MONSANTO * ABD’li firma zehir satıyor… Panzehiri belli * Kimyasal tarım ilaçlarında yeniden hortlayan bir kabus: Glifosat


Uğurcan Ülger
26 Kasım 2018

ABD’li firma zehir satıyor… Panzehiri belli

İzmirli üreticilerin Monsanto’ya açtığı dava kamuoyunda
yankı buldu – Tarım tekellerin insafına bırakılamaz

İzmirli çiftçilerin, hem GDO’lu tohum, hem de onları ilaçlamakta kullanılan ürünleri üreten Monsanto şirketine karşı hukuksal mücadele başlatmasıyla ilgili haberimiz kamuoyunda yankı buldu. Kendisi de üretici olan Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu (Çiftçi Sen) Genel Başkanı Abdullah Aysu, dünyadaki tohum tekellerinin köşe başlarını tuttuğunu belirterek onların çıkarlarını savunan hükümetlerin tarımı uçuruma sürüklediğini vurguladı.

Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi de sorunun kaynağının GDO’lu üretimde olduğunu vurgulayarak “Tarımsal üretim yapacağız derken zehirleniyoruz” dedi.

‘Zehir Savaşçıları’

Bergamalı çiftçiler Hamza Kural ve Tahsin Sezer ile Avukat Senih Özay, kanserojen olduğu tescillenen “glifosat” maddesini içeren zirai ilaçların yasaklanması, piyasadan toplatılması ve üretici şirketin lisansının iptali istemiyle Ankara İdare Mahkemesi”ne başvurmuştu. Söz konusu dava gazetemizde, “Zehir Savaşçıları” başlığıyla yer almıştı. Çiftçi Sen Genel Başkanı Aysu, tekellerin ve onların çıkarlarını savunan hükümetlerin tarımı uçurumun kenarına sürüklediğini söyledi.

Yerel tohum kullanılması ve zirai ilaçlardan uzak durulması gerektiğini vurgulayan Aysu, “Zirai ilaç sektöründe faaliyet yürüten 7 tekel var. Bu şirketler her yeri tutmuş durumda. İlaç ve tohum firmaları birleşiyor. Bu tekelleşme beraberinde sağlıksız bir tarım ekonomisine neden oluyor. Bunlara karşı yerli tohum kullanarak karşı koyabiliriz. Aynı zamanda küçük aile çiftlikleri modeliyle verim arttırılabilir. Birleşmiş Milletler’in araştırması gösteriyor ki yerel tohum kullanılan aile çiftliklerinde verim yüzde 50 ile yüzde 175 arasında artıyor. Fakat hükümetin derdi tarımı şirketlere devretmek olduğu için verimliliği arttırmaya yönelik çaba harcamıyorlar” dedi. Tarımsal üretimdeki en büyük problemin kimyasallar olduğuna dikkat çeken Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Ferdan Çiftçi de “Tarımsal üretim yapacağız derken zehirleniyoruz. Kültürel önlemlerle tarım ilaçlarının bilinçsiz kullanımının önüne geçilmesi gerekiyor” diye konuştu.

‘Muhtemelen kanserojen’

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Özkaya da, glifosatın etkileri üzerine Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yaptırdığı araştırmanın sonuçlarının Monsanto yetkililerince çarpıtıldığını ifade etti. Araştırma sonuçlarında geçen “muhtemelen kanserojen” ifadesinin bilimsel terminolojiyle ilgili olduğunu söyleyen Özkaya, “Bu ifade, ‘Bu ilaç kanserojen madde içermektedir’ anlamına geliyor. Testler doğrudan insanlar üzerinde denenemediği için ‘muhtemelen’ ibaresi kullanılıyor. Fakat şirket yetkilileri bu ifadeyi çarpıtarak sanki bir ‘ihtimal’den söz ediliyormuş gibi davranıyorlar. Halbuki hayvanlar üzerinde gerçekleştirilen deneyler gösteriyor ki, glifosat kanserojendir” dedi. (1)

Ergem Şenyuva Kas 6, 2017

Kimyasal tarım ilaçlarında yeniden
hortlayan bir kabus: Glifosat

Son yıllarda kimyasal tarım ilaçları yediğimiz her şeyde, hatta içtiğimiz suda bile bulmak mümkün. Bu kimyasal ilaçlar arasında ciddi bir kanserojen etkisi olduğu bilinen, bizlerin ve doğanın sağlığını ciddi oranda tehdit edenlerden biri de glifosat. Ve maalesef tam bu kimyasal ilacı Avrupa Birliği yasakladı derken, glifosat kabusu yeniden hortladı.

Glifosat ülkemizde ve Avrupa’da yaygın bir şekilde kullanılıyor. Pamuktan, şeker pancarına kadar çok geniş bir ürün seçkisinde kullanılan bu kimyasal tarım ilacı hakkında iddialar çok çeşitli.

Birçok uzmanın bilhassa çocuklara çok zararlı olduğunu belirttiği bu kimyasal ilaçla ilgili geçtiğimiz ay üreticisi Monsanto tarafından yayınlanan ve bağımsız olduğu bildirilen bir araştırma glifosatı zararsız olarak gösterdi.

Monsanto’nun ABD’de birden fazla eyalette yasaklanan Roundup adlı kimyasal tarım ilacının ana içeriği glifosat.Bununla beraber, Avrupa’da bir çok ülke glifosata 10 yıllık yeni lisans verilmesini önlemeye çalışıyor.Ama madalyonun bir diğer yüzü de var; bu karara karşı İngiltere’deki çiftçilerin bir çoğu, glifosatın ‘doğru dozda kullanılırsa zararsız’ oluğuna inanıyorlar ve tekrardan kullanımına izin verilmesini talep ediyor.

Ancak bu noktada biraz kuşkucu olmak gerekiyor. Çünkü maalesef çıkar sahipleriyle, bağımsız kurumlar iç içe geçmiş durumda. Örneğin Avrupa Birliği Pestisit Derneği direktörü Graeme Taylor, hem Avrupa Birliği’nde danışman, hem Birleşik Krallık Çevre ve Gıda Bölümü’nde kamu hizmetlisi. Ayrıca Avrupa Birliği Pestisit Derneği de Monsanto, Syngenta, Bayer gibi büyük kimya şirketleri tarafından fonlanıyor. (2)

(1) http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/cevre/1152431/ABD_li_firma_zehir_satiyor…_Panzehiri_belli.html

Kimyasal tarım ilaçlarında yeniden hortlayan bir kabus: Glifosat

This entry was posted in Doga - Cevre - Ekoloji - Tarim, GDO, Saglik. Bookmark the permalink.

2 Responses to MONSANTO * ABD’li firma zehir satıyor… Panzehiri belli * Kimyasal tarım ilaçlarında yeniden hortlayan bir kabus: Glifosat

  1. emin says:

    Güzel bir köşe yazısı…. GDO Mahşerinin dört atlısı .Monsanto-Dupont-Dow-Novartis ,dir.önde gelen teknoloji şirketleri veDünya ticaret örğütü eliyle öldürücü ve kısırlaştırıcı bitkileriyle genetiği değiştirilmiş ürünleri vasıtasıyla dünya halklarını çiftçiler eliyle katletmektedir.bir anlamda da dünya nüfusunu azaltmak amacıdır.teşekkürler.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *