TARİHE YOLCULUK * Küresel Finansın Kurtarıcı Militanı Hitler…


Küresel Finansın Kurtarıcı Militanı Hitler…

Orhan Özkaya

Hitler’in yaratıcısı Alman küresel finans sermayesi…
I.ve II. Dünya Savaşları’nın çıkmasında en etkili küresel finansın 400 yıllık temsilcisi ve 1811’ den itibaren imalatçılık ile işe başlayarak küresel finansın devleri arasındaki yerini alması kısa sürede gerçekleşti. Önceleri bu işletme, zırhlı levha ile harp gemileri inşası üretimine imza atmış, hızlı bir süreç yaşayarak sermaye devleri arasındaki yerini almıştır. Bu hızlı tırmanış onu siyasal ve politik ağırlık taşıma noktasına ulaşmıştır.
Frederich Alfred 1902 ‘de öldüğünde damadı Gustav von Bohlen işin başına geçmiştir. Alfred Krupp’ un çocuksuz ölümüyle bu durum meydana geldi. Dünyanın en büyük maden ve demir-çelik sanayi bölgelerinden biri sayılan Almanya’nın Ruhr bölgesi Essen kentiyle özdeşleşmiş durumda… Bu özelliğiyle bölge Krupp ailesiyle anılmakta, savaşların kasalarını doldurduğu bir küresel finans sermaye diktatörü idi.
1811 yılından beri Almanya ve Avrupa’da meydana gelen savaşlarda her atılan merminin, sıkılan her kurşunun ve ölen her asker, sivilin sorumlusu sayılır. Krupp’u çelik patronu yapan en önemli buluş; tekerleğin icadı kadar önemlidir. Kırılmaz, kaynaksız, tek parça lokomotif tekeri yapması onu, sanayi imparatoru haline dönüştürür ve tekerlek şirketin logosunda günümüze kadar kullanıla gelmiştir.

I. ve II. Dünya Savaşlarında küresel finansın çıkış arayışı…
Krupp tarafından geliştirilen demir döküm topları onun, “demir dövücüsü” unvanı almasına neden olur. Bütün bu tırmanışlarında Hitler’in en büyük finans kaynağı; çürümekte, yıkım içinde ve çökmekte olan Alman finans sermayesidir. Bunların içerisinde ise, en göze batan Hitler’in en yakın dostu, destekçisi Krupp ailesidir.
I. Dünya Savaşı’nda demir-çelik imparatorluğuna kadar yükselmesini sağlayan, çılgınca savaş araç ve gereçleri; top, tank, kurşun ve ölüm üreten Krupp, II. Dünya Savaşı’nda da yıkılma aşamasına kadar gerilemiş, çökmüş Alman küresel sermayesinin imdadına koşmuştur. Avrupa’da yükselen sosyalist hareketleri, devrimleri, Sovyetler Birliği’nin “domina” etkisini kırabilmek için NAZİ ideolojisine sarılmış ve Hitler canavarının yaratılmasına arka çıkmışlar, destek olmuşlar ve ondan umar aramışlardır.
İşte dünya halklarının en büyük düşmanı küresel finans sermayesi, emperyalist sömürü düzeni, Almanya’da ve Avrupa’da hızla yükselen sosyalist devrim ateşini, direnişlerini, ayaklanmalarını kırabilmek için Alman sermayesinin temsilcisi Krupplar, “her kılığa girebilen, kılıktan kılığa bürünmeyi kendisine ilke edinen azılı bir kuklayı kullanmaktan geri durmamışlardır.
Hitler’i iktidara taşıyan ve fonlayan çökmekte olan Alman tekelci sermaye Krupp’la beraber; Thyssen, Basf ve Siemens olarak değerlendirilebilir. George Dimitrof’un belirtiği gibi “Faşizm, finans-kapitalin en gerici, en şöven ve en emperyalist unsurlarının açık terörist diktatörlüğüdür” demesi boşuna değildir. Dünyayı sömürüsü altında iliklerine kadar sömüren azılı küresel finans diktatörlüğü, acımasız darbelerini insanlığın üzerinde” at kılına bağlı Demokles’” in kılıcı gibi sürekli sallandırmaktan vaz geçmiyor.
Ülkemizdeki işbirlikçi sermayenin egemenliği…
Ülkemizin işbirlikçi sermayesi Eczacıbaşılar, Sabancılar, Koçlar ve gerici İslam sermayesi de “Türkiye seçimlerden sonra istikrarlı bir hükümet yapısına kavuştu. Bu da uzun vadeli yatırım yapmak isteyen yatırımcıları olumlu etkiledi. Yabancı yatırımcı uzun vadeli düşünüyor…” demek suretiyle aslında “karşıdevrim” i desteklediğinin çok açık kanıtını ortaya sürüyordu. Onların cumhuriyetçiliği, Atatürkçülüğü ve halkı düşünmesi söz konusu olamazdı;
Sonunda kamu kaynaklarının ve devletin varlıklarının, zenginliklerinin Cumhuriyet’in 15 yılda kazandırdığı ve ülkeyi, dünya liderliğine kadar yükseltme değerlerinin yerle bir olmasına, yağmalanmasına seyirci kalmayı seçmesi, pay kapması, devlet kaynaklarının yağmalanmasında rol alması acı verici bir ders idi.

Hitler’in ressam olma serüveni…
Babası tarafından, gelecekte yaşamını sürdürebilmesi için bir iş sahibi olması arzulanan Hitler, resim yapma yeteneğinin çok gelişmiş olması nedeniyle Güzel Sanatlar Akademisi sınavlarına birkaç kez girmiş ancak kazanamamıştır. 13 yaşındayken, 1903’ de gümrük memuru olan babasını tüberkülozdan ve 4 yıl sonra da çok sevdiği annesini kanserden kaybetti.
Hitler, gençliğinde Almanya İşçi Partisi (DAP) üyesi olmuş ve Rusya’daki Ekim devriminden etkilenen Almanya’daki devrimci eylemlerde sosyalist bir aktivist olarak yer almıştır. Bavyera’da Ordu istihbarat şubesinde yoğun bir eğitim alarak karşıdevrimci eylemler içinde görülür. Doğru dürüst bir eğitimi ve mesleği olmaması nedeniyle ordu içinde kalmayı tercih etmiş ve kendisini bir süre dikkatlerden uzak tutmuştur.
I. Dünya Savaşı’nda Almanya’nın yenilmesinden sonra, orduda kalmayı tercih etmeye devam etmiş ve küçük yaşta babasını daha sonra çok sevdiği annesini kaybedince manevi babası olarak ve 1914 yılından beri dostluk kurduğu Dietrich Eckart’ın aracılığıyla azılı bir Nazi eğitmeni, Thule Cemiyeti’nin kurucu, otokratik liderleri olan Rudolf von Sebottendorf ve Adolf Josef Lanz’ la tanıştırılmıştır.
Thule Cemiyetine üye olur. Bu grubun yayın organı “Ostara” dergisinin beyaz ırkın üstünlüğü ideolojisini; antisemitizm ve antikomünizm düşüncelerini içine iyice sindirmeye devam eder. Bu cemiyet için 25 maddelik ve değişmez bir program hazırlayarak, ilk maddesini de “Alman vatandaşlığının yalnız Alman kanını taşıyanlarda olası gerektiğini” ilan etti. Oysa kendisi Avusturya vatandaşı olmasına rağmen böyle bir karar aldı.
Hitler’in Alman vatandaşlığı…
Daha sonra Avusturya vatandaşlığından çıktı ve 1932’de Alman vatandaşı oldu. Aslında Hitler’in babaannesi Maria Anna, Rothschild’ lerin evlerinde hizmetkâr olarak çalışan birisiydi. Maria’nın hamile olduğunu anlayan Rothschild ailesi, onu işten çıkararak evine, memleketine gönderir. Ancak Maria, bu aileden birisinden hamile kalmıştır. Yani Hitler’in babası Alois bu aile fertlerinden biridir. Hitler, sonradan evlenmiş olan annesinin soyadı olan “Hitler” soyadını benimsemiştir.
Bu durumda Rothschild’ lerin içerisinden birisinden hamile kalan babaanne, Yahudi birisinden hamile kalmış sayılır. Yine bir gümrük memuru olarak çalışan baba Alois Hitler, Adolf Hitler’in vaftiz babası olarak Viyanalı bir Yahudi olan Prinz adındaki kişiyi seçmiş, böylece Yahudi özelliği baba tarafından sorun yapılmamış. (Bütün bunlar ABD gizli servis kayıtlarıyla saptanmış araştırmalardır. Öteki Hitler-Walter C. Langer-Bir Harf Yayınları, Nisan.2005)
Finans-kapital sürdürülemez konuma düştü…
Artık Hitler ve Mussoli’ nin gibi finans-kapitalin militanları, insanlık serüveninin canileri, emekçi, yoksul ve ezilen halkların düşmanları, küresel finans diktatörlüğünün sopaları, silahlı zorbaları tarihin çöplüğündeki yerlerini almaya devam ediyorlar… Böylece dünya finans-kapitali’ nin düştüğü her çıkmazda başvuracağı aletleri, kuklaları sahneden uzaklaştırılmış, sömürünün yok olduğu bir düzen kurulma işlevi hız kazanmıştır.
This entry was posted in Ekonomi, KÖY ENSTİTÜLERİ, NECATİ DOĞRU YAZILARI, Tarih, UĞUR MUMCU. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *