250 bin dolar! * Kaddafi, 2010 yılında düzenlenen bir törende, o sırada başbakanlık koltuğunda oturmakta olan sayın ve muhterem büyüğümüz Recep Tayyip Bey’e insan hakları ödülü veriyor! Para ödülü… 250 bin dolar! “Bu 250 bin dolar ne oldu? Kendisine sorduklarında bir şehit veya gazi derneğine vereceğim diyordu. Nereye bağışlandığını açıklayın.”

Sözcü
Emin Çölaşan
Şubat 28, 2016

250 bin dolar!

Sevgili okuyucularım, bugün SÖZCÜ’de Başak Kaya’nın ilginç bir haberini okuyacaksınız. Libya’nın devrik lideri Kaddafi, 2010 yılında düzenlenen bir törende, o sırada başbakanlık koltuğunda oturmakta olan sayın ve muhterem büyüğümüz Recep Tayyip Bey’e insan hakları ödülü veriyor! Para ödülü… 250 bin dolar!

Bu haber ertesi gün bizim medyada yer buluyor… Sabah gazetesi, CNN-Türk televizyonu ve başkaları töreni anlatıyor.Değerli büyüğümüz ödülü alırken yaptığı konuşmada Kaddafi’ye teşekkür edip şöyle diyor:

“Şahsımdan ziyade ülkem ve milletim adına teslim aldığım bu ödülü büyük memnuniyetle kabul ediyorum…” Dikkat ediniz, şahsı değil ülkesi ve milleti adına!

Kılıçdaroğlu cuma günü Meclis’te yaptığı, ancak gargaraya gelen bütçe konuşmasında bu konuyu bir kez daha gündeme getirip sorular sordu. Daha önce de beş kez sormuş:
“Bu 250 bin dolar ne oldu? Kendisine sorduklarında bir şehit veya gazi derneğine vereceğim diyordu. Nereye bağışlandığını açıklayın. Çok net bir yanıt bekliyorum.” Evet, aynı soruyu bir kez daha, bu kez doğrudan Davutoğlu Bey’e yöneltti. Kürsüye gelen Davutoğlu Bey ise konuyu yine es geçti, herhangi bir yanıt veremedi. Dolayısıyla hiç kimse paranın akıbetini öğrenemedi.

Türkiye yanıtı verilemeyen konular ve sorular cennetine dönüşmüş durumda!
Örneğin Suudi Arabistan Kralı birkaç yıl önce Ankara’ya geldiğinde, dönemin cumhurbaşkanı Abdullah Gül beyefendi ile çok değerli ve muhterem Recep Tayyip beyefendi (ikisi birlikte), kralı kalmakta olduğu Swissotel’de ziyaret etmişlerdi.
Kral hazretlerinin o ziyarette her ikisine de çok değerli hediyeler, mücevherler vesaire verdiği iddia edilmişti. Özellikle gazeteci arkadaşımız Mehmet Yılmaz köşesinde bu konuyu onlarca kez yazdı ve sordu:

“Aldınız mı almadınız mı? Aldı iseniz, hediyeler nelerdir?”
Bu soruların yanıtı da hiçbir zaman verilmedi.Biri çıkıp aldık veya almadık demedi.
Şimdi bu olayın üzerine bir de Kaddafi’nin 250 bin doları geldi.Bakalım ne diyecekler!

Sonunda Suudi uçaklarına sığındık!

Sevgili okuyucularım, Suriye olayını ve ülkemizin içine düşürüldüğü bataklığı medyadan mutlaka izliyorsunuz.Uygulanan yanlış politikalarla Türkiye Cumhuriyeti’ni iki paralık etmeyi başardılar! 960 kilometrelik Suriye sınırımızda durup dururken yeni “Komşularımız” oluştu.

PKK’nın Suriye kolu olan PYD, şeriatçı ve kelle kesen vahşi örgüt IŞİD, Esad’ı devirmeye soyunan, Suudi Arabistan ve Katar’dan maaşa bağlanan diğer İslamcı terör örgütleri…Ve en sonunda Rusya.Oysa Esad varken Suriye sınırımızda terör, savaş ve göç yoktu.Suriye bize terör ihraç etmiyordu. Sadece, giderek azalan bir takım kaçakçılık olayları vardı ki hiç önemli değildi.

İktidar sonunda bizi bu pisliğe bulaştırdı. Esad’ı devirmek uğruna sınırlarımız savaş alanına dönüştü…Üç milyon Suriyeli ülkesinden kaçıp bize sığındı. Şimdi onları kamplarda tam pansiyon ağırlıyoruz.

Bu işin son gelişmesi şöyle:
Esad’ı bombalayıp IŞİD’e katkıda bulunmak için Türkiye’ye Katar ve Suudi Arabistan savaş uçakları geldi. Bunları davet eden bizim hükümet.
Ne işi var bunların bizim ülkemizde?

Biz bu kadar mı düştük, güvenliğimizi bundan sonra Katar ve Suudi Arabistan uçaklarının kanatları altına saklanarak mı sağlayacağız? Hele o hırsızlar cennetinin para babası Suudi Arabistan!.. Savaş uçakları bizim hava alanlarımızda ne arıyor? Yarın öbür gün havalanıp Suriye topraklarını mı bombalayacaklar? O zaman Rusya ne yapacak? Biz ne yapacağız?
Bizim hükümetin yapamadığını Suudi Arabistan’la Katar mı yapacak? Taşeronluk görevini onlara mı ihale ettik?

Israrla sorulması gereken bu soruların yanıtı yok!

Adına Suudi Arabistan denilen bu güruh, gerçek Müslümanlığın en büyük düşmanlarından biridir. Adına Vahabi denilen sapkın bir mezhebin dünya üzerindeki tek temsilcisi olarak görev yapmakta, ABD ve İsrail’in kucağında oturmaktadır.Vahşi terör örgütü IŞİD’in en büyük destekçisidir.

Her iki ülkenin de tek amacı aynen bizimkiler gibi, Esad’ın devrilmesidir…
Hem Türkiye’ye, hem de Esad’ı devirmek için vuruşan teröristlere en büyük parasal ve manevi destek bugüne kadar onlardan geldi. Teröristleri ikisi birden maaşa bağladı…

Ve AKP iktidarı şimdi bu iki ülkenin savaş uçaklarını Türkiye’ye getirtti. İncirlik hava üssünde aportta bekliyorlar…Marifetlerini yakında göreceğiz!
Ne işi var o heriflerin benim ülkemde, ne işi var? Para uğruna bu kadar mı düştük.

http://www.sozcu.com.tr/2016/yazarlar/emin-colasan/250-bin-dolar-1112255/

This entry was posted in DIŞ POLİTİKA, EMİN ÇÖLAŞAN, Politika ve Gundem, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *