THK’nu KİM NEDEN KAPATTI – YANGIN SÖNDÜRME UÇAKLARINI HANGARA KİM KİLİTLEDİ?

Naci Kaptan – 29 temmuz 2021

THK TARİHÇESİ


Atatürk, Bolu Milletvekili Cevat Abbas Bey’e; “Havacılık askeri bakımdan olağanüstü önemli, Avrupa, Amerika havacılığı ayrıca bir spor konusu olarak görmeye başladı, iyi düşünün. Biz de geç kalmayalım, bilgili, yürekli, kanatlı bir gençlik yetiştirelim. Hayalini geniş tut. Uçak yapmayı bile düşün. Cemiyeti kur ve bana çalışmaya başladığınızı bildir”.

Atatürk, şu sözleri ile havacılığa ne kadar önem verdiğini bize bir kez daha anlatıyor ; “İstikbal Göklerdedir, çünkü göklerini koruyamayan milletler yarınlardan asla emin olamazlar. Her işte olduğu gibi havacılıkta da en yüksek seviyede, göklerde bizi bekleyen yerini az zamanda dolduracaksın. Ey Türk Genci! Kısa zamanda gökte seni bekleyen yerini alacaksın. Yoksa o yeri başkaları istila eder ve işte o zaman bu ülke ve ulus elden gider.”

Genç bile değil henüz beşikteki bir devletin mirasıdır bize Türk Hava Kurumu…

16 Şubat 1925’te, Türk Tayyare Cemiyeti adıyla kurulduğunda, daha iki yaşında bile değildi Türkiye Cumhuriyeti; 16 aylık, kendi ayakları üzerinde yeni yeni duran, ilk adımlarının heyecanını yaşayan bir bebekti.

O da, tıpkı Şeker Fabrikaları gibi, TEKEL gibi, Türk Tarih Kurumu gibi, Türk Dil Kurumu gibi, Sümerbank gibi “Atatürk’ün direktifleriyle” hayata geçirilmiş bir projeydi; bu açıdan bakınca, garip de değil aslında böyle horlanması şimdi!

Türk havacılık sanayisini kuracak ve askeri, sivil, sportif…her alanda geliştirecekti. Kuruluşunun onuncu yılında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağışladığı uçak sayısı 300’ü geçmişti.

1974’te, Kıbrıs’taki Hava İndirme Harekatı’nın omurgasını oluşturanlar, kurumun yetiştirdiği paraşütçü askerlerdi; keza pilotları da önemli görevler üstlendi.

Türk Hava Kurumu hali hazırda Türkiye’nin havacılık ve uzay bilimleri alanındaki ilk ve tek ihtisas üniversitesinin ve Türkiye’nin havacılık eğitimindeki en büyük filosunun sahibi!

Çağdaşlaşmanın bir göstergesi ve batı emperyalizmine karşı mücadelenin bir kalesi olduğu düşüncesinin eseri olarak yönlendirmesi ve önderliğinde havacılığa yönelik çalışmalar yapması için Türk Tayyare Cemiyeti’nin kurulma çalışmalarına başlanmış ve hayata geçirilmiştir. 16 Şubat 1925’de “Türk Tayyare Cemiyeti” kurulmuş ve başkanlığına Cevat Abbas getirilmiştir.

Türk Tayyare Cemiyeti’nin Türk Hava Kurumu İsmini Alması. 24 Mayıs 1935 Tarihinde Yapılan 6. Büyük Kongre’de, Türk Tayyare Cemiyeti, Türk Hava Kurumu ismini almıştır. Türk havacılığı dendiğinde akla gelen ilk kurumlardan biri olan THK, statü bakımından ise kamu hizmetinde bir dernek konumunda yer almaktadır. Aynı zamanda THK, Türkiye’nin resmi Havacılık Federasyonudur.

23 Nisan 1926’da Türk Havacılığının gereksinimi olan teknik personelin eğitilmesi amacıyla “Tayyare Makinist Mektebi” hizmete açılmıştır. Türk Hava Kurumu, uzun süren bir Kurtuluş Savaşı’ndan yeni çıkmış, yorgun ve yoksul bir halkın, Türk Halkı’nın inanılmaz büyüklükteki maddi-manevi desteğiyle can bulmuştur. Bu destekle ilk 10 yıl içinde yüzlerce uçak satın alarak Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağışlamıştır.

Peş peşe açılan paraşüt, planör, motorlu uçuş ve model uçak okulları, 10 Temmuz 1936’da hizmete giren İnönü Planör Kampı, 1937’de açılan Etimesgut Motorlu Uçuş Kampı ve aynı yıl yapılan Ankara ve İzmir Paraşüt kuleleri, binlerce gencimizi bir araya getirmiştir.

Türkiye’nin İlk Motor Fabrikası Kuruldu
Ülkemizde ilk motor fabrikası THK tarafından Gazi Orman Çiftliği’nde kurulmuştur. Fabrikanın çalışmaları 1951 yılına kadar sürmüş olup dönemin getirdiği koşullar nedeniyle 18 Haziran 1952’de Makina ve Kimya Endüstrisi’ne devredilmiştir. Bu fabrika halen Türk Traktör Fabrikası olarak işletilmekte ve traktör üretimiyle ülke ekonomisine katkıda bulunmuştur.

THK’nın 1925’ten bu yana havacılığın çeşitli dallarında yetiştirdiği Türk gençler sadece sportif faaliyetlere katılmakla kalmayarak, yurt savunmasında da etkin rol almıştır. Bunun en canlı örneğini 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan görülmüştür. Hava İndirme Harekâtına, o dönemde askerlik görevini paraşütçü olarak yapan kurumun yetiştirdiği gençler teşkil ediyordu. Harekât esnasında kurumun uçak ve pilotlarına da önemli görevler verilmiştir.

THK Paraşüt Öğretmeni Hakan Zengin 19 Haziran 2004 tarihinde İnönü Havacılık Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirilen 3. Türkiye Hava Oyunları’nın resmi açılış töreninde bugüne kadar gökyüzünde açılan en büyük bayrakla atlayış gerçekleştirmiştir. Zengin, dünyanın en büyük bayrağıyla (433.5 m2) paraşütle atlayarak Guiness Rekorlar Kitabı’na girmiştir.

Türkiye’de havacılığın gelişmesi için çabalayan THK, havacılık sektöründe yaşanan nitelikli eleman sıkıntısı için de çalışmalarını sürdürmektedir. Türk Hava Kurumu bu nedenle, 2011 yılında Ankaraya Türk Hava Kurumu ismini taşıyan bir üniversite kurmuştur. Türkiye havacılığına katkıda bulunmak, havacılık sektöründe yaşanan nitelikli eleman sıkıntısını en aza indirmek ve havacılık sektörüne donanımlı personel yetiştirmek gibi ilkeleri kendine amaç edilen Türk Hava Kurumu Üniversitesi bu alanda eğitim faaliyetlerine başlamıştır. Günümüzde Türk Hava Kurumu Üniversitesi; 4 fakülte, 2 yüksek okul ve de 3 adet enstitü ile yüksek öğretim faaliyetlerini sürdürmektedir.


THK YANGIN SÖNDÜRME UÇAKLARI NEDEN HANGARDA?

Orman Bakanı Pakdemirli,  Temmuz 2019  Muğla yangını için şöyle diyordu; “ Yangında can ve mal kaybımız yok, 300 hektarlık alan etkilendi…” Bakan, “insan bakanı” tabii… Alevler içinde kalan dağ keçilerini, ceylanları, kaplumbağa, yılan, sincapları can kaybı olarak görmemesi doğal! Küle dönen yüzbinlerce meşeyi, kızılçamı, sığlayı doğuran toprak ananın, dili yok ki konuşsun…

Orman yangınlarına uzun yıllar boyunca Türk Hava Kurumu müdahale ederken, AKP döneminde Orman yangınlarını söndürme alanı da özel sektöre açıldı. THK gibi yangınla mücadelede uzmanlaşmış, elinde yangın söndürme uçakları dahil gerekli teknik donanımı ve personeli bulunan bir devlet kurumu…

İki yıl önce kayyum atanan Türk Hava Kurumu yönetiminin tüm yangın söndürme uçağı pilotlarını ve teknisyenlerini işten çıkardığı açığa çıktı. THK’nin eski yöneticileri, “Yangın söndürme uçakları çürütülüyor” dedi

Türkiye’de yangın söndürme faaliyetlerini 35 yıldır THK yürütüyordu. THK ayrıca Avrupa’nın en büyük özel uçak yangın hava söndürme filosuna sahip kurum durumunda ve ayrıca THK, Bakanlık ve Orman Genel Müdürlüğü ile koordineli olarak yaklaşık 26 bin saat yangın söndürme uçuşu gerçekleştirdi.

Ancak AKP iktidarı 2019 yılında açılan ihaleyi THK’ye vermedi Bir başka özel şirkete verdi. Yapılan anlaşmaya göre şirket, yangın başına ödeme alıyor… Daha doğrusu; yangına müdahale sırasında, uçuş başına saatlik ücret yazıyor, yıllık olarak şirkete yangın çıksa da çıkmasa da bir garanti ödeme vaat ediliyor.

Eski Gümrük ve Ticaret Bakanı AKP’li Cenab Aşçı’nın 2019 yılında kayyum olarak atandığı THK yangın söndürme uçakları ise hâlâ hangarlarda bekletiliyor. Orman Genel Müdürlüğü, 1985 yılından 2019 yılına kadar çok sayıda orman yangınına müdahale eden Türk Hava Kurumu’nu üç yıldır yangın söndürme uçağı kiralama ihalelerinde devre dışı bırakıyor.

Cumhuriyet Devleti ile kavgalı olan AKP iktidarı, Cumhuriyetin kurduğu tüm kurumları satarak, kapatarak, işlevsiz kılarak Türkiye’yi kök bağlarından kopartmaya ve ülkeyi bir islam devleti yapmaya çalışıyor. Yakın geçmişte her nasıl ki,  Türk hekim ve devlet adamı Refik Saydam, tifo, dizanteri, veba, kolera aşılarıyla tetanos, dizanteri serumları üreten  ve tifüse aşısı hazırlayan,  Türkiye’de halkın sağlığının korunması amacıyla kurulan Hıfzıssıhha Enstitüsü AKP iktidarı tarafından kapatılmıştır. AKP aynı uygulamayı bu kez de THK için yapılıyor. Ülkeye çok yararı olan tarihi kurumlar yok ediliyor.

Ülkenin birçok köşesindeki orman yangınları devam ediyor. Kontrol altına alınamayan orman yangınları yerleşim yerlerini de tehdit ederken Türk Hava Kurumu’nun (THK) yangın söndürme uçakları da yine tüm tepkilere rağmen kullanılmıyor.

Almanya, İtalya, Yunanistan, Mısır ve Fransa gibi ülkelerin Türkiye’nin kullanmak istemediği ve THk’nin de elinde bulunan Canadair CL-215 tipi yangın söndürme uçaklarını kullandığını vurgulayan THK’nin eski yöneticileri şunları anlattı:

“Rusya’dan kiralanan uçaklar 10 ton su taşıma kapasiteli. THK’nin uçakları ise 4.9 ton su taşıma kapasiteli. 10 tonluk uçağın manevra kabiliyeti çok kısıtlı. Ormanlar yanarken yangın söndürme uçakları hangarlarda çürütülüyor.

Kayyum yönetimi THK’yi ele geçirmeye çalışıyor. Çünkü, kurumu bin 200 civarında gayrimenkulü var.

THK’nin ülke genelinde 400’e yakın şubesi var ve yaklaşık 350’si muhalif. Bu yüzden de kayyum yönetim şube binalarının giderlerini, elektrik, su ve internet faturalarını ödemiyor. Şubeler ise bir an evvel kongre yapılmasını istiyor. İktidar THK’nin milyonlarca lira değerindeki mülklerine çökmek istiyor.

Yangın söndürme uçağı pilotu olmak için bin 500 saat uçuş tecrübesi şartı var. Yani uzun yıllar pilotluk yapanlar yangın söndürme uçağı pilotu olabiliyor. Dünyada şu anda bu uçakların satıldığı bir başka ülke yok. Çünkü bu uçaklar çok değerli ve sipariş üzerine bu uçaklar üretiliyor. Şu an Türkiye bu uçaklardan almak istese 2025 yılından önce alamaz.”

Bakanlık THK’nın 70 milyon liralık teklifini pahalı bulup ihaleyi iptal ediyor ve DİKKAT!!! 104 milyon lira yani 34 milyon Tl daha pahalı olan helikopter şirketine ihaleyi veriyor… Yetmiyor aynı Bakanlık bir başka ihalede de THK’nın tekrar almak istediği yangın söndürme işini ve uçak kiralama ihalesini bir MİMARLIK OFİSİNE veriyor. Özelleştirme ve yandaşlık dört nala!!!

İşin daha da garibi, ORMAN SÖNDÜRME İHALESİ THK’DAN alınıp 34 milyon TL fazlasına BORDO MİMARLIK OFİSİNE verildi. Yanlış okumadınız, MİMARLIK OFİSİNE verildi!!!

Bu Firmanın bir tane Yangın söndürme helikopteri, uçağı, deneyimli pilotu yok! 2 binin üzerinde orman yangınına müdahale eden THK ise bu  ihaleyi kazanamadı. Görülen odur ki bu özel firma dışarıdan yangın söndürme uçağı ve helikopteri kiralayarak bunları Devlete aktaracak ve aradan para kazanacak. Bir nevi taşeron olayı!!!

Orman Bakanlığı yangın söndürme uçağı kiralama ihalesini Mayıs 2021’de açtı. Türk Hava Kurumu’nun (THK) bakımı yapılmış uçuşa hazır 5 uçağı yine ihaleye sokulmadı. İhaleye 4 firma katılırken, ihale en pahalı teklifi sunan firmaya verildi. Türkiye, 3 Rus uçağına günlük 1.3 milyon lira, 153 gün için toplam 203 milyon lira ödeyecek.

Orman Genel Müdürlüğü, 9 Mart 2021’de 5 adet yangın söndürme uçağı kiralamak için yeni bir ihale düzenledi. 100 litre daha az su taşıyabildiği için Türk Hava Kurumu’nun katılamadığı ihalede kiralanacak uçaklara günlük bir buçuk saat uçuş garantisi verildi. Ancak 3 uçak kiralanabildi.

THK uçakları ihalelere katılamıyor
Yaklaşık 30 yıl orman yangınlarıyla başarıyla mücadele eden THK, iki yıldır kendi uçaklarıyla ihalelere katılamıyor. THK’nın elindeki uçaklar 4 bin 900 litre su kapasiteli ancak iki yıldır şartnameye minimum 5 bin litre şartı konuluyor.

Yangınlara müdahalede helikopterler söndürmekten daha çok soğutma amacı ile kullanılır. Oysa uçaklar helikopterlerden 4-5 kat daha fazla su taşıyabiliyor.
Helikopterin bıraktığı su kütlesi az olduğundan ağaç yapraklarından aşağıya kadar inmiyor. Söndürmede uçak gibi başarılı olamıyor. Ayrıca helikopterler yangına müdahale ederken pervanelerinin yarattığı rüzgâr alevlerin daha da büyüyüp yayılmasına neden oluyor. Bu gerçeklere rağmen THK’nin uçakları yerine helikopterlerle yangına müdahale etmenin mantığı nedir.

Yangından etkilenen, bir ve hatta 2 kuşak boyunca tüm birikimlerini, evlerini, iş yerlerini, bağlarını, bahçelerini, seralarını, hayvanlarını kaybeden tüm vatandaşlarımıza “geçmiş olsun” dileklerimi sunuyorum. Hayatını kaybeden Yurttaşlarımıza rahmet yaralananlara sağlık diliyorum.


Ha bu da kulağımıza küpe olsun… Türkiye’nin dört bir yanı cayır cayır yanarken, el oğlu kazansın diye THK YANGIN UÇAKLARINI hangarlara kilitleyenleri, THK’ya kayyum atayanları ve işlevsiz kılanları unutmayın. 


Naci Kaptan – 29 temmuz 2021

This entry was posted in DOĞA - ÇEVRE, Doga - Cevre - Ekoloji - Tarim, DOĞAL YAŞAM, FAŞİZM, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

One Response to THK’nu KİM NEDEN KAPATTI – YANGIN SÖNDÜRME UÇAKLARINI HANGARA KİM KİLİTLEDİ?

  1. emin says:

    İktidar güvenlik sorunudur..tüm kuruluşlarımızı peşkeş çekmiştir.ülke siyasal ve ekonomik olarak çökmüştür.ama ikinci bir 19 mayıs ruhu kurtaracaktır…İktidara destek veren(Bay Baykal dahildir) herkezi lanetliyorum.bu güzel tarihsel yazınız için teşekkür ederim.

Leave a Reply to emin Cancel reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *