
Öcalan destekli dinci anayasa
Örsan K. Öymen 06 Ocak 2025 Pazartesi
Terör örgütü PKK’nin kurucusu Abdullah Öcalan ile AKP’nin ve MHP’nin öncülüğünde ve DEM’in desteğiyle başlayan görüşmelerle, Türkiye bir taraftan gerçek gündeminden kopartılırken ve ekonomi, adalet, eğitim, laiklik, göç konusundaki sorunlar halka unutturulurken, bir yandan da dinci bir anayasanın temelleri atılmaya çalışılıyor.
Temel amaç, PKK ve Öcalan konusunda verilecek bazı tavizlerin karşılığında, DEM’in de desteğiyle, anayasadaki laiklik ilkesini ortadan kaldırmak, teokratik bir anayasa oluşturmak!
AKP Genel Başkanı ve “Cumhurbaşkanı” Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü defa cumhurbaşkanı adayı olmasını sağlayacak anayasa değişikliği de planın bir parçası olsa da, öncelikli konu bu değildir. Çünkü erken bir tarihe alınacak bir seçimle, Erdoğan’ın adaylık yolu zaten açılmaktadır.
Amaç, anayasanın ilk dört maddesini korumakla birlikte, 2. maddede yer alan laiklik sözcüğünün içini dolduran, anayasanın 14., 24., 42., 103. ve 136. maddesi gibi maddelerini değiştirmektir ve anayasaya teokratik ifadeler eklemektir.
Anayasanın 14. maddesi, anayasada belirlenen hak ve özgürlüklerin, laik cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamayacağını; anayasanın 24. maddesi, devletin sosyal, ekonomik, siyasi, hukuki temel düzeninin kısmen bile olsa din kurallarına dayandırılamayacağını; anayasanın 42. maddesi, eğitimin ve öğretimin, Atatürk Devrimlerine, ilkelerine ve çağdaş bilimsel esaslara göre verileceğini ifade eder; anayasanın 103. maddesi, cumhurbaşkanının laik cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağına dair ant içmesini; anayasanın 136. maddesi, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, laiklik ilkesi doğrultusunda görevlerini yerine getirmesini öngörür. Köktendinci tarikatların ve cemaatlerin de talepleri doğrultusunda, temel hedef bu maddelerdir!
2015 yılında gerçekleşen sözde çözüm sürecinde, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AKP’nin bir sorunu çözmek amacında olmadığını, TBMM’de bir anayasa değişikliğiyle padişahlık ve halifelik düzeni kurmak istediğini, HDP’nin de bu çerçevede kullanıldığını görerek, TBMM Grubu toplantısında, şu tarihi ifadeleri kullanmıştı: