Türkiye Araf’ta

Türkiye Araf’ta

CUMHURİYET – Gani Işık – 25.11.2025


Padişah Vahdettin’in Sevr’i, koltuğunu kurtarma karşılığında tereddütsüz onayladığı gibi, söz konusu halife sultanın “torunu olduklarını” gururla dillendirenlerin de siyasi geleceklerini güvenceye almak için kan içici örgütün dayatmalarına boyun eğebileceği kaygısı, yurttaşlarımızı tedirgin ediyor. Ancak durum bu tedirginliğe karşın bu tür ham hayaller, halkın ve devletin tunç iradesinde parçalanacaktır. Pentagon’un gizli haritalarında Kürdistan, Sivas’ı da içine alarak kutsal Anadolu topraklarını yutuyor. Yakın tarihimizde Gaziantep, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa dahil pek çok ilimizin balta ve kazma ile düşmanı kovaladığı örneği ortadayken Sivaslılar ve öteki iller bu bölünmeyi çiçekle mi karşılayacak? Sosyal ve moral bütünleşme içindeki Kürtler ve Türklerin arasına ayrılık seddi nasıl inşa edilecek?

İHANETE CHP ENGELİ
Ulus devleti kuran CHP; PKK, İmralı ve KCK’nin önünde çelik bir set olarak konumlanmıştır. CHP’nin komisyonda yer alması ulusal duruşunu gölgeleyemez. İktidarın CHP’yi ve belediyelerini yolsuzluk iftirası ile çembere alması, genel başkan Özgür Özel’in “yüzük” işini biraz açmasını kaçınılmaz kılmaktadır. Uçuş garantili hava alanları, geçiş garantili köprü ve otoyolların devleti soymak amaçlı ihalelerini kim yaptı veya direktifi kim verdi? “Beşli çete”nin ve bu holdinglerin devletteki gizli ortağı kimdir?

CHP bunu araştırmaya muktedir ve karanlıkları yırtarak şafak aydınlığına ayna tutacak güçtedir. İktidar üstünde oturduğu günah dağının ETNA gibi gazaba geleceğinden derin kaygı duymaktadır. CHP’yi ve belediyelerini devlet gücü ile hırpalaması ve sıkça öfke nöbetleri geçirmesi, hesap gününün yaklaşmasındandır. Kindar nesil balonu ellerinde patlasa da kendi kinleri katmerlenmektedir.

LAİKLİĞE BAKIŞ
Gazzeliler Netenyahu ile ve Yahudiler Hitler’le belki barışabilirler ama siyasal İslamcılar Atatürk ile asla… “Mustafa Kemal zaferden sonra devletin anahtarını neden padişahımız efendimize teslim etmedi” (Diğer deyişle, “Anahtarı al da devleti bir daha batır” demedi) ve “Laik sistemle dine zarar verdi” gibi savlarla asırlık hezeyan halindeler. Gerçekte ise laik devlet inanmanın ve inanmamanın güvencesidir.

Kuranıkerim, “Dinde zorlama yoktur” buyruğu ile o çağlarda bilinmeyen laikliğe gönderme yapmıştır. Laiklik, İslam şafağını küresel büyüklüğe taşımıştır. “Laiklik dine zarar verdi” savı, İslamı yeterince bilememek anlamında cehalet ötesidir. İslam, üç ana bölüme ayrılır: İman, ibadet ve muamelat. Cumhuriyet, iman ve ibadete dokunmadı, laiklik gereği dokunamazdı da. Dünyevi işler anlamındaki muamelatı çağın gereklerine (kadınların şahitliği, izdivaç, boşanma ve miras gibi) uygun duruma getirdi. Atatürk imamı azamı, Muhammet Abduh’u ve “İslam milletleri bir Rönesans geçirmeli” fikrinin öncüsü Muhammet İkbal’i okumamış olamaz. Atatürk, Everest’tir; düşmanları köstebek toprağıdır.

E. Müftü ve Milletvekili Gani Işık

This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, Bölücü KÜRTÇÜLÜK, BOP, ORTADOĞU ÜLKELERİ, PKK TERÖRÜ, Politika ve Gundem. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *