GEÇMİŞE NOT DÜŞMEK

T.C. BURHAN SAVAŞ / 09.07.2020 / burhan@superonline.com

Menderes’in Suçları , rahatlıkla 1000 Sayfa doldurur. Burada 0.001’i , yani ;özetin , özetinin , özetinin özetinin özeti sayılmış. Küpkökü alınmış bu özetten bile 10 idam çıkar.
.
Sadece Kırım Tatar’dan Maliye Bakanı Hasan Polatkan’a , biraz da Dış İşleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’ya acırım. Kıbrıs’ta , Türk Müdahâlesi’nin önünü ardına kadar açtı , Londra Antlaşması ile.
.
Yıldız Darphane ve Damga Matbaası Binası Hasan Polatkan’ın eseridir. Milli Devlet’de ;
Para ve taklidi zor Evrak ( kimlik , pasaport v.s ) basmak , Altın Ticareti’ni kontrol edebilmek , çok ,çok zor bir iştir. Yedek Subay’a gitmeden önce çalıştığım Darphane ve Damga Matbaası’nda ilk kez Y.Müh. Maaşı almaya başladım.
.
İlk verilen Aylığımı , kuruşuna dokunmadan , Adana’ya gidip Anam’ın Avucu’na koyup İst.da Darphane’ye işime döndüm. Anam da Para’nın kuruşunu yemeden Ünlü Adana 3’lü Burması alıp Kolu’na takmış. Canımın İçi Anam , Öldüğünde 3’lü Burma kolundaydı.
.
Beş kuruşsuz öbür Ay’ın Maaşı’nı beklicek değilim ya. Hemen 1 Maaş da Avans aldım. Başladım Para’yı ezmeye. Fakirlik’ten çıkmak hiç kolay ” bişi” değilmiş , meğer. Para’yı Nasıl ezeceğiz , gram Deneyim yok !
AKLIMA ” ilk ” gelen şeyi yaptım ;  Lâleli Fen Fak. Kimya’da , henüz öğrencilikten , açlıktan , yırtamamış “10 kadar arkadaşımla ” en lüks İstanbul lokantalarında “Açlıktan intikam (!!) Seferleri’ne başladık.
10 Kişi’yi ; Beyoğlu Fransız Şarap-Et Lokantaları’nda , Ünlü Çiçek Pasajı’nda yiyip , içme’ye götürmeme rağmen Darphane Y.Müh.lik Aylığı bi türlü bitmiyordu. 6 Ay kadar sürdü . Baktım para bitmiyor . Yeter lanlar dedim. İntikam yeteri kadar alınmıştır.
.
Son sertlik kontrolünü yaptığım , Tepeleme Dolu Odalar’daki ” Kelle Bozuk Paralarla” , İst. Kapalı Çarşı Kuyumcuları’ndan akan “külçe altın ve on binlerce 22 Ayar Bilezikler’in ” Analizlerini yapmakla haşır neşir olmak , Gözüm’de , Para Olayı’nın tüm değerini , esrarını silip atmıştı.
.
Darphane , resmen Psikolojik Terapi yeridir.
Para , gözünüzde sıradanlaşır.
Bi kaç kez Altın Kaçakçılığı Davası’nda ” Bilirkişilik” yaptım.
.
Ancak , 3.ncü Bilirkişilik’ten sonra Altın Kaçakçılığı’nda ” Namuslu” Bilirkişiliğin çok , çok netameli , tehlikeli olduğunu anlayabildim . Neyse ki halâ Öğrenci Yurdu’nda yatıp , kalkıyorum. Hakim soruyor , elinde bi parıl , parıl sapsarı tuğla ; ” Bu Altın mıdır Mühendis Bey ? ” Benziyor , ama bi de avucuma aliim Şerefli Türk Hakimim.
.
Analiz’e gerek yok Efendim , 24 Ayar Altın bu. Her Külçe buralara , İngiltere’den yola çıkar Edirne’den Türkiye’ye girer. Zaten , tartın , tam 1 Paund’dur.
.
” Tamam , Mühendis Bey , şuraya imzanızı atın ” Başüstüne Şerefli Türk Hakimim. Bir Ricam var.”Buyurun.” “Efendim benim Bilirkişilik parasına ihtiyacım , yok.”
.
Öylemiii , çok ilginç , Biz bir çözüm buluruz , Efendim. Birden bire , Mühendis Bey’den ” Efendim’e” terfi etmişim.
.
Daha sonra ;
Hayali İhracat’da Şişli Mahkemeleri’nde bir kaç kez , Tarsus’ta 4 , İşçi’yi ” kaza” dümeniyle öldüren ” Sümerbank- Basf Tarsus Mensucat Boyaları Fabrikası Yargılanması’nda “Bilirkişilik” yaptım. Ölümlü Fabrika Olayları’nda en ciddi Bilirkişiliğimi yaptım. Şeresizler , 4 fakiri resmen öldürmüşler , ama , Hakim’i kafakola alıp ölen gariban işçileri suçluyorlar.
Ve de 4 çaresiz dul kadın 7-8 minnak yetimlere , ufacık bile , Tazminat’ı reddediyorlar.
SSK Avukatı , Fabrika Avukatı , Tarsus Belediye Avukatı , 3 Avukat’a karşı Belâ Burhan.
İlk Duruşma’da , ” Şerefli Türk Hakimim , Ben Adana’da 4 Yıl Avukat kâtipliği yaptım. Bana güvenin , size Tek Celse’de Bu Dava’yı sonlandıracak ve bu 3 Avukat’ın patronlarını mahkûm ettirecek , Siz’i vicdanen müsterih edecek ” Bir Patlama Vukuatı Raporu” hazırlayıp getirecem , Ben , Bu Dava’da , benden rica edildiği için Bilirkişiliği kabul etmiştim . Ama , Yetimlerin, Dulların Duruşma’da hâllerini sizin gibi ben de burada gördüm.
” Ricam , şudur ; Beni , adım gibi biliyorum , bu 3 Avukat Bilirkişilik’ten attırmak için her dolabı çevirecekler. Kimya çok , çok önemli Bilim Dalı’dır. İçerisi’nde Adalet de barındırır. Siz’e , Kimya’nın içini , dışını altüst edip , bi yerlere gizlenmiş Adalet’i bulup getireceğime yemin ediyorum. Bi şey daha , Ben Gönüllü Bilirkişiyim. Ücret kabul etmem.
.
Tamam , Mühendis Bey . Fabrika Müdürünüz Dündar Bey tavsiye etti, Siz’i. Lütfen rahat , rahat yapın Bilirkişiliğinizi , sizi tehdit edecekler . O zaman hemen gelin , Koruma veririm.
” Ben Belâlı Bir Adanalıyım , Şerefli Türk Hakimim , onlar benden korkacak zaten ,  ilerleyen günlerde. Ben sizi arada , sırada Eviniz’de Akşam vaktinde Ziyaretle bilgi sunacağım. Lütfen Siz Direnin ve Bu Dava’da kalın.”
.
Hakim’le anlaştık. Tam 1 Yıl sonunda , içinde Tek Kimya Formülü olmayan , Rapor’u
Tane , Tane Duruşma’da okudum. Sorular’ı bekliyorum dedim 3 Avukat’a dönüp.
.
Sapsarı olmuşlardı.
.
Hakim , ayağa kalktı , bana teşekkürle başlayıp , Dava’yı bitiriş Konuşması’nı yaptı. 4 Yetim Ailesi’ne maaş bağlandı , oldukça güzel bir tazminat verildi. İlginçtir ; Canlarını kaybeden İşçiler , Belediye’den torpilli bir Taşeron’un Sigortasız çalıştırdığı işçiler.
.
Tarsus Mensucat’ı Komünist Polonya’dan CEKOP Firması kurmuş. 9 Kimya Mühendisi 9 Ay Polonya Cekop’ta Eğitim görmüş. Polonya CEKOP’un Boyarmadde Teknolojisi yok. Meğer , Komünizm’in altını oymuş İngiliz ve Polonya’ya ICI Teknolojisi sızdırmış.
Bi durum bambaşka Durumlar’a evrilir. Zeki ve Mesleğiniz’in Ustası iseniz , Komünizm’in
Polonya’dan ” yarılacağını (!) da görebilirsiniz , Türkiye’nin Bir Ucu Tarsus’undaki bi Olay’da :))
.
Cekop işini sağlama bağlamış. Sümerbank da haklı .  Batı ( Almanya , Fransa , İsviçre , İngiltere) Türkiye Tekstil Boya Piyasası’nı , ABD ile de anlaşıp ele geçirmişler. Türkiye kıvranıyor Boyarmadde Fabrikası kuracak Ülke arıyor. Mecbur olmuşlar dandik Polonya’ya. Niye Dandik Polonya diyorum. Meğer , Polonya çok eski bir Fabrika’yı güzelce makyajlamış , boyayıp Türkiye’ye satmış , atla deve değil yeni bir Fabrika alıvermiş İngiltere’den . Bakın İbneliğe , Türkiye’nin NATO’da düştüğü rezilliğe.
.
CEKOP’un , Sümerbank’la Sözleşmesi’nde Atıklar’ın suda İmhası şart konulmuş.
Bunun için , zaten Fabrika için Berdan Irmağı kıyısı seçilmiş.
.
Bakın n’olmuş .
Fabrika’nın daha ilk yıl , Boyarmadde Molekülü Diazonyum Tuzu’nun üretilmesinin başlanacağı Klor Benzen Kulesi Nitrik ve Sülfürik Asit yüzünden korrozyana uğramış , Devredışı kalmış. Sümerbank hemen Diazonyum Tuzu’nu ithâle geçmiş ve bu tuzu Naftol’le ( buzla soğutulmuş ) reaktörlerde kenetleyerek. Boya üretimini , yani Fabrika’yı kurtarmış.
.
Ama , bi ahmaklık ötesi , iş yapmışlar. Her kullanılıp atıldığında 50 kg’lık Diazonyum kâğıt torbalarında 50-100 gramcık (!) torbanın içinde kalmış . Bu Torbalar , Polonyalılar’ın mutlaka suda imha edin dediği torbalar.
Bizimkiler , Polonya Cekop’un ( tabii onlara da İngiliz’in tavsiyesi ) Özel Yer Emniyet Mühendisliği Kadrosu kurma tavsiyesini kulakarkası etmişler.  Paradan tasarruf için (!) kendi içlerinden birini ek görevle Yer Emniyet Mühendisi yazıp kâğıt üstünde çözmüşler “işi !! “.
.
Bu atık torbalar , Tuz Değirmeni’nin yanındaki boş araziye atılmış. Bi kaç yılda bu torbalar kış , yaz , yağmur altında tam bir Kimyasal BOMBA hâline gelmiş . Patlamak için bir kazma kıvılcımı bekliyor. Atık torbalar ( yani bombar ) dağ gibi olunca Tarsus Belediyesi Çöp Toplama’ya telefon etmişler. Meğer , Tarsus Belediye de bi adamına Çöp Toplama’yı ihâle edip , Taşeronlaştırmış.
Taşeron n’apar ?
Hemen bi traktör arkasına römork , asgari sayıda yoksul sigortasız ayarlar. Römork’ta kazma , kürek ve gariban sigortasız arka mahalle işsizleri. Şöför ve 3 Çöpçü (!) Dağ olmuş Sert Kimya Torbaları’na ilk kazmada avaya uçmuşlar , bitişiğindeki Tuz Değirmeni’ndeki onlarca işçi Öğle Yemeğin’de neyse ki.
.
Kroki’li , santimli , metreli fotoğraflı Tüm Fabrika Hikâyesi’ni en ufak savunma açığı bırakmıcak biçimde 1 Yıl’lık çalışmamı olan Dosya ile girdim , Duruşma’ya. Tek , tek okudum. Yukarda yazdım. Katiller yoktu Mahkeme’de. Tabii ki , bi yerlerde ,bi tantanalı Makam’a tünemiş ” haber ” bekliyorlar. Kim’den ? Sapsarı ettiğim Avukatları’ndan.
.
Adana Ağzımı da tabii ki açtım.
Çok büyük gerginlik çıktı.
Polis bizi ayırdı.
.
O kadar olacak.
Tüm Beleşi’inden Bilirkişiliklerim , aslında en tatlı işlerimdir Mühendislik’te. Tüm raconuna uyarsanız , Mühendislik kadar güzel bişi olamaz. Ciddiyim.

Darphane mesaisi biterse , arkasından psikolojik ” terapi ” de bitiyor. Para’ya tapan hırsız , yalancı Siyasal Dinci şerefsizleri , ben olsam , hayat boyu Darphane’de çalıştırırım.
Yalnız ; ABD Merkez Bankası Banknot Matbaası’nda ” Bu Duygu’yu” yaşamamış olmak içimde ukdedir. “Heeergün” tonlarca ; bazı nedenlerle , piyasadan çekilmiş dolarlar ve sahte dolarlar ( ki çoğu Aslı Gibidir , özellikle G.Amerika’dan girenler ) 24 saat dur duraksız ” yakılarak” imha edilir. Yakarak imha edenler , asgari ücretten maaşlı Zenci Kadınlar.
.
Osmanlı , 1.Dünya Savaşı’nda İngiliz’le ölüm , kalım Savaşı yapıyor. Ama , ( bu ama acaip ama’dır :)) )
Nie ?
Osmanlı kâğıt kaymeleri Londra Mint’de ( Londra Darphanesi’nde basılıyor. Çook ağrıyor başı Osmanlı 1914-1918 Maliyesi’nin. Lanlar , Savaş’a giriyorsun , önce bu tür çok önemli işlerde tedbir alsana !
Buradan , Osmanlı’nın , ne kadar ” çapaçul” ve hazırlıksız girdiğini Savaş’a hesabedin. Bi de beş kuruşluk benzin , kok , linyit kömürü stoksuzluğuna bakın. Çıldırın.
.
T.C. Burhan

DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ

Bugün takkeli iktidarı görünce, Adnan Menderes
dönemi daha iyi anlaşılıyor.Alın size bazı başlıklar.

**16 Haziran 1950- DP iktidarının ilk icraatı, Türkçe okunan ezanın tekrar Arapça okunmasını sağladı.
**5 Temmuz 1950- Radyodan dini program yayın yasağı kaldırıldı.
**3 Aralık 1950- Arap harfleriyle eğitim yapan dershanelere izin verildi.
**8 Ağustos 1951- Hükümet, Halk Evleri’ne el koydu.
**9 Ekim 1951- Devlet iç borçları 2 milyar 565 milyon liraya yükseldi.
**4 Kasım 1951 – İlkokulların ders programlarına din dersi konuldu.
**5 Haziran 1952 – Lozan Antlaşmasına göre Fener Rum Patrikhanesi’nin başındaki kişinin Türk vatandaşı olması gerekir. Bu ilke ilk kez ABD’den uçakla gönderilen Athenagoras’ın Türkiye’ye sokulması ile ihlal edildi. Başbakan Menderes Athenagoras’ı ziyaret etti.
**8 Ekim 1952 – Balıkesir’e giden CHP lideri İnönü’yü Vali kent dışında karşılayarak, kente girmemesini, girerse olaylar çıkabileceğini ve kendisinin sorumluluk almayacağını belirtti. İnönü gezisinden vazgeçti.
**24 Aralık 1952 – Anayasada bulunan Türkçe kelimler yerine Osmanlıca kelimeler kullandı. Bakanlık yerine Vekalet kullanılmaya başlandı. Genelkurmay Başkanlığı’nın adı “Erkan-ı Harbiye-yi Umumi Reisliği” şeklinde değiştirildi ).
**21 Ocak 1953 – Petrollerimizin işletilmesiyle ilgili ilk anlaşma bir ABD şirketiyle yapıldı.
**21 Temmuz 1953 – Profesörlerin politika ile uğraşmalarını yasaklayan kanun kabul edildi.
**27 Ocak 1954 – Köy Enstitüleri kapatıldı.
**7 Mart 1954 – Petrol işletmeciliğini yabancı sermayeye açan ve MaxBall adlı bir yabancının hazırladığı Petrol Yasası Meclis’te kabul edildi.
**8 Mart 1954 – Basını sıkı kontrol altına alan ve basın suçlarına yönelik cezaları yükselten Basın Kanunu kabul edildi. Hakaret suçuyla yargılananlara iddialarını mahkemede ispat hakkı tanınması isteği reddedildi.
TURAN AKINCI
This entry was posted in Calisma Dunyasi - Is ve Emekciler, GEÇMİŞİN İÇİNDEN, SİYASİ TARİH, T.C. BURHAN. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *