Naci Kaptan
07.01.2016
CUMANIN GELİŞİ PAZARTESİNDEN BELLİ İDİ …
Değerli dostlar Cuma namazı izini ile kamu kurumlarından dinsel inancın da fişlenmesi yolunun açılmasına ve her cuma milyonlarca saat iş ve hizmet kaybına neden hayret ediyoruz ki ;
HATIRLAYALIM ;
Tevhidi tedrisatın fiilen kaldırılmasından sonra , okullarda mescidler açıldı , türban önce üniversitelere girdi ve gün be gün liselere , orta ve ilk öğretime ta ki ana okullarına kadar indi. Çocuklar otobüslerle cuma namazlarına taşındı. Yetmedi cenaze namazlarına götürüldü.
Tüm bunlar yetmedi kız erkek okulları da ayrılmaya başladı. Eğitimde dönüşümü tamamlamak için imam hatip/İlahiyat çıkışlı din ve ahlak öğretmenlerinin nerede ise tamamı okullarda idari kadrolara ve il/ilçe eğitim müdürlüklerine atandı.
Önce eğitim sistemi 3×4 olarak değişti.Yine yetmedi müfredatlar sil baştan değişti.Din ağırlıklı dersler öne çıkartıldı . Din ağırlıklı derslerde öğrenciler mezhep ayrımına uğradı.Müslüman olmayan öğrenciler din dersine zorlandı. Alevi öğrencilere baskı yapıldı.
Yine yetmedi klasik eğitim veren ilköğretim okulları büyük bir hızla imam hatip okullarına dönüştürüldü.(MİLLİ’si) ortadan kaldırılan eğitimin ağırlığı DİN ADAMI formasyonlu kuşaklar yetiştirmesi Hükümetin politikası haline getirildi. Aileler çevrelerinde çocuklarını gönderecek imam hatip olmayan okul bulamadı .
Değerli dostlar,
Hepimizin bildiği gibi bir ülkenin geleceği, form verilecek olan eğitim kuşaklarıyla şekillenmektedir.Fetullahi cemaat da bu yolla güçlenmiş , iyi eğitimli gençler yetiştirmiş ve bunları Devletin temelini oluşturan kadrolar arasına sokmuştur. AKP’nin yetiştirdiği kadrolar ise öncelikle BİAT KÜLTÜRÜ ile yetişecek , çağdaşlığı sadece yeni model telefon kullanmakla sınırlı olan itaatkar, sorgulamayan , aldıkları eğitim nedeniyle yaratıcılığı olmayan ,Laikliği, Cumhuriyeti ,Atatürk’ü,aydınlanma devrimlerini benimsemeyen,kitap okuma kültürü olmayan kuşaklar yetiştirilmeye başlamıştır.Ulus Devlet ve laiklik , cumhuriyet bu yolla kırılmaktadır.
Din ve inancın simgesi olan TÜRBAN hiç olmaması gereken yargının içine girerek avukatların ve yargıçların başlarını sarmalamıştır. Eğik duran adaletin terazisi iyice yamulmuştur. Bundan böyle başı örtülü bir yargıca davanız düşerse kadınlar türbanlı erkekler şalvar ve sakallı olursa haksız bile olsalar davayı kazanma olasılıkları yüksek olacaktır. Badem bıyık artı puan alacaktır.
Laik Cumhuriyetin temeline konmakta olan dinamitler Türkiye’nin çok büyük ve yoğun sorunları arasına sıkıştırılarak uygulamaya sokuluyor.Cuma namazı da bunlardan birisidir. Laik Cumhuriyet aşındırılmaktadır.
Yüzü Malezya , Suudi Arabistan,Katar arap cahiliyesine dönük olan AKP iktidarının amacı Türkiye’yi çağdaşlığa , gelişmişliğe , ekonomik kalkınmaya ,Demokrasi ve insan haklarına taşımak değildir. Böyle bir amacı hiç olmamıştır..
Cuma namazı genelgesiyle Cuma gününün tatil olmasının yolu açılmıştır. 2014 verilerine göre Türkiye’de 2,36 milyon devlet memuru bulunuyor. Kamu kurum ve kuruluşlarında toplam çalışan sayısı 3,2 milyona yaklaşıyor.2015 sonu için diyelim ki 3.3 milyon kamu çalışanı var.
Diyelim ki 2 milyon kamu çalışanı inanç veya kamu baskısı nedeniyle cuma namazına gitttiler . Unutmayınız ki Cuma namazlarına gitmeyenler görevlerinde yükselemeyeceklerdir.
Öğlen tatiline yaklaşık 2 saat eklenecekmiş. 2 milyon kişiX2 saat . Her hafta sonu 4 milyon saat kamu görevinden çalınacaktır.Bunu kim telafi edecektir ? Şayet laiklik perde ardına alınarak dini yaşam tarzına geçiş için böylesi bir düzenleme yapılacaksa adil idareci , akıllı yönetici cumaya gidenlerin mesai saatlerine 2 saat ekler. Bu kişiler mesailerini 2 saat geç bitirirler… İşte o zaman gerçek inancı olanlar ortaya çıkacaktır.
Kamu kurumları 14 senedir yoğun AKP kadrolaşması yaşıyor. AKP’ye kaydı olmayanlar kamu kurumlarında istihdam edilmiyor.Bu nedenle çalışanların büyük çoğunluğu AKP’ye olan yakınlıkları ve dini inançları nedeniyle ve bir kısmı da fişlenmemek için Cuma namazlarına gitmek zorunda kalacaklar .Bu demektir ki Cuma günleri devlet daireleri boşalacaktır. Okullarda , öğretim kurumlarında öğretmenler de görev yerlerini terk edeceklerdir.
Fakat ,Güvenlik görevlileri , polisler , askerler , doktorlar ve stratejik yerlerde görev yapanlar , öğrenciler de Cuma namazına gitmek isterlerse ne olacak ??? Ya yargıçlar , savcılar ?…Devletin yapısı işte böyle tahrip ediliyor..Kamu düzeni işte böyle bozulacak.
Belki duymamışsınızdır ; bir kaç sene önce bir operatör prof.dr. ramazanda iftar zamanı geldi diye ameliyatı yarım bırakmıştı.İşte din ve inancı çalışma hayatına sokarsanız olacağı budur. Laiklik işte bunun için çok önemli.
Sizlere Cezayir’in bir limanında yaşadığım bir olayı anlatarak yazımı bitireyim ;
Günlerden cuma idi …Cuma günleri Arap ülkelerinde işler yavaşlar hatta durur . Limanda yükümüz öğleden sonra bitecek ve hemen hareket edecektik. Cuma günü kalkabilmek içi BAHŞİŞ yöntemini kullanmak zorunda kaldık. Bu arada ağrıyan dişimin verdiği acı gittikçe artıyordu.Denizde ise yolumuz uzundu .
Kalkışımıza 3 saat vardı.Acentayı çağırarak en yakın dişçiye giderek dişimi çektirmek istediğimi söyledim. zaman dar acı büyüktü. Liman çıkış gümrük kontroluna geldik. Eski ve sigara kokan bir ofis.camlı bir banko içinde bir gümrükçü var.Acenta durumu kendisine anlattı .Memur asık bir yüzle “bugün cuma , namaz saati başlamak üzere bize ancak namazdan sonra dışarı çıkma izini vereceğini” acentaya söyledi . Yapacağı işlem “çıkış kartımıza” bir mühür basmak idi. Belki insafa gelir diye 1 saat kadar başka denizcilerle birlikte bekledik. Dışarı çıktı ve geri dönmedi.Liman çıkış kapısı ise kilitli idi.
Ve dişçiye gidebilecek olan zamanım O suratsız , hoşgörüsüz ve Cuma namazını bahane eden görevini yapmayan vicdansız kamu görevlisi yüzünden tükendi.Acılar içinde gemiye dönmek zorunda kaldım ve bir sonraki limana kadar çok zorluklar yaşadım.
Aradan seneler geçti ama Cuma namazı bahanesinin bana verdiği acıları ve suratsız arabı unutmadım. Bizde de AKP’nin siyasi çıkar amaçlı cuma namazı izini, arabın aynen bu yoluna gitmektedir. Halk Cuma namazı bahanesiyle kamu dairelerinde sıkıntılara ve beklemelere hazır olsun. Kaybolan iş gücü de cabası …
Kalın sağlıcakla
