EMASYA VE DOĞAL FELAKETLERDE ASKER NEREDE? * Bakan Akar demiş ki; “Antakya bölgesinde 850-900 Mehmetçiğin vatandaşa yardım sağlamaya çalıştığını aktararak Mehmetçiğin, valiliklerle görüşerek verilen görevleri yerine getirmeye gayret ettiğini söyledi.

Kahramanmaraş’ta aynı anda 5 Düzce depreminden daha kuvvetli sarsıntılar yaşandı. Sarsıntıların arka arkaya olması da etkilerini kat kat arttırıyor. Bu depremler hangi fay hatlarında gerçekleşti? Neden iki deprem üstüste geldi? Tekrarlayabilir mi?

EMASYA VE DOĞAL FELAKETLERDE ASKER NEREDE?

Naci Kaptan – 06.02.2023

Şu anlarda güneydoğuda 14 milyon insanı derinden etkileyen, bilinemeyen sayıda  binaları yıkan çok yıkıcı bir deprem serisi ile karşı karşıya kaldık. Bölgede 14 milyon insan büyük trajedi yaşıyor. Evleri yok, elbiseleri, çorapları dahi yok. Eksi  derecede sağanak yağmur ve kar altında sığınacak bir dam altı yok. Aç ve susuzlar. Yörede ölü sayısı süratle ONBİNLERE gidiyor. Birçok yere kurtarma ekipleri, Kızılay gitmedi. İnsanlar kaderleri ile baş başa kaldı. Göçük altında sağ olan insanlar donarak ölüyorlar. Hastahaneler de çöktü. Sağlık hizmeti verilemiyor. İnsanlar ölüyor, ölüyor…

Türkiye 6 Şubat sabahına saat 04:17’de Sofalaca-Şehitkamil-Gaziantep merkez üssünde yaklaşık 5 km derinlikte gerçekleşen ve bölgedeki 10 ilde ciddi yıkıma sebep olan 7,7 şiddetinde bir depremle uyandı. Bölge, henüz ilk depremin şoku atlatılmadan, saat 13:24’te Ekinözü-Kahramanmaraş merkez üssünde 7,5 şiddetinde bir başka depremle sallandı. Bu depremlerin ardından iller büyüklükleri 6,6’ya varan çok sayıda artçı deprem ile sarsılmaya devam ediyor.
Yaşanan çifte depremden bu bölgede 10 şehirde yaklaşık 14 milyon insanı etkilendi. Yıkım son derece ağır. Ölü ve yaralı sayısı her an artıyor. Hava çok soğuk, sağanak yağmur ve kar yağıyor. Üstünde giysileri olmayan insanlar, üstsüz, elbisesiz, aşsız kaldılar. Enkaz altında sağ kalanlar ise donarak hayatını kaybediyor. Yıkılan ve ağır hasarlı oturulamaz bina sayısı büyük olasılıkla 40-50 bin civarına belki de daha fazlasına ulaşacak. Bu demektir ki 1 milyondan fazla  insan evsiz kalacak.
İkisi de çok şiddetli iki depremin aynı bölgede 10 saat arayla gerçekleşmiş olması felaketin boyutlarını tüyler ürpertici bir seviyeye taşıyor: İlk büyük depremle zarar gören pek çok bina ikinci depremle yıkıldı, kurtarma çalışmaları sekteye uğradı, ilk deprem sonrası tekrar evlerine dönen pek çok kişi ikinci depremde yıkıntıların altında kaldı.
Bölgeye gönderilen yardım ekipleri ise var olan felaketin ağırlığı karşısından çok yetersiz kaldı. Hırsız müteahhitlerin çaldığı demir ve çimentonun, eksik yeteriz asfaltın sonucunda kamu binaları dahil çöken binaların günahını toplum canları ile ödüyor.
BU ÇOK AĞIR DEPREM KARŞISINDA ASKER NE YAPTI?
Görünen, izlenen odur ki; ASKER yani MSB Hulusi Akar gereğini vaktinde yapmamıştır.
Bakan Akar demiş ki;
“Antakya bölgesinde 850-900 Mehmetçiğin vatandaşa yardım sağlamaya çalıştığını aktararak Mehmetçiğin, valiliklerle görüşerek verilen görevleri yerine getirmeye gayret ettiğini söyledi. Bu zor günlerde, milletin bağrından çıkan, “peygamber ocağı” olarak da bilinen TSK’nın büyük bir incelik ve fedakârlıkla vatandaşa yardımcı olabilmek için gayret sarf ettiğini vurgulayan Bakan Akar, Mehmetçiğin emeğini görmezden gelenlerin, duymayanların olduğunu, bunlardan özür beklediklerini kaydetti.”
Demek Akar’a göre 850-900 asker yeterlidir!!! Televizyonlarda belki 3-5 asker görüntüye girdi. Bu kadar öldürücü bir depreme karşı TSK çok kısa zaman içinde teşkilatlanarak bölgeye istihkâm birliklerini araç ve gereçlerini ve komando birliklerini gecikmeden gönderebilirdi. Aynı durumu Güneyde yaşadığımız yangınlarda da yaşamıştık, asker yangına müdahalede de yoktu? Türkiye’ye ait olmayan mezhep ve BOP savaşları için sınır ötesine on binlerce asker ve her türlü araç gereci gönderen AKP iktidarı ve TSK bu depremde sınıfta kaldı.
Akar’ın açıklamasına göre;
“Kışla mutfaklarında hazırlanan yemeklerin yaklaşık 15 bin depremzede vatandaşımıza ulaştırıldı. Hatay’da ihtiyacı karşılamak üzere ‘seyyar sahra hastanesi’ kurulacağını duyurdu. Bunun yanı sıra bölgedeki yaralılarımızın hastanelerdeki hasardan dolayı burada bakımlarının mümkün olmayacağını düşünerek bizim TCG İskenderun gemisini görevlendirmek suretiyle, bu gece İskenderun Limanı’na yanaşacak. Ve buradaki bütün yaralıların en kısa zamanda Mersin’deki daha donanımlı hastaneye sevkini mümkün kılacağız. Bakan Akar, A400M uçakları dâhil 17 uçakla bir hava yardım koridoru oluşturduklarını ifade ederek. Helikopterlerin de müsait olan bölgelerde kullanıldı”
Değerli okur;
Akar’ın, bu büyük depremde önceliğini yemek dağıtımına verdiği görülüyor! Kurmaylık, öncelikleri sıralamayı gerektirir. On binlerce insan bina enkazlarının altında kurtarılmayı beklerken, yemek dağıtımına öncelik verilmiş. Türk silahlı kuvvetleri öncelik sıralaması ile ve var olan gücü bu kamu görevinin tamamını aynı zamanda yapabilecek güçtedir.
YARALILARIN TCG İSKENDERUN GEMİSİ  İLE TAŞINMASI
Yaralılar TCG İskenderun (A-1600) isimli, Türk Deniz Kuvvetleri’ne bağlı olarak görev yapan bir personel nakliye gemisi ile taşınması planlanmış. Bu gemi daha önce de 17 Ağustos 1999 Gölcük depremindeki mağdur olan depremzede vatandaşların geçici konaklaması dahil olmak üzere birçok yurt içi ve yurt dışı görev icra etmiştir. 1500 kişi taşıyabilir.  Ayrıca TCG İskenderun, gerekli durumlarda 350 yataklı bir hastane gemisine dönüştürülebilmektedir.
2006 Lübnan Savaşı sırasında Lübnan’ın muhtelif bölgelerinde mahsur kalan 1200 Türk vatandaşı’nın kurtarılması görevini, TCG Gelibolu ve TCG Bartın savaş gemilerimizin refakatinde icra etmiştir. Yine Birinci Libya İç Savaşı’nda ülkeyi terk edemeyen Türk vatandaşlarının tahliyesi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yapılması gereken intikallerin gerçekleştirilmesi gibi görevleri de başarıyla icra etmiştir.
Ayrıca  TCG Bayraktar (L-402) ve TCG Sancaktar (L-403) çıkarma  gemilerinin burada görevlendirilmeleri yararlı olacaktır.  Bu anfibik gemiler çıkartma birlikleri/asker taşımak için dizayn edilmiştir. Bu gemilerle de yaralı taşıma ve tahliye yapma imkanı vardır. Bu iki gemi, LST sınıfı tank çıkartma gemileri arasında dünyanın en büyük gemisidir. Üzerinde 15 adet helikopterin kalkıp inebileceği pist alanı olan 350-500 amfibi personel ve 20 adet M60 tankı taşıyabilecek kapasitededir. Bu personel taşımaya elverişli gemiler geçici olarak hastahane gemisine çevrilebilir ve tank taşıma bölümlerine yatak koyulabilir. Sonuç olarak büyük bir donanması olan ve 3 tarafı denizlerle çevrili olan ülkemiz Dz. Kuvvetlerine hem donanma hem de doğal felaketlerde kullanmak için bir hastahane gemisine gerek vardır.
TSK VE EMASYA;
Genelkurmay Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu 11/d maddesi gereğince alınması gereken müşterek tedbirlere ilişkin protokole kısaca “EMASYA” denilmektedir. EMASYA Protokolü, “Emniyet-Asayiş-Yardımlaşma” ifadelerinin kısaltılmış halidir.
İş bu Protokol 27 maddeden oluşarak, askere şehirlerde toplumsal olaylara müdahale imkanı tanımaktadır. Böylece teröre ilişkin şüphe olduğu durumlarda olaylara asker müdahale edebilmektedir. Fakat söz konusu Protokol sadece terör olaylarına ilişkin toplumsal olaylarda askerden yardım alınmasını düzenlememiştir. İlaveten sel, yangın ve doğal afet gibi durumlarda ilçe veya illerde yeterli müdahale kuvvetinin bulunmadığı durumlarda keza askerden sivil bir kontrol ile yardım alınmasını düzenlemiştir.
İçişleri Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı arasında 07 Temmuz 1997 tarihinde imzalanmıştır. İl İdare Kanunu’nda yapılan değişiklik ile askerin, polisin yetersiz kaldığı durumlarda toplumsal olaylara müdahalesine yönelik zorunlu bir düzenlemedir. Fakat darbeye zemin hazırladığı ileri sürülerek 2010 yılında terörle mücadelede etkinlik gerekçesiyle iptal edilmiştir.
EMASYA PROTOKOLUNUN kaldırılması sonucu, askerin terör ve doğal afetlere karşı müdahale yapmak görevi kaldırılmıştır. Bu nedenle doğa felaketleri karşısında sivil yönetim gerekli insiyatifi vaktinde almayarak askere MÜDAHALE görevini vermiyor. Toplum depremlerle, yangınlarla, sel baskınları ile karşı karşıya bırakılıyor.
Naci Kaptan – 07 Şubat 2023

Kaynaklar
https://yetkinreport.com/2023/02/07/maras-depremi-fay-hatlari-ne-soyluy
https://www.msb.gov.tr/SlaytHaber/622023-10021
This entry was posted in DOĞA - ÇEVRE, HAYATIN İÇİNDEN. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *