EGE’DEKİ İŞGALİN HARİTASI

Yunanistan 2004 yılından itibaren Ege ve Akdeniz’deki adalarımızı işgâl, 2009’dan itibaren de ilhak etmeye başladı. Eş zamanlı olarak Lozan’a göre, gayrı askeri statüde olması gereken adaları silahlandırdı.
İlk işgâl edilenler Aydın ve İzmir sınırları içinde kalan Koyun, Eşek ve Bulamaç adalarıydı. 2012 yılına gelindiğinde Yunan işgâli altındaki adalarımızın sayısı 16’ya, 2022’de ise 2’si kayalıklar olmak üzere 22’ye ulaştı.
Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım ve bir avuç insanın ilgilenip, gündeme getirdiği bu Yunan yayılmacılığı sonucunda işgâl edilen adalarımız şunlar oldu:
“Sakarcalar, Keçi, Kalolimnoz, Ardacık, Koçbaba, Bulamaç, Nergizcik, Eşek, Hurşit, Fornoz, Koyun, Gavdos, Gaidhouronisi, Koufonisi, Dhia, Dionisades, Ardıçcık, Marathi, Küçük Çuha, Limoniye, Venedik Kayalıkları ve Pilati Kayalığı.”
Yunanistan buraları işgâl etmekle kalmadı, açtığı 14 askeri üssü top, havan, uçaksavar ve tanksavar silahlarıyla donattı.
1914’te 6 “Büyük Devlet Kararı” ve Lozan Antlaşması ile gayrı askeri statüde kalmak koşuluyla Yunanistan’ın kullanımına verilen 23 adadan bazılarının durumunu da hatırlatalım.
Örneğin Midilli, Rodos ve İstanköy’e mekanize tümenleri;
Limni, Sakız, Sisam adalarına mekanize tugayları;
Taşoz, Semadirek, Bozbaba, İpsara, Ahikerya, Batnoz, Lipso, İleriye, Kelemez, İstanbulya, İncirli, Sömbeki, İleki, Kerpe ve Meis adalarına ise tabur-alay seviyesinde askeri birlikler konuşlandırdı.
Ayrıca Limni, Midilli, İstanköy ve Rodos’a havaalanları inşa edip savaş uçakları yerleştirdi.
AKP Seyretti Reddetti Uyardı
Göz göre göre gerçekleşen bu işgâller karşısında AKP’nin tavrı ne oldu?
Önce AB üyeliği uğruna görmezden gelip sessiz kaldı.
Konu 2015 yılında TBMM’ye taşındığında dönemin Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, “Ege ada ve adacıkları hukuken Türkiye Cumhuriyeti egemenliğindedir. Bu adalar üzerindeki mevcut olan fiilî Yunan uygulamaları hukuki statüyü değiştirmez.” ifadeleriyle işgâli doğruladı.
Ancak bir yıl sonra Erdoğan, bu adaların Lozan’da verildiğini öne sürdü. Oysa sözünü ettiği; 1913 Londra, ardından Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasında yapılan Atina antlaşmaları, nihayetinde de İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra İtalya’nın Yunanistan’a devrettiği 12 Adalar’dı.
2017’de Yunanistan’ın işgâl ettiği ada ve kayalıklar bir kez daha gündeme geldiğinde; dönemin Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Erdoğan’ı eleştirenleri, “Yunanistan’la aynı şeyi söylemekle” suçlarken Başbakan Binali Yıldırım, iktidarları döneminde Ege adalarından tek bir çakıl taşının dahi gitmediğini iddia etti.
2020’ye gelindiğinde; dönemin Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “18 ada Yunanlı komşularımız tarafından anlaşmalara aykırı bir şekilde silahlandırılmış, asker konuşlandırılmış.” itirafında bulundu. İki yıl sonra ise Yunanistan’ın uluslararası anlaşmalara aykırı olarak 23 adadan 16’sını silahlandırdığını söyledi.
2022’de de Erdoğan Yunanistan Başbakanı’nı, “Artık benim için Miçotakis diye birisi yok.” sözleriyle defterden sildikten sonra üç ay arayla şu uyarılarda bulundu:
“Bir kez daha Yunanistan’ı, gayri askerî statüdeki adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye, uluslararası anlaşmalara uygun davranmaya davet ediyoruz. Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum. Özellikle bu millet kararlıdır ve bu millet bir şey söylerse ardını da takip eder… Sayın Miçotakis, herhalde adalara turistik çıkarma yapıyor. Bununla bir yere varmak mümkün değil… Yunanistan’ı tıpkı bir asır önce olduğu gibi pişmanlıkla sonuçlanacak hayallerden, söylemlerden ve eylemlerden uzak durması, aklını başına alması konusunda tekrar ikaz ediyoruz. Kendine gel. Türkiye, Ege’deki haklarından vazgeçmeyeceği gibi adaların silahlandırılması konusunda uluslararası anlaşmaların kendisine tanıdığı yetkileri gerektiğinde kullanmaktan da geri durmayacaktır.”
9 Haziran 2022
“Adaları işgal etmeniz falan bizi bağlamaz, vakti saati geldiğinde gereğini yaparız. Hani diyoruz ya, bir gece ansızın gelebiliriz.”
3 Eylül 2022
Sonuç?
7 Şubat depremi ve Mayıs seçimlerinden sonra Yunanistan’la barışıldı. Erdoğan, “Bardağın dolu tarafıyla ilgilenelim… Ege üzerindeki it dalaşını bitirelim, artık bu sayfayı kapatalım.” sözleri eşliğinde geçen ay Atina’ya gitti.
Erdoğan’ın ziyaretine günler kala Yunanistan bu defa Dedeağaç ve Gökçeada’nın hemen dibindeki Zürafa adamızın “Yunan toprağı” olduğunu iddia etti.
Ziyaretten sonra da Yunanistan Dışişleri Bakanı Giorgos Gerapetritis, yapılan görüşmelerde Türkiye tarafından bir egemenlik meselesinin hiçbir zaman gündeme getirilmediğini belirterek, “Askersizleştirme veya gri bölgelerle ilgili tartışmaları sık sık duyuyorum. Bunu tartışmadık… Bunun gündeme getirilmesine izin vermezdim… Yunanistan sahip olduğu haklardan bir milim bile taviz vermeyecektir. Çok net söylüyorum; egemenliği asla tartışmayacağız.” dedi.
Yunanistan’ı Sevindiren Düzenleme
Tüm bunları niye mi anlattık?
Birkaç gün önce Yunanistan Denizcilik ve Ada Politikaları Bakanı Christos Stylianides Ankara’daydı.
Bakın, adamların “Denizcilik ve Ada Politikaları” diye bir bakanlığı varmış. Adalar konusunu ne kadar sıkı tuttukları ortada.
İşte bu Bakan ne alakâysa İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya ile bir araya geldi. Görüşmeden sonra yapılan ortak açıklamada; “iki ülke arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesine yönelik görüş alışverişinde bulunulduğu”, “düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığıyla ortak mücadele için işbirliği yollarının ele alındığı”, “ayrıca Türkiye- Yunanistan Sahil Güvenlik makamları arasındaki işbirliği ve iletişimin güçlendirilmesi konusunun değerlendirildiği” bildirildi. Yunan Bakanın ayrıca Sahil Güvenlik Komutanlığı’na nezaket ziyaretinde bulunduğu kaydedildi.
“Denizcilik ve Ada Politikaları Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı ne alâka” dedik; ama şunu da hatırlatalım.
15 Temmuz darbe teşebbüsünün ardından Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın TSK’dan alınarak İçişleri Bakanlığı’na bağlanması en çok Yunanistan’ı sevindirdi. 2018’de dönemin Dışişleri Bakanı Nikos Koçyas açıkça, Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarının “Erdoğan’a çok yakın” olan İçişleri Bakanlığı’na bağlanmasından memnuniyet duyduğunu söyledi.
Denizcilik ve Ada Politikaları Bakanı Stylianides’e dönersek; ziyaretini, “Yunanistan-Türkiye’nin denizden göç akışına karşı ortak yanitinda tepkisinde yeni bir başlangıç.” ifadeleriyle paylaştı.
Haliyle bu Bakanlık ne iş yapar diye merak ettik. İşte Bakanlığın internet sitesinde karşımıza Yunanistan’ın Ege’deki işgâllerini gösteren bu haritası çıktı. Haritada yukarıda saydığımız adalarımızın tamamı var.
Tabii ki, Erdoğan’ın Miçotakis’le, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Gerapetritis’le, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in Dendias’la kucaklaştığı yerde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’dan o işgâllerin hesabını sorması beklenemez, ama bu gidişin gidiş olmadığı da gün gibi ortada!..
Müyesser YILDIZ
22 Ocak 2024
FEYM Grubu ve AYAcademy
Bilgilendirme Bülteni
(13 Eylül 2024)
Eski Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin’e hakaret ettiği gerekçesiyle açılan davada beraat etti.
MSB Eski Genel Sekreteri Ümit Yalım 07.5.2021 tarihinde, Ege Denizinde işgal altındaki bazı adalar ve bir kayalık konusunda dönemin Jn.Gn.K. Orgeneral Arif Çetin’in görevini yapmadığını, bu nedenle ülkenin asayiş ve bütünlüğü yönünden anayasanın ihlal edildiğini söylemiş, bunu haritalar ile de ortaya koymuştu.
Ümit Yalım’ın bu beyanı karşısında Ümit Yalım hakkında, Arif Çetin’e kamu görevinden dolayı hakaret suçu yönünden 28.7.2023 tarihinde iddianame düzenlenmiş ve duruşmada cumhuriyet savcısı da cezalandırılmasını istemiştir. Davada konunun uzmanlarından bilimsel görüşler de alınmıştır. Birisi, Türk Tarih Kurumu Başkanlığı da yapmış tarih profesörü, diğeri Genelkurmay Başkanlığı’nda Yunanistan Kıbrıs Daire Başkanlığı da yapmış emekli tümamiral olan alanlarında son derece yetkin uzmanlar tarafından sunulan 9 ayrı haritada da Ümit Yalım’ın beyan ettiği gibi 2016 -2020 yılları arasında işgal edilen, 4 ada ve 1 kayalığın, Türkiye Cumhuriyeti egemenliği altında olduğu tartışmasız biçimde her yönüyle ortaya konulmuştur.
Yalım, savunmasında özetle şunları kaydetti: “Hakkımda şikâyette bulunan Arif Çetin, maalesef benim devre arkadaşımdır. Kendisi Harp Akademisi’ne geldiği zaman ben arşiv vermeseydim Arif Çetin asla Harp Akademisi’nden mezun olamaz ve kurmay subay olmazdı. Bu dava yanlış ve talihsiz bir davadır. Suç işleyen Arif Çetin şikâyet ediyor, suçu ihbar eden Mustafa Kemal’in askeri Ümit Yalım yargılanıyor. Arif Çetin’in sorumluluğunda olan adamıza pasaportla giriyorum. Türkiye’nin batısındaki adalarımız, topraklarımız Ankara’nın değil Atina’nın kontrolündedir. Türkiye batıdan bölünmüş, Cumhuriyet tarihimizin ilk ve en büyük toprak kaybı yaşanmıştır.
Ben Mustafa Kemal’in askeri olarak beraatımı talep ediyorum. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti, kahrolsun işgalci Yunanistan. Mustafa Kemal’in askerleri olarak Lozan’ın delinmesine ve Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarının örselenmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Kahrolsun işgalci Yunanistan, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti. Mevcut durum itibariyle, Türkiye Cumhuriyeti 20 yıldır işgal altındadır. Biz bu işgalin sonlandırılması için bütün gücümüzle savaşıyoruz. Egemenlik haklarımızı savunmaya devam edeceğiz.
Şu anda 20 Türk adası ve iki kayalık işgal altındadır. Bunlar savaşarak değil, diplomasi ile çözülmesi gereken konulardır. İnşallah adalarımızda bulunan Yunan askerlerinin kışlalarına gönderilmesini sağlayacağız. Maalesef kendi devre arkadaşım olan ve Harp Akademisi’nde arşiv için yalvaran Arif Çetin benim hakkımda hakaret suçlamasıyla dava açmıştı. Mahkeme beraat kararı verdi.
Mahkeme, Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına ve Lozan’a sahip çıkmıştır. Gerekçe bana iftira atmak, suç uydurmak ve ayrıca Jandarma Genel Komutanlığı döneminde işgal edilen adalarla ilgili herhangi bir şey yapmadığı için Türk Ceza Kanunu’nun 302. maddesi ve 309. maddesinden Arif Çetin hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunacağım.” Yalım’ın savunmasının ardından avukatları da savunma yaptı. Mahkeme heyeti, savunmaların ardından Ümit Yalım’ın beraatine karar verdi.
Eski MSB Genel Sekreteri Ümit Yalım, Arif Çetin’in açtığı “hakaret” davasından beraat etti