AKIL FİKİR YAZILARI * 86 Yıldır Onu Arıyoruz” Fakat inanç açısından onun filozofluğunu, hayata bakışını, zihinsel özgürlüğe verdiği önemi anlayamıyoruz.

86 Yıldır Onu Arıyoruz” Fakat inanç açısından onun filozofluğunu,
hayata bakışını, zihinsel özgürlüğe verdiği önemi anlayamıyoruz.


Her ne kadar Tanrının tek (ve sınırsız güce sahip, yoktan var edebilen) bir yaratıcı olduğuna inanılsa da, (bir yığın irili ufaklı “kabile tanrıları” yanında) dünya nüfusunun büyük kısmına hükmeden üç tane “semavi” tanrı bulunduğu söylenebilir. Uzlaşamamaları, kavgalı ve rekabet içinde bulunmaları, onlara inanan insanların davranışını da olumsuz yönde belirlemektedir.
Günümüzde bunun en somut örneğini, İsraile aniden saldıran islami terör örgütlerine karşı yürütülen korkunç soykırım savaşında görmekteyiz. En büyük ve orantısız bedeli masum çocuklar, kadınlar, yaşlılar ödemektedir. Yahudilerin tanrısı bu sıralar diğer ikisine göre daha öfkeli, gaddar ve acımasız bir tutum içindeymiş gibi görünmekte.
Orta çağlardaki duruma baktığımızda, uzun yıllar süren kanlı din savaşlarını, kadınların “cadı” olma suçlamasıyla diri diri yakıldığını, yoğun bir bilim düşmanlığının hüküm sürdüğünü görürüz. Dünyanın yuvarlak olup güneşin etrafında döndüğünü savunan Galileo kilise tarafından ağır şekilde cezalandırılmak istenmiştir. Ancak yakın geçmişte Papa onun haklı olduğunu kabullenerek özür dileme gereğini duymuştur.
Günümüz Papası Francis’in bilime ve akılcılığa diğer din adamlarından daha fazla önem verdiği şu sözünden anlaşılmaktadır: “Kendi yarattığı insanları yakmak için bir cehennem tasarlayacak kadar tutarsız ve insafsız olabilecek bir tanrı düşünülemez!” Birbiriyle çatışan dinleri icat ederek, doğa dengelerini bozarak, dünyanın kaldırabileceğinden çok daha fazla (hiçbir güvencesi bulunmayan) nüfus üreterek insanoğlu kendi cehennemini bizzat kendisi yaratmaktadır.
Bütün bu tanrılar arasında M. Kemal Atatürk’ün kendine özel, farklı bir tanrıya sahip olduğu inancındayım. Diğerlerinin nerelerde gizli olduğu pek bilinmese de göklerde bulunduğuna inanılır. Oysa, Atatürk’ün tanrısı insanın beynindedir, yani her insan kafasının içinde kendi tanrısını taşır. Onu bilimle, özgür ve gerçekçi, cesur düşüncelerle besleyip geliştirdiğimiz zaman “en hakiki yol gösterici” olur, bizi doğru şekilde yönlendirir; böylece anlam ve değer taşıyan bir yaşam tarzına belki sahip olabiliriz.
Kemal Rastgeldi – 30.10.2024
This entry was posted in AKIL FİKİR YAZILARI. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *