DENİZLERDEN BİR ÖYKÜ * CASABLANCA DENİZ FENERİ

CASABLANCA DENİZ FENERİ

Naci Kaptan – 09 Eylül 2022

Humphrey Bogart ve Ingrid Bergman’ın başrollerini paylaştığı 1942 yılında çekilmiş olan klasikleşmiş CASABLANCA isimli Hollywood filmini yaşlı kuşaklar hatırlar. Filimdeki bir cümle ise anılarda kalmıştır; Humphrey Bogart, barın piyanistine der ki; “Bir daha çal Sam”
Bu filmin esin kaynağı olan şehirden, Fas’ın Casablanca şehrinden ve bir deniz fenerinden bahsedeceğim.

Şimdi tarihe, eskilere gidelim;

Casablanca adının nereden geldiğini hiç merak ettiniz mi? Bir Fas şehrinin neden Arapça bir ismi değil de İspanyolca ismi olsun ki? Adında neden beyaz renk var? Gerçekte, şehrin modern adı, Portekiz krallığının İspanyol krallığına entegre edilmesiyle Casablanca’ya dönüşen Portekiz ‘Casabranca’ veya ‘beyaz saray’dan mı geliyor?
15. yüzyıldan önce, şimdiki Casablanca’daki yerleşime Anfa deniyordu ve Avrupa kaynaklarında El-Anfa, Anafa veya Anaffa, Anafe, Anife, Anafee olarak isimlendiriliyordu. 1755 yılında büyük bir deprem oldu ve El_Anfa şehri yıkıldı .
Sultan Muhammed ben Abdallah depremde yıkılan şehri yeniden inşa ettirerek şehire yeni bir isim verdi. Şehrin adı Dār al-Bayḍāʾ” Beyaz Saray olarak yeniden adlandırıldı, ancak yerel kullanımda “Dar al-Bayḍāʾ” olarak telaffuz edildi. Bu isim Beyaz Ev, Beyaz Saray anlamına geliyordu. İspanyolca’da CASA (Ev) BLANCA (Beyaz) anlamına geldiği için denir ki Dar al-_Bayda sonraları CASABLANCA olmuştur.

Denizciler ise olayı daha farklı anlatır;

Özellikle eski denizciler geminin konumunu, astronomi seyri denilen yöntemle güneş ve yıldızlardan bulmaya çalışırlardı. Bu tür hesaplamada büyük hatalar olurdu. Günlerce okyanusta seyir yapan gemiler rüzgarlar , akıntılar, büyük dalgalar nedeniyle sürüklendiklerinden geminin coğrafi konumunu bulmakta zorlanırlardı. Günümüz teknolojisinde ise açık denizlerde dahi geminin coğrafi konumunu satellite uydulardan alınan verilerle hatasız tespit etmek mümkündür.
Ayrıca deniz fenerleri kaptanlar için bir nirengi referans noktalarıdır. Her bir fener bordalandığında (geminin tam 90 derecesine geldiğinde) jurnala, zaman ile birlikte not düşülür; “ Cap Spartel feneri sancaktan 6 mil açıktan bordalandı” gibi…
Deniz fenerleri gemicilerin yol gösteren dostudur. Açık denizlerde seyir yapan gemiler sahile yaklaştıklarında gözlerinin ilk aradığı yer deniz fenerleridir. Fener onlar için selamet, güvenlik ve arkadaştır. Hele hele günlerce açık denizde yol aldıklarında. Gece yaklaştıklarında uzaklardan hayal-meyal göz kırpan bir ışık görüldüğünde sanki eski bir dostla karşılaşılmış gibi olur. Her fenerin bir karakteri vardır. Göz kırpışları, ışık sayısı ve aydınlık süresi, bazılarında ise tehlikeyi gösteren beyazdan kırmızıya dönen renkleri ile tehlikeyi, kayalıkları, sığlıkları gösteren fenerler bir birinden ayrılır.
Modern denizcilik başlamadan önceleri, Akdeniz’e girmek için Gibraltar (Cebelitarık) Boğazına rota tutan gemilerin kaptanları uzaklardan sisler arasında zorca gözüken karanın silueti belirdiğinde köprüüstünde bulunan tüm denizciler beyaz renkli bir feneri görebilmeye çalışırlar ve hatta geçmiş zamanın gemilerinde feneri ilk gören gemiciyi kaptan bir şişe rom veya şarap vererek ödüllendirirdi. Gemi Akdeniz’in kapısına Cebelitarık Boğazına geldiği için gemide bir sevinç dalgası eser.
CAP SPARTEL DENİZ FENERİ
Okyanus’tan gelen gemilerin Akdeniz’e giriş kapısı Gibraltar boğazıdır. Boğaza girişin güney tarafında 15 Ekim 1864’de yapılmış olan 150 seneyi devirmiş olmasının verdiği görmüşlüklerle Okyanusu bulunduğu yüksek kayalıktan gururla selamlayan CAP SPARTEL isimli bir deniz feneri vardır. Konumu itibarıyla Akdeniz ve Atlantik’in birleştiği yerdedir. Deniz seviyesinden 300 mt yükseklikte uzaktan görülebilecek büyüklükte beyaz bir binanın üzerindedir.
Uzun bir okyanus yolculuğundan sonra kumanyası bitmiş ve belki de içme suyu bile çok azalmış, fırtınalar nedeniyle çok yorulmuş olan denizcilerin gözü hep ufuk hattındadır. Okyanus geçişinden sonra Gibraltar Boğazı sanki onlar için güvenli bir kapıya varmış olmak gibidir. Boğazı geçerek Akdeniz’e girdiklerinde karaya yakın olmanın güvenini duyarlar.

Gözcü bağırır; “Ufukta CASABLANCA (Bayaz Ev) görüldü.

Denir ki; CASA-BLANCA adını denizcilere göz kırpan, yol gösteren, “Gibraltı boğazına hoş geldiniz” diyerek selamlayan bu görkemli beyaz renkli ev ve fenerden almıştır.
Ras Spartel olarak da adlandırılan Cap Spartel denizfeneri, (Tanca) Tangiers’in 14 kilometre batısında, Herkül yer altı mağaralarına giden aynı yol üzerinde yer alıyor.. Bugün, başlangıcından 150 yıl sonra, deniz feneri hala çalışır durumda ve Boğaz’da navigasyona yardımcı oluyor  ve her 20 saniyede bir 30 deniz mili menzile dört beyaz flaş göndererek denizcilere halen yol gösteriyor.
Denizlerde zor şartlarda çalışan denizcilere bir selam gönderelim;
Pruvanız nete, rüzgarlar sakin ve  uyarına, Allah’ın selameti üzerinize olsun…

Naci KAPTAN 9. Eylül 2022
This entry was posted in DENİZ VE DENİZCİLİK, EDEBİYAT - ANI - ÖYKÜ - ŞİİR. Bookmark the permalink.

1 Response to DENİZLERDEN BİR ÖYKÜ * CASABLANCA DENİZ FENERİ

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *