Savunma sanayi yalanı

Erdoğan Özgenç – 15 Ekim 2024

Adam’s ”itibardan tasarruf olmaz” dedi…
İsraf
Ve saltanatın hatta rüşvetin,kalpazanlığın
Ahlaksızlığın,
Vurgunun, soygunun üzeri kapandı…

Adam’s takımı “savunma sanayi” için dedi
“Deli Dumrul”
Vergilerinin üzeri kapatılıyor…

Zurnanın sol deliği, “Kobay zeka”
Mustafa Destici’ de
“utanmadan”
Deli Dumrul vergilerini ödemek istemeyenlerin kucağına;
DEM’i PKK’yı Filistin Suriye Irak’ı Libya ve Afganistan’ı bıraktı…

Hiç şaşırmayın…
Ben şaşırmadım; çünkü bunlar seçim kazanmak için,
-İki polisi evlerinde şehit ettiler…
Sonra!..
-Gar katliamını yaptırdılar…
Sonra!..
-Suriye topraklarını işgal için Kilis’e katyuşa füzeleri attırdılar…
Hilenin hurdanın sahtekarlığın, yalanın
Montajın, tehditin haddi hesabı yoktu…

Hala anlamadılar Türkiye’de halkın yüzde 90’ı fakir!
Geçim sıkıntısı çekiyor…
Çaresiz…
Geri kalanı ise zaten kayıt dışı yaşıyor….

Kendilerinden olanlar ise bir akşam yemeğine 20 bin lira ödeyip,
Gördünüz Monaco’da karides yiyorlar…
Yedikleri önlerinde…
Yemedikleri arkalarında, ekmek elden su gölden…
Görgüsüzlüğün envai çeşiti…

Özetle!..

Bir tarafta itibardan bahsedip lüks bir hayat yaşayan devleti yönetenler,
Diğer taraftan bunları finanse edebilmek için halkın kredi kartından 750 lirayı
“savunma sanayi fonu” için toplamaya çalışan bir zihniyet…

Türk milletini(!)
Aptal salak yerine koymanın daniskası değilse nedir bunun adı…

Allah’ın belaları;
“Savunma sanayi fonu” deyince kimse itiraz etmez” diye;
Diyenleri ise Destici salağı gibi
“aforoz eder, hain ilan ederiz” diye düşündüler…

Onu bunu bilmem kardeşim; bu milletin artık
“Ben aptal değilim…Salak değilim…
Kimsenin kölesi malı değilim…
Ben halkım…
Ben vatandaşım,” demesinin zamanı çoktan geldi…

Ya da (bunlar kindar dindar ve muhafazakarlar) kıbleye doğru,
D…lmaları gerekiyor…(6-9)
Gerçi;
Utanan alınan gocunan olmayabilir, çünkü
Düzen
Düzülenin, düzene taptığı dönem…

Geldiğimiz noktaya bakın…
İçtiğimiz çay çay değil; boyalı çöp…
Zeytinyağı zeytinyağı…
Kaşar Peyniri peynir değil, patates püresi…
Vali vali…
Kaymakam kaymakam,
polis polis değil…
Hatta;
Bakan bile Bakan değil…
BAK’AN…

O muhteşem şarkının şairinden özür diliyorum…
“Ne günah ettiysek bozulmuyor iki İT’in arası…”
Bozulsa…

Ülke hatta dünya nefes alacak…
Sadece ekonomi değil;
Çocuklar…
Kadınlar…
Sokak hayvanları ve insanlık kurtulacak…