BELLEK DÜRTÜCÜ * HATAY’da YIKILMIŞ OLAN BAZI KAMU BİNALARININ HİKAYESİDİR * ALİ DİBO MESELESİ VE SADULLAH ERGİN * Ali Dibo mekanizması ortaya çıkmıştı. AKP İl Genel Meclisi adayı Harun Özkan, “Milletvekillerinden bize teklif geldi. ‘Beraber ihalelere girelim, siz de kazanın biz de kazanalım’ dediler. Biz de ‘olur’ dedik”

AKP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI YAZICI:
“CUMHURBAŞKANLIĞI’NA OYNUYORUZ,
SANA PARANI VEREMEYİZ”


“Hatay milletvekillerine ve İskenderun İlçe başkanına rüşvet vermeyen bir firma, İskenderun’da hayatta ihaleye giremez. İlçe başkanı Muharrem Dingil benim akrabam olmasına rağmen, girmek istediğim okul ihalesi için 13 milyar lira ona, 5 milyar 600 milyon da Mehmet Soydan’a verdim.”

Hatay’da yerel dilde “eş, dost, yandaş şirketi” anlamına gelen ’Ali Dibo Şirketi’ kurarak, ihalelerin neredeyse tamamını aldıkları öne sürülen AKP’lilerle ilgili olay.

Hatay’da  KAMU BİNALARININ yapılması ile ilgili ihale vurgunu hikayesinin kahramanı geçmişte Hatay’da AKP il başkanlığı yapan, daha sonra AKP’den milletvekili ve Adalet Bakanı olan Hatay’lı Sadullah Ergin’in kurmuş olduğu hileli ihale düzenini anlatır. Yapılan soruşturma sonucu Hatay ilinde, 271 adet kamu ihalesinin tamamının partinin 17 AK Parti’li yerel yönetici tarafından kazanıldığı ortaya çıkmıştı. Kahraman Maraş depreminden en çok etkilenen illerimizde birisi de Hatay’dır. Burada bir çok kamu binası yıkılmış ve çok fazla can kaybı olmuştur. Bu nedenle bu yıkılmış olan kamu binalarının neden depreme dayanmadığı ve can kaybının nedenlerini araştırmak ve incelemek gerekir.
Sadullah Ergin avukat olup, AKP’den istifa ederek, günümüzde DEVA partisinde siyaset yapmaya başlamıştır.

Haydi bakalım BELLEK DÜRTÜCÜ görevimizi yapalım.

UNUTMAYIN, UNUTTURMAYIN!!!

Naci Kaptan –  15 Şubat 2023

BÖLÜM I

Ali Dibo paraları AKP Genel Merkezi’ne gitti
Ali Dibo mekanizması ortaya çıkmıştı. AKP İl Genel Meclisi adayı Harun Özkan, “Milletvekillerinden bize teklif geldi. ‘Beraber ihalelere girelim, siz de kazanın biz de kazanalım’ dediler. Biz de ‘olur’ dedik”
Bu ülkede gerçek anlamda adalet ve liyakat düzeni olsaydı o kişi Adalet Bakanı olamazdı. Geçmişinde Ali Dibo markası olan Sadullah Ergin normal, sağlıklı, hukukun çalıştığı bir demokraside Adalet Bakanı olamazdı! Hatta siyasetten dışlanarak hakkında soruşturma açılırdı. Ama öyle olmadı. Çünkü Ergin yolsuzluk çarkının sadece küçük bir dişlisi idi.
Ali Dibo skandalı, Hürriyet gazetesi köşe yazarı Şükrü Küçükşahin’in 2006 yılının Şubat ayında elde ettiği, AK Parti grup başkanvekili ve Hatay milletvekili Sadullah Ergin’in, bir bürokrata Hatay ilinde yapılacak ihalelerine partililere verilmesi yönündeki talimatlarını içeren yazılı belgenin araştırılması sonucu patlak veren skandal. Yapılan soruşturma sonucu Hatay ilinde, 271 adet kamu ihalesinin tamamının partinin 17 AK Parti’li yerel yönetici tarafından kazanıldığı ortaya çıkmıştı.
AKP Grup Başkanvekili ve Hatay Milletvekili Sadullah Ergin’in, “Ali Dibo” şirketinin en çok ihale alan şirketi, Hatay İlaç Ltd’nin resmi avukatı olduğu ortaya çıktı. TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, ihalelerde hiçbir hukuki hata olmadığını, kendisinin ihalelerle hiçbir ilgisi bulunmadığını savunan AKP Grup Başkanvekili Ergin’in milletvekili seçilmeden önce, AKP il Başkan olduğu dönemde İshakoğlu aile şirketine avukatlık yaptığı belgelendi.
Hatay’ın İskenderun İlçesi’nde bir şirketin müdürü olan Harun Özkan, 2006 yılında Aydınlık dergisine verdiği röportajda Ali Dibo mekanizmasını ortaya çıkarmıştı. AKP İl Genel Meclisi adayı Harun Özkan, “Milletvekillerinden bize teklif geldi. ‘Beraber ihalelere girelim, siz de kazanın biz de kazanalım’ dediler. Biz de ‘olur’ dedik” diye konuşmuştu. Harun Özkan’ın anlatımına göre, Ali Dibo mekanizmasıyla ihale alan milletvekillerinden biri de şimdiki Adalet Bakanı Sadullah Ergin’di. Dergiye göre, AKP Hatay Milletvekili Fuat Geçen de, Hatay’daki devlet ihalelerinin Sadullah Ergin’in koordinatörlüğü ile dağıtıldığını söylemişti.
Özgök Limited Şirketi sahibi ve müdürü ve AKP İl Genel Meclisi adayı Harun Özkan, Hatay’da “Ali Dibo vurgunu” diye bilinen olayda elde edilen kazancın ilçe yönetimi, milletvekili, AKP Genel Merkezi ve ihaleye giren arasında bölündüğünü anlatıyor.
Özgök Limited Şirketi sahibi ve müdürü ve AKP İl Genel Meclisi adayı Harun Özkan’ın anlattıkları bu hafta okuyucularına ulaşan Aydınlık dergisinde yayınlandı. Harun Özkan, Ali Dibo mekanizması ile AKP Genel Merkezi’ne nasıl para aktarıldığı konusunda ayrıntılı bilgiler vermektedir. Harun Özkan, Dulkadiroğlu aşiretine mensup olan Dingil ailesinden. Yıllardır İskenderun ve bölgede ticaretle uğraşan bu ailenin üyeleri, 2002’nin Kasım ayından bu yana AKP ile çok işli dışlı durumda. Birçok ihaleye girmişler ve hala da girmeye devam ediyorlar. Özkan, 2003’te İskenderun’da İl Genel Meclisi için AKP’den üçüncü sıra adayı olmuş. AKP İskenderun İlçe Başkanı Muharrem Dingil de Harun Özkan’ın amcasının oğlu.
HATAY’DA VE İSKENDERUN’DA KURULAN İHALE MEKANİZMASI
Harun Özkan Hatay’da ve İskenderun’da çok sayıda ihaleye Ali Dibo mekanizmasıyla girildiğini ve bu ihalelerin tamamının kazanıldığını belirtiyor. Özkan şöyle diyor: “Milli Eğitim Müdürlüğü, Özel idare, Devlet Demiryolları, İl Sağlık Müdürlüğü, hastaneler, valilik kampı, kamuya ait dinlenme kampları gibi kurumların ihalelerine girdik. Kamuda ne kadar ihale varsa biz girmişizdir. Girmesek de akrabalarım girmiştir. Zaten parti yönetimi ihaleleri bize kendisi teklif ediyordu. Girdiğimiz bütün ihaleleri kazanıyorduk.”
• Özgök Limited Şirketi sahibi ve müdürü ve AKP İl Genel Meclisi adayı Harun Özkan, Hatay’da “Ali Dibo vurgunu” diye bilinen olayda elde edilen kazancın ilçe yönetimi, milletvekili, AKP Genel Merkezi ve ihaleye giren arasında bölündüğünü anlatıyor.
• Özkan bu faaliyetleri anlattığı AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı tarafından Genel Merkez’de tehdit edildiğini anlatıyor.
• Özkan’ın anlatımına göre, Ali Dibo mekanizmasıyla ihale alan milletvekilleri AKP Grup Başkan Vekili Sadullah Ergin, Mehmet Soydan, İsmail Soylu, Mehmet Eraslan’dır.
BAZI İHALE ÖRNEKLERİ
Harun Özkan’ın anlattığı bir örnek olay şöyle:
1- “Hatay milletvekillerine ve İskenderun İlçe başkanına rüşvet vermeyen bir firma, İskenderun’da hayatta ihaleye giremez. İlçe başkanı Muharrem Dingil benim akrabam olmasına rağmen, girmek istediğim okul ihalesi için 13 milyar lira ona, 5 milyar 600 milyon da Mehmet Soydan’a verdim.”
2- “42 milyarlık bir okul ihalesinden partiye 19 milyar 190 milyon verildi. Bana da 13 milyar 250 milyon lira düştü. Vergisi de 17 milyar 440 milyon liraydı ve onu da bana ödettiler.
3- Yine 26 milyarlık bir Sağlık Ocağı ihalesinden Mehmet Soydan’a 5 milyar 900 milyon lira verildi. Benim payıma da 12 milyar 500 milyon lira düştü, ama ben bu miktarı da alamadım.
4- Parasını almadığım 146 ihalenin ödemelerinin hepsi parti yönetimine gitti. Sağlık Ocakları ihalelerinde, ben hiç ihale dosyası almadan girdim, kazandım ve işi bitirdim. Altı ay sonra bu ihalenin kağıtlarını düzenlediler.
VALİ, MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ, SAĞLIK MÜDÜRÜ
İHALENİN OLACAĞI GÜNÜ FAKSLA ÖZKAN’A BİLDİRİYOR
Özkan bu ihalelerin nasıl yapıldığını da şu sözlerle anlatıyor: “AKP’nin teklifini kabul edince ihale dosyaları bize gelmeye başladı. Ben hiçbir zaman kurumun kapısına gidip de ihaleye girmek için dosya almadım. Dosyayı o kurumun yetkilileri, AKP ilçe başkanı ya da yöneticileri evime getiriyorlardı. Hatta bazen vali, milli eğitim müdürü, sağlık müdürü ihalenin olacağı günü faksla bana bildiriyorlardı.
“AKP milletvekilleri ile ilçe başkanları kamu ihalelerinin bizde kalması için müdürlere baskı yapıyorlardı. Mesela ihaleler kapalı zarf usulü olmasına rağmen, ne kadar teklif verildiğini biz önceden öğrenebiliyorduk.”
İHALEYE GİREN AKP GRUP BAŞKAN VEKİLİ VE YEREL YÖNETİCİLER
Harun Özkan o yörede yapılan ihaleler için AKP adına “ihale istihbaratçısı” olarak çalışmış. Bu faaliyetini şöyle anlatıyor:
“Ben ve yedi arkadaşım kimin ne olduğunu, hangi ihaleyi almak istediğini bilirdik. İhaleye girmek isteyen kişiler önce bize gelirlerdi. 2004 yılında İskenderun’da ne kadar ihale alınmışsa bunların hepsini bilirim. 30 kişilik AKP ilçe yönetiminden 16 kişi, kamu ihalelerine girmiş ve ihaleleri almıştır. Parti tüzüğüne göre bu bir suç. Hiçbir yönetici ihalelere giremez. Ama AKP Grup Başkan Vekili olan Sadullah Ergin akrabaları üzerinden ihaleler almıştır. Oğlu, yeğeni, akrabaları almıştır, bunların hepsi de parti yönetimindeler. İhale alan yönetim kurulu üyeleri şunlar: Murat Sabah, Mehmet Yücelen, Mehmet Ali Aktar, Burhan Topaloğlu, Zeynel Abidin Keleş, M. Ayhan Kutlu, Ali Atılgan, Şemsettin Keser, M. Şükrü Baysal, Reşit Tekeri, Beşir Çağan, Haluk Karıcı, Müslüm Türk, Münir Şükrü Baysal, Musa Kurşun, H. Murat Sabah, Hamit Güneş. Komik ama İskenderun’da AKP’li bir kebapçı bile, Demir Çelik Fabrikası’ndan 265 milyarlık ihale aldı.
“Bu adamlar hala yönetimde ve ihalelere girmeye devam ediyorlar. Örneğin Haluk Karıcı, AKP ilçe yöneticisi ve şu anda Devlet Hastanesi ihalesine girdi ve ihalelere girmeye devam ediyor. Ben bu bilgileri istihbarat yaptığım dönemde aldım.
“İlçe başkanının bir evi vardı, bugün dört eve sahip. Normal bir otomobili vardı, şimdi son model bir lüks otomobile biniyor. O kadar uyanık ki çok önceden karısıyla bile bilerek boşanmışlar. Tüm gayrimenkullerini başkasına devretmiş haciz gelmesin diye. Sonra karısına tekrar nikah kıymış.”
AKP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI HAYATİ YAZICI’NIN TEHDİTLERİ
Harun Özkan’ın kendisi de bir Ali Dibo kurbanı. Kendi adına girilen ihalelerin bir kısmından haberi bile olmamış ve bu işlerden büyük maddi zararı olmuş. Bunu da AKP Genel Merkezi’ne bildirmiş. Bu sayede AKP Genel Merkezi’nin nasıl işin içinde olduğunu bir kez daha öğreniyoruz. Harun Özkan şöyle anlatıyor:
Hatay milletvekillerine anlattığım için genel merkez bu sorunu duymuş. Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı beni Ankara’ya çağırdı. ‘Sen haklısın, ama bu aramızda kalsın. Sen partilisin, parti bu zararı karşılayamaz. Milletvekili Soydan ve ilçe başkanı zararını ödeyecekler, sen git evinde bekle’ dedi. Yazıcı ayrıca ‘Cumhurbaşkanlığı’na oynuyoruz, şimdi sana para veremeyiz’ dedi. Ankara Balgat’taki Genel Merkez’de beni “sen de yanarsın” diyerek tehdit etti. Ve basına gitme dedi. Yazıcı, bana Ali Dibo hikayesini de anlattı. Bana ‘küçük Ali Dibo’ diye seslendi.”
ÖZKAN’A TEHDİTLER
Harun Özkan, 7–8 kez tehdit edildiğini, cep telefonuna Muharrem ve Mustafa Dingil’in akrabaları tarafından tehdit mesajları geldiğini anlatmıştır. Kendisi bu mesajları her seferinde savcılığa gidip göstermiş ve savcıdan tehdit edildiğine dair imzalı yazı almıştır. Savcılıktan aldığı 7 ayrı belge bulunmaktadır. Ailesi de tehdit edilmektedir.
Kamu İhale Kanunu’na tabi ihaleler arasında 140’ı mal alımı, 35’i hizmet alımı, 15’i yapım işi olan toplam 190 ihale ile ilgili Kamu İhale Kurumu (KİK) soruşturma başlattı ve ihalelerin tümünün mevzuata aykırı olduğunu açıkladı.
TRİLYONLUK İŞLER:
Hatay’da AKP’li yerel yöneticilerin ildeki kamu ihaleleriyle bağlantısı anlatmak için kullanılan “Ali Dibo şirketi” ile ilgili Hürriyet’te çıkan Haberler üzerine TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Ergin, AKP’lilerin aldığı ihale miktarının çok düşük olduğunu ileri sürmüştü. Ergin’in verdiği öğrenilen bu bilgilerine dayanarak Başbakan Tayyip Erdoğan, Ali Dibo şirketi ile ilgili haberleri değerlendirirken, “AKP’liler birkaç milyarlık iş almışlar” demişti. Ancak Hürriyet’in edindiği yeni bilgilere göre, AKP’lilerin sadece aldığı ihalelerin parasal değeri onlarca trilyon lirayı aşıyor. Bu ihaleler içinde en büyük payı alan ve aynı aileye ait Hatay İlaç ve İshakoğlu Medikal şirketlerinin toplamda 5 trilyon lirayı aştığı belirtildi. İshakoğlu’nun aldığı ihalelerin sayısının da önceki haberlerde çıkan 169 sayısının çok üstünde olduğu, kaydedildi.
Öte yandan Ali Dibo şirketinin yeni önemli üyeleri de ortaya çıkıyor. Buna göre, AKP İl Genel Meclis Başkanı Mahmut Narin’in, AKP iktidarından önce hiçbir kamu ihalesine girmemişken, son üç yılda, parasal değerde oldukça yüksek ihaleler aldığı öğrenildi. Narin’in sadece Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden kazandığı kuru gıda, onarım, malzeme alımı, Yemek ihalelerinin bile trilyonu aştığı belirlendi.
AKP İHALE İSTİHBARATÇISI HARUN ÖZKAN:
Ali Dibo paraları AKP Genel Merkezi’ne gitti
“AKP’li vekillerin izni olmadan bir kişi bile ihaleye giremez”. Bu söz AKP’nin ihale istihbaratçısı Harun Özkan’a ait. Özkan, girilen ihalelerin kazancının yüzde 20’sini kendisinin, yüzde 10’unu ilçe başkanının, yüzde 20’sini de milletvekilinin aldığını, yüzde 20’sinin de AKP Genel Merkezi’ne gittiğini ifade ediyor. Geri kalan yüzde 30 da vergi ve rüşvete ayrılmış. İşte AKP Genel Merkezine kadar uzanan Ali Dibo mekanizması…
“Ben Küçük Ali Dibo’yum.” Hatay’ın İskenderun İlçesi’nde faaliyet gösteren Özgök Limited Şirketi sahibi ve müdürü olan Harun Özkan, kendisini bu sözlerle tanımlıyor. Özkan’ın anlattıkları Ali Dibo mekanizmasını ortaya çıkarıyor. Harun Özkan, Dulkadiroğlu aşiretine mensup olan Dingil ailesinden. Yıllardır İskenderun ve bölgede ticaretle uğraşan bu ailenin üyeleri, 2002’nin Kasım ayından bu yana AKP ile çok işli dışlı durumda. Birçok ihaleye girmişler ve hala da girmeye devam ediyorlar. Harun Özkan’la AKP Genel Merkezinin de içinde yer aldığı ihale yolsuzluklarını konuştuk.

BÖLÜM 2

“2002 SEÇİMLERİNDE AKP’YE GEÇTİK”
AYDINLIK: AKP ile nasıl tanıştınız?
HARUN ÖZKAN: Büyük bir aile olduğumuz için 2002 seçimlerinde bize birçok partiden çağrı geldi. AKP ile de bu süreçte birlikte olduk. Birçok partiye adaylar verdik, ancak seçimlerde AKP adına çalıştık. Seçim sonucunda da çoğu belde belediye başkanı bizim Dingil ailesi üyelerinden seçildi. İskenderun’da AKP İlçe başkanı ve birçok yönetici de bizim ailedendir. Ben de bu işin içerisindeyim. Üçüncü sıradan il genel meclis üyeliğine adaydım. Hatta yedi mahalle ve üç köye AKP adına ben bakıyordum.
AKP MİLLETVEKİLLERİ: “SİZ DE KAZANIN, BİZ DE KAZANALIM”
AYDINLIK: AKP yöneticileriyle ticari ilişkileriniz nasıl başladı?
ÖZKAN: İhalelere girebilmek için AKP’ye yakınlaşmamız gerekiyordu. Bu esnada milletvekillerinden ve İskenderun ilçe başkanından bize teklif geldi. “Beraber ihalelere girelim, siz de kazanın biz de kazanalım. Başkaları gireceğine sen gir” dediler. Biz de olur dedik.
AYDINLIK: Bu milletvekilleri hangileri?
ÖZKAN: AKP’nin Hatay milletvekilleri.
AYDINLIK: İsimleri?
ÖZKAN: Sadullah Ergin (AKP Grup Başkan Vekili), Mehmet Soydan, İsmail Soylu, Mehmet Eraslan.
AYDINLIK: İlçe başkanı kim?
ÖZKAN: Muharrem Dingil. Amcamın oğlu.
“İHALE VEREN KURUM BAŞKANI EVİME GELİYORDU”
AYDINLIK: İhalelere AKP’nin yardımıyla girmeye başladınız.
ÖZKAN: AKP’nin teklifini kabul edince ihale dosyaları bize gelmeye başladı. Ben hiçbir zaman kurumun kapısına gidip de ihaleye girmek için dosya almadım. Dosyayı o kurumun yetkilileri, AKP ilçe başkanı ya da yöneticileri evime getiriyorlardı. Hatta bazen vali, milli eğitim müdürü, sağlık müdürü ihalenin olacağı günü faksla bana bildiriyorlardı.
AYDINLIK: Nasıl ihaleler bunlar?
ÖZKAN: Kamu ihaleleri. Milli Eğitim Müdürlüğü, Özel idare, Devlet Demiryolları, İl Sağlık Müdürlüğü, hastaneler, valilik kampı, kamuya ait dinlenme kampları gibi kurumların ihalelerine girdik. Kamuda ne kadar ihale varsa biz girmişizdir. Girmesek de akrabalarım girmiştir. Zaten parti yönetimi ihaleleri bize kendisi teklif ediyordu. Girdiğimiz bütün ihaleleri kazanıyorduk.
“KAPALI TEKLİFLERİ BİLE ÖĞRENİYORDUK”
AYDINLIK: Nasıl?
ÖZKAN: AKP milletvekilleri ile ilçe başkanları kamu ihalelerinin bizde kalması için müdürlere baskı yapıyorlardı. Mesela ihaleler kapalı zarf usulü olmasına rağmen, ne kadar teklif verildiğini biz önceden öğrenebiliyorduk.
AYDINLIK: Bu milletvekilleri kimler?
ÖZKAN: Mehmet Soydan ve onun adamları.
“YÜZDE 20’Sİ GENEL MERKEZE GİDİYORDU”
AYDINLIK: “Beraber ihalelere girelim, siz de kazanın biz de” derken, kendilerini mi, AKP’yi mi kastediyorlardı?
ÖZKAN: Hem partiyi, hem de kendilerini. İhalelerde anlaşmamız şöyleydi: Kazancın yüzde 20’sini ben alıyordum, yüzde 10’unu ilçe başkanı, yüzde 20’sini milletvekili alıyor ve yüzde 20’si de genel merkeze gidiyordu. Milletvekili bu yüzde 20’nin teşkilata gittiğini söylüyordu. İlçe başkanı ve yöneticileri de genel merkeze gittiğini doğruluyorlardı. Geri kalan yüzde 30’luk dilim de vergi ve rüşvetlere gidiyordu.
AYDINLIK: Yüzde alan milletvekili kim?
ÖZKAN: Hatay Milletvekili Mehmet Soydan. İlçe Başkanı Muharrem Dingil.
AYDINLIK: Kaç ihale aldınız?
ÖZKAN: Özgök Ltd. Şti. adına 151 ihale alınmış, ancak bunların sadece beşinde benim imzam var. Diğerlerinden haberim de yok. Ben sadece bu beşinden para aldım. Kalan 146 ihaleden haberim olmadığı gibi para da almadım. Hatta vergilerini de ben ödemek zorunda kaldım. Şirket benim adıma olduğu için, tüm icralar da bana geliyor.
“HİÇ GİTMEDİĞİM MARDİN’DE İHALEYE GİRMİŞİM”
AYDINLIK: 146 ihaleden neden haberiniz yok?
ÖZKAN: Ben 2003 Aralık’ında yurtdışına çıktım. İhaleleri takip etmek için AKP İlçe başkanı Muharrem Dingil’e ve Mehmet Dingil’e yetki verdim. Benim adıma birçok ihaleye girmişler. İşleri yapmışlar ve paraları da almışlar. Hatta İskenderun’un en işlek caddesinde olan inşaat malzemesi dükkanımdan mal satmışlar. Bu şekilde iki depomda da mal kalmadı. Benim adıma fabrikalardan mal almışlar ve bunların hepsini benim adıma sahte imzalar atarak yapmışlar. İhalelerden para almak istediğimde ya da mal satılan yerlerden tahsilat yapmak istediğimde Mehmet Soydan, Muharrem Dingil ve Mustafa Dingil’in paraları aldıklarını öğrendim. Ben Adana’ya, Mardin’e iş yapmak için hiç gitmedim, ama benim adıma ihaleler alınmış. Örneğin Devlet Demiryolları 6’ncı Bölge’de ihale aldığım görünüyor, ama ben hiçbir zaman böyle bir ihaleye girmedim. Bu konuyla ilgili suç duyurusunda bulundum, ama nereye başvurduysam bir sonuç çıkmadı. Hatay milletvekillerine ve İskenderun İlçe başkanına rüşvet vermeyen bir firma, İskenderun’da hayatta ihaleye giremez. İlçe başkanı Muharrem Dingil benim akrabam olmasına rağmen, girmek istediğim okul ihalesi için 13 milyar lira ona, 5 milyar 600 milyon da Mehmet Soydan’a verdim.
AYDINLIK: İşyeriniz ne oldu?
ÖZKAN: Bu olay benim sonumu getirdi. Dükkanımı da depolarımı da kapatmak zorunda kaldım. Anlaşmamıza göre ihalelerdeki KDV ve diğer vergileri onlar ödeyecekti. Hiçbirini ödemediler ve ben icralık oldum. Evlerimi, arazilerimi sattım. Kamuya olan 235 milyar lira borcumu ödedim. Vergi borçları dışında, şirketim adıma fabrikalardan alınan malların borçlarını kapatmak için ödediğim para 500 milyar lira.
“42 MİLYARLIK OKUL İHALESİNDEN PARTİYE 19 MİLYAR VERİLDİ”
AYDINLIK: İhalelerin paraları banka hesap numaranıza yatırılmıyor muydu?
ÖZKAN: Dediğim gibi imzam olan 5 ihalenin parası bankaya yatırılmıştı sadece. Diğer ihalelerin tahsilatını hep elden yapmışlar. Devlet Demiryolları’na da sordum parayı nasıl verdiniz diye; onlar da elden verildiğini söylediler. Bir örnek vermek gerekirse, 42 milyarlık bir okul ihalesinden partiye 19 milyar 190 milyon verildi. Bana da 13 milyar 250 milyon lira düştü. Vergisi de 17 milyar 440 milyon liraydı ve onu da bana ödettiler. Yine 26 milyarlık bir Sağlık Ocağı ihalesinden Mehmet Soydan’a 5 milyar 900 milyon lira verildi. Benim payıma da 12 milyar 500 milyon lira düştü, ama ben bu miktarı da alamadım. Parasını almadığım 146 ihalenin ödemelerinin hepsi parti yönetimine gitti. Sağlık Ocakları ihalelerinde, ben hiç ihale dosyası almadan girdim, kazandım ve işi bitirdim. Altı ay sonra bu ihalenin kağıtlarını düzenlediler.
AKP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI YAZICI:
“CUMHURBAŞKANLIĞI’NA OYNUYORUZ,
SANA PARANI VEREMEYİZ”
AYDINLIK: AKP Genel Merkezi’ne bildirdiniz mi, bu durumu?
ÖZKAN: Hatay milletvekillerine anlattığım için genel merkez bu sorunu duymuş. Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı beni Ankara’ya çağırdı. “Sen haklısın, ama bu aramızda kalsın. Sen partilisin, parti bu zararı karşılayamaz. Milletvekili Soydan ve ilçe başkanı zararını ödeyecekler, sen git evinde bekle” dedi. Yazıcı ayrıca “Cumhurbaşkanlığı’na oynuyoruz, şimdi sana para veremeyiz” dedi. Ankara Balgat’taki Genel Merkez’de beni ölümle tehdit ettiler.
AYDINLIK: Kim tehdit etti?
ÖZKAN: Bizzat Hayati efendi tehdit etti. Basına da gitme dediler. Ben yaşadıklarımı Doğan Medya ve Sabah Gruplarına anlatmak istedim, ama benimle ilgilenmediler. En son sizi aradım. Sayın Yazıcı, bana Ali Dibo hikayesini de anlattı. Bana “küçük Ali Dibo” diye seslendi.
“SAVCI DA ANLAŞMAMI TAVSİYE ETTİ”
AYDINLIK: Başka tehditler de aldınız mı?
ÖZKAN: 7-8 kez tehdit edildim. Cep telefonuma Muharrem ve Mustafa Dingil’in akrabaları tarafından tehdit mesajları geldi. Ben de her seferinde savcılığa gidip bu mesajları gösterdim ve savcıdan imzalı yazı aldım, tehdit edildiğime dair. Savcılıktan aldığım 7 ayrı belge var. Savcı da bizim anlaşmamızı istiyor. “Akrabasınız anlaşın, biz girmeyelim araya” diyor. Ailemi de tehdit ediyorlar. Annemi, babamı, kızkardeşimi. Ben İskenderun merkeze tek başıma gidemiyorum. İhaleleri alabilmek için müdürlere baskı yapıldığını söylemiştim. Bir keresinde eski kaymakamın kapısını kırarak içeri girmişlerdi.
“AKP İLÇE BAŞKANI, KAYMAKAMIN KAPISINI KIRARAK İÇERİ GİRDİ”
AYDINLIK: Kim kırdı?
ÖZKAN: AKP ilçe başkanı Muharrem Dingil. Yurtdışından kaçak serum getirdiler, Devlet Hastanesi’ne vermeye çalıştılar. Başhekim kabul etmeyince tehdit ettiler, başhekim sonunda dayanamadı ve istifa etti. Benim şirketim üzerinden medikal cihazlar getirmeye başladılar. Ben karşı çıktım, AKP’li yöneticilerle aramızın bozulduğu nokta da buydu. Zaten benim şirketim medikal bir cihaz getiremez, ithalat-ihracat yapamaz; ama nasıl olduysa onu da getirttiler. Bunun üzerine kaymakamlığa, savcılığa, valiliğe, İçişleri Bakanlığı’na başvurdum ama yine hiçbir şey çıkmadı. İskenderun İlçe Sigorta Müdürü Ahmet Bozdemir, İlçe Seçim Kurulu Başkanı baskılarla istifa ettirildiler. Devlet Hastanesi’nde 15 günde bir başhekim değişiyor. Emniyet Müdürü’nün kısa sürede 4’üncü değişmesi. Gümrük Muhafaza Müdürü de öyle.
AYDINLIK: AKP içinde parti adına ihalelere girmekten başka görevleriniz de var mıydı?
ÖZKAN: İstihbarat toplamakla görevliydim.
“2004 YILINDAKİ BÜTÜN İHALELERİ BİLİRİM”
ÖZKAN: Ben ve yedi arkadaşım kimin ne olduğunu, hangi ihaleyi almak istediğini bilirdik. İhaleye girmek isteyen kişiler önce bize gelirlerdi. 2004 yılında İskenderun’da ne kadar ihale alınmışsa bunların hepsini bilirim. 30 kişilik AKP ilçe yönetiminden 16 kişi, kamu ihalelerine girmiş ve ihaleleri almıştır. Parti tüzüğüne göre bu bir suç. Hiçbir yönetici ihalelere giremez. Ama AKP Grup Başkan Vekili olan Sadullah Ergin akrabaları üzerinden ihaleler almıştır. Oğlu, yeğeni, akrabaları almıştır, bunların hepsi de parti yönetimindeler. İhale alan yönetim kurulu üyeleri şunlar: Murat Sabah, Mehmet Yücelen, Mehmet Ali Aktar, Burhan Topaloğlu, Zeynel Abidin Keleş, M. Ayhan Kutlu, Ali Atılgan, Şemsettin Keser, M. Şükrü Baysal, Reşit Tekeri, Beşir Çağan, Haluk Karıcı, Müslüm Türk, Münir Şükrü Baysal, Musa Kurşun, H. Murat Sabah, Hamit Güneş. Bu adamlar hala yönetimde ve ihalelere girmeye devam ediyorlar. Örneğin Haluk Karıcı, AKP ilçe yöneticisi ve şu anda Devlet Hastanesi ihalesine girdi ve ihalelere girmeye devam ediyor. Ben bu bilgileri istihbarat yaptığım dönemde aldım.
“AKP’Lİ KEBAPÇI BİLE DEMİR ÇELİK İHALESİ ALDI”
AYDINLIK: Siz İskenderun’un köklü ailelerinden birine mensupsunuz?
ÖZKAN: İskenderun’da 4-5 bin kişilik bir aileyiz. Devlet Hastanesi’nin başhekimi, ilçe Özel İdare Müdürü, Tarım İşleri Müdürü, Devlet Demiryolları Müdürü, okul müdürleri. Komik ama İskenderun’da AKP’li bir kebapçı bile, Demir Çelik Fabrikası’ndan 265 milyarlık ihale aldı.
AYDINLIK: Sizin adınıza 151 ihale var. Peki başka bu şekilde ihaleye girenler var mı?
ÖZKAN: Arkadaşlarımın elinde de 300-400 ihale var. İskenderun’da AKP’li milletvekillerinin, yöneticilerinin, onların yakınlarının girmiş olduğu 1500 ihale var. Hatay’da da 4500’e yakın ihale alınmıştır. Düşünsenize ilçe başkanının bir evi vardı, bugün dört eve sahip. Normal bir otomobili vardı, şimdi son model bir lüks otomobile biniyor. Benim ilçe başkanı Muharrem Dingil ve Mustafa Dingil’den alacaklarım var. Bana 235 milyar lira teklif ettiler. 200 milyarlık borçları olduğuna dair sözleşme imzaladık, ancak adamlar o kadar uyanık ki çok önceden karısıyla bile bilerek boşanmışlar. Tüm gayrimenkullerini başkasına devretmiş haciz gelmesin diye. Sonra karısına tekrar nikah kıymış.
“EN BÜYÜK YANLIŞIM AKP’YE ÜYE OLMAKTI”
AYDINLIK: Sayın Özkan, son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
ÖZKAN: Benim AKP’ye girme amacım para kazanmaktı. Ama benim burada 500 milyar liralık servetim ve itibarım yok oldu. İşin doğrusu arkanızdan bir güç olmazsa ihale alamıyor.

Naci Kaptan – 15 Şubat 2023 – https://nacikaptan.com/?p=105842
This entry was posted in BELLEK DÜRTÜCÜ, DOĞAL FELAKETLER, SİYASİ TARİH, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *