Atatürk Cumhuriyeti 99. yılında…

Atatürk Cumhuriyeti 99. yılında…

CUMHURİYET – Erdal Atabek – 31 Ekim 2022 Pazartesi

“Efendiler, yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz.”

Mustafa Kemal Atatürk, bu büyük irade, bu çağı değiştiren deha,
bu büyük emanetin kurucusu.
Kim ona karşı çıksa yeniliyor. Bugün de.
Kim onu unutsa bocalıyor. Hele de bugün.
Kim onu unutturmaya kalksa şaşırıyor. Bugüne bakın.
Türkiye Cumhuriyeti. Onun eseri.
Nedir onun kurduğu Cumhuriyet?
CUMHURİYET NEDİR?
Cumhuriyet; padişah iradesine karşı milli iradedir.
Saray’a karşı Halkevidir.
Biat-itaat buyruklarına karşı özgür düşünce-özgür iradedir.
Dogmaların egemenliğine karşı aklın-bilimin rehberliğidir.
Ortaçağ hükümlerine karşı uygarlığın çağdaş yoludur.
Şahıs despotluğuna karşı Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.
İnanç kökenli ayrımcılığa karşı laik bütüncüllüktür.
Dinsel kalıplara göre yaşam yerine laik, çağdaş yaşamdır.
Ümmetçiliğe karşı ulusçuluktur.
Verasete dayalı sultanlığa karşı seçilmiş Cumhurbaşkanlığı’dır.
Medrese eğitimine karşı laik, çağdaş eğitimdir.
SARAY KÜLTÜRÜ MÜ?
Mahir Ünal, AKP Meclis Grup Başkanvekili, Türkçenin dil olarak düşünce üretmede yetersiz olduğunu, Cumhuriyet döneminin lügati, yazıyı, dili değiştirerek düşünce setlerini ortadan kaldırdığını söylemiş.
Açıktan Saray özlemini dile getiremediyse de sözlerinin anlamı böyle. Bilmezden geldiği ise -ki çok iyi bilmesi gerekiyor- saray kültürünün halkla bir ilgisinin olmadığıdır. Saray kültüründe bilim dili Arapçadır, edebiyat dili Farsça. Sarayda kullanılan “Osmanlıca” ise, Arapça-Farsça-Türkçe karışımı uydurma bir dildir. Mahir Ünal bugün o dilde konuşsa, söylediklerinden kimse bir şey anlayamaz. Cumhuriyet kurulduğu zaman halkın okur-yazar oranı yüzde 13’tür. Halk ancak söylenenler ve dinlediği ile ne öğrenirse onu bilir.
Atatürk Cumhuriyeti, Halkevlerinde açılan okuma-yazma kursları ile halkın kültür düzeyini yükselterek Latin harfleri ile okuma yazmayı kolaylaştırarak toplumun önünü açmıştır. Biat-itaat eğitimiyle “düşünce setleri” oluşmaz, ancak düşünceye set çekilir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Mahir Ünal’ın açıklamalarına kızmış “gereksizdi” diyerek uyarmış. Ama dikkat, “yanlıştır” dememiş, “gereksizdi, zamansızdı” diyerek aslında desteğini esirgememiş.
AKP iktidarının asıl düşüncesi budur. Atatürk Cumhuriyeti’ne bu nedenle karşıdırlar.
Her olayda, her alanda Atatürk karşıtlığını, Cumhuriyet düşmanlığını ortaya koyarlar.
Ama ne yapsalar onu da, Cumhuriyeti de yenemediklerini görünce galiba ona sığınmaya çalışıyorlar.
AKP’nin 100. yıl vizyonu mu?
Şimdi bir seçim propaganda toplantısı hazırlamışlar.
Tanıtımında Atatürk ve Nuri Demirdağ görüşmesi yer alıyormuş.
AKP Atatürk’e sığınmaya mı çalışıyor?
Yenemeyince kullanmaya mı kalkışıyorlar?
İyi de bu 20 yılda yaptıklarını nasıl anlatacaklar?
Atatürk döneminde yapılanları nasıl sattıklarını?
Atatürk Orman Çiftliği’ni nasıl talan ettiklerini?
Atatürk adını nasıl silmeye çalıştıklarını?
“İki ayyaş” lafını?
Laik eğitimi kaldırıp imam hatip okullarına yol açtıklarını?
Laik yaşam yerine din kurallarını koymaya çalıştıklarını?
Haksız hukuksuz uygulamalarını?
Yandaşlarına dağıttıkları milli serveti?
Nasıl anlatacaklar, nasıl açıklayacaklar?
Bakalım, göreceğiz.
Ama yapılanları asla unutmayacağız.
Yapılanları asla görmezden gelmeyeceğiz.
Yeni marifet: Meslek kuruluşları
Bir türlü ele geçiremedikleri özel yasa ile kurulmuş meslek kuruluşları hep dertleri oldu. Türkiye Barolar Birliği’ni -devşirme Metin Feyzioğlu’na rağmen- ele geçiremediler, ikinci baroyu kurdular.
Türk Tabipleri Birliği’ni ele geçiremediler. Şimdi birlik başkanının bir açıklaması bahanesiyle hem bu birlik hem de Türkiye Mühendis Mimar Odaları Birliği için yeni statü hazırlıyorlar.
Elbette boşuna gayret. Bu meslek kuruluşları Türkiye’nin beyin gücüdür. Avukatlar, hekimler, mühendis-mimarlar, diş hekimleri, eczacılar bu ülkenin beyin gücüdür. AKP kendi geleceğini düşünüyorsa bu “beyin gücü” ile çatışmak yerine onları anlamaya çalışsın. Gelecek elbette uygarlığın geleceği olacaktır, özgür aklın, özgür iradenin geleceği olacaktır.
Atatürk Cumhuriyeti, geleceğin ışığı olacaktır…
This entry was posted in ATATURK, CUMHURİYET - DEMOKRASİ - ÇAĞDAŞLIK, DEMOKRASİ-ÖZGÜRLÜK, LAİKLİK - CUMHURİYET - DEMOKRASİ, TARİHE - AYDINLANMAYA - CUMHURİYETE NOT DÜŞENLER. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *