EMASYA’NIN ÖNEMİ * MSB HULUSİ AKARIN, “SİLAHLI KUVVETLER OLARAK YARDIMDAYIZ” AÇIKLAMASI ÜZERİNE

MSB HULUSİ AKARIN, “SİLAHLI KUVVETLER OLARAK YARDIMDAYIZ” AÇIKLAMASI ÜZERİNE


Hulusiciğim,
Silahlı Kuvvetler ile yardımda olamazsın. Yalnızca emir verir,
askere, hamallık yaptırırsın. Millet de yardımı öyle sanır.
Neden mi?
Çünkü, Silahlı Kuvvetler bu işlere karışmasın diye Kânun çıkardınız ve EMASYA yâni, bütün birliklerde, konum ve güçlerine göre yıllardan beri oluşmuş olan, bir tabiî âfette Millet’in hayatı için çok önemli olan EMNİYET, ASAYİŞ VE YARDIM PLÂNLARINI çöpe arttırdınız.
Bunları; Kızılay yetkililerinin bana ifade ettikleri, hiçbir hırsızlık, Kızılay yardım mallarının satılma dedikodularının olmadığı Erzurum Depreminde, yardımların toplandığı, dağıtıldığı Ana Depo’nun Komutanlığı’nı yapmış olan ve tüm yapılanları, yaşayarak gören biri olarak yazıyorum.
EMASYA Planlarına göre Askeri Birlikler, hemen sorumluluk bölgelerine dağılırlar, malzemelerin dağıtımından, kurtarmadan, hırsızlık ve can emniyetine karşı emniyetin sağlanmasından sorumlu görevlerini yerine getirirlerdi. O birlikler, o bölgenin birlikleri oldukları için, sorumluluk bölgeleri olan o bölgeleri bilirlerdi.
EMASYA Planları olsaydı;
“Allah’ın bir kulu gelmedi”
“Açız, yardım edin, kurtarın”
Bağırmaları olmazdı.
Aileler yanında hemen askerleri bulurlardı. Göçük altında kalanları umutsuzca kurtarmaya gelecekleri beklemezlerdi. Yıkıntılar altında inlemeleri duyulup da kurtarıcı bulamamanın ve kurtulacakken, inleye inleye ölmelerine şahit olunacak acılar yaşanmazdı. Bu kadar ölü olmazdı.
Ele geçirilmiş yandaş televizyon kanalları, birkaç kurtarmayı ballandıra ballandıra veriyor. Millet de kurtarma yapılıyor sanıyor. Şehirlerde bile gidilmeyen mahalleler, binalar verilmiyor. İlçeler, köyler, hak getire.
EMASYA planlarında, en ücra köylerin bile sahibi birlikler vardı. Her türlü malzeme ve yiyecek oralara, anında ulaştırılırdı. Evet, Erzurum Depreminde bunlar, aynı şekilde yapıldı.
Şu anda, böyle bir organizasyon kesinlikle yapılamaz.
Kurtarma yapılamaz, mallar ve yiyecek dağıtılamaz.
Bunlar yıkıldı.
Osman BABUŞCU

“EMASYA’YI YOK ETTİLER”

Gölcük depreminden Deniz Kuvvetleri Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı görevinde bulunan ve kurtarma çalışmalarının koordinesinde görevli Emekli Koramiral Mustafa Özbey depremden yaklaşık bir saat sonra bölgedeki tüm birliklerin deprem bölgesine yönlendirildiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Türkiye bir deprem bölgesi. Bugün bu depremin olduğu alan aslında Türkiye’deki deprem planlayıcıları açısından bir risk faktörüydü. Alan olarak çok korkunç geniş bir alan. Türkiye’de yöneticiler Gölcük depreminden ders çıkarsaydı TSK’nın Gölcük depremine müdahale imkânını veren EMASYA uygulamasının ne kadar hayati olacağını görür ve buna göre de bırakın Emniyet Asayiş Yardımlaşma Protokolü’nü (EMASYA) yok etmeyi daha işlevsel ve fonksiyonel hale getirirdi.
Mevcut iktidar EMASYA’yı geçmişteki askeri müdahalelerin kaynağı olarak gördüğü için bu planı iptal ederek Türkiye’nin en hazırlıklı kuvvetini ortadan kaldırdı. Bir askeri birlik kendisine verilen eğitimle o görevi yapar. Bu görevi ortadan kaldırdığınız zaman eğitimde ortadan kalkıyor. Acıları yaşadığımız bugünde sözlerim eleştiriden çok ders çıkarmak içindir. TSK elindeki birlikleri sistemin içerisindeki arama kurtarma faaliyeti yapan birimlerle koordinasyon sağlayarak bir bütün alarak yeniden EMASYA tipi bir plan yapılmalıdır.
Gölcük depremi gece 03.02’de oldu. Saat 06.00’da 1. Ordu Komutanı Çevik Bir helikopterle bölgeye indi. Söylediği şey şuydu: ‘Trakya’daki birliklerimi Gölcük’te yardım için 04.30’da çıkardım.’ Ordu Komutanı EMASYA planı sayesinde 1 buçuk saat içerisinde birliklerini harekete geçirmişti. Zamanla yarışılan bir süreçte bu çok önemlidir.”
“BÜYÜK GEMİLER YÖNLENDİRİLMELİ”
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz İskenderun Limanı’na dikkat çekerek donanmanın büyük gemilerini bölgeye hareket ettirmesi gerektiğini ifade etti.
Cem Gürdeniz sözlerine şöyle devam etti:
“Donanma’nın arama kurtarma çalışmalarına katılması gerekir. Barınma, ısınma, bakım gibi insani ihtiyaçlar karşılanabilir. Ekskavatör gibi ağır iş makinaları taşınabilir. O yüzden savaş gemileri bölgeye gitmelidir. Büyük Anadolu Gemisi İskenderun’a gitse en az 2000 kişiyi ağırlayabilir. Donanma büyük gemileriyle bölgeye sevk edilmelidir.”
“ORDUNUN EN ÖNEMLİ GÖREVLERİNDEN”
Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz ise TSK’nın elindeki tüm imkânları harekete geçirmesi gerektiğini belirterek “TSK’nın elinde iş makinaları, yollarda kullanabileceği istihkâm birlikleri, güvenlik maksadıyla kullanabileceği birlikler var. Arama kurtarma için özel TİM’leri var. Ama artık kullanması gerekiyor. Ordunun en önemli görevlerinden biri doğal afetlere müdahalede bulunmaktır” şeklinde konuştu.
“ORDU BİRLİKLERİ GİRİŞMELİ”
Deprem uzmanı Ahmet Ercan ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda ordunun etkisine dikkat çekerek şunları söyledi: “Deprem M7,7 ile cok büyuk. 3400 den çok göçüge yetecek kurtarmacı yok. O nedenle ivedi OHL ilan edilip ordunun birlikleriyle her göçen yapıya girişmesi sağlanmalı. İVEDI.”
This entry was posted in DOĞAL FELAKETLER, Politika ve Gundem, TSK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *