LİMON


LİMON

Yılmaz Özdil


Bank-ı Osmani-i Şahane.

Osmanlı adını taşıyordu ama, aslında İngiliz-Fransız ortaklığıydı.
Bildiğin, Galata bankeriydi, şahaneliği oradan geliyordu!
Padişahlarımız efendilerimiz zat-ı şahanelerimizi kafalayıp,
Osmanlı devletinin “hazinedarı” olmuştu.
Yani, elaleme ait özel banka olmasına rağmen,
devlet bankası pozisyonundaydı.

Habire saraylar yaptırayım, laylaylom yaşayayım derken iflas eden padişahlarımız efendilerimize ne kadar lazımsa, kaç para istiyorlarsa o kadar borç veriyorlardı. Bizim zat-ı şahaneler, bu arkadaşlar Osmanlı devletine bol bol borç verebilsinler diye, devletin para basma imtiyazını bile Bank-ı Osmani-i Şahane’ye vermişti iyi mi… Zat-ı şahanelerimiz böylesine ileri zekalı insanlardı!

Bank-ı Osmani-i Şahane’nin sahibi olan İngilizler ve Fransızlar, baktılar ki, padişahlarımız efendilerimiz hakikaten çok zeki… Biz bunları yakalamışken tam kökünden yerleştirelim dediler, Duyun-u Umumiye’nin kuruluşunda aktif rol aldılar.

Zat-ı şahanelerini şahane şekilde, inek gibi sağmaya başladılar, donumuza kadar soydular.

Sonra?
Sonra, Mustafa Kemal Atatürk geldi.
Emperyalizmin kıçına tekmeyi vurdu.
Yabancı imtiyazlarını kaldırdı.
Piyasaya öncülük yapması için İş Bankası’nı kurdu.
Yerli sermayeyi güçlendirdi.
Şakır şakır Türk bankaları yetişmeye başladı.

Bank-ı Osmani-i Şahane adını değiştirdi. Osmanlı Bankası oldu.
Artık arkasında zat-ı şahaneler yoktu, serbest rekabet vardı.
Eşit şartlardaki Türk bankaları karşısında zorlanıyordu.

1946 yılında Ankara’da sadece “bir” şubeyle açılan Garanti Bankası, Cumhuriyet’in imkanlarıyla büyüdü, büyüdü, büyüdü, bir zamanların “saray” bankası olan Osmanlı Bankası’nı 2001 yılında satın aldı. Yabancıların bankası, yüzde yüz Türk malı olmuştu.

2002’de Akp geldi.
Devlete/millete ait ne varsa, sattı.

Garanti Bankası’nı İspanyollar aldı.
Böylece… Akp zihniyeti,
Bank-ı Osmanii-i Şahane’yi gene yabancı yapmayı başardı.

2010 yılında yüzde 25’ini aldılar, hisse başına 5.3 dolar ödediler.
2014 yılında yüzde 15’ini daha aldılar, hisse başına 4 dolar ödediler.
2017 yılında yüzde 10’unu daha aldılar, hisse başına 2.2 dolar ödediler.
Ve şimdi, kalanını komple aldılar, hisse başına 1.2 dolar ödediler.
Her yıl biraz daha ucuza aldılar.

İspanyollar efendi adamlarmış…
Az daha bekleselerdi, hisse başına en fazla 50 cent öderlerdi!
Çünkü, Akp zihniyeti yüzünden Türkiye her yıl biraz daha ucuzladı.
Batan geminin malları haline getirildi.
Kelepir hale getirildi.
Elalemin anca 5 dolara alabildiği malı,
paramızın değerini düşüre düşüre 1 dolara alabilir hale getirdi.

Ve, üzüntüden yüzümüzü ekşiterek okuduğumuz bu uzuuuun yazıyı,
bir başka ekşi haberle özetlemek de mümkün aslında…

Limonun kilosu hal’de 25 kuruşa düştü.
Limonu hal’e götürürken içine koyduğun plastik kasa 17 lira.
Bir kasa limon satıyorsun, o kasayı bile alamıyorsun artık!


https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/yilmaz-ozdil/limon-6775070/

This entry was posted in Yılmaz Özdil. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *