emekli Albay, İKA Haber  Genel müdürü ( 1960-1990). İsmail Tansu 26 Aralık 2015’te 98 yaşında öldü.

Kitabın ederi 80.000.000 TL., yani kitabın basın tarihi paradan altı sıfırın atıldığı Ocak 2005 öncesi.  Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı yine gündemde. Bu konuda  temel kaynaklardan kabul edilen İsmail Tansu’nun kitabından bir bölüm yayımlıyoruz.

Yazarı İsmail Tansu’nun 1957’de Genelkurmay Özel Harp Dairesi’ndeyken “kurulması izni çıkınca”  Başkan General Daniş Karabelen’in TMT’nin kuruluş proesini hazırlamaya ve inisiyatifini serbestçe kullanabilmesine imkan verilen bir pozisyonda  olması yayının önemini artırıyor. Alıntılara aynen yazıldığı şekilde kullandık. 

Yanıtlanan sorular

İsmail Tansu Kitabın Sonsöz’ünde  yanıtlamaya çalıştığı sorularını sıralıyor:

* TMT neden ve nasıl kuruldu?
* T.C Hükümeti TMT’i neden ve nasıl destekledi?
* T.C. Devlet adamlarının ve yüksek komutanlarının TMT’na karşı tutum ve davranışları nasıldı?
* TMT nasıl yönetildi, nasıl eğitildi, ve silahlandırıldı, düşmana karşı nasıl direndi, nasıl savaştı?

TMT/ Türkiye’yi yönetenler (1957-1960) ve kitapta adları geçenler

  • Celal Bayar (Cumhurbaşkanı)
  • Adnan Menderes (Başbakan)
  • Fatin Rüştü Zorlu (Dışişleri Bakanı)
  • Ethem Menderes (Milli Savunma bakanı/ 1957-1960)
  • Server Somuncuoğlu (Turizm Tan. ve Enf. Bak. 1957-1960)
  • Celal Yardımcı (Milli Eğitim Bakanı/ 1957-1960)
  • Namık Gedik (İçişleri Bakanı/ 1957-1960)
  • Hadi Hüsman (Gümrük ve Tekel Bakanı/ 1957-1960)
  • Orgeeneral Rüştü Erdelhun (Genelkurmay Başkanı (1957/1960)
  • Orgeneral Salih Coşkun (Genelkurmay 2. Başkanı / 1957-1958)
  • Orgeneral Cevdet Sunay (Genelkurmay 2. Başkanı/ 1957-1958)
  • Orgeneral Fahri Korutrk (Deniz Kuvvetleri Komutanı/ 1957/1960)
  • Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş

Önsöz

Bir zamanlar İmparatorluğu’nun toprakları üzerinde güneşin batmadığı söylenen İngiltere: İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, sömürgelerine bağımsızlıklarını vererek o ülkelerden çekilme sürecini başlatmış bu arada 1950 yılı yaklaşırken sıra Kıbrıs Adası’na gelmişti.

Bilindiği gibi, 1571 yılından beri Osmanlı Devleti’nin egemenliğinde olan Kıbrıs Adası; 1878 yılında, Osmanlı Devleti’ne bazı siyasi ve askeri çıkarlar sağlaması karşılığında, geçici olarak İngiltere’ye kiraya verilmişti.

Ada, Birinci Dünya Savaşı sonrasında da, Osmanlı Devleti’nin çöküşünden yararlanan İngiltere tarafından İmparatorluk topraklarına katılmış ve sömürgeleştirilmişti.

işte; İngiltere’nin bu tarihi kararının yarattığı atmosferde Yunan Kralı’nın İngiliz kraliyet ailesi ile akrabalıkları dolayısı ile, İngilizlerin sempatisi’nin kendilerinden yana olduğuna inanan Rumlar ve Yunanlılar’ın; 1814 yılında başlayan “MEGALO – İDEA ” hayalleri yeniden canlanmış, “ENOSİS” Kıbrıs’ı Yunanistan’a ilhak sloganları ile bir kampanya başlatmışlardı.

Bu bağlamda, Yunanistan Hükümeti’nin desteği ile, Yunanlı Albay Grivas ve bir kısım Yunanlı Subay’ın yönetiminde fanatik Rum gençlerinden oluşturulan “EOKA” adında bir terör örgütü kurdurulmuştur.

1955 yılında kurulan EOKA; hızla güçlendirilmiş, 1957 yılına doğru, ENOSİS’i gerçekleştirmek amacı ile, İngiliz Yönetimi ve Türk Halkı’na karşı, boyutları gittikçe artan saldırı ve şiddet eylemlerine girişmişlerdi.

İngiltere’nin Kıbrıs’tan çekilmesinden sonra Ada’nın geleceğinin ve statüsü ‘nün nasıl olacağının belirlenmesi için yapılan uluslararası diplomatik müzakerelerin bir sonuca bağlanamaması ve sürüncemede kalması karşısında. Ada’da cereyan eden olayları dikkatle izleyen Türkiye’deki ve Kıbrıs’taki milli duyguları uyanık Türkler birbirlerine endişe ile soruyorlardı:

“EOKA KARŞISINDA BİZİMKİLER NE YAPIYORLAR”

Bu haklı soru’nun cevabı o zamanlar verilemezdi. Bizimkiler de uyumuyorlardı. Yapılmakta olanların gizliliği titizlikle korunuyordu ve açıklanması yasaktı. Merak konusu sorunun cevabı, yedi yıl süren bir suskunluktan sonra, 21 Aralık 1963 de verilmişti.

Gerçek şu ki;

Kıbrıs sorununun barışçı yoldan kolaylıkla çözümlenemeyeceğini gören TC Hükümeti, 1958 yılı başında, Kıbrıs da EOKA’ya karşı, Türk Mukavemet Teşkilatı (T.M. T.)’nin kurulmasına izin vermişti.

Örgütü Kurmayı üstlenen Genel Kurmay Özel Harp Dairesinin uzman subayları da Kıbrıs’a giderek T. M. T.’nı kurmuşlardı. Örgüt Kıbrıs Türk Halkı’nın bağrından çıkarılan erkek-kız mücahitlerle oluşturulmuş ve Türk subayları tarafından yönetilmiştir. Türkiye’den gönderilen silahlarla da donatılmıştır.

Böylece T.M. T.; Rumlarla çatışmanın kaçınılmaz olacağı (x) gününe kadar, çalışmalarını ve hazırlıklarını, son derece gizlilik ve suskunluk içinde sürdürmüştür. Bu suskunluk 21, Aralık 1963 gününe kadar dikkatle korunmuştur.

O gün, Rum lideri Papaz Makarios ’un AKRITAS “Türkleri imha” planı uyarınca, Albay Grivas Komutasındaki EOKA teröristlerine yaptırdığı ve “NOEL KATLİAMI” olarak da anılan, “Türkleri yok etme harekatı” karşısında; T.M. T.’nın kahraman mücahitleri, silahlarına sarılıp yeraltından açığa çıkmış ve EOKA ’nın karşısına dikilmiştir. Bu sürpriz direniş karşısında şaşkına dönen MAKARİOS’un AKRİTAS planı da suya düşmüştür.

Bu surette, T.M. T. ’nin onbir yıl süren tarihi direniş süreci başlatılmış ve 1974 temmuz ayında Türk Barış Harekatı ’na kadar kahramanlık destanları yaratılarak sürdürülmüştür.

işte görülüyor ki;

“ASLINDA HİÇKİMSE UYUMUYORDU”

Fakat, T.M.T. ’nin yeraltında bulunduğu 1958 – 1963 döneminde, bilinçli olarak, “UYUR GİBİ” davranılıyordu. Bu taktik, T.M.T. ’nin afişe olmadan güçlenmesini ve gelişmesini sağlamış, aslında İngilizleri ve Rumları aldatmış, uyutmuştur.

Esas konum, anılarıma gelince:

Anılarım, kırkyıldır açıklanmadığı için karanlıkta kalan, T.M.T.’nin “efsanevi uyanıklılığının ” öyküsüdür. K.K.T.C. Devleti tarihi’nin belgelerinden biri niteliğinde olan bu öyküyü kuşaktan kuşağa anlatacakları inancı ile tarih bilimcilerinin dikkatine sunmakla, milli bir görev yaptığıma inanıyorum.

Kıbrıs Türk mukavemet Teşkilatı’nın kuruluşundaki hizmetlerimle ilgili anılarımı kapsayan bu kitabı, kendime övünç payı çıkarmak ve maddi çıkar sağlamak için yazmadım. Ben onu Kıbrıs Milli Mücadelemizde yaratılan destanların efsane halinde tarihin karanlıklarında kaybolmaması, gelecek kuşaklara aktarılması ve Türk gençliğinin milli duygularının beslenmesine katkısı olması için yazdım ve yayımlıyorum.

Tarihi TM.T. olayında benim fonksiyonuma gelince:

1957 yılında ben Genel Kurmay Özel Harp Dairesinde görevli iken. TM.T.’nin kurulmasına izin verilmesi üzerine, Başkanımız General Daniş KARABELEN beni; T.M.T.’nin kuruluş projesini hazırlamaya ve insiyatifini serbestçe kullanabilmeme imkân veren yetkilerle donatarak bu projeyi yürütmeye memur etmişti.

Kore savaşına birlikte katıldığımız Daniş KARABELEN paşa’nın; güvenini ve teveccühünü kazanmış bir subay olarak; böyle onurlu ve milli bir görevde beni sağ kolu olarak seçmesinden büyük bir kıvanç duymuştum. Görevimi de bu duygular içinde, heyecanla ve şevkle yapmaya çalışmıştım.

Anılarımın okunmasından sonra, görevimde ne derece başarılı olduğumu okurlarım takdir edeceklerdir. Bu vesile ile; T.M.T’nin kuruluşunu başlatıp, dirayetli yönetimi ile onun başarılarında büyük payı olan. Muhterem General Daniş KARABELEN paşayı, saygı ile. şükranla ve tanrıdan rahmet dileklerimle anıyorum.

Bu kitabımın hazırlanmasına içtenlikle katkılarda bulunan, Kıbrıs davamızın yılmaz savunucularından, T.M.T. hayranı aziz dostum sayın Ahmet GÖKSAN’a da teşekkürlerimi sunuyorum. Ulusal T.M.T. efsanesi‘nin bir bölümü ile ilgili anılarımı kapsayan bu kitabımı;

Kıbrıs ulusal mücadelemizin silahlı gücü TM.T. ‘nin, kahraman şehit ve gazileri anısına adıyorum.

Saygılarımla,

İsmail TANSU


ULUSAL, SİLAHLI BİR YERALTI ÖRGÜTÜ: T.M.T.

(T.M.T.), “Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı”nın kısaltılmış adıdır.

Bu örgüt Kıbrıs Adası’nda, 1 Ağustos 1958 tarihinde, T.C. Hükümeti’nin izni ile Genelkurmay Özel Harp Dairesi subayları tarafından, Kıbrıs Türk Toplumu liderlerinin yardımları ile kurulmuştur.

Yalnızca Kıbrıslı Türk gençlerden oluşturulan örgüt, Ankara’daki Genel Merkezinden yönetilmiştir. Modem eğitimli, silahlı ve gizli bir yeraltı örgütü olan T.M.T.”nin kuruluş maksadı,

Rumların terör örgütü EOKA’ya karşı Türk Halkının mal ve can güvenliğini korumak;

Rumların ENOSÎS hayallerinin gerçekleşmesini önlemek ve Türkiye’nin siyasi, askeri ve stratejik çıkarları doğrultusunda kendisine verilecek görevleri yapmak idi.

T.M.T., yeraltında kaldığı 1. Ağustos. 1958- 21 Aralık 1963 döneminde; örgütlendirilmiş, eğitilmiş, silahlandırılmış ve Rumların muhtemel bir saldırısına karşı hazır duruma getirilmiştir.

21. Aralık 1963 tarihinde de yeraltından çıkarak 20 Temmuz 1974 tarihine kadar tarihi direnişini yapmış ve Rumların ENOSÎS hayaline set çekmiştir.

T.M.T.’nın yeraltından çıktıktan sonra işlevi, dost düşman herkesçe bilinmektedir. T.M.T.’nın bir’de bilinmeyen yanları vardır ki o da; örgütü kimlerin kurdurduğu, neden ve nasıl kurulduğudur. T.M.T.’nin bu bilinmeyen yanları kırk yıl gizli kalmıştır. Örgütde görev üstlenmiş olanlar, yaşamları boyunca, ağızlarına kilit vurmuşlar bu sırrı açıklamamaya özen göstermişlerdir.

T.M.T.’nin bir DEVLET SIRRI niteliğinde olan bu yanını, hiçbir kimse çıkıp açıklama yoluna gitmemiştir.

Şimdi artık T.M.T.’nin bilinmeyen yanlarının da açıklanması zamanının geldiğine inanıyorum. Daha fazla gecikmenin tarihimize saygısızlık olacağını düşünüyorum. Çünkü; T.M.T.’yi kurduran devlet adamlarımızın ve yüksek rütbeli Generallerimizin tümü, T.M.T.’nı kuran ve görev üstlenen subaylarımızın büyük kısmı artık hayatta değildirler. Gelecek kuşakların bunları öğrenmesinde milli yararlar vardır. Bu nedenle, Kıbrıs mücadelemizin tarihini yazacaklara yardımcı olmak için, bu olayda birinci derecede görev almış bir subay olarak artık bildiklerimizi gördüklerimizi ve yaptıklarımızı açıklamakta sakınca görmedim.

T.M.T.’NİN ÖZELLİKLERİ

T.M.T.’nin EOKA’ya ve öteki ülkelerdeki benzerlerine göre önemli farklılıkları vardı.

Eğer Kıbrıs’ın 1960 yılından önceki yöneticisi İngilizler, T.M.T.’nin varlığını öğrenebilmiş olsalardı, onu yasa dışı bir örgüt sayarak devamlı izleyecek ve faaliyetlerini engelleyecekti.

T.M.T.’nin yeraltında kalması, eylemlerden kaçınması, bildiri dağılmaması ve gereksiz çatışmalara girişmemesinin yanısıra, gizlilik prensiplerine sıkı sıkıya bağlı olması; Rumları ve İngilizleri altı yıl boyunca uyutmuş, onların ilgi odağı olmaktan korumuştu.

Öteyandan T.M.T., T.C. Devleti’nin yasalarına dayanılmadan kurulmasına rağmen, aslında Kıbrıs davamızın savunulması için gerekliliği tartışılmayacak kadar açık, meşru vc ulusal silahlı bir güç idi.

T.M.T.’nin, İngiltere’nin egemenliği altındaki Kıbrıs adasında kurulmuş olması itibarı ile, İngiliz Hükümeti tarafından yasadışı illegal bir örgüt sayılması doğaldır.

Fakat T.M.T.’nin kurulması için herhangi yasal bir dayanak olmadığı halde, Türkiye’nin hayati çıkarları ve dış politikası gereği olarak, zamanın TC Hükümetince kurulmasına izin verilmesi ve desteklenmesi; onun Türkiye açısından tamamen meşru bir savunma örgütü olduğunu gösterir.

Söz konusu gizlilik nedeni ile de T.M.T.’nin her türlü faaliyetleri devlet kademelerinde resmi kayıtlara geçirilmemiş, sözlü olarak icra edilmiştir. Bu faaliyetlere ait yazılı belgeler yalnızca Genel Kurmay özel harp dairesinde son derece gizli olarak arşivlenmiştir.

Hükümetin ve Türk silahlı kuvvetlerinin adını kullanmadan kurulmasına izin verilen ve kendi özel kuralları çerçevesinde örgütlenmesine çalışılan T.M.T. için Hükümet’den ve Genel Kurmay Başkanlığından Özel Harp Dairesine hiçbir müdahale de bulunulmamıştır. İlgililer kendilerine muntazaman verilen bilgilerle yetinmişler, fakat başvurulduğunda T.M.T. ihtiyaçları için yapılan istekler derhal karşılanmıştır.

Nitekim, T.M.T.’nin meşruluğunun bilincinde olan T.C. Hükümetinin Başbakanı, Bakanları, Genelkurmay birinci ve ikinci Başkanları; sorumluluk gözetmeden, insiyatiflerini kullanarak, kendilerini ilgilendiren konularda, yasalarda yeri olmayan gerekli her türlü desteği yapmakdan geri kalmamışlardı

T.M.T.’nin bir başka özelliği de şudur:

T.M.T. mücahitleri’nin tümünü Kıbrıs Türk Halkı arasından seçilen gençler oluşturduğu halde, örgütün başındaki lider, Albay rütbesinde Türk ordusuna mensup bir subaydı. Keza Ada’nın altı bölgesinde Teşkil edilen T.M.T. birliklerinin komutanları da Türk subayları idi.

T.M.T.’nin BAYRAKTAR namındaki lideri; Kıbrıs Türk Toplumunun özgürlük mücadelesi veren siyasi liderine değil doğrudan T.M.T. nin Ankara’daki Genel Başkanlığını üstlenmiş bulunan, Genelkurmay özel Harp Dairesi Başkanına bağlı ve ona karşı sorumlu idi.

İsmail Tansu hakkında

İsmail Tansu 1917, Safranbolu doğumludur. İstanbul Haydarpaşa Lisesinden mezun olduktan sonra, Kara Harp okuluna girmiş ve 1939 yılında teğmenrütbesi ile Türk Silahlı Kuvvetlerine katılmıştır.

2. Dünya Savaşı sırasında Trakya Bölgesinde, 1945 yılından 1950 yılına kadar da Artvin’de Sovyetler Birliği sınırında Bölük Komutanlıklarında bulunmuştur.

1951 yılında altı aylık bir kurs için Almanya’ya gönderilmiş, 1952-1953 döneminde de 3. Kore Türk Tugayı ile Kore savaşlarına katılmıştır.

Tansu, Kore ‘den dönüşünde; Kore’de iken Tugay komutan yardımcısı olan ve Türkiye’ye dönmesinden sonra, Genel Kurmay Özel Harp dairesini kurmakla görevlendirilen General Daniş KARABELEN’in önerisi ile Dairesinin Lojistik şubesi Müdürlüğüne atanmıştır.

1958 yılı başında kurulması öngörülen “Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kuruluş projesini (KİP) hazırlamakla görevlendirilen TANSU, General KARABELEN tarafından bu projenin uygulanmasına ve koordinasyonuna “TMT Genel Başkan Yardımcısı” olarak memur edilmiştir.

Tansu, bu arada, T. M. T.‘ndaki görevinin yanısıra; Irak ‘da Askeri İhtilalin yapıldığı 8 Temmuz 1958 günü; General KARABELEN’in teklifini gönüllü olarak kabul ederek, Genelkurmay 2. Başkanı orgeneral Salih COŞKUN’un planladığı; Irak Kralı Faysal, Veliaht prens Abdülillah ve Başbakan Nuri Sait paşa’nın kurtarılmaları için yapılan “hava operasyonu”na katılmıştır.

Tansu 27 Mayıs İhtilalinden üç ay sonra, 2 Eylül 1960 günü emekli olarak ordudan ayrılmıştır.

Emekli olduktan sonra basın mesleğine geçen Tansu, 1960 yılından itibaren İKA HABER AJANSI’nın Genel Müdürlüğü görevini 1990 yılına kadar sürdürmüştür.

Tansu, Ankara Gazeteciler Cemiyeti; Muharip Gaziler ve Emekli Subaylar dernekleri üyesidir.

(APK/HA)

* İsmail Tansu, Aslında Hiç Kimse Uyumuyordu/ Yeraltında silahlı bir gizli örgüt, hem de devlet eliyle… TMT, sunuş: Ahmet Göksan, Minpa Matbaacılık ve Tic. LTD. Şti., Ankara, 294 s.  (Yılı belirtilmemiş, yayınevi de olmadığına göre “kişisel yayın”) 

This entry was posted in KIBRIS, Tarih, TARİHE - AYDINLANMAYA - CUMHURİYETE NOT DÜŞENLER, Yeni Kitaplar. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *