Japonya’da ve Türkiye’de insanın değeri

Japonya’da ve Türkiye’de insanın değeri

KOCAELİ GAZETESİ – M.Tanzer Ünal – 14 Kas 2024

Önce Japonya’dan bir “insana verilen değer” hikâyesi: Adı, Kanu Harada… 17 yaşında bir lise öğrencisi. Hokkaido Engaru Lisesi’nde okuyor. Hokkaido Japonya’nın en kuzeyinde bir ada. Ulaşımın zor olduğu dağlık bir bölge.

Burada bir tren istasyonu var.
Adı, Kami-Şirataki.
Ama artık pek işlek değil.
Çünkü ada halkı yaşlanmış, merkezle pek işleri kalmamış.
Merkezle ada arasında pek işlek bir yol da yok.
Yük taşıyan trenler ise artık buraya uğramıyor.
Adı, “Keşfedilmemiş İstasyon”a çıkmış. Japonya Demiryolları, sürekli zarar eden, trenlerin boş gidip, boş geldiği bu istasyonu kapatmaya karar veriyor.
Ama bir de bakıyorlar ki, Kanu Harada’nın okuluna zamanından gitmesi, evine zamanında dönmesi için tek vasıta bu tren. Ve Kanu mezun oluncaya kadar istasyonu açık tutmaya karar veriyorlar. Dahası, trenin gidiş dönüş saatlerini, Kanu’nun okul saatlerine göre ayarlıyorlar. Zaman çabuk geçiyor.
Tren, 26 Mart 2016’da, saat 07:16’da son seferine çıkmaya hazırlanıyor.
Temizleniyor, süsleniyor, üzerine “Tebrikler”, “Hoş Geldiniz” gibi yazılar yazılıyor.
İlçenin son öğrencileri ve bölge sakinleri trene el sallamak ve treni son yolculuğuna uğurlamak için istasyonu dolduruyorlar. Herkes hüzünlü bir mutluluk içinde. Kuşkusuz en mutlu olan ise Kanu’nun babası. Çünkü kızı mezun olmuş ve tren onu mezuniyet törenine götürecek. Devletin treni, devlet babanın treni, halkın treni…
Karlar arasında yavaş yavaş süzülen trenin arkasından el sallarken, hem gülümsüyor, hem de gözlerinden huzur gözyaşları süzülüyor. Bir başka sürpriz daha bekliyordu, Kanu’yu. Okul arkadaşları, öğretmenleri istasyonda bekliyordu. Üç yıl boyunca tek başına aksatmadan okula gelip mezun olan öğrencilerini, arkadaşlarını kucaklayıp, kutlamaya gelmişlerdi.
Ve Türkiye’de insana verilen değer
Hangi birini anlatsam?
En sondan başlayalım…
İzmir’de fakirlikten, yoksulluktan, devletin ilgisizliğinden ve toplumun vurdumduymazlığından 5 kardeşin yanarak ölmesi, ülkemizde insana verilen değeri sanırım en çarpıcı biçimde anlatıyor.
Ya Narin olayı?
Narin hunharca öldürüldü,
devlet her nedense caniyi bulamıyor.
Yine belleklerde tazeliğini koruyan “yeni doğan bebeklerin sağlığını tehlikeye atarak devleti soymaya kalkan çete” olayı. Dünyada bugüne kadar eşi benzeri görülmemiş bir olay!
Kadınlarımızın eski eşleri ve sevgilileri tarafından öldürülmesi, artık “sıradan cinayetler” oldu.
Çocuklarımızın eğitimi mi?
İçler acısı!
Özellikle kırsal kesimde bulunan çocuklarımızın… Önce 32 bin 401 köy okulunu kapatıp, “taşımalı eğitim” sistemini getirdiler. Öğretmenleri uzaklaştırdılar, köyleri imamlara teslim ettiler.
Taşımalı eğitim sistemi iyi işlemedi, aileler çocuklarını okutabilmek için şehirlere taşındı, köyler boşaldı. En sonunda bu yıl taşımalı eğitim sistemine de darbe vuruldu, öğrenci sayısının 10’dan az olduğu köyler “taşımalı eğitim kapsamı”ndan çıkarıldı.
Bir köyde 10’dan az öğrenci varsa,
o köyün çocukları yandı.
Ne okul var, ne de taşımalı eğitim!
Sen cahilsin, cahil kal!
Japonya’da devlet tek bir öğrencinin “okuma hakkına” saygı duyuyor ve yıllarca tren çalıştırıyor, ülkemizde ise kırsal kesimde aydınlanmanın öncüsü köy okulları tümden kapatıldı.
“Taşımalı eğitim” dediler,
onu da sonlandırdılar.
Sebebi?
“Tasarruf tedbirleri”…
Eğitime ve insan yetiştirmeye “tasarruf tedbiri” uygulandığı nerede görülmüş? İktidar, “itibardan tasarruf” etmiyor, ama “insan yetiştirmeye” tasarruf tedbiri uyguluyor. Doğal olarak da sonuç ortada.
Japonya, bugün 196 ülke arasında ABD ev Çin’den sonra en büyük üçüncü ekonomiye sahip. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri…
Şunu unutmayalım!
Hiçbir şey sebepsiz değildir.
Japonya, bilimsel eğitime önem verdi, çok çalıştı, üretti ve “dünyanın en güçlü ülkelerinden biri” oldu… Türkiye, bilimsel eğitimi bırakıp dinsel eğitime yöneldi, tembelleşti, üretimden koptu, “borç para için dünyaya avuç açar” hale geldi.
Bugün size Japonya ve Türkiye’de “insana verilen değeri” anlatmaya çalıştım.
This entry was posted in DEMOKRASİ-ÖZGÜRLÜK, EĞİTİM. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *