Macun varken daha ne ilaç arıyorsunuz!

SÖZCÜ – Yılmaz Özdil

Macun varken daha ne ilaç arıyorsunuz!

Neymiş efendim, ilaç sıkıntısı yaşanıyormuş, antibiyotikler,
ateş düşürücüler, diyabet, tansiyon, kanser ilaçları bulunamıyormuş.

Yahu dert ettiğiniz şeye bakın Allah aşkına…
Eczanelerde yoksa, tarikatlarda bol bol var hamdolsun.

Okunmuş macun var mesela.
Yiyor musun sürüyor musun,
orasını bilmiyorum ama, helal viagra!

Kafasında sarık, sırtında cübbe, fonda tasavvuf müziği,
herif anlatıyor, “üç kavanoz alana üç kavanoz bedava.”

Damar açıcı macun var.
Anjiyo mübarek.
Enginar macunu diye bir bulamaç yapmışlar,
mucize ağrı kremi diye kakalıyorlar,
sırt ve bel ağrılarına birebir diyorlar.

Bazı baharatları limon ve balla karıştırıp,
kapsül haline getiriyorlar,
kalp hastalıklarını tedavi eden hap diye satıyorlar.

Antibiyotik macunu var.
İltihap macunu var.
Reflü macunu var.
Tansiyon macunu var.

Tansiyonun yüksekse bunu öneriyorlar, tansiyonun düşükse gene bunu öneriyorlar,
“pardon ben yanlış ilaç almışım, basur ilacı alacaktım” deseniz, gene bunu önerecekler!

Böbrek macunu var, kum döktürüyor.
İdrar macunu var, taş söktürüyor.
Öksürük macunu var.
Bronşit macunu var.
Astım macunu var.

Öldürdükleri koah hastasının haddi hesabı yok ama,
ciğerleriniz havalanacak diye astım macunu pazarlamaya devam ediyorlar.

Boğaz ağrısı macunu var.
Kemik erimesi macunu var.
Prostat macunu var.
Kabızlık macunu var.
Ülser macunu var.
Migren macunu var.
Uyku macunu var.

Macunuyla sadece 27 günde kanseri tedavi ettiğini söyleyen bile var. Eğitimden medyaya, inşaattan tekstile kadar her sektörde faaliyet gösteren tarikatların, ilaç sektörüne girmediğini mi sanıyorsunuz?

Şeker hastasıysanız…
Ayetel kürsi diyeti var.

Şifacı şeyh ayaklarına yatan arkadaşa gidiyorsunuz,
sebze ye, ekmek yeme filan diyor,
üstüne Ayetel kürsi okuyor, parayı ödüyorsunuz, bu.

Diyet sektöründe seçenek çok.
Helal diyet var.
Nebevi diyet var.
İslami diyet var.
Sünnet ışığında diyet var.
Hadisler ışığında diyet var.
Allah’ın isimlerini söyleyerek
kilo verebileceğinizi vaad eden var.
Zikirle zayıflama var.

Eskiden glisemik indeksi düşük gıdalar falan anlatılırdı,
şimdi artık, şifalı bitkiler eşliğinde zikir teknikleri öneriliyor.

Tefekkür diyeti var, “maneviyatı arttırıcı” deniyor.
Hurma diyeti var, “göbek eriten” deniyor.
Tasavvufi diyet var.
Mevlevi diyet var.
“Diyet yaparken edilmesi gereken
dualar listesi” veren bile var.

Helal yağ yakıcı krem var.
Helal selülit kremi var.
Detoks macunu var.
Kadın hastalıkları macunu var.
Regl macunu var.
Hormon macunu var.

“İslami usullerle çakraların bioenerjisini açarak, beden şifası dağıtanlar” var.
“Kuantumla ayetleri biraraya getirerek, Miraç hakikatiyle fizyolojik ve psikolojik rahatsızlıkları tedavi edenler” var. Pembeli fuşyalı parlak çarşaflar giyerek, peçe takarak, Arapça müzikler eşliğinde internette reklam yapanlar var.

Helal vitamin var kardeşim!
Ne sağlık bakanlığı karışıyor,
ne içişleri bakanlığı müdahale ediyor.

E vaziyet bu haldeyken, tarikat-cemaat-zırcahil atmosferinin Türkiye’yi nereye sürüklediği hâlâ kavranamıyorsa…

Zihin açıcı macun var.
Tavsiye ederim.

Yasak öyle mi?

Biz bu zaferi, semt semt, mahalle mahalle, sokak sokak bedel ödeyerek kazandık, canımızla kanımızla, alın terimizle kazandık. Onca kahır, onca keder, onca ızdırap… Sabır imecesiyle kazandık. Yüreğimizdeki cam kırıklarının, çektiğimiz acıların toplamıdır Ekrem İmamoğlu, 20 senedir hasret kaldığımız duyguların vücut bulmuş halidir. Ne teslim olacağız, ne teslim edeceğiz, bu defa sırf İstanbul’u değil, Türkiye’yi kazanacağız…