Sarayburnunda güneşin batışını izleyen emekli bir meczup’tan naklen aktarı
DÜN GECE MEDYA ÜZERİNDEN CANLI YAYIN ŞEKLİNDE YAPILAN
ALGI OPERASYONU HAKKINDAKİ MECZUPÇA GÖRÜŞLERİM AŞAĞIDADIR.
1. Süleyman Cuma akşamı çıktı televizyonlara defalarca “Gece yarısından itibaren
Reyiz’in müsaadesi ve talimatıyla sokağa çıkma yasağı ilan ettim” dedi.
2. Olay ters tepti kepazeliğe döndü.
3. Baktılar ki Reyiz’in karizma gidiyor.
4. Süleyman’a vazife çıktı ve “bu kepazeliğin tüm sorumluluğu bana aittir. Reyiz’in haberi bile yok. Ne yaptıysam tek başıma planladım karar verdim ve yaptım. Ortaya çıkan rezaletin sorumlusu benim bu yüzden İstifa ediyorum” dedi. Etkin pişmanlık sergiliyormuş ve delikanlılık yapıyormuş gibi yaptı.
5. Hooop! bir anda olayın tüm sorumluluğu ve faturası Reyiz’den Süleyman’a kaydırıldı.
6. Demek ki tüm sorumluluk Süleyman’daydı. Süleyman çıkıp “istifa ediyorum” deyince herkes acaip şaşırdı. Aman Tanrım! Süleyman ne kadar da çağdaş onurlu ve demokratik bir davranış sergiliyordu öyle. .
7. Muhalifler bile;”Ayol bak yanılmışız aynı İskandinav ülkeleri gibiymişiz meğer. Ne kadar çağdaş bir Reyiz’imiz ve İçişleri Bakanımız varmış haklarında ne kadar da yanlış düşünmüşüz” dedi.
8. Bir saat kadar beklenildi ve CB İletişim; “bu şartlarda istifa kabul edilmez. Biz Süleyman’dan razıyız ve çok memnunuz” dedi.
9. Süleyman da sabaha kadar bekledi havayı kokladı ve; “Reyiz’e karşı boynum kıldan ince. Ona canım feda Madem istifamı kabul etmiyor bana hala bu görevi veriyor ve emrediyor ölümüne kadar görevimin başındayım o zaman” dedi. Bu sırada hepimiz hıçkırıklara boğuluyorduk.
Oynanan bu Saray tiyatrosu ile AKP seçmeni üzerinde yaratılan algı ve sonuçlara gelirsek:
1. Reyiz’in üstündeki tüm sorumluluk kalktı. Bu olayda en ufak bir hatası yanlışı olmadığı tescillendi. Kısaca Reyiz bundan da sıyırdı.
2. Tüm sorumluluk Süleyman’a kaldı. Süleyman Reyiz’e; “suçun tamamını üstleniyorum ben bu göreve layık değilim. Kır kalemi kes cezamı” dedi ve etkin pişmanlık davranışları sergiledi.
3. Özetle Süleyman; “sorumlu benim istifa ediyorum” diyerek aynı çağdaş ve demokratik ülkelerde görülen onurlu ve saygın bir davranış sergiliyormuş gibi yaptı. Halkın takdirini kazandı. Kendi kişiliği üzerindeki tüm olumsuz görüşler birden bire “hoooop diye “Yau bu Süleyman aslında ne kadar da delikanlı vatansever çağdaş onurlu çalışkan ve demokratik bir adammış bugüne kadar ona ne kadar haksızlık etmişiz çoook aptalmışız çoook! kendimden utanıyorum” şekline dönüştü
4. Reyiz Süleyman’a; “İyi niyetinden ve çalışkanlığından şüphem yok. İstifanı kabul etmiyorum seni affediyorum görevinin başına dönmeni emrediyorum” diyerek yüceliğini ve yüksek devlet adamlığını ve kriz yönetme becerisini gösterdi.
5. Halk gözyaşlarını silerek; Allah Reyiz’imizi ve Süleyman’ı başımızdan eksik etmesin!” deyip pişmanlık namazı kıldı.
5. Reyiz’in karizma birden bire “hooop” tavan yaptı. Krizi muhteşem yönetiyor algısını yarattı.
Böylelikle AKP ve MHP seçmen kitlesinde oluşmaya başlayan güven kaybı durduruldu ve tersine çevrilerek artırıldı. Ne Cuma akşamı yaşanan kepazelik kaldı ortada hatırlanacak ne de bu olayın sorumluluğu. Ümmetimiz bunu affetti ve unuttu hatta Reyiz’e ve Süleymana güven artırdı.
Reyiz emin olmak için bunu anketlerle ölçtürecektir yarın.
Hülasa Reyiz bence son derece başarılı bir siyaset yürüttü.
Öyleyse: Devletli Reyiz’imiz çok yaşa! Allah seni başımızdan eksik etmesin!
Emekli Bir Meczup Keramettin Fosfosoğlu
