Ülke cayır cayır yanıyor; yobazlıktan, gericilikten!
CUMHURİYET – Zülal Kalkandelen – 02.07.2025
Yine bir yaz, yine her yer alev alev… Bilecik, Sakarya, İzmir, Hatay, Antalya… Ardı ardına yangın haberleri geliyor. Ormanlar yok olurken hayvanlar da yanarak can veriyor. Yerleşim bölgelerine sıçrayan yangın insan hayatını tehdit ediyor, köylerde evler boşaltılıyor.
Yeterli sayıda yangın söndürme uçağı olmadığından birçok yerde yurttaşlar kendi çabalarıyla yangını söndürmek için çabalıyor. Her yıl olduğu gibi yine önlem almada ihmal olduğu açıkken, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, neden uçak eksiğinin giderilmediğini açıklamak yerine, Sakarya’da küle dönen ormana gidip “Yağmur yağdı. Rabbimin lütfu işimizi büyük ölçüde kolaylaştırdı” diyor!
Yağmur yağmadığında da “Rabbimin gazabı” ya da “Bu işin fıtratında var” denilecek belli ki. Siyasal İslamın Türkiye’yi getirdiği nokta budur. Bilimi dışlayıp her şeyi inanca bağlayınca sorumluluk da alınmıyor!
İBDA-C çizgisindeki Taraf dergisinin 1994 yılındaki bir sayısı
FAŞİZANLIĞIN DIŞAVURUMU
Tam da orman yangınlarıyla hem doğa hem de içimiz yanarken Leman dergisinin 26 Haziran tarihli sayısında, İslam peygamberi Muhammed’in tasvir edildiği iddiaları nedeniyle, gericiler İstiklal Caddesi’nde toplanarak derginin ofisine saldırdı
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün “terör örgütü” listesindeki İslami Büyük Doğu Akıncıları Cephesi’yle (İBDA-C) bağlantılı olduğu belirtilen Büyük Doğu Akıncıları Derneği de sosyal medyada Leman dergisi önüne çağrı yaptı.
“Kahrolsun laiklik, yaşasın şeriat” ve “Kemalist köpekler hesap verecek” sloganları atan kitleye polis müdahale etmezken gruptakiler sokaktaki kafe ve barlardaki yurttaşlara da saldırı girişiminde bulundu. İyice alevlenen kitlenin sosyal medyada kışkırtması üzerine Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Leman dergisine “dini değerleri alenen aşağılama” iddiasıyla adli soruşturma başlatıldığını açıkladı.
Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz o ayrı ama Leman’ın karikatüründe bir aşağılama olmadığı gibi yapılan saldırılar faşizanlığın dışavurumudur, açılan soruşturma ise düşünceyi ifade özgürlüğüne apaçık müdahaledir!
Ne acıdır ki karikatüre sosyal medyada tepki gösterenlerin bazıları Madımak katliamının fotoğraflarını paylaşıp derginin ofisinin yakılması çağrısında bulundu!
VE BUGÜN 2 TEMMUZ…
Madımak katliamının 32. yıldönümü… O gün yaşananlara ilişkin kimileri Saadet Partisi’nin önceki genel başkanı Temel Karamollaoğlu gibi katliam demeyi reddetse de tartışmasız bir katliam yaşanmıştır. 35 aydının Madımak Oteli’nde, Cumhuriyet Devrimi’ne, Aydınlanmaya ve laikliğe düşman gerici yobazlar tarafından yakılarak katledildiği o kahrolası gündür 2 Temmuz 1993!
18 Temmuz 1993 tarihli Cumhuriyet gazetesinin manşeti gerçeğin ta kendisidir: “Polis-şeriatçı işbirliği”. TBMM Araştırma Komisyonu raporunun tespitleri de o dönemde Nokta dergisinde “Katliam Raporu” başlığıyla yayımlandı.
32 yıl önce olayın yaşandığı Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ne katılan gazetemizin eski yazıişleri müdürü Sami Karaören, bir yazısında şu değerlendirmeyi yapmıştı:
“Amaç, Atatürk Devrimlerine yıllardan beri ses çıkaramayan kitlelerin, 1950’den bu yana verilen ödünler sayesinde, gittikçe artan dinsel eğitime ve bağnazlık yoluna saptırılarak Atatürk Devrimlerinden koparılması ve şeriat düzeninin getirilmesi. Türkiye’de geçmişten günümüze kadar şeriatçılar tarafından yaratılan kanlı olayların nedeni, politikacılarımızın oy kaygısıdır. Atatürk döneminde oy kaygısı olmadığı için ödün verilmiyordu.” (Sıvas Kitabı, Bir Topluöldürümün Öyküsü, Edebiyatçılar Derneği yayını, 1994)
Hedef gösterip aydınları yakanlara ve onlarla işbirliği yapan siyasetçilere karşı Aziz Nesin’in katliam nedeniyle düzenlediği basın toplantısındaki sözleri hatırlatmak gerekir: “Orada yığınlar 8.5 saat ‘Şeriat isteriz’ diye bağırdılar. Hiçbir bakan bunu dikkate almıyor, devlet sesini çıkarmıyor, Aziz Nesin suçludur diyor. Açık açık söylüyorum ki bu alçaklıktır!”
Radikal dincilere her gün biraz daha ödün vererek ve laikliği çiğneyerek ülkeyi uçuruma sürüklüyorlar.
Ülke cayır cayır yanıyor; yobazlıktan, gericilikten!
Sivas katliamı ve insanlığa karşı suçlar
CUMHURİYET – Av. Kemal Akkurt 01 Temmuz 2025
Bundan 32 yıl önce, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’da bir katliam yaşandı. 33 sanatçı, aydın ve iki otel çalışanı, gözünü kan bürümüş yaklaşık 15 bin kişilik bir “güruh” tarafından bulundukları Madımak Oteli’nde yakılarak bir “insanlık suçu” işlendi. 20 yıl süren davadan, ölenlerin yakınlarını, müdahil avukatlarını ve vicdan sahibi kamuoyunu tatmin eden bir karar çıkmadı.
Sivas unutulmayacaktır.Sivas halkının bu toplu cinayetini lanetliyorum.Hayatını yitirenleri minnetle anıyorum.Gerici ayak sesleri ne yazıkki 1938 den beri genişleyerek bu günlere gelinmiştir.Bu ihanetin başlıca sorumlusu aydın geçinenlerdir, halk da bu inançla desteği sağlamıştır.Demokrat parti nin başbakanı olan Menderes 1954 seçimleri döneminde ….Bu halk isterse şeriatı bile getirir diyebilmiştir.Bu günlere getirilen sistemi ! hayata geçiren aciz politikacılarımızı tarih affetmeyecektir,acılı yazınız içinde teşekkür ederim.Saygılarla