Yıkım için emperyalist operasyon!

Yıkım için emperyalist operasyon!

CUMHURİYET –  Zülal Kalkandelen – 14.05.2025


“Barış istemiyor musun!” gibi mantıksız suçlamalara karşı baştan bir kere daha belirteyim ki ben hayatından şiddeti tamamen çıkarmayı ilke edinmiş bir insanım. 47 yıldır Türkiye’yi kana bulayan, on binlerce insanın yaşamını yitirmesine neden olan terörist örgüt PKK’nin kendini fesih kararı alıp silah bırakacağını açıklaması, kuşkusuz önemli bir gelişmedir.

Ancak PKK’nin zaten fiilen Suriye’de ABD kontrolündeki PYD/YPG’ye dönüştüğü ve KCK yapılanmasındaki diğer terörist oluşumların faaliyetlerine devam ettiği bir ortamda, “Terörsüz Türkiye”nin ne kadar gerçek olabileceği da belirsizdir.

Kavramların içinin boşaltılarak çarpıtıldığı, olayların arka planının görmezden gelindiği gerçek ötesi (post-truth) dönemde,  “demokrasi”  ve “özgürlük” kavramları gibi “barış” ve “Terörsüz Türkiye” de emperyalist hedefler için paravan olarak kullanılıyor. Çünkü kimsenin reddedemeyeceği kadar büyülü kavramlar bunlar…

Örneğin PKK meselesinde “barış istediklerini” iddia edenler ne yaptı?

ABD ve İsrail’in operasyonuyla Suriye’nin bölgelere ayrılması ve Kürt özerk bölgesinin kurulmasına paralel olarak 13 Ekim’de Bahçeli’nin çağrısıyla başlatılan Öcalan açılımı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu tartışmaya açmaya yeltenen bir noktaya vardı.

SEVR’İ CANLANDIRMAK İÇİN KURULAN TERÖR ÖRGÜTÜ

PKK adeta büyük bir başarı kazanmış havasıyla yaptığı açıklamasında kendi terör faaliyetlerini akladı, TürkKürt savaşından söz etti, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi olan Lozan Antlaşması’nı hedefe koydu, üniter devlet yapısını reddetti, Türkiye’yi soykırımla suçladı, 1924 Anayasası’nın öncesindeki döneme referans vererek gerekli anayasal ve yasal düzenlemelerin yapılmasını istedi.

Topluma barış diye pazarlanan budur! Bu açıklama, PKK’nin Lozan’ı yıkmak ve Sevr’i canlandırmak için kurulmuş bir terör örgütü olduğunu teyit etmiştir.

Hem emperyalizme karşı verilen Kurtuluş Savaşı’nın sonunda Türkiye’nin bağımsız bir ülke olarak tanınmasını sağlayan Lozan Barış Antlaşması’nı yırtıp atmak isteyeceksin hem de barıştan söz edeceksin! Lozan’ı ortadan kaldırmak, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını tartışmaya açmaktır. Her bir bölgeyi emperyalist devletlere pay eden Sevr hayaliyle yanıp tutuşanlara fırsat verebilecek o açıklama, silah bırakma ve fesih kararı dışında reddedilmelidir.

LOZAN’I YIRTIP ATMAK İSTEYENLERİN BİRLİĞİ!

Ne yazık ki Lozan’ı hedefe koyanlar, sadece PKK terör örgütü değildir. 2023’te TBMM’de milletvekilliği yapan DEM Partililer, Lozan Antlaşması’nın 100. yılında bir açıklama yapmış ve “Lozan’ı aşma mücadelesine destek verin!” demişti. 2016’da “Lozan’ı bize zafer diye yutturmaya çalıştılar” diyen de AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’dı. Aynı yıl, Lozan’ın “hilafet kurumunun katli” olduğunu söyleyen de HÜDA PAR’dı.

Manzara çok nettir. Cumhuriyete karşı kurulan etnikçi/dinci birliğin adı karşıdevrimdir! Bu birlik, bağımsızlığın bile sağlanmadığı, laikliğin olmadığı, ümmet toplumuna özlem duyanların birliğidir. Hedefleri, yeni anayasa ile vatandaşlık tanımını etnik kökenler üzerinden yapmak, Erdoğan’a yaşadığı sürece başkanlık yolunu açacak düzenlemeleri getirmek, laikliği tümüyle yok etmek ve yayılmacı yeni Osmanlıcı hayalleri hayata geçirecek bir devlet yapısı yaratmaktır. Bütün bu senaryo da ABD çıkışlıdır!

Türkiye’yi son 23 yılda katıksız bir gericilik ve faşizm ile yönetenlerin demokrasi, özgürlük ve barış getirebileceğini iddia etmek, aymazlığın çok ötesindedir; bu Cumhuriyet kazanımlarının yıkımı için işbirliğidir.

This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, Bölücü KÜRTÇÜLÜK, BOP, DEVRİM VE KARŞI DEVRİMLER, İHANET VE YABANCI YANDAŞLAR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *