MUSTAFA KEMAL’İN VEYA TRİKOPİS’İN ASKERİ OLMAK

MUSTAFA KEMAL’İN VEYA
TRİKOPİS’İN ASKERİ OLMAK

Naci Kaptan 07.09.2024

Dünyanın en güzel seslenişlerinden birisi olsa gerek;
“MUSTAFA KEMAL’İN ASKERİ OLMAK”…

Bu deyiş, Türkiye’nin varlığı, birliği, dirliği için, Atatürk’e saygı ve sevgi göstermek için kullanılan bir sözdür. Bir felsefecinin deyişi ile “ÜST İNSAN” olarak nitelenen, dünyanın en güçlü ordularından oluşan müttefik düşman ordularını, kılıçla, sabanla, vatan sevdası ile yenen mazlum, ezilmiş bir halkın muzaffer komutanı GAZİ MUSTAFA KEMAL’İN, dünyanın en saygın, bilge, aydın, büyük devrimci ATATÜRK’ün ASKERİ olmanın onur ve şerefini dile getirir…
Bakınız saygın tarihçi Prof. Dr. McCarthy ne diyor;
“Eğer Atatürk olmasaydı bir Türk devleti hiçbir zaman olmazdı. Makedonya ve Bulgaristan’daki Türklere bakın, aynı kader Anadolu’daki Türklerin de başına gelirdi. “Türkiye 1. Dünya Savaşını kaybetmiş ve adeta yıkılmıştı. İngiliz istihbaratı, ’Türkler’in gelecek için çok kötümser ve umutsuz olduklarını” kayda düşmüştü. Türkler artık yenilmişti ve başlarına gelecek her şeyi kabul edeceklerdi. Osmanlı işbirlikçi Sultan Vahdettin ve bir vatan haini olan Damat Ferit tarafından yönetiliyordu.  İtilaf ülkeleri, Türkleri Anadolu’dan Asya’ya sürerek sonsuza kadar yok etmek istiyorlardı. Sevr’de büyük bir Ermenistan, büyük bir Kürdistan olacaktı ve Türklere küçük bir yer verilecekti.
İngilizler, Fransızlar, Yunanlar, İtalyanlar toprakları paylaştı. Türk’ler için geriye kalan  çok küçük bir yerdi. Ve bütün Osmanlı’nın borçlarının o küçük devlet tarafından ödenmesini istiyorlardı. Aslında yapmak istedikleri şey, Türkleri devamlı olarak zayıf bırakmaktı, bunu yapmak için Türklerin ordusu olmamalıydı, işte o küçük devlette bir ordu olmayacaktı. Devlet tamamen iflas halinde olacaktı. En önemli demiryolları, düşmanların ellerindeydi. O küçük devlet, mallarını yurtdışına gönderemeyecekti. Ama bunlar olmadı, çünkü Türkler Atatürk’ün liderliğinde düşmanlardan kurtuldu. Türkler Atatürk’e çok şey borçlu” dedi.”
Üst insan ATATÜRK için yabancı devlet adamlarının, aydınların söylediği onurlandırıcı tümceleri yazmayacağım. O kadar çok ve saygı dolu deyişler var ki. Atatürk düşmanlarının bile saygı ve sevgisini kazanmış eşsiz bir devlet adamı ve entellektüel bir aydındır.
İşbirlikçi sultan Vahdettin’in İngiliz’lere teslim ettiği Osmanlı Devletinin enkazından yeni bir devlet, millet yaratan yüce kurtarıcı ATATÜRK’ün askeri olmak bir onur ve şereftir. Teğmenlerin senelerdir uygulanan törende ettikleri yemin ile söyledikleri “MUSTAFA KEMAL’İN ASKERİYİZ” deyişi AKP iktidarını ve yöneticilerini kızdırmış.
Günün MUKTEDİRLERİNİN söylemine göre bu teğmenler “DİSİPLİN SUÇU” işlemiş!!! TSK’nın İTİBARINI zedelemişler… Haydi kısa bir zaman öncesine gidelim;
Bir amiral üniforması üzerine CÜBBE ve SARIK donanarak tarikat evine makam arabası ile giderek namaza durup ayine katıldı… TSK disiplin kurulu bunu görmezden gelerek açtığı sözde soruşturmayı zaman aşımına uzattı. Tarikatçı amirale ceza verilmedi. Ordudan ihraç edilmedi. Emekli olarak amiralliğin verdiği tüm haklarını kullanıyor, emekli maaşını alıyor. Bu kişi TSK’nın itibarını zedelemedi de suçları, MUSTAFA KEMAL’in ASKERİYİZ demek olan pırıl pırıl genç teğmenler mi zedeledi???
Süleymaniye’de askerimizin başına geçirilen çuval olayında ABD ile işbirliği yapan AKP’li muktedirler TSK’nın itibarını zedelemedi de MUSTAFA KEMAL’in askerleri mi zedeledi??? TSK’nın kırılan itibarı için NOTA vermekten kaçan, “Müzik notası” diyen,  “Büyük devletlere nota verilmez” diyenler şimdi TSK’nın itibarını korumaktan söz ediyor.
Cumhurbaşkanı ve AKP’li siyasetçiler bu deyişe kızdıklarına göre kendileri “Atatürk’ün askeri değiller mi” Akla gelen soru ise “BU KİŞİLER” kim/lerin askerleridir?
Bunun yanıtı sözde tarihçi, büyük yalancı fesli Kadir’in deyişinde saklıdır. Fesli, Erdoğan tarafından itibar gösterilerek sarayda ağırlanmış, hastalığında, zamanın Gen.Kur.Başkanı, Erdoğan’ın paşası Hulusi Akar tarafından hastahanede ziyaret edilmiştir.
Ne demişti fesli; “KEŞKE YUNAN KAZANSAYDI”…
Ne demişti 2 türbanlı bacı; “KEŞKE İNGİLİZ’LER KAZANSAYDI”…
İşte bu nedenle ATATÜRK’ün askerleri hedeftedir. Teğmenleri hedefe koyan bu kişiler, söyleyemeseler de “Venizelos’un, Trikopis’in, Lloyd george’nin veya Churchill’in  askerleri olmayı tercih edenlerdir… İki seçenekli tercihten birini kötülerseniz, seçkinizin DİĞERİ olduğunu açığa çıkartırsınız.
NE MUTLU ATATÜRK’ÜN ASKERİ OLANA,
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE…
Naci Kaptan – 07.09.2024

Mustafa Kemal’in askerleri

CUMHURİYET – Necdet Adabağ – 07.09.2024

Ben de sen de o da biz de siz de herkes de… Mustafa Kemal’in askerleriyiz, gerektiğinde emir erleriyiz. “Hayır, değilim” diyen varsa tarihine baksın. Nasıl da evinden, yurdundan edildiğine baksın. Nasıl da aç susuz bırakıldığına baksın, anasının, babasının nasıl da yerlerde sürüklendiğine, nasıl da namusuyla oynandığına baksın. Nasıl da genç evlatların, eşlerin seve seve cepheye gittiklerini görsün. Yurdu için kanlarını, canlarını verdiklerine tanık olsun.
Bir de dış dünyaya bakmak zahmetinde bulunsun. Truva’dan beri gözlerinde Anadolu açgözlülüğü, yüreklerinde Anadolu ihtirası taşıyanları görsünler. Sanmayın ki içeridekiler ve dışarıdakiler artık o amaçlarından vazgeçmişlerdir; içeridekiler padişahlık hevesini, dışarıdakiler “hasta adam” imgesini unutmuş olsunlar. Tersine ülke güçlendikçe ve dünyada kendine özgü laik, çağdaş, cumhuriyetçi siyasasıyla daha büyük ülküler peşinde koştukça, gözleri, o dünya güzeli komutanlarının izinde oldukça, içerideki Cumhuriyet düşmanları hep değişik yollar deneyerek ülkeyi yıpratmaya çalışırken dışarıdakiler giderek ülkemizi küçültmeye, sınırlarını daraltmaya çalışacaklardır.
KARARLILIK
Genç teğmenlerimizin sözleri, kendini milliyetçi sayıp, milletini, yurdunu sevdiğini söylerken din tüccarlarına, yoksulun ekmeğinde gözü olanlara kucak açanlara kalıcı bir uyarıydı. Milliyetçilik parayla pulla olmaz. Genç subaylar duymayan kalmasın istemişler ve haykırarak “Biz Mustafa Kemal’in askerleriyiz” demişler.
Şimdi birileri çıkıp “Bu iş biz siyasacıların işi” diyor ya da bir gazeteci televizyonda kem küm ediyor. Olanları sağa sola çekmenin bir anlamı yok. Vatan tektir, sağa sola çekiştirmeye gelmez. Sözü kesin ve kararlı söylemek gerekir. Ya yurdun savunusunu üstlenen “Atatürk’ün askerleriyiz” ya da “Yurdu düşmanların eline bırakarak kaçanlardan yanayız” deyin.
This entry was posted in TSK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *